Anne rahminde enfekte olan bebeklerde risk çok daha fazla… İşte otizmle bağlantılı dört virüs
Michigan'daki bir çocuk hastanesinde doktor olan Dr. Megan Pesch, sitomegalovirüs (CMV) enfeksiyonunun yeni doğan bebeklere verebileceği zararlara oldukça aşinaydı. Çünkü kendi kızı da CMV ile enfekte olarak doğmuştu. Bu sebeple bir araştırma yapmak istedi.
CMV az bilinen ancak şaşırtıcı derecede yaygın bir herpes virüsüdür. Beyni istila edebilen bu enfeksiyon nedeniyle yaklaşık her 1000 çocuktan birinde, en yaygın olanı işitme kaybı olmak üzere, ömür boyu sürecek bir tür sakatlık gelişmektedir.
BU VİRÜSLE DOĞANLARIN OTİZM GELİŞTİRME OLASILIĞI İKİ BUÇUK KAT FAZLA
Dr. Pesch yeni bir çalışmayla, doğuştan CMV enfeksiyonunun gelişmekte olan beyin üzerindeki uzun vadeli sonuçlarından birini ortaya koydu. Amerika Birleşik Devletleri'nde Medicaid ve Çocuk Sağlık Sigortası Programı veri tabanlarında kayıtlı üç milyondan fazla çocuğun tıbbi kayıtlarını inceleyerek, bu çocukların otizm geliştirme olasılığının iki buçuk kat daha fazla olduğunu tespit etti.
"CMV çok acımasız bir virüs" diyen Dr. Pesch ekledi: "Rahim içinde CMV gerçekten plasentaya saldırır ve istila eder, bu nedenle kan akışının ve besinlerin azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda fetüsün merkezi sinir sistemini de kendine çekiyor, bu yüzden oraya giriyor ve sadece erken fetal beyin hücrelerini enfekte etmekle kalmıyor, aynı zamanda beynin nasıl geliştiğini de değiştiriyor."
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nde araştırma direktörü olan Dr. Laetitia Davidovic, bulguların halk sağlığı açısından önemli sonuçları olduğunu belirtti. Bu bulguların, hamilelik sırasında ve doğum sırasında CMV taraması için sistematik antikor testlerine ihtiyaç duyulduğuna işaret ettiğini söyledi.
Ancak CMV, otizmin gelişiminde rol oynayan tek viral enfeksiyon değil.
HANGİ VİRÜSLER OTİZMLE BAĞLANTILI?
-- Belki de en iyi bilinen bağlantı kızamıkçık ve otizm arasındadır. Kızamıkçık, özellikle hamileliğin ilk üç ayında geçirildiğinde, fetüste çeşitli organ fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor. Kızamıkçık enfeksiyonu ile doğan çocuklarda otizm oranı genel nüfusa göre 200 kat daha yüksek. CMV gibi, bu da kızamıkçığın fetal beyin hücrelerini istila edip çoğalabilmesiyle ilişkilendiriliyor.
-- Sivrisinek enfeksiyonu yoluyla yayılan tropikal bir virüs olan Zika gibi beyni istila edebilen diğer nörotropik virüsler de beyin gelişimini etkileyerek otizm için olası risk faktörleri olarak gösteriliyor. HIV-pozitif annelerden doğan çocuklara otizm, gelişim geriliği ya da dikkat bozukluğu teşhisi konma olasılığının üç kat daha fazla olduğu da tespit edildi.
-- Öte yandan tüm virüslerin sorun yaratması için fetüsün beynine nüfuz etmesi bile gerekmiyor. Doğurganlık çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 15'inin taşıdığı ve cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olan genital herpesin, fetal beyin yapısını değiştiren ve serebral neokortekste anormal büyümeye yol açan enflamatuar moleküllerin salınımına neden olduğu biliniyor. Serebral neokorteks beynin toplam hacminin yaklaşık yarısını oluşturur ve dikkat, düşünce, algılama ve epizodik hafıza ile ilgilidir.
-- Norveç'te yapılan bir çalışma, hamileliklerinin ilk 18 haftasında partnerlerinden genital herpes kapan kadınlardan doğan erkek bebeklere otizm teşhisi konma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
-- Diğer veriler de annenin hamileliği sırasında grip nedeniyle hastaneye yatırıldığı durumlarda otizm, zihinsel engeller ve şizofreni riskinin arttığını gösterdi. Dr. Pesch, "Bu durum, özellikle de otizme genetik olarak yatkınlığı olan bir fetüs söz konusu olduğunda, iltihabi bir durum ile çocukta otizm arasındaki bağlantıyı kesinlikle merak ettiriyor" dedi.
