DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 10
1) BAKAN KURUM: MİLLİ BİR SEFERBERLİKLE 322 BİN YUVAMIZI İNŞA EDİYORUZ
ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Depremden etkilenen tüm illerimize koştuk. Adeta milli bir seferberlik başlattık. Bugün 322 bin yuvamızı, bu şuurla inşa ediyoruz. Hamdolsun, şu ana kadar 101 bin 254 konutumuzu vatandaşlarımıza teslim ettik. Yıl sonuna kadar bu sayıyı inşallah, 200 bine çıkaracağız" dedi.
Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Malatya'ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Söğütlü Camii Temel Atma Töreni'ne katıldı. Törene; Bakan Kurum'un yanı sıra Malatya Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Burada konuşan Bakan Murat Kurum, millet olarak bu topraklardaki varlığı korumak için çok büyük badirelerden geçildiğini ve eşi görülmemiş acılar yaşandığını belirterek, "6 Şubat'ta gerçekleşen depremlerle, bu vatan toprakları üzerinde gördüğümüz en büyük yıkımı yaşadık. Saniyeler içinde binlerce canımızı yitirdik. Evlerimizi, ocaklarımızı, dükkanlarımızı kaybettik. Binlerce yıllık tarihi eserlerimiz, camilerimiz yerle bir oldu. Ama yaşadığı her zorlukta daha da kenetlenen; güçlü bir milletiz. Her düştüğünde yeniden ayağa kalkan; büyük bir devletiz. Tüm dünyanın hayret dolu bakışları arasında devlet-millet birlikteliği nedir, millet olma şuuru nedir, herkese gösterdik" dedi.
'101 BİN 254 KONUTUMUZU TESLİM ETTİK'
Deprem felaketi ile 85 milyon kişinin tek yürek olduğuna dikkat çeken Bakan Kurum, şöyle devam etti:
"Depremden etkilenen tüm illerimize koştuk. Adeta milli bir seferberlik başlattık. Bugün 322 bin yuvamızı, bu şuurla inşa ediyoruz. Hamdolsun, şu ana kadar 101 bin 254 konutumuzu vatandaşlarımıza teslim ettik. Yıl sonuna kadar bu sayıyı inşallah, 200 bine çıkaracağız. Göreve geldiğimiz 2 Temmuz'dan bu yana 11 ilimizde; toplam 49 bin yeni konutun daha inşasına başladık. Yine aynı süre zarfında; Malatya'da 11 bin 168 yeni konutun ihalesini yaptık, yapımını başlattık. Şu ana kadar 10 bin 679 ailemizi yeni evlerine kavuşturmanın mutluluğunu yaşadık. Malatya'nın tüm ilçelerinde 79 bin yeni yuva ve iş yerimizin bir an önce tamamlanması için tüm ekibimizle çalışıyoruz. Bizim hızımızdan rahatsız olanlara; vatandaşımızla aramızdaki bağdan endişe duyanlara aldırmayacağız. Sizin geleceğiniz için, Malatya'nın çocukları için canla başla çalışacağız. İnşallah, 2025 yılı bittiğinde, Malatya'da ve tüm deprem bölgesinde; afetin tüm izlerini, hep birlikte sileceğiz. Güzel günlere hep birlikte kavuşacağız. Atalarımızdan aldığımız ilhamla; camilerimizin şehrin en göz alıcı noktalarında yer almasını istiyoruz. Söğütlü Camimizin projesinde de aynı hassasiyeti koruyoruz. Camimizi tamamladığımızda 4 minaresi, 24 metre çapında ana kubbesi, 5 yan kubbesiyle Selçuklu ve Osmanlı mimarisini günümüz çizgileriyle bütünleştireceğiz. Bu kutlu eserde 2 bin 705 kardeşimiz aynı anda saf tutacak. Minarelerinden yükselen ezan sesleri; tıpkı fethin sembolü Ayasofya gibi kıyamete dek vatan semalarını süsleyecek."
