0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TRT Çocuk’ta 2010’da yayınlanmaya başlayan güldürü, fantastik, macera, gizem ve aksiyon çeşidindeki Türk imali çizgi dizi “Cille”nin devamı niteliğinde “Cille 2069” isimli animasyon sinema, sinemaseverlerle buluştu.

Yapım basamağı 5 yıl süren sinema, dizinin final kısmından tam 15 yıl sonrasını mevzu alıyor ve nükleer savaştan sonra değişen dünyaya odaklanıyor.

Harun Can’ın seslendirme direktörlüğünü yaptığı ve başrolünü seslendirdiği sinemanın yapımcılığını, Cordoba Animasyon, Neher Yapım ve SL Plus gerçekleştirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığından dayanak alan, Musab Gündüz’ün yönettiği sinemanın senaryosunu Mehmet Barış Günger kaleme aldı.

“Bu sinema, büyüyen hayran kitlemize adeta bir selam niteliğinde”

Unreal Engine yazılımı kullanılarak hazırlanan sinemaya ait AA muhabirine açıklamalarda bulunan Gündüz, “‘Cille 2069’, 2010 yılında TRT Çocuk’ta yayınlanan ‘Cille’ animasyon serimizin sinema versiyonu. Hayranlardan gelen büyük bir talep üzerine bu sinemayla, çizgi dizinin bıraktığı yerden devam ediyoruz. Fakat bu kere karakterlerimiz büyüdü ve öykü 15 yıl ileriye taşındı.” dedi.

“Film, izleyiciyi düşündürmeye ve duygusal manada bağ kurmaya teşvik ediyor”

Gündüz, “Cille 2069″nin özel bir sinema olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Seyirciyi adeta koltuğuna mıhlayacak bir aksiyon ve tansiyon dolu bir direniş kıssası bekliyor. Fakat sinema yalnızca aksiyonla hudutlu değil. İzleyiciyi derin duygusal anlar, dostluk temaları ve karakterlerin içsel seyahatlerine şahit olacağı bir kıssa de bekliyor. Bir sinema düşünün ki yalnızca bilim kurgu dünyasına bir pencere açmakla kalmıyor, günümüz toplumsal sıkıntılarına da ayna tutuyor. Üç farklı topluluğun bir ortada nasıl barış içinde yaşayabileceğine dair bildirileriyle sinema, izleyiciyi düşündürmeye ve duygusal manada bağ kurmaya teşvik ediyor. Ayrıyeten distopik bir gelecekte sonsuz güç arayışının insanlığa nasıl bedeller ödeteceğine dair güçlü bir bildiri da barındırıyor. Teknolojik gelişimle birlikte insan tabiatının nereye evrileceğini keşfetmek isteyen her yaştan izleyiciye hitap ediyoruz.”

Hazırlık basamağında geniş bir araştırma sürecinden geçtiklerini anlatan Musab Gündüz, “Distopya kavramları üzerine derinlemesine okuma ve tahliller yaptık. Karakterlerimizi nasıl daha gerçekçi bir geleceğe taşıyabileceğimiz üzerine uzun mesailer harcadık. Bilhassa görsel dizaynda, izleyiciyi geleceğin dünyasına adım attıracak ayrıntılar üzerinde titizlikle çalışıldı. Her karakterin şahsî öyküsünün daha derin ve varlıklı olması için senaryo geliştirme sürecinde ruhsal çözümlemelere de yer verildi. Sinema, yalnızca bir bilim kurgu olarak değil, karakterlerin iç dünyalarının derinliklerine inen bir üretim olarak öne çıkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Bugünün teknolojik gelişmelerine dayanan yenilikçi fikirler hayata geçirildi”

Gündüz, sinemadaki tekniklere ait de şu bilgileri verdi:

“Cille 2069, en ileri teknoloji ile hayat buldu. Bilhassa Unreal Engine oyun motorunu kullanarak, animasyon dünyasında gerçekçiliğin hudutlarını zorladık. İzleyiciye yalnızca bir sinema değil, birebir vakitte görsel bir şölen sunuyoruz. Karakterlerin hareketlerinden, yerlerin dizaynına kadar her ayrıntıda bu teknoloji sayesinde yüksek bir gerçekçilik elde ettik. İzleyiciler, sinema boyunca kendilerini bu geleceğin dünyasında kaybedecekler. Tıpkı vakitte sinemada yer alan distopik kentlerin dizaynında, bugünün teknolojik gelişmelerine dayanan yenilikçi fikirler hayata geçirildi. Bu da sineması yalnızca bir animasyon değil, bir bilim kurgu tecrübesi haline getiriyor.”

“Cille”nin televizyonda yayınlandığı birinci günden itibaren kendine sadık bir hayran kitlesi edindiğini vurgulayan Gündüz, “Bu hayran kitlesi vakitle büyüdü. Dizinin akabinde gelen bu sinema, onların beklentilerine karşılık veriyor. Cille’yi bir kült haline getiren şey, onun yalnızca bir animasyon projesi değil, tıpkı vakitte dostluklar ve dayanışma üzerine kurulu bir dünya yaratmış olmasıdır. Hayranlar, bu kainatı yalnızca izlemekle kalmadı, onun bir modülü oldular. Hiçbir büyük reklam ya da toplumsal medya dayanağı olmadan, kendi ortalarında topluluklar kurdular, etkinlikler düzenlediler ve bu dünya ile olan bağlarını güçlendirdiler. Cille hayranları için bu sinema, yıllar sonra yine bir ortaya gelmenin ve eski dostlarla buluşmanın bir yolu.” dedi.