0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

15. Türk-Arap İktisat Forumu, “Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret, Teknolojide Küresel Koridor” temasıyla İstanbul’da başladı.

Kuveyt, Irak, Mısır, Libya ile Tunus’un hükümet, iş dünyası ve finans kesimi temsilcilerinin katıldığı forum kapsamında düzenlenen “Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret ve Teknoloji için Global Bir Koridor” başlıklı paneli Bakan Şimşek modere etti.

Panelde konuşan Şimşek, dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir anda bu toplantının yapıldığını kaydederek, belirsizliklerin büyümeyi kısıtladığını, genelde ticaretin büyümeyi körüklediğini fakat küresel ticarette şu anda daralma yaşandığını söyledi.

Şimşek, “Dünyada bu yetmiyormuş üzere bir de global bir yapay zeka ihtilali yaşamaktayız. Bunun sonucunda yalnızca sanayide bir ihtilal yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Hasebiyle bu ihtilali kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da global bir sınama. Ayrıyeten çatışmalar ve jeopolitik tansiyonlar de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan nizama tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar global büyümeyi azaltmakta.” diye konuştu.

“ZORLUKLARLA BİRLİKTE FIRSATLAR DA VAR”

Bakan Şimşek, Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışın artık düşüşe geçtiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak küreselde biraz belirsizlik yaşanmakta. Hem nakdî hem de mali siyasetler açısından. Küreselde mali siyasetler biraz gevşeyecek tahminen fakat bunun suratı ve uyumunda kıymetli bir tesiri olacak. ‘Parasal siyasetlerin gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?’ sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Lakin bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda global ticaret tıpkı kısıtlı düzeyine devam edecek ve yüzde 3’ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Hasebiyle zorluklar var lakin birebir vakitte fırsatlar da var. Bu halde bakmamız lazım.”

Şimşek, bugün gerçekleştirilen forum sayesinde Türkiye ile Arap dünyası ortasında çok yararlı işbirliklerine imza atılabileceğini kaydederek, tarafların birçok kesimde birbirini tamamlama potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

“TÜRK VE ARAP DÜNYASI ORTASINDAKİ EKONOMİK KORİDORLAR GELİŞTIRİLMELİ”

Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da Türkiye ile Arap dünyası ortasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesinin bölge ülkeler için büyük avantajlar sağlayacağını belirterek, bu ülkelerin ekonomik kalkınması için büyük yansımaları olacağını söyledi.

Bu ülkelerin zati büyük çoğunluğunun kendi ortalarında özgür ticaret muahedesi imzaladığını lisana getiren Abdulhafız, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu mutabakatların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu mutabakatların yerini daha da güçlendirmek değerli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası ortasında bu biçimde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız koşul. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği üzere bizi de yakından etkiliyor. Lakin coğrafik pozisyonumuzu düşünürsek, bilhassa Türkiye’nin buradaki durumunu düşünürsek atılabilecek çok değerli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika ortasında bir ilişki noktasını oluşturuyor. Bu coğrafik pozisyon hepimiz için nitekim de çok dikkate bedel bir durumu ortaya koyuyor.”

Semir Abdulhafız, Mısır’ın Kuzey Afrika’nın giriş kapısı olduğunu tabir ederek, Afrika kıtasına erişimin Mısır üzerinden özgür ticaret ve işbirliği muahedeleriyle sağlanabileceğini anlattı.

Türk firmalarının Afrika ülkelerine ihracatı Tunus üzerinden kolay kolay yapabileceğini vurgulayan Abdulhafız, “Çok farklı bölümlerde bir arada çalışmaya devam edebiliriz. Yenilenebilir güç, yeşil iktisatta, makine sanayisi ve bilişim alanında işbirliği yapabiliriz. Bilişim iktisadı ve bilişim teknolojileri, data teknolojileri alanında da yapılacak çok şey var. Tunus’un bu noktada kabiliyetleri büyük. Bu alanda milletlerarası kıymetli firmalar Tunus’ta faaliyet gösteriyor.” diye konuştu.

