Derya Pınar Ak ile Ahmet Haktan Zavlak’ın başrolleri paylaştığı sinema, Alkoç’un geçen yıl izleyiciyle buluşan kitap uyarlaması “3391 Kilometre” sinemasının devamı olarak çekildi. Her iki kitaba da imza atan Alkoç, yaptığı açıklamada, heyecanlı olduğunu belirterek, “İkinci sinemam olacak yani ikinci kere kitabım sinemaya uyarlanıyor. Birinci kısımda de çok heyecanlıydım. Yeniden tıpkı biçimde çok heyecanlı, çok memnunum.” dedi.

Alkoç, uzun müddettir kitap kesiminde olduğunun altını çizerek, şunları aktardı:

“3391 Kilometre benim için çok yeni bir deneyimdi. ‘Nasıl olacak, yansılar nasıl gelecek, okurlarım da sevecek mi?’ diye endişeleniyordum aslında lakin genel olarak çok sevildi, çok beğenildi. Giden beşerler çok eğlendi. Ben de aslında izlerken çok sevdim, eğlendim. O yüzden devamını da okurlarımla izleyecek olmak daha da heyecanlandırıyor. Tedirginlik biraz daha azaldı diyebilirim. Daha keyifli bir heyecana döndü.”

Kitap ile sinema ortasında çeşitli farklar olduğuna değinen Alkoç, “İlk sinemada de aslında kitaba nazaran kimi noktalarda farklılıklar vardı. Zira sinemaya uyarlarken değiştirmek zorunda kaldığımız ya da seyirciye sürpriz yapmak için değiştirdiğimiz kimi yeni kıssalar oldu. 0000 Kilometre’de de kimi yeni sürprizlerimiz olacak fakat birinci sinemaya oranla daha fazla kitaba bağlı kalarak hazırladığımız bir sinema oldu.” diye konuştu.

Beyza Alkoç, birinci sinemanın vizyona girdiği birinci günlerden itibaren, ‘Lütfen devamı gelsin’ formunda iletiler aldığına dikkati çekerek, birtakım izleyici ve okurlarının ise birinci sineması birkaç defa daha izlediğini lisana getirdi.

İlk sinemada birbirine 3391 kilometre aralıktaki iki kişinin bu uzaklıkta nasıl bir aşk yaşayabileceklerini anlattıklarını kaydeden Alkoç, “Şimdi sıfıra indi ortadaki uzaklık. Birinci sinemada güya yan yana olsalar her şey çözülecek üzere düşünüyordu Ege ve İzmir. Bu sefer ara sıfıra indiğinde, her şey sahiden kusursuz mi olacak yoksa asıl sıkıntılar yan yanayken mi başlayacak, bunun kıssasını işliyoruz.” dedi.

Alkoç, çekimlerin İstanbul, İzmir ve Paris’te gerçekleştiğinin altını çizdi.

“DAHA AKLI BAŞINDA, DAHA OLGUN BİR KARAKTER VAR”

Başrol oyuncusu Derya Pınar Ak da birinci sinemanın akabinde hoş yorumlar aldığını belirterek, “Sağ olsunlar, her şeyi çok sevdiler ve başlarındaki İzmir’e çok benzettiler. O yüzden bu da beni çok keyifli etti.” değerlendirmesinde bulundu.

Yeni sinemada ortadaki aralıkların sıfırlandığına işaret eden genç oyuncu Ak, şöyle devam etti:

“Mesafesiz bir formda, ilişkimizdeki ya da aşkımızdaki manileri anlattığımız bir sinema bu. İzmir birinci sinemada çok sessiz, pasif, depresif, aslında biraz içine kapanık bir karakterken, artık biraz daha büyümüş geliyor karşımıza. Daha aklı başında, daha olgun bir karakter var. Daha fazla ses çıkarabilen bir karakter oldu. O yüzden ben ikinci sinemada oynamaktan daha memnunum natürel ki.”

Derya Ak, mesleği için birinci sinemanın dönüm noktası olduğunu söyleyerek, “İlk sinemayla birlikte çok hoş bir ivme yakaladık. Çok hoş bir seyirci var ve bizi hiçbir vakit yalnız bırakmıyorlar. İkinci sinemada de o denli olacağını umuyorum. Bu da hayatımın ikinci dönüm noktası diyebilirim.” sözlerini kullandı.

“ÇOK HOŞ BİR İŞ YAPTIK, ÇOK ÇALIŞTIK”

Başrol oyuncusu Ahmet Haktan Zavlak ise ikinci sinemayla ilgili heyecanlı olduğunu vurgulayarak, “Yeni bir gişe periyoduna daha girdik. Memnunuz. Seyircimizi tekrar birebir formda bekliyoruz. Daha fazla seyirci bekliyoruz. Çok hoş bir iş yaptık, çok çalıştık. Hoş olacak. Hoş şeyler hissediyorum.” diye konuştu.

Devam sinemasının bir sene orta ile çekildiğine vurgu yapan Zavlak, “İzleyiciler, ikinci sinemada hoş bir yol, hoş bir aşk, hoş bir bekleyiş ve hoş bir kıssa bulacaklar. Geldiklerinde hakikaten 1.5 saat boyunca, sıkıntılarından uzaklaşıp, bir kıssaya kapılıp keyifli ayrılacakları bir sinema serüveni olacak.” dedi.

Böcek Sinema, Mgx Sinema ve Plaza üretim paydaşlığı ile hayata geçirilen sinemada Ak ve Zavlak’ın yanı sıra Gülin İyigün, Ogün Kaptanoğlu, Cavit Çetin Güner, Can Kızıltuğ, Oya İloğulları, Laçin Ergül ve Anıl Özgür de rol aldı. Direktörlüğünü Deniz Enyüksek’in üstlendiği, Fulya Özcan’ın senaryolaştırdığı sinemanın konusu şöyle:

“İzmir ve Ege ‘3391 Kilometre’yi aşmış, Paris’te birlikte bir hayat kurmuştur. Ancak gelen bir telefonla her şey değişir. İzmir ve Ege’nin ortasına yine aralıklar girecek, her şeye en baştan başlamaları gerekecektir. Hayat onları savurup, yollarını tekrar aşklarının başladığı İzmir’de kesiştirecektir. İzmir ve Ege’nin yıldızlarla dolu kıssası devam ederken, artık ortalarındaki Sıfır Kilometre ile hayatın acı-tatlı sürprizlerine birlikte göğüs gerebileceklerdir.”