BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, “Duruşumuzun çok güzel anlaşılması bakımından bir defa daha altını çizerek söylüyorum; tahlil süreci, diyalog, uzlaşma üzere şekere bulanmış zehirlerin, milletimize yine yutturulmasına asla istek göstermeyecek ve müsaade vermeyeceğiz” dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, parti genel merkezinde yapılan Vilayet Liderleri Toplantısı’nda konuştu. Destici, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a gerçekleştirdiği ataklara ait, “Bugün katledilen çocuklar ve suçsuz bayanlar, öbür dinden de olsalardı, öbür coğrafyada da yaşasalardı tekrar mazlumların tarafında olacaktık. Her vakit mazlumların yanında duracağız. Bu duruşu siyasetin gereği olarak görmüyoruz, insanlığın bir gereği olarak görüyoruz. Hususun bir başka istikameti, bölgemizin hasebiyle Türkiye’nin güvenliğidir. Kudüs’te, Gazze’de, Filistin’de Müslümanların yok edilmesini, İsrail’in sonlarını Türkiye’nin hudutlarına taşıyan arzımevut hayalini kademe kademe ilerletilmeye çalışıldığı; Irak’ın, Suriye’nin, İran’ın ve Türkiye’nin parçalanarak, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyi, İran’ın kuzeybatısında ve Türkiye’nin güney doğusunda bir terör devleti kurulması projesini yok sayamayız, görmezden asla gelemeyiz. Bu süreçte, ‘Filistin’de yaşananlardan bize ne’ diye ortalıkta dolaşan, farklı ideolojilerin maskesini takmış sayısız siyasetçi, kelamda akademisyen, kelamda gazeteci kılıklı provokatörler gördük. Kendilerini elbette ciddiye almıyoruz lakin yaşananların anormalliğini ortaya koymak ve vatandaşımıza göstermek mecburiyetindeyiz. 30 bini bayan ve çocuk 50 bin sivilin vefatından rahatsız olacak bir vicdana, yaşananların Türkiye ile ilgilisini anlayacak akla sahip olmayanlara milletin bahtını teslim edecek değiliz” dedi.
‘HİÇBİR ZAMAN SİYASİ PARTİ OLARAK KABUL ETMEDİK VE ETMEYECEĞİZ’
Bir müddettir, ‘çözüm süreci’, ‘diyalog’ ve ‘uzlaşma’ tabirleri üzerinden terör örgütü uzantılarını legalleştirme uğraşlarının gündeme taşındığını söyleyen Destici, “Gazeteci arkadaşlarımızın soru sormalarına gerek kalmadan, hiçbir vakit değişmemiş ve değişmeyecek olan duruşumuzu, kanılarımızı, tekrar anlamayanların, anlamazlıktan gelenlerin ya da anlamamakta direnenlerin anlayacağı halde anlatmak istiyorum. Terör örgütünün talimatı ile kurulmuş, yöneticilerini, adaylarını, siyasetlerini, telaffuzlarını kanlı bir terör örgütünün belirlediği bir topluluğu hiçbir zaman siyasi parti olarak kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Ülkelerinde şiddetle iltisaklı olan, şiddeti metot olarak belirlemiş hiçbir yapılanma ve faaliyetin demokrasi yerinde hiçbir yerde bulunmasına müsaade vermeyen Batılı ülkeler, 40 binin üzerinde vefata neden olmuş bir terör örgütünün uzantılarını, bağrımıza, devletimize, demokrasimize, toplumsal hayatımıza hançer üzere sokmalarında düzgün niyet görmüyorum, aramıyorum” diye konuştu.
‘AYNI YILANLARA ISIRILMAMALIYIZ’
“Duruşumuzun çok âlâ anlaşılması bakımından bir sefer daha altını çizerek söylüyorum; tahlil süreci, diyalog, uzlaşma üzere şekere bulanmış zehirlerin, milletimize tekrar yutturulmasına asla istek göstermeyecek ve müsaade vermeyeceğiz” diyen Destici, “Bakınız, terör örgütünün siyasi partisi pazar günü Diyarbakır’da, İmralı canisi, 40 bin kişinin katili, terörist başına, özgürlük diye miting yapmak istiyor. Bakın, tahlil sürecinin kelamının bile edilmesi nelere cüret veriyor, bunu görmek lazım. Geçmişte yaşananları hepimiz biliyoruz. Tıpkı yılanlara, birebir deliklerden ısırılmamalıyız. Valiler, ‘Hiçbir siyasi partinin bu aksiyonlarına müsaade yoktur’ diyor. Hasta adam Ahmet Türk çıkıyor, diyor ki; ‘Geri adım atmayacağız.’ Ne oldu? Sen ne vakit güzelleştin? Ölüyordun hastanede. Bir öteki terörist milletvekili çıkıyor, devlete meydan okuyor fakat Diyarbakır Valimizi ve İçişleri Bakanlığımızı tebrik ediyorum” dedi.
‘İDAM CEZASI KESİNLİKLE GERİ GETİRİLMELİDİR’
Son günlerde yaşanan toplumsal olayların infiale neden olduğunu söyleyen Destici, infaz sisteminde değişiklikler yapılması gerektiğini ve caydırıcılık prensibinin tekrar tesis edilebilmesi için ceza oranlarının artırılması teklifinde bulundu. Destici, “Tahliyesiz müebbet mahpus cezası geri getirilmelidir. İdam, Türkiye ve Müslüman Türk milleti için bir zarurettir. İdam cezası, bugünün Türkiye’si için mecburiyettir ve idam cezası kesinlikle lakin kesinlikle geri getirilmelidir. Bu gerçekleri birinci sefer ve yalnızca BBP lisana getirdi ve lisana getirmeye devam edecektir. Zira BBP milletin vicdanı ve güvencesidir” diye konuştu.
Haber-Kamera: Aliekber METE-Celal ATALAY/ANKARA,
DÜNYA
14 Ocak 2025MAGAZİN
14 Ocak 2025GÜNDEM
14 Ocak 2025EKONOMİ
14 Ocak 2025EKONOMİ
14 Ocak 2025YEREL HABERLER
14 Ocak 2025TV90HABER
14 Ocak 2025