“İMZALANAN MUAHEDELER TİCARİ BAĞLANTILARIN GÜÇLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLAYACAK”

Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak’ın, Türkiye ile işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi.

Muhammed, global ticarette kıymetli fırsatlar bulunduğunu ve Türkiye’nin memleketler arası yatırım ve ticaret için bir koridor rolü oynadığını belirterek, iki ülkenin 20’den fazla mutabakat zaptı imzaladığını hatırlattı.

Bu mutabakat zabıtlarının ayrıntılarına değinen Muhammed, şu sözleri kullandı:

“Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım muhafaza alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ’lerin geliştirilmesi, sıhhat bölümü, stratejik işbirliği mutabakatlarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sıhhat, 2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı kesimlerin başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıyeten, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat altyapısının oluşturulması konusunda, bağlantı ve güç kesimlerinde de mutabakatlar imzaladık.”

Muhammed, tüm bu mutabakatların ikili münasebetlerin geliştirilmesini hedeflediğinin altını çizerek, iktisat ve ticari ilgilerin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacağını kelamlarına ekledi.

“DAHA GÜÇLÜ TİCARİ BAĞLANTILAR İNŞA EDİLEBİLİR”

Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kucuk da iki ülke ortasında gerçekleştirilecek işbirliğinin “kazan-kazan” senaryosu üzerine inşa edileceğini vurguladı.

Kucuk, panelde farklı ülkelerden temsilcilerin bulunduğunu hatırlatarak, atılacak adımların tüm taraflara önemli yararlar sağlayacağını belirterek, şu bilgileri paylaştı:

“Türkiye, Asya ve Avrupa’ya açılan bir kapı niteliğinde. Körfez ülkeleri ve başka Arap ülkeleri ise çok büyük fırsatlar barındırıyor. Asya ülkelerinde varlığımızı artırmak ve Kuzey Afrika’da daha fazla yer almak için atılacak kıymetli adımlar mevcut. Mısır, Afrika’ya geçişte kuzeyin stratejik kapısı olma rolünü sürdürüyor. 2050 yılına yönelik hesaplamalar, bu bölgelerde ne derece büyük fırsatlar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Avrupa’ya da dikkat çekmek gerekiyor, zira Avrupa, pak güce gereksinim duyan bir kıta. Türkiye aracılığıyla bu gereksinimlerin karşılanması, kıymetli fırsatlar sunuyor.”

Ahmet Kucuk, Mısır ile Türkiye münasebetlerinin epey düzgün bir düzeyde olduğuna dikkat çekerek, özel dal nezdinde de kıymetli çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

Kucuk, Mısır’daki ihracatçıların Türk firmalarıyla güçlü bağlar kurduğunu vurgularken, 3-4 büyük Türk şirketinin Mısır’da değerli müteahhitlik projelerine imza attığını hatırlattı.

Bu firmaların sayısının 3-4 kat artırılması gerektiğine dikkati çeken Kucuk, “Daha büyük gayeler belirleyip bunlara daima birlikte karar vermemiz gerekiyor. Gerçek kaynakları ve çabayı gerçek yönlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Uygun bağlantılarımız mevcut, bunun için gerekli temele sahibiz. Bu temel üzerine daha güçlü ticari ilgiler inşa edilebilir.” değerlendirmesinde bulundu.

“YATIRIMLARI ANA ODAĞIMIZA ALABİLİRİZ”

Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ekonomik kalkınmayı artırabilmek için öncü bir rol üstlenilmesi gerektiğini söyledi.

Ticaret hacmini beklentileri karşılayacak halde artırabilecek bir proje geliştirilebileceğine değinen Al-Fassam, Körfez ülkeleriyle birlikte özgür ticaret muahedeleri imzalamak için uğraş gösterdiklerini tabir etti.

Ticaretin önündeki mahzurların kaldırılmasının, Türkiye ve Arap dünyası ortasındaki etkileşimi artıracağını vurgulayan Al-Fassam, “Yatırımları ana odağımıza alabiliriz ve bunu yaparken Kuveytli firmaların Türkiye’deki çeşitli dallara yapacağı yatırımları hızlandırabiliriz.” diye konuştu.