'İSRAİL'İN NİHAİ HEDEFİ, ANADOLU'DUR'
Bakan Kurum, ne zaman bir cami için toplanılsa kalplerde Mescid-i Aksa'nın hasretinin düştüğünü vurgulayarak, "Ne zaman bir mescidimizi ihya etmek için bir araya gelsek yüreğimize, Gazze'nin ateşi düşüyor. Mazlumların umudu Cumhurbaşkanımız; hepimizin kalbinde biriken bu hüznü BM Genel Kurulu kürsüsünden insanlığın yüzüne yeniden haykırdı. Gazze'de 1 yıldır devam eden katliamı, 41 bini aşkın kardeşimizin acısını en yüksek sesle yeniden anlattı. İsrail denen zalimler topluluğu; minicik yavrularımızın umutlarını çaldı, onları hayattan kopardı. Annelerimizi bizden aldı, onların hayallerini yıktı. Hastaneleri, okulları, ambulansları hedef aldı. Yüzlerce yıldır dimdik ayakta duran 820 camimizi, yerle bir etti. Onlar, bizim bu acıları görmezden gelmemizi beklediler. Ama Türk milletiyiz. Zulme karşı ne zaman sustuk ki şimdi susacağız? Susmadık, susmayacağız. Ve şunu asla unutmayacağız; İsrail'in nihai hedefi, Anadolu'dur. Yıkmak istedikleri şey; Anadolu'nun temsil ettiği tarihtir, kültürdür, imandır" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Kurum'un konuşması
-Detay
Recep BAĞDAT/MALATYA, (DHA)-
==========================================
2) EŞİNİ UÇURUMDAN İTTİĞİ İDDİA EDİLEN SANIK: BEN KATİLLERLE YEMEK YİYORUM, BU KADARINI DA HAK ETMEDİM
YALOVA'da, eşi Semiha Sözer'i (33) kayalıklardan iterek öldürdüğü suçlamasıyla, olaydan 15 ay sonra gözaltına alınıp tutuklanan sanık Erdal Sözer (41), 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargıladığı davanın ilk duruşmasında, iddiaları reddetti. 4 aydır tutuklu bulunduğunu söyleyen sanık Sözer, "Cezaevinde insan kesmiş, öldürmüşlerle aynı koğuşta kalıyorum. Ben katillerle yemek yiyorum, bu kadarını da hak etmedimö diyerek tahliyesini talep etti.
Olay, 24 Ocak 2023 günü saat 19.00 sıralarında Yalova'nın Altınova ilçesine bağlı Soğuksu köyü Ballıkaya mevkinde meydana geldi. Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yaşayan Semiha Sözer, eşi Erdal Sözer ile gittiği kayalıklarda fotoğraf çekilirken, 20 metre yükseklikten düştü. İhbar üzerine olay yerine AFAD ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kayalıklardan inen ekipler, Sözer'in hayatını kaybettiğini belirledi. Sözer'in cansız bedeni, ekiplerin yaklaşık 2 saatlik çalışmasıyla çıkarıldı. 1,5 yıl önce Erdal Sözer ile evlenip, Kocaeli'de yaşamaya başlayan Semiha Sözer'in cenazesi, anne ve babasının yaşadığı Bursa'nın Orhangazi ilçesinde toprağa verildi. Cenazede Erdal Sözer, taziyeleri kabul etti.
EŞİ ÇELİŞKİLİ İFADELER VERDİ, SORUŞTURMA DERİNLEŞTİRİLDİ
Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında jandarma ekipleri, Erdal Sözer'in çelişkili ifadeler verdiğini belirledi. Bunun üzerine Jandarma Asayiş, Olay Yeri İnceleme, Jandarma Suç Araştırma (JASAT) ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele timlerinden oluşan ekip kuruldu. Ekip, olayın oluş şekline ilişkin Erdal Sözer'in çelişkili ifadeleri sonrası olay yerinde inceleme yaptı. Jandarma, Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan izinle Erdal Sözer'i teknik ve fiziki takibe aldı. Sözer, olaydan 3 ay sonra gözaltına alındı. İşlemleri sonrası Sözer'e ev hapis cezası verildi. Kısa süre sonra ise cezası kaldırıldı.
