27 Temmuz 2024 Cumartesi
Paris'te hareketli dakikalar... Paris Medya Merkezi'nin bulunduğu bölge, patlama riski nedeniyle bir süre kapatıldı
En Eski Dönemlerden Günümüze, Golan Tepeleri'nin Tarihsel Önemi
TV 90 Haber, Haftanın Haber Özetini Sunar.
Sicariilerden Günümüz Terör Devletine
BOLU D-100 kara yolunda sis
ABD’li elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın, bundan 10 yıl önce otomobillerinin patentlerini tüm geliştiricilere açması, şirketin CEO’su Elon Musk’ın eleştiri yağmuruna tutulmasına yol açmıştı. Hatırlanacak olursa, Tesla haziran 2014’te Model S otomobilini dünyanın ilk ‘açık kaynak’ otomobili haline getirmişti. Musk, o dönem yaptığı açıklamada, “Teknoloji liderliği, bir rakibe karşı gerçekten küçük bir koruma olduğu tarihte defalarca kanıtlanan patentlerle tanımlanamaz. Bu adımımız daha ziyade bir şirketin dünyanın en yetenekli mühendislerini çekme ve motive etme yeteneğiyle tanımlanabilir” demişti. Musk, erişime açılan patentlerin çoğunun elektrikli güç aktarma organları ve bunların araçlara nasıl entegre edileceğiyle ilgili olduğunu da söyledi. REKLAM Peki, otomobil üreticileri ve diğer işletmelerin genellikle patentlerini sıkı sıkıya koruduğu bir ortamda, Tesla neden böyle bir girişimde bulundu? Şimdi gelin, bu sorunun yanıtına bakalım. BÜYÜYEN PAZARDA LİDER OLDU 2014 yılında, elektrikli araçlar Tesla’nın kendi ülkesi ABD’deki otomobil satışlarının yüzde 1’inden azını oluşturuyordu. Tesla, o günlerde rakibin sadece elektrikli otomobil üreten firmalar değil, geleneksel üreticiler olduğunu anlamıştı. Bu kapsamda, sektörde yer edinmek için, Tesla gibi yeni bir üreticinin tüm otomotiv endüstrisini değiştirmesi gerekiyordu. Elon Musk’ın bu hedefe giden yolda basit bir stratejisi vardı. O da, herkesin elektrikli otomobil üretmesini kolaylaştırmaktı. Tesla patenlerini dışarıdan erişime açarak, diğer şirketlerin de elektrikli otomobil pazarına girmelerinin önündeki engelleri kaldırmış oldu. İşte bu strateji doğrultusunda, son 10 yılda elektrikli araç pazarı büyüdü. Yollarda sayıları artan elektrikli otomobiller, daha fazla şarj istasyonu ve daha güçlü bir altyapı kurulmasına yol açtı. REKLAM Sonuçta Tesla, büyüyen bir elektrikli araç ekosisteminden yararlanır hale geldi. Diğer üreticilerin de bu alana girmeleri, rekabeti artırdı ve pazarı büyüttü. Bu durum, büyüyen pazarda Tesla’nın yıllar boyunca liderliği üstlenmesi ile sonuçlandı. ABD’de elektrikli otomobil satışları 2023’te yüzde 40 arttı ve 1.4 milyona ulaştı. Bu rakam, ülkede 10 yıl önce yüzde 1’in altında pazar payı olan elektrikli otomobillerin, 10 yıl içinde yüzde 10 pazar payına ulaştıklarını gösteriyor. Dolayısı ile, Tesla’nın bir zamanlar yatırımcıları tarafından riskli görülen stratejisinin başarı ile sonuçlandığı ortaya çıkıyor. SON 5 YILIN EN DÜŞÜK KÂR MARJI Tesla, 10 yıl önce başlattığı atılıma rağmen, bugünlerde finansal olarak iyi günler geçirmiyor. Öyle ki, Tesla’nın geliri yılın ikinci çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 2 artarak 25.5 milyar dolara çıktı. REKLAM Elektrikli otomobil üreticisinin net kârı ise yılın ikinci çeyreğinde geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 45 azalışla 1.5 milyar dolara düştü. Tesla’nın net kârı, geçen yılın aynı döneminde 2.7 milyar dolar olmuştu. Bu, Tesla’nın son beş yılın en düşük üç aylık kâr marjı olarak da kayıtlara geçti. Tesla’nın net kârı, küresel çapta düşen satışlar ve fiyat indirimlerinin etkisiyle bu yılın ilk çeyreğinde de yıllık yüzde 55 azalmıştı. Şirketin araç üretimi de ikinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 14, teslim ettiği araç sayısı da yüzde 5 azaldı ve 443 bin 956 adede geriledi. Tesla’dan yapılan açıklamada, şirketin ikinci çeyrekte zorlu çalışma ortamına rağmen rekor üç aylık gelir elde ettiği belirtildi. 3 YILDA 300 MİLYAR DOLAR ERİDİ Tesla hisseleri günü yüzde 11 değer kaybı ile kapattı ve borsa değerinden neredeyse 90 milyar dolar buharlaştı. Piyasa değeri 2021’deki 1 trilyon doları gören Tesla, bugün 700 milyar doların altında bir değere sahip. Tesla’da bu düşüşün nedenleri arasında, şirketin ‘ucuz’ bir elektrikli model sunmaktan vazgeçmesi de gösteriliyor. Bu da, Tesla’dan uygun fiyatlı yeni bir model bekleyen birçok kullanıcının Çinli elektrikli üreticilerine yönelmesine neden oldu. REKLAM TAHTI BYD’YE KAPTIRABİLİR Gelinen noktada, Çin’in BYD’si, 2024’te Tesla’yı geçmeye çok yakın. BYD’nin ikinci çeyrek elektrikli araç satışları yıllık yaklaşık yüzde 21 artışla 426 bin 39 adede ulaştı. Geçen yıl, BYD’nin yalnızca batarya ile çalışan otomobillerinin yanı sıra hibritleri de içeren toplam üretimi 3 milyonu aştı ve Tesla’nın 1.84 milyon adetlik üretimini üst üste ikinci kez geride bırakmıştı. Fakat, BYD, 1.6 milyon tam elektrikli binek otomobil ve 1.4 milyon hibrit üreterek Tesla’nın elektrikli otomobil üretimi açısından zirveye yerleşmesini engelleyememişti. Güncel rakamlar, yılın ikinci çeyreğinde iki firma arasındaki satış farkının 20 bin adedin altına indiğini gösteriyor. Son olarak, iki firma arasında küresel düzeyde devam eden rekabet Türkiye’de ise henüz yeni başlıyor. BYD Genel Müdürü: ‘Ulaşılabilir olacak’ Haberi Görüntüle 2023’te Türkiye’ye giren Tesla, yerli üretici Togg’un ardından en çok satılan ikinci elektrikli otomobil konumunda. Fakat, BYD’nin Türkiye’de üretime başlayacak olması bu tabloyu baştan aşağı değiştirebilir.