Akılalmaz Virajı ile Dünyanın En Tehlikeli Hız Parkuru ve İlk Otoyolu: AVUS

Akılalmaz Virajı ile Dünyanın En Tehlikeli Hız Parkuru ve İlk Otoyolu: AVUS

ABONE OL
Eylül 15, 2024 00:01
Akılalmaz Virajı ile Dünyanın En Tehlikeli Hız Parkuru ve İlk Otoyolu: AVUS
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gerçekten mükemmel bir yol!

Kaynak: DW Türkçe

Artık neredeyse dünyanın pek çok noktasında büyük, küçük, uzun ve kısa pek çok otoyol var.

Peki bu otoyollardan önce ilk kim böyle bir yol yapma fikrini ortaya attı ve ne yaptı?

24 Eylül 1921’de dünyanın otobana benzeyen ilk karayolu açıldı: AVUS

Almanca Otomobil Trafik ve Test Yolu sözcüklerinin başharflerinden oluşan bu yolun inşaasında savaştan dolayı bazı problemler yaşandı.

Açıldığında sadece 10 kilometresi tamamlanan bu yolun yapımına savaştan dolayı ara verildi.

Daha sonrasında Hitler’in propogandaları, ekonomik buhranlar da bu otoyolun tamamlanmasını engelledi.

Ama otoyolun 10 kilometresi oldukça etkin kullanıldı ve 1926 yılında Almanyanın ilk Grand Prix’i yapıldı.

Bu pist pek çok Alman yarışçının ilk yarıştığı ve kariyerine hazırlandığı pist olarak tarihe geçti.

O dönemlerin efsanevi pilotlarından Hans Stuck da pist üzerinde 240 km hıza çıkarak pek çok rekora imza attı.

Tabii bu dönemin arabaları Formula 1 gibi rahat ve konforlu değildi. Ergonomik açıdan kötü ve zorlayıcıydı.

Arabalar AVUS’ta 400 km hıza çıkıyor ve o şekilde ilerliyordu ama bir sorun vardı: Emniyet kemeri veya güvenlik için herhangi bir şey yoktu.

AVUS’ta yer alan bu dik viraj ise her pilotun ve izleyicinin korkulu rüyasıydı. Arabalar buradan dönerken onları koruyabilecek herhangi bir korkuluk dahi yoktu.

Oldukça kötü şöhrete sahip olan bu viraj 43 derecelik aşırı bir eğime sahipti.

Bu viraj iki yüksek hız pistini birbirine bağlıyordu ve pilotların buradaki başarısı inanılmazdı. Böyle bir eğimde pilotların üzerine aşırı yük biniyordu.

Bu otoyolun inşa edilmesinin en büyük sebeplerinden biri de burayı bir test pisti olarak kullanabilmekti.

Çünkü o dönemlerde araçları test edebilecek hızlı pistler bulunmuyordu.

Aynı zamanda bu pistte pek çok inovatif araba da yapılmaya başlandı tıpkı roket itmeli Rock 2’ler gibi.

Bu özel anlara testlere ve yarışlara pek çok kişi eşlik ediyordu.

1940 yılına kadar normal kullanıma kapalı olan AVUS’u diğer yollardan ve pistlerden ayıran bir özelliği vardı: Asfaltı.

Çok değişik ve çeşitli katmanlardan yapılan asfalt bugün kullandığımız ve bildiğimiz otobanın ana maddesiydi. Ve şimdi de otobanı otoban yapan bu asfalt AVUS’tan miras kaldı.

Deneme pisti olduğu için pek çok asfalt dökülüyor ve bunlar deneniyordu, sonunda da en iyi sonuç vereni bulunuyordu.

Bugün yol yapımı hakkında bildiğimiz pek çok şeyi AVUS’ta yapılan çalışmalara borçluyuz. Her biri orada denendi ve geliştirildi.

Bu açıdan bakıldığında AVUS otobanların kurucusu ve fikir kaynağıydı, onda öğrenilen her şey sonraki otobanların yapımına aktarıldı.

1950’ye kadar AVUS Batı Almanya’ya geçen yolun arasında bulunuyordu ve önemli bir konuma sahipti.

Berlin Duvarı inşasına kadar Formula 1 pisti olarak kullanılan AVUS’ta çok ciddi kazalar yaşandı ve bu kazalar da pistin akıbetini değiştirdi.

1980 yılına kadar burada herhangi bir motor yarışı yapılmadı çünkü kazalar ölümle ve çok ciddi şeylerle sonuçlanmıştı.

1984 yılı itibari ile AVUS’ta DMT yarışları yapılmaya başlandı fakat yaşanan kazalar ve organizasyonu düzenlemenin zorluğu Berlin içindeki trafiğin artması ile birleşince yol motor sporlarına kapatıldı.

1998 yılında yarışlar durduruldu ve ve diğer otoyollarla bağlanılarak şehir içi kullanıma açıldı. 

Her şeye rağmen AVUS motor sporları için çok önemli bir yere sahip yol olarak kaldı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r