Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Savunma sanayiindeki kararlı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz (2)

ABONE OL
Ekim 25, 2024 16:09
0

BEĞENDİM

ABONE OL

‘DİYARBAKIR POTANSİYELİ YÜKSEK BİR İLİMİZ’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Diyarbakır’ın hem bölgesinde hem uluslararası alanda ekonomik bir merkez olarak, çok önemli rol oynayabilecek potansiyeli yüksek bir kent olduğunu ifade ederek, “Cenabı Allah her türlü nimeti bahşetmiş. Yeter ki biz onları değerlendirmesini bilelim. Biz de kamu olarak bu potansiyelin harekete geçmesi için ciddi yatırımlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Ulaştırmada Erzurum-Bingöl-Diyarbakır projesi için, sadece bu proje için 2024’te verdiğimiz ödenek 1 milyar 248 milyon Türk lirası. Diyarbakır-Silvan ayırımı Hani yolu için 440 milyon, Diyarbakır-Mardin projesine 295 milyon, Diyarbakır-Siverek-Şanlıurfa (Akziyaret Havaalanı-Hilvan) projesi için 280 milyon, Diyarbakır-Mardin ayrımı Bismil-Batman projesinde 182 milyon, yıllık ödenekler bunlar. Bu sene için tahsis ettiğimiz ödenekler var. Demiryolunu elektrifikasyon ve sinyalizasyon için tahsisatlarımız söz konusu. Sayın valimizin altını çizdiği tarım sektörü çok önemli. Diyarbakır’da geçen yıl 2.4 milyar lira tarımsal destek vermişsiniz Diyarbakır’a, bu yıl da devam ediyoruz. Sulama projelerimiz çok önemli ve öncelikli tarım sektöründe. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün sulama sektöründe bulunan yaklaşık 70 milyar liralık proje tutarı olan Silvan Birinci Merhale projesinin tamamlanması için gayret ediyoruz. Bu yönde odaklanmış durumdayız” dedi. 

‘NE YAPARLARSA YAPSINLAR BİZ BU PROJEYİ TAMAMLAMA GAYRETİ İÇİNDEYİZ’