Yaklaşık 15 ay süren çok yönlü çalışmaların ardından, ülke genelinde alanında uzman akademisyenlerden oluşan bir heyet, bilirkişi olarak görevlendirildi. Hem jandarmanın özel ekibi hem de akademisyenlerden oluşan heyetin çalışmaları sonucu Semiha Sözer'in itilmek suretiyle düştüğü belirlendi. Kayıtları inceleyen jandarma, benzer yerden düşen bir kişinin düz alanda kaldığını tespit etti. Ekipler ayrıca Semiha Sözer'in vücudundaki kırık ve eziklerin, benzer yerden düşen kişiye göre çok daha fazla olduğunu doktor raporları ile ortaya koydu. Ekipler, Cumhuriyet savcısının talimatıyla Erdal Sözer'i 15 Mayıs günü bir kez daha gözaltına aldı.
BİLGİSAYARINDAKİ ARAMALAR CİNAYET ŞÜPHESİNİ GÜÇLENDİRDİ
Sözer'in evindeki bilgisayarda yapılan incelemede ise 'Bir kişi nasıl itilir?' 'Bir kişi nasıl atılır?' şeklinde arama yapıldığı saptandı. Ayrıca Siirt'te, kayalıklardan düşerek ölen kadınla ilgili bir haberi de defalarca okuduğu tespit edildi. Erdal Sözer'in olaydan sonra eşinin ailesi ile hiç görüşmediğini de belirleyen jandarma, şüphelinin Semiha Sözer ile anlaşmazlık yaşadığını, olay günü araç kiraladığını, lokantada birlikte yemek yediklerini de tespit etti.
Altınova İlçe Jandarma Komutanlığı'na getirilen ve ifade vermeyi reddeden Erdal Sözer, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
'KARAKOLDA VE SAVCILIKTA FARKLI İFADE VERDİ'
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yaşayan çiftin, olay günü Yalova- Kocaeli sınırında yer alan bir restorana kiralık araçla gittikleri, burada çay içtikleri, sonrasında da olayın yaşandığı kayalıklara geçtikleri belirtildi. Şüphelinin, olay günü verdiği ifadesinde çelişkiler bulunduğuna dikkat çekilen iddianamede, Erdal Sözer'in karakolda, eşinin başı döndüğü için kayalıklardan ayrılmak istediğini, savcılıkta yaptığı savunmada ise üşüdüğünü söyleyerek bölgeden ayrılmak istediğini söylediği belirtildi.
FARKLI CİNSEL YÖNELİMİ OLDUĞUNA İLİŞKİN KANITLARA RASTLANDI
İddianamede, maktulün bir kız arkadaşının verdiği ifadede, "Semiha, evlendiği günden, hatta balayına gittiği o günden itibaren mutsuzdu. Zaman geçtikçe kocasından uzaklaştığını, dizüstü bilgisayarında, kocasının çıplak fotoğraflarını gördüğünü söylüyordu. Semiha, kendisiyle hiç ilgilenmeyen kocasına zorunlu olarak katlanıyordu" dediği kaydedildi.
Şüphelinin yapılan telefon dinlemelerinde, bir trans bireyle görüşüp, kendisini farklı bir isimle tanıtarak, "Güzelim ben Erol Almanya'dan. Sana gelmiştim eskiden, bayağı oldu, gelmek istiyorum İzmit'teyim, özledim seni. Ben aktifim, sen pasifsin. Sen de benim için bir bayansın" şeklinde konuşarak, kendisine cinsel içerikli fotoğraflar gönderdiği bilgisine de iddianamede yer verildi.
