Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; akıl, plan ve kararlılıkla yeni bir denge dönemi başlıyor.
Yüksek enflasyon, geçim sıkıntısı, kira krizi, düşük maaşlar ve artan vergiler…
Türkiye, çok katmanlı bir ekonomik baskı döneminden geçiyor. Ancak bu tabloyu değiştirmek için gereken irade de, kararlılık da mevcut.
Uzmanlara göre çözüm; “adil gelir, üretim temelli ekonomi, vergi adaleti ve toplumsal güvenin yeniden inşası” ile mümkün.
Adil Gelir Kalkanı Şart
Asgari ücret, hayat pahalılığı karşısında hızla eriyor.
Emekliler, yıllarca verdikleri emeğin karşılığını almakta zorlanıyor.
Bu noktada yapılması gereken, “adil gelir kalkanı” oluşturmak.
Asgari ücret, “Geçim Endeksi”ne göre düzenlenmeli, en düşük emekli maaşı yaşam maliyetine endekslenmeli.
Devlet, dar gelirliye yönelik enerji desteği, kira yardımı ve sosyal koruma politikalarını kalıcı hale getirmeli.
Geçim, devletin asli sorumluluğudur; vatandaşın alın teriyle onurlu bir yaşam sürebilmesi, güçlü bir ekonominin temeli olmalıdır.”
Kira Artışlarına Karşı Sosyal Konut Dönemi
Konut fiyatları ve kiralar, özellikle büyük şehirlerde alım gücünü aştı.
Fahiş artışlar, toplumun ortak şikâyeti haline geldi.
Cumhurbaşkanımızın da sıkça vurguladığı gibi, devlet artık bu alanda planlamayı ve denetimi doğrudan üstlenmeli.
Kira piyasasında şeffaf veri paylaşımı, hızlı tahkim sistemi ve yeni sosyal konut seferberliği şart.
Konut bir yatırım aracı değil, yaşam hakkı olarak görülmeli.
“Devlet, barınma krizini çözmek için artık seyirci değil; doğrudan planlayıcı olmalıdır.”
Üretim ve Verimlilikle Ekonomik Denge
Pahalı üretim, pahalı tüketim anlamına gelir.
Enerji maliyetleri, hammadde fiyatları ve finansman yükleri azaltılmadan fiyat istikrarı sağlanamaz.
Türkiye, üretim zincirini yeniden güçlendirmek zorunda.
Yerli sanayiye destek, dijital dönüşüm teşvikleri ve enerji verimliliği projeleri; ekonominin yeniden canlanmasının anahtarıdır.
KOBİ’lerin dijitalleşmesi, ihracatın çeşitlenmesi ve yerelleşme kredileri yeni dönemin yapı taşları olmalı.
Vergide Adalet, Toplumda Denge
Türkiye’nin vergi yapısı, düşük gelirliyi zorluyor.
KDV, ÖTV ve dolaylı vergiler vatandaşın sırtında ağır bir yük oluşturuyor.
Artık yeni bir vergi reformu zamanı:
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilmeli, lüks tüketimde yüksek oran uygulanırken temel gıda ve enerji ürünlerinde vergi indirimi sağlanmalı.
Gelir vergisi sadeleşmeli, ödeme gücüne göre sistem kurulmalı.
“Vergi, adaletin mali yüzüdür. Adil dağıtılmayan vergi, toplumsal güveni eritir.”
İç Siyasette Güven, Dış Politikada Denge
Siyasi tartışmaların toplumsal yorgunluğa dönüştüğü bir dönemdeyiz.
Artık “kavga değil çözüm”, “slogan değil strateji” zamanı.
Devletin kurumlarına ve adalet mekanizmasına güvenin korunması, toplumsal huzurun sigortasıdır.
Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yürütülen istikrar ve güven politikaları, sadece iç politikada değil, dış ilişkilerde de Türkiye’yi güçlü kılmaktadır.
Dış politikada çok yönlü denge; hem Doğu ile ticaret, hem Batı ile stratejik işbirliği anlamına gelmelidir.
“Türkiye’nin gücü, taraf olmadan denge kurabilmesindedir.”
Yeni Dönemin Parolası — Cesur Dönüşüm
Ekonomik krizler, büyük reformların öncüsüdür.
Bugün Türkiye, zor bir dönemden geçiyor; ama bu dönemi fırsata çevirecek potansiyele de sahip.
Doğru plan, doğru liderlik ve doğru kadrolarla “yeni yüzyılın ekonomik denge modeli” inşa edilebilir.
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; adalet, üretim, verimlilik, çevre ve dijital dönüşüm ekseninde atılacak adımlar, Türkiye’yi yeniden dengeye taşıyacaktır.
Krizleri fırsata çevirmek, inançla ve planla mümkündür. Türkiye, bunu yapabilecek iradeye sahiptir.”
“Bu ülke her zorluktan güçlenerek çıktı.
Bugün de çıkacaktır.
Çünkü bu milletin iradesi, en büyük reform gücüdür.”
— Halil Gökmen Atılan
Genel Yayın Yönetmeni & Yönetim Kurulu Başkanı
TV90 Medya A.Ş.