Avrupa’daki camiler eğitimden kültüre toplumun ihtiyaçlarını karşılıyor
Almanya'da 858 caminin bağlı bulunduğu Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Avrupa ve Almanya'daki camilerin sadece birer ibadethane olmadığını, eğitimden kültüre kadar toplumun ihtiyaç duyduğu her alanda bu ihtiyaçlara cevap veren mekanlar haline geldiğini söyledi.
Türkmen, Almanya'nın Köln kentindeki DİTİB Genel Merkezi'nde, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Almanya genelinde kendilerine bağlı bulunan 858 caminin, hayatın merkezinde yer aldığını belirten Türkmen, "Özellikle 1960'lı yıllardan itibaren buraya işçi göçünün başlamasından itibaren zaman içerisinde camilerimiz gelişiyor, değişiyor ve güzelleşiyor. İlk başta kurulan camilerimiz fabrikalardan bozma ya da bir apartman dairesinin camiye dönüştürülmesiyle ibadet ortamının sağlandığı bir mekan iken, bugün artık kubbesiyle, minaresiyle, içindeki koreografisiyle, geleneksel hat sanatlarıyla artık bir camiyi andıran mekanlara sahibiz." dedi.
Türkmen, "Özellikle Köln Merkez Camisi bunların başında geliyor. Artık Köln Camisi bir sembol niteliği taşıyor. Burada İslam ile ilgili çıkan her tür haberde Köln Camisi'nin fotoğrafını görebiliyorsunuz. Berlin'deki Şehitlik Cami'miz, Duisburg'daki Merkez Cami'miz, Aachen'daki camimiz, bütün bunlar dıştan görünüşüyle, minaresiyle, kubbesiyle artık cami siluetinin hissedildiği mekanlar ve insanların yaşadığı toplumun merkezinde yer alan mekanlar. Bu mekanlar gelişiyor. Biz bunlara ikinci nesil camiler diyoruz. Bunlar biraz daha bizi ve kültürümüzü temsil eden camiler, bununla da gurur duyuyoruz." diye konuştu.
DİTİB Genel Başkanı Türkmen, şunları kaydetti:
"Avrupa ve Almanya'daki camiler sadece bir namaz kılma, cuma ve bayram namazlarını eda etme yeri değil, bunun ötesinde ülke çapındaki 858 camimizin tamamında hafta sonları eğitim devam ediyor. Çocuklarımızın yıl boyunca okula paralel olarak din eğitimini gördükleri mekanlar. Burada yavrularımızı, gençlerimizi ağırlıyoruz, hemen hemen her camimizde kadınlarımıza ait mekanlar var, onlar da bir araya gelip ders yapıyorlar, eğitim görüyorlar. Camilerimizin oturup sohbet edilebilen mekanları var. Bu yönüyle baktığımız zaman camilerimiz eğitimden kültüre kadar toplumumuzun ihtiyaç duyduğu her alanda bu ihtiyaçlara cevap veren mekanlar haline geldi. İnşallah bunlar zamanla artarak devam edecektir."
Türkmen, Almanya'da ikinci nesil cami projelerinin her geçen gün arttığına işaret ederek, " Stuttgart, Karlsruhe, Monheim gibi şehirlerde camilerimiz bitmek üzere. Biz bunları gördüğümüz zaman gelecek nesillere güzel mekanlar bırakmanın sevincini, gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü artık neredeyse 5 nesildir buradayız ve burası artık bizim için bir vatan haline geldi ve bunun da en güzel örnekleri bu camiler ve camilerde oluşturduğumuz halkalardır." değerlendirmesinde bulundu.
Köln Merkez Camisi, Avrupa'nın her yerinden ziyaret ediliyor
DİTİB Genel Sekreteri Eyüp Kalyon ise genel merkezleri bünyesindeki Köln Merkez Camisi'ni, Avrupa'nın her yerinden binlerce kişinin ziyaret ettiğini aktardı.
Köln Camisi'nin, şehrin sembolleri arasına girdiğini vurgulayan Kalyon, "Camimizde kayıt sistemi olmadığından tam ziyaretçi sayısı verme imkanımız yok ancak, sadece bu camimizdeki rehberlik sayısından yola çıkacak olursak yılda 60 bin kişiye burada camimizi tanıtıyoruz. Tabi bunun dışında yüz binlerce insan camimize geliyor. Burası hakikaten Almanya'da çok müstesna bir cami konumundadır." ifadesini kullandı.
"Almanca dilinde toplumsal konuları işliyoruz"
DİTİB bünyesinde faaliyet gösteren Moschee-Forum'un Direktörü Murat Şahinarslan da 2019'da faaliyete geçen bu projeyle merkez cami ve Köln toplumunu bir araya getiren bir fonksiyon üstlendiklerini dile getirdi.
Şahinarslan, "Biz Almanca dilinde toplumsal konuları işliyoruz. İslam hakkında temel bilgiler veriyoruz, örneğin İslam hukuku, Kur'an-ı Kerim, hadislerle ilgili bilgi verip çay akşamları gerçekleştiriyoruz. İslamla yeni tanışmış insanlarımız, gayrimüslimler Almanca dilinde İslamı daha yakından tanımak için programımıza rağbet gösteriyor. İslam sanatlarını batı toplumuna tanıtmak için de faaliyetler yürütüyoruz." bilgisini paylaştı.
En yeni projelerinden birinin İslam Araştırma Kütüphanesi olduğunu aktaran Şahinarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kütüphanemizi, Almanya'daki kütüphaneler sistemi veri tabanına kaydettirdik ve haftanın 7 günü sabah 10.00'dan akşam 21.00'e kadar kütüphane hizmetleri sunuyoruz. 7 gün açık olması Almanya'da nadir bir projedir. Yerlerimiz gerçekten sabahtan doluyor, öğrenciler buraya gelip hem dersini çalışıyor hem ibadetini gerçekleştirebiliyor ve alışveriş merkezimizdeki yemek imkanlarından faydalanıyorlar."