'EŞİNİ UÇURUM KENARINDAN İTEREK ÖLDÜRDÜĞÜ ANLAŞILMIŞTIR'
Tutuklu sanığın, incelenen telefon ve bilgisayarında, olaydan bir gün önce bir haber sitesinde, Siirt'te 350 metre yükseklikteki kayalıklardan düşme haberini okuduğu belirtilirken, sanığın düşme anına ilişkin verdiği ifade ile bilirkişinin yaptığı incelemenin farklı olduğuna da dikkat çekilen iddianamede "Soruşturma aşamasında sürekli çelişkili ifadeler verdiği, bu nedenle beyanına itibar edilmediği, şüphelinin maktulü olay günü, 6 derece soğuk hava ve akşam saatine yakın bir vakitte, olay yeri olan uçurumun kenarında, kendilerinden başka kimsenin olmadığı yerde 1 saat 40 dakika bekletmesinin izahtan uzak olması sebebiyle, maktulü öldürme kastının mevcut olduğu, şüphelinin olaydan bir gün önce de internet sitesinde yüksekten düşme ile ilgili haberler okumasının bu iddiayı güçlendirdiği, olay günü kiraladığı araç ile maktul eşini, olay yerine saat 16.25 sıralarında götürerek yaklaşık 1 saat 40 dakika bekledikten sonra, eşini uçurum kenarından aşağı iterek öldürdüğü, taraf ifadeleri, bilgi sahibi ifadeleri, bilirkişi raporu, otopsi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır" denildi.
'EŞİMİN DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜM'
İddianamede suçu sabit görülen ve hakkında Yalova 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'Eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Erdal Sözer, ilk kez hakim karşısına çıktığı duruşmada yaptığı savunmada, "Eşimle güzel bir düğün yaptık. Düğünden sonra bir adaptasyon sürecimiz oldu. Eşim sağlık açısından biraz zayıftı. Git-gelleri oluyordu. Aramızda kötü hiçbir şey olmadı. Eşimin sağlık durumunun iyi olmasından sonra yani ilerleyen süreçlerde de çocuk düşünüyorduk. Boş vakitlerimizde dağ bayır gezerdik. AVM'lerde de geziyorduk. Benim bir sicilim yok. Kavgaya bile karışmamışımdır. Aramızda kavga, ayrılık, aldatma hiç olmadı. Olay günü bizim evimize yakın bir tesis var. Eşim orayı hiç görmemiş, 'Oraya gidelim' dedi. Gidip çay kahve içtik. Dönüşte de bir çiftlik var, orada fotoğraf çekinmek istedi. Gittik çekindi. Oturmadan evvel manzarayı çok yakın çektiğimi söyledi. 'Başım döndü gibi oldu' dedi, oturduk. Dinlendi. Bir süre sonra 'İyiysen kalkalım' dedim. Kalktığımızda eşimin düştüğünü gördüm. Sevdiğim eşimi kaybettim. Yol aradım eşimin yanına, düştüğü yere doğru inmek için. Buldum ve yanına indim. Eşime seslendim ve tepki alamadım. Biz bazen konuşur, dertleşirdik. Aramızda geçen kötü bir durum olmadı. Boşanma durumumuz olsa, okumuş insanım ben, avukat tutar, masrafları karşılar, boşanırdım. Böyle bir şeye neden başvurayım. Hava aydınlıktı. Ambulans müdahale edene kadar karardı. Eşimin nasıl düştüğünü görmedim. Son düşme anını gördüm sadece. Nasıl oldu bilmiyorum. Olay akşamı ben kimseye yer göstermedim. Ambulansta oturdum. Ekipler yer belirlemişler. Bölge olarak yer gösterdim benö dedi.