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün bölgede birçok projesinin olduğunu belirten Yılmaz, “Silvan projesi bu bölgenin en önemli projesi. Muazzam bir tarımsal potansiyel harekete geçmiş olacak. GAP projesinde Atatürk Barajı’ndan sonra en büyük sulama projesidir. Diğer projeler büyük oranda bitti biliyorsunuz, Silvan’ın bitmesiyle sulama projelerinde de GAP büyük bir merhale kat etmiş olacak. Maalesef bu projeye geçmişte terör örgütünün çok ciddi saldırıları oldu. Bir taraftan ‘Bu bölgeye hizmet gelmiyor’ söylemleri yapıp, bir taraftan da bu bölgenin en büyük sulama projesine yapılan saldırıları da Diyarbakır halkının ve milletimizin her zaman hatırlamasında büyük fayda var. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bu projeyi tamamlama gayreti içindeyiz ve bu proje bittiğinde tarımsal üretimde adeta bir patlama yaşayacak Diyarbakır. Bu tarımsal üretimi de mutlaka katma değeri yüksek hale getirmemiz lazım. Elbette tarımsal üretim önemli ama artan tarımsal üretim, sanayi ve ticaret boyutları itibariyle de değerlendirilmeli. Diyarbakır, kendisini şimdiden buna hazırlamalı. Biraz uzun vadeli bir perspektif ama buna mutlaka Diyarbakır’ın iş dünyasının kendisini hazırlaması lazım. Bu tarımsal patlama olduğunda, bu tarımsal üretim artışı olduğunda bunu nasıl gıda sanayi başta olmak üzere sanayiye dönüştüreceğiz, nasıl katma değerini yükselteceğiz ve ticaretini nasıl geliştireceğiz? Bunlar üzerinde şimdiden planlamalarımızın yapılması lazım. Silvan projesinde rakamlar çok büyük gerçekten. Bakın sadece Silvan Barajı deplase yollarının maliyeti 5,4 milyar Türk Lirası ve bunlar hep programlanmış projelerimiz. Bunun dışında da 42 milyar lira proje tutarı olan Kral Kızı Dicle birinci merhale; Kral Kızı Dicle ikinci merhale, Kolludere barajı ve sulaması, Çermik Kale müstakil projeleri gibi birçok projemiz var. Buralardan da 125 bin hektar alan sulamaya açılacak. Yani bunu da ilave ettiğinizde muazzam bir alandan bahsediyoruz. Türkiye’deki gıda enflasyonuna dahi etki edebilecek ölçekte yatırımlardan bahsediyoruz. İnşallah bu projeler hem bu bölgemize bereket getirecek hem de ülkemizdeki gıda arzı meselesinde çok büyük katkıları olacak. Depremden dolayı onarımlar da devam ediyor sulamada. 1,5 milyar liralık bir projemiz var. Bu kapsamda yürüttüğümüz. Yine göletlerimiz var. Detaylarına gitmek istemiyorum. Birçok bu anlamda Devlet Su İşlerimizin projesi var. İçme suyu projesi var. 2.2 milyar liralık bir içme suyu projesi ile ikinci merhale projesi devam ediyor. Bunlar DSİ kapsamında yürüttüğümüz çalışmalar. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızla birlikte Bismil su ve atık su tesisi projesini yürütüyoruz. Deprem sonrası yine iyileştirme ve yeniden imar kapsamında isme suyu ve atık altyapı tesisleri yapım işleri için 3.3 milyar liralık bir kaynağı Diyarbakır’a tahsis etmiş durumdayız. İmalat sanayinde de OSB’lerle ilgili çalışmalar bir yürütüyoruz. Diyarbakır 4’üncü etap OSB’nin arıtma tesisi inşaatı tamamlandı. Diyarbakır Karacadağ’ın altyapı ve arıtma tesisi projeleri devam ediyor. Yine Ergani eksik sanayi sitesinin yapım işi çalışmaları devam ediyor. Bunları çok önemli görüyoruz. Diyarbakır’ın sanayileşmesi lazım. Ben ilk Kalkınma Bakanı olarak geldiğimde Diyarbakır OSB’ye gittiğimde ‘Kaç kişi çalışıyor’ diye sorduğumda, 2 bin küsur bir şey denmişti. Şimdi geldiğimiz noktada, az önce valimiz son rakamı söyledi, çok sevindim gerçekten. 22 bin çalışanı var ama bu yeter mi, bu da yetmez. Diyarbakır’da OSB’lerde en az 100 bin kişinin çalışması lazım. Diyarbakır’ın bu potansiyeli var. Tekstil OSB de de 6 bin kişi var, diğerlerinde de inşallah artacaktır. İhracat rakamları da hakikaten Diyarbakır’a yakışmıyor. 331 milyon. Çok arttı son yıllarda ama bunun mutlaka milyar dolarlarla ifade edilen seviyelere ulaşması gerekiyor. İnanıyorum ki bunu da Diyarbakır başaracak, sizlerle birlikte” diye konuştu.

‘GÜNEYDOĞU ÇOK DAHA HIZLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜYECEK, ENGELLEMEYE ÇALIŞANLAR BAŞARILI OLAMAYACAK’

Yatırımlarla bölgenin daha hızlı büyüyeceğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Şunun altını bende çizmek istiyorum. Huzur ve güven ortamı, temel altyapılara yapılan yatırımlar, eğitime yapılan yatırımlar, teşvik politikaları, bütün bunları birleştirdiğiniz zaman, yatırım ortamı dediğimiz bir şey var, bu yatırım ortamı oluşuyor. Bir bölgenin sadece kamu yatırımlarıyla kalkınması mümkün değil. Kamu yatırımları işin bir bölümü, daha çok altyapı, ulaşım, OSB’ler arıtma tesisleri… Esas üretken yatırımı yapması gereken özel yatırımlardır. Tarımda, sanayide, turizmde, huzur ve güven ortamıdır. Bakın, terörün 2 türlü maliyeti var. Birincisi doğrudan maliyetleri, can kaybı, mal kaybı gibi. İkincisi dolaylı maliyetleri. Buna ekonomide ‘Alternatif maliyet’ diyoruz. Terör olduğu için gelmeyen turist bir maliyet, terör olduğu için burada yatırım yapılmaması bir maliyet, tam aksine buradaki sermayenin batıya, başka bölgelere göç etmesi bir maliyet. Nitelikli elemanın gelmemesi bir maliyet. Bütün bunları şu anda ortadan kalkmış durumda. Şu anda öyle bir mazeretimiz yok. Hakikaten bir güven ortamı var Diyarbakır’da, huzur ortamı var. Bunun da sonuçlarını görüyoruz. Yalnız şunun da altını çizmek isterim. Terörün yıkıcı etkileri kısa sürede gerçekleşiyor. Hemen bu etkileri görüyorsunuz. Terörle de ortadan kalktığı, huzurun oluştuğu ortamın yapıcı etkileri ise biraz zaman alıyor. Hemen olmuyor maalesef, yıkılan şey hemen tamir olmuyor. O biraz zaman istiyor ama bu sürece girilmiş durumda. Diyarbakır da, Güneydoğu da bu sürece girmiş durumda. Sanayi ve Ticaret Bakanlığımızla birlikte yeni bir eylem planı da hazırlamış durumdayız. Onu da ifade etmek isterim.  Kabinemize de bu sunuldu geçtiğimiz ay. GAP, DAP, DOKAP ve KOP için yeni eylem planları oluşturmuş durumdayız. Muhtemelen önümüzdeki ay GAP’la ilgili eylem planını bölgemizde bütün sivil toplum kuruluşlarını da davet ederek, Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nu da bölgede toplayarak ilan edeceğiz. DAP’ı yine aynı şekilde, Doğu Karadeniz’i, KOP’u hepsini aynı şekilde her birini kendi bölgesinde ilan edeceğiz. Bir çalışma tamamlamış durumdayız. Bununla da birlikte özel sektör yatırımlarının önümüzdeki dönem çok daha yüksek seviyelere ulaşmasını hedefliyoruz ve inşallah uzun süredir kullanılmamış potansiyelin harekete geçmesiyle Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu çok daha hızlı bir şekilde büyüyecek. Türkiye ortalamasından daha hızlı büyüyecek, daha fazla ihracat yapan hale gelecek. Bunu da engellemeye çalışanlar başarılı olamayacaklar.”

‘DİYARBAKIR’IN MUAZZAM BİR KÜLTÜREL MİRASI VAR’

Diyarbakır’da turizmin canlandığını ve önümüzdeki süreçte çok daha üst seviyelere ilerleyeceğini kaydeden Yılmaz, “Sağlık sektöründe yine önemli projeler yürüyor Diyarbakır’da. 1000 yataklı Diyarbakır Şehir Hastanesi, 1000 yatak kapasiteli Diyarbakır Yenişehir Devlet Hastanesi dahil olmak üzere 2195 yatak kapasiteli bir yatırım süreci devam ediyor. Ağız diş sağlığına dönük yine çalışmalar var. Üniversitemize eğitime yine ödenekler veriyoruz. Diyarbakır Dicle Üniversitemiz çok önemli bir değer bu bölgemiz için. Üniversitelerimizin gelişmesi ve üniversite- sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi, üniversitenin şehirle entegrasyonun güçlendirilmesi çok önemli. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yine önemli projeleri var. Diyarbakır Surları restorasyonu devam ediyor. Sadece burası için 300 milyon liralık bir projemiz söz konusu. Yine Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi projemiz devam ediyor. Buraya 281 milyon liralık bir ödenek ayırmış durumdayız. Depremde hasar gören yine kültür varlıklarımızın onarımını gerçekleştiriyoruz. Surların afette hasar gören bölümleri için ödenek tahsis etmiş durumdayız. Buna ilaveten, Saint George Kilisesi ve Çardaklı Hamamı restorasyonları, Cahit Sıtkı Tarancı müzesinin hasarının giderilmesi gibi projelere ödemek ayrılıyoruz. Ayrıca vakıf eserlerinin restorasyonu kapsamında Atatürk Köşkü, Behram Paşa Camii, 4 ayaklı minare, Ermeni Katolik Kilisesi, Fatih Paşa, Bıyıklı Mehmet Paşa Camii ve türbesi, Melik Ahmet Paşa Camii, Kurt İsmail Camii, Hani Cafer-i Tayyar mescidi ve türbesi, Safa Camii gibi birçok projede çalışmalarımız Vakıflar Genel Müdürlüğümüz kapsamında devam ediyor. Bu da bizim Sayın Valimizin dediği üçüncü sektörle, turizm sektörüyle düşünmemiz gereken projeler. Diyarbakır’ın muazzam bir kültürel mirası var. Malum UNESCO kapsamında Diyarbakır Surları, Hevsel Bahçeleri. Dolayısıyla buradaki bu kültürel değerler, turizm altyapısı anlamda da çok çok kıymetli. Diyarbakır’da bu yıl otellerin hep dolu olduğunu duyuyoruz. Turizmin canlandığını duyuyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte çok daha üst seviyelerde kaliteli katma değeri yüksek bir turizmin geliştiğini de hep birlikte göreceğiz. Bu yapılan çalışmalar hem kültürel varlığı korumak anlamında önemli hem de turizm bakımından çok kıymetli. Burada da yine özel sektörün tabii konaklama altyapılarıyla, diğer hizmetlerle turizmi desteklemesi gerekiyor” dedi.(DHA)

Gıyasettin TETİK- Selim KAYA/ DİYARBAKIR, (DHA)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r