VİRÜSLER BEYİN GELİŞİMİNİ VE İŞLEVİNİ NASIL ETKİLEYEBİLİR?
Bazı durumlarda, CMV gibi virüslerin varlığı gelişmekte olan beyinde doğrudan hasara neden olur. ABD'deki Children's National Hospital'da prenatal-neonatal nörolog olan Dr. Sarah Mulkey, "Örneğin, şiddetli konjenital CMV enfeksiyonu olan bazı fetüsler enfeksiyondan dolayı şiddetli beyin hasarı alır ve gebelikten sağ çıkamayabilir" dedi.
Ancak diğer durumlarda, virüslerin beyin hücrelerinin hassas yapıları üzerindeki etkisi belki de beklenenden daha hafiftir. Bu hücreleri öldürmek yerine, beyin büyüyüp genişledikçe kendilerini hassas bir mimaride nasıl düzenlediklerine kadar davranışlarını değiştirirler. Dr. Pesch, değişikliklerin çoğunun beyin görüntüleme taramalarında her zaman görünür olmadığını söylüyor.
Dr. Pesch, CMV'nin aynı zamanda beynin karakteristik kıvrımlarını kazanmaması için belirli genleri düzenleyebildiğini söyledi ve ekledi: “Bu da beynin daha küçük bir yüzey alanına ve dolayısıyla daha az hücreye sahip olması nedeniyle gelişimsel gecikmeyle sonuçlanıyor. CMV'nin fetal beyinde baskılayabildiği bir gen var ve bu geni devre dışı bıraktığınızda, bazen gerçekten pürüzsüz bir beyinle sonuçlanabiliyor Yani CMV beynin oluşum şeklini değiştiriyor."
Bir başka olasılık da bazı doğumsal viral enfeksiyonların gelişmekte olan bebeğin mikrobiyomunu etkileyebileceği ve bunun da bağırsak-beyin ekseni yoluyla beyni etkileyebileceğidir. Minnesota Üniversitesi'nde pediatri profesörü olan Mark Schleiss yakın zamanda düzenlenen bir konferansta CMV'li bebeklerin bağırsak mikrobiyomunda değişiklikler olduğunu gösteren bulgular sundu.
ENFLAMASYON VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BEBEĞİ NASIL ETKİLER?
Bir virüsün bozulmaya neden olması için fetal beyni doğrudan enfekte etmesi bile gerekmiyor. Enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırılan hamile kadınların çocuklarında otizm oranlarının daha yüksek olmasının nedenlerinden biri, şiddetli enfeksiyonların annenin vücudunda sitokin fırtınası olarak bilinen yaygın iltihaplanmayı ortaya çıkarabilmesidir.
Annenin bağışıklık sistemi sitokin adı verilen yüksek oranda enflamatuar moleküller ürettiğinde, bu moleküller doğmamış bebeklerin beyinlerine ulaşabilir ve anormal beyin gelişimini başlatabilir. Aynı nedenle, Sjögren sendromu ve romatoid artrit gibi otoimmün rahatsızlıkları olan hamile kadınların otizmli çocuk sahibi olma ihtimalinin daha yüksek olduğu düşünülüyor.
HIV ve genital herpes gibi kronik viral enfeksiyonların otizmle bağlantılı olmasının nedeni de bağışıklık sistemiyle ilgilidir. Bağışıklık sistemimizin yabancı enfeksiyonlara saldıran antikorlar ürettiği gibi, ters gittiğinde vücudun kendi dokularına saldıran otoantikorlar da üretebildiğini artık biliyoruz.
Otizmli çocukların annelerinin yüzde 10 ila 12'sinin otoantikorlara sahip olduğu tespit edildi. Bir teoriye göre, HIV ve herpes gibi DNA'nın derinliklerine yerleşmiş virüsler bağışıklık sistemini aşırı uyararak otoantikor üretimini tetikleyebilir ve bu da gelişmekte olan fetüse saldırır.
Dr. Pesch, "Viral enfeksiyonlar annenin bağışıklık sistemini harekete geçirerek otoantikor üretmesine neden olabilir. Plasentayı geçip gelişmekte olan fetal beyni hedef alabilirler” dedi.
PEKİ NE YAPABİLİRSİNİZ?
Dr. Davidovic, otizm ve diğer nörogelişimsel bozukluk riskini azaltmak amacıyla tüm hamile kadınların grip ve kızamıkçık gibi yaygın viral enfeksiyonlara karşı aşılanmasını sağlamanın çok önemli olduğunun altını çizdi.
Ayrıca, CMV'ye maruz kalmayı önlemek için düzenli el yıkama, CMV tükürük ve idrar gibi vücut sıvılarında taşındığı için hamilelik sırasında içecekleri paylaşmama gibi iyi hijyen önlemleri de hayati önem taşıyor.
Dr. Pesch'in bulguları aynı zamanda CMV için bir aşı geliştirilmesinin önemini de ortaya koydu. Genital herpes ile enfekte olan hamile kadınlar için doktorlar, bebeğin etkilenme olasılığını azaltmak için antiviral ilaç almalarını tavsiye ediyor. HIV pozitif olanlar için ise antiretroviraller hayati önem taşıyor.
'OTİZMLİ KIZIM CMV ENFEKSİYONU İLE DOĞDU'
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Dr. Megan Pesch, virüsler ve otizm konusuna fazlasıyla aşinaydı. Üç yaşındaki kızına otizm teşhisi konulduğunda CMV ile otizm arasındaki olası bağlantıyı araştırıyordu.
Pesch "Bundan şüphelenmiştim. Covid zamanıydı, bu yüzden kreşe gitmiyordu ancak iki buçuk yaşlarında yüzlerle biraz daha az ilgilenmeye başladı. Beni çok fazla kontrol etmiyordu ve gerçekten kendi işini yapmaya odaklanmıştı” dedi.
Dr. Pesch'in analiz sonuçlarını bir araya getirdiği bir zamanda gelen bu tanıda belli bir ironi vardı. Diğer iki çocuğunun aksine, kızı CMV enfeksiyonu ile doğmuştu. Dr. Pesch, kızının enfekte olduğunu ancak doktorlar üç aylıkken sağır olduğunu fark ettikten sonra öğrendi.
"CMV olup olmadığını sordum ve bunun pek mümkün olmadığını söylediler" diyen Pesch yaşananları şöyle anlattı: "Yine de test yapılmasını istedim ama nasıl test yapacaklarını bilmiyorlardı. Topuk kanı ile yenidoğan tarama testi yapılmıştı ve ellerinde hala kurumuş kan vardı. Test için Washington Üniversitesi'ne göndermelerini istedim ve kanda CMV'ye rastladılar. Kızım CMV teşhisi aldığı için şanslıyız. Çünkü çoğu bebekte bu durum gözden kaçıyor."
BAŞTA DİL GECİKMESİ DIŞINDA BİR SORUN YOKTU
Pesch kızında başlangıçta, dil gecikmesi dışında herhangi bir gelişimsel sorun belirtisi fark etmemiş. Öte yandan sesleri erişimi olmadığı yani kulakları duymadığı için bu anlaşılabilir bir durumdu. Ancak büyüdükçe, göz temasını sevmemek ve bazı özel konulara ve eşyalara olan tutkusu gibi otistik özellikleri daha belirgin hale geldi.
Dr. Pesch özellikle kızının, oyuncak bebeği için bebek arabasına takıntılı olduğunu söyledi, “Araba ve bebek bizimle her yere geliyor. Bu durum diğer küçük çocukların, özellikle de kız çocuklarının ilgi alanlarına çok benzese de kızım bunu daha yoğun bir seviyeye taşıdı. Bu konuda çok güçlü ve tutkulu hissediyor. O bebek arabası bizimle her yere geliyor ve eğer ‘Hayır, onu markete ya da güvenlikten geçip uçağa sokamayız’ derseniz çok üzülüyor. Bu kadar güçlü ve tutkulu hissettiği bir şeyi neden yapamayacağını anlamak onun için çok zor” dedi.
Dr. Pesch kızına kızının farklılıklarını kabul edip kucaklamaya karar verdiğinden de bahsetti ve şunları söyledi:
"Tıpkı duyma engelinde olduğu gibi otizminin de onun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Şimdi o olduğu kişi ve biz de onunla bu yolculuğun içindeyiz.”
The Telegraph'ın 'The four viruses linked to autism' başlıklı haberinden derlenmiştir.