'NE YAZDIĞIMI HATIRLAMIYORUM'
Mahkemede, olay günü çekilen fotoğrafların maktulün telefonundan aile grubuna atıldığı ve bir mesaj yazıldığı, bu mesajı kendisinin yazıp yazmadığının sorulması üzerine Erdal Sözer, "Çekilen fotoğraflar gayet güzel fotoğraflar. Eşim güzel fotoğrafları gruba gönderirdi. Mesajları da eşim yazdı. Hava soğuktu, parmakları üşüdü. Yazım yanlışı olabilir. Eşim benden rica etti. Mesajın son kısımlarını ben yazıp, attım. Fotoğrafları beraber seçtik. Ne yazdığımı hatırlamıyorumö diye yanıt verdi.
'GENÇLİK ZAMANINDA YAPTIĞIM BİR ŞEYDİ'
Mahkeme heyetinin Semiha Sözer'in arkadaşına, sağlıklı bir ilişki yaşamadığını söylemesini sorması üzerine ise Erdal Sözer, "Belki eşime yetemiyordum. Bu kadar uzun süre mutsuz olduğunu bilmiyordum. Öyle olsa neden hep aile ziyaretleri yapalım. Mutluyduk. Aramızda bir sıkıntı yoktuö dedi. Hakimin çıplak fotoğraflarını sorması üzerine de "Gençlik zamanlarından kalma bir şey. 2017-2018 tarihli. Bu durumu eşimle konuştuk. Herhangi bir kavgamız olmadı. Bu durumu normal karşıladıö diye yanıt verdi.
'EŞCİNSEL DEĞİLİM'
Eşcinsel olmadığını söyleyen Erdal Sözer, "Böyle bir eğilimim yok. Böyle bir ilişkim de olmadı. Eşimin vefatından sonra 5-6 ay kadar evden çıkmadım. Bir süre sonra internetten biriyle tanıştım. Kendini başka türlü tanıttı. Evlilikten önce böyle bir görüşmem oldu. İlişki yaşamadım. Böyle bir eğilimim yokö diye kendini savundu. Sözer, travesti olduğu öğrenilen kişiyle mesajlarının mahkeme salonunda okunması üzerine ise "İnternette kendini o şekilde tanıtmadı. Ben sohbet olsun arkadaş edinmek için buluştum. Başka bir durumum yokö ifadelerini kullandı.
'DEFALARCA, 'EŞİM ÖLDÜ MÜ' DİYE SORDU'
Tanık Selami G. ise ifadesinde, "Olay günü yoldan geçerken bir ambulans gördüm. Gittim merak edip, ne olduğunu sordum. Sağlıkçı arkadaşlar bir kadının düştüğünü söyledi. Erdal, defalarca eşinin ölüp, ölmediğini sordu. Telaşlıydı. Kadının teni sıcaktı, ama nabız yoktu. Sanık bizzat o gün 2 kız arkadaşının da olay yerinde olduğunu söyledi. O kızlar daha sonra gitmişler. Bunlar da fotoğraf çekinmiş. Sonra olay gerçekleşmiş. Ben 'Kadını atmıştır' diyemem, görmedim. Sadece panik ve telaşlıydıö dedi.
TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Son sözleri sorulan Erdal Sözer, "Bazı iftiralar, abartılı söylemler var. Ben 4 aydır tutukluyum. Cezaevinde insan kesmiş, öldürmüşlerle aynı koğuşta kalıyorum. Üstesinden gelmeye çalışıyorum. Annemden, işimden uzak kaldım. Koğuş düzenini bozmuyorum. Cezaevinde gençlere Almanca öğretiyorum. Ben katillerle yemek yiyorum, bu kadarını da hak etmedim. Tahliyemi talep ediyorumö diye konuştu.
Mahkeme hakimi, Erdal Sözer'in tutukluluk halinin devamına karar verirken, olay yerinde keşif yapılması için duruşmayı 11 Ekim'e erteledi.
'ADALETE GÜVENİYORUM YANINA KAR KALMAYACAK'
Semiha Sözer'in annesi Selma Dursun duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Bu kişi hep farklı ifadeler veriyor. Bir anne olarak adaletin yerini bulmasını talep ediyorum. Kışın ortasında o kadar soğuk havada, 'Başı dönüyordu, yükseklik korkusu vardı' diyor. Bunların hepsinin yalan olduğu, raporlarla beraber çıktı. 1 saat 40 dakika o soğukta durmuşlar. Sonra, 'Kertenkele gördü' gibi söylemlerde bulunup, 'Düştü' diyor. Çelişkili ifadeleri var. Doğru bir tane olabilir. Eğer değer veriyorsanız bir insana, zaten öyle bir yere götürmeniz mümkün bile değil. Başı dönüyor, kalp hastası diyorsun yanındaki kişi böyle bir yere gitmeyi talep etse dahi, o tür bir yere siz onu çıkartamazsınız. Bunun pislikleri sonradan çıktı. Ben adalete güveniyorum. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmasınö diye konuştu.
'13 METRELİK BİR MESAFE VAR ARADA'
Semiha Sözer'in ailesinin avukatı Eyüp Kaplan ise şüphelinin ifadelerinin çelişkili olduğunu belirterek, "Söylediği şeyler doğruyu yansıtmamakta. Çok mutlu bir evliliği olduğunu göstermeye çalışmış, ama tanık ve ailenin anlatımları, mesaj kayıtları bu durumu yalanlıyor. Şüpheli sonradan teknik takibe alınıyor. Farklı cinsel eğilimleri olduğu ortaya çıkıyor. Muhtemelen bunu rahmetli ya öğrendi ya da öğrenme riski vardı. Sebebini tam olarak bilemiyoruz. Böyle bir şeyi planlayıp, cinayeti işledi. Bilirkişi raporu var dosyada. Fizik uzmanı raporu hazırlamış, adli tıp uzmanı, olay yeri inceleme uzmanı rapor hazırlamış. Bunun kaza ya da intihar olmadığı yazılmış. Sebepleriyle beraber. Birden fazla yer göstermiş. En son kesin burası dediği yerde de bilirkişi rapor hazırlıyor ve düşmesi gereken yere düşmüyor. 13 metrelik bir mesafe var arada. Biz adaletin tecelli edeceğini düşünüyoruzö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Caminin dışından detaylar (Arşiv)
-Semiha Sözer'in yakınlarından detaylar (Arşiv)
-Detaylar (Arşiv)
-Semiha Sözer'in fotoğrafları (Arşiv)
-Semiha Sözer'in ailesinin avukatı Eyüp Kaplan'ın açıklamaları
-Semiha Sözer'in annesi Selma Dursun'un açıklamaları
Haber-Kamera Zehra BAYKAL/YALOVA, (DHA)
========================================
3) KAYIP OLARAK ARANIRKEN KAZADA ÖLDÜĞÜ ORTAYA ÇIKAN SAMET, TOPRAĞA VERİLDİ
ÇORUM'da kayıp olarak aranırken 5'inci günde trafik kazasında hayatını kaybettiği ortaya çıkan Samet Şeker (22), toprağa verildi.
Kentte, 22 Eylül'de evden ayrılan ve kendisinden haber alınamayan Samet Şeker için ailesi kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler tarafından aranan Şeker'in içinde bulunduğu otomobil, 5'inci günde Dut köyü mevkisinde şarampole yuvarlanmış halde bulundu. Şeker'in cesedine de direksiyon başında ulaşıldı. Trafik kazasında öldüğü belirlenen Samet Şeker, bugün son yolculuğuna uğurlandı. Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin morgundan alınan Şeker'in cenazesi, Akşemsettin Camisi'ne getirildi. Baba Esat Şeker ve yakınlarının katıldığı cenazede Samet Şeker, cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Ulu Mezarlık'ta toprağa verildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-Cenaze namazının kılınması
Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR-ÇORUM-DHA
========================================
4) GEDİZ NEHRİ'NDE BALIK ÖLÜMLERİ
MANİSA'nın Turgutlu ilçesinden geçen Gediz Nehri'nde toplu balık ölümleri yaşandı. Tedirginliğe yol açan balık ölümlerine ilişkin nehirde incelemelerde bulunan CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, "Göz bebeğimiz Gediz bitmiş durumda" dedi.
Kütahya'nın Gediz ilçesindeki Murat ve Şaphane dağlarından doğarak Manisa'nın Alaşehir, Salihli ve Turgutlu ilçelerinden geçip İzmir'in Foça ilçesiyle Çamaltı Tuzlası arasındaki bölgeden Ege Denizi'ne dökülen 401 kilometre uzunluğundaki Gediz Nehri'nin bazı bölümlerinde toplu balık ölümleri yaşandı. Nehrin Turgutlu bölümünde, çok sayıda ölü balık görüldü. CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, bölgede tedirginliğe yol açan balık ölümlerine ilişkin nehirde incelemelerde bulundu. Başevirgen, "Gediz boyu simsiyah. Her yerde bütün canlılar ölmüş vaziyette. Eskiden Gediz'de hem tarlalar sulanıyordu hem de vatandaşlar suya girebiliyordu. Şimdi böyle bir şey söz konusu değil, kokudan dahi durulmuyor. Göz bebeğimiz Gediz bitmiş durumda" dedi.
'ATIKLAR İZMİR KÖRFEZİ'NE DE ULAŞIYOR'
Gediz Nehri'ne dökülen atıkların İzmir Körfezi'ne kadar ulaştığına dikkati çeken Başevirgen, "Rengi siyaha dönen nehir balık ölümlerinin yanı sıra kaplumbağa gibi diğer canlıları da öldürüyor. Hatta ölü balıklarla beslenen kuşlar dahi etkileniyor. Kirlilik Gediz ile bağlantılı her bölgeyi etkiliyor. Bu sadece Gediz'in sorunu değil. Burada yetişen sebze, meyve Türkiye'nin her yerine gidiyorö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------------------
-CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen vatandaşla konuşması.
-Gediz Nehri'nden görüntü
-Genel detay ve görüntüler
Haber-Kamera: Doğan ÇİZMECİ / TURGUTLU, (DHA)
========================================
5) BAŞINA DEMİR DÜŞEN YARALI, AMBULANS HELİKOPTERLE DİYARBAKIR'A SEVK EDİLDİ
DİYARBAKIR'ın Lice ilçesinde başına demir düşen Gülşah Bayhan (83), tedavi için ambulans helikopterle kent merkezine sevk edildi.
Olay, Lice ilçesinde meydana geldi. Gülşah Bayhan, başına demir düşmesi sonucu yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bayhan, ekiplerin müdahalesinin ardından Lice ilçesinde bulunan Halis Toprak Vakfı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bayhan'ın ileri tetkik ve tedavisi için Diyarbakır'a sevki istendi. İl Sağlık Müdürlüğü'nden talep edilen ambulans helikopterle Lice'den alınan Gülşah Bayhan, Diyarbakır'da bulunan Selahaddin Eyyübi Devlet Hastanesi'ne sevk edilerek tedaviye alındı. (DHA)
Görüntü Dökümü
----------------------
-Ambulans helikopter
-Helikopterin piste inişi
-Ambulans
-Sedyeyle helikoptere gidilmesi
-Hastanın sedyeyle taşınması
-Hastanın ambulansa bindirilmesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: Seyfettin EKEN, Selim KAYA/DİYARBAKIR, (DHA)
======================================
6) KIRKLARELİ'DE 11 KAÇAK GÖÇMEN İLE 1 ORGANİZATÖR YAKALANDI
KIRKLARELİ'de polisin durdurduğu hafif ticari araçta 11 kaçak göçmen ile 1 organizatör yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü motosikletli Yunus timleri, Kofçaz ilçesi kara yolunda durumundan şüphelendiği hafif ticari aracı durdurdu. Bu sırada araçtan inip, kaçmaya çalışan 2 kişi yakalandı. Araçtakilