0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AKSARAY’da, İnşaat Teknolojileri Öğretmeni Erzade Yurdagül (48) ile eşi İdeoloji Öğretmeni Emine Yurdagül (43), sınır ve tezhip sanatıyla ilgili yaptıkları yapıtları hem sergiliyor hem de ilgisi olanlara öğretiyor. Erzade Yurdagül, ” Şanlıurfa’da öğretmenlik yaparken çizgi ve tezhip sanatına başladık. Bizim ideolojimiz; ‘İki günü birebir olan ziyandadır.’ Hadis gereği kendimizi daima geliştiriyoruz. Emelimiz bu sanatı görünür kılmak ve öğrenci yetiştirmek ve bir gelenek oluşturmak istiyoruz” dedi.

İstanbul’dan Aksaray’a bir yıl evvel tayini çıkan Şehit Atıf Akay Mesleksel Eğitim Merkezi İnşaat Teknolojileri Öğretmeni Erzade Yurdagül ve İdeoloji Öğretmeni Emine Yurdagül, mesleklerinin yanı sıra sınır ve tezhip sanatıyla da ilgileniyor. Öğretmen çift, açtıkları iş yerinde yaptıkları yapıtları hem sergiliyor hem de ilgisi olanlara öğretiyor.

‘AMACIMIZ BU MESLEĞİ GÖRÜNÜR KILMAK’

Hat ve tezhip sanatına 15 yıl evvel Şanlıurfa’da misyon yaparken başladığını belirten Erzade Yurdagül, “Şanlıurfa’da öğretmenlik yaparken sınır ve tezhip sanatına başladık. O periyotta Şanlıurfa’da bu sınır sanatı çok yapılıyordu. Bizde bir hevesle başladık. Vakitle bu iş önemli boyutlara ulaştı. Eserlerimize genelde hadis ve şiir üslubunda şeyler yazıyoruz. Ben yalnızca yazılarına yazıyorum. Eşim de kenarlarındaki yahut içindeki süslemeleri yapıyor. Bizim ideolojimiz; ‘İki günü birebir olan ziyandadır.’ Hadis gereği kendimizi daima geliştiriyoruz. Gayemiz bu sanatı görünür kılmak ve öğrenci yetiştirmek ve bir gelenek oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.

‘BİZİM RUHUMUZA DÜZGÜN GELİYOR’

3 çocuk annesi Emine Yurdagül ise “Felsefe öğretmeniyim. Daha sonra çocuk gelişimini de okudum. Şu anda tezhip sanatıyla uğraşıyorum. Ben çocukken resme meraklıydım. Renkleri, boyaları çok severdim. Hobi olarak bu işe 15 yıl evvel başladık. Eşim sınır sanatıyla bir motivasyonda kazandı. Biz bu işi hayal dahi edemezken, usta-çırak bağıyla başladık. Biz o devir daima ustamızın tabanında oturduk. Aksaray’a geleli bir yıl oldu. Buraya gelince hocalarımızdan uzak kaldık. Hocalarımızdan helallik isterken hocam, ‘Helallik yalnızca helal olsun demek değildir. Biz ilim öğrettik. Şayet sizde bunu lidere aktarırsanız, fakat bu ilim helal olur’ demişti. Sanırım o bize bir mihenk taşı oldu. Allah’ımda nasip etti ve buraya açtık. Bu sanat ruhunu ehlileştiren bir meşgale diyebilirim. Bu da bizim ruhumuza yeterli geliyor. Bize işimiz zahmetli gelmiyor. İşimizi yaparken de huzur buluyoruz ve mutluyuz” dedi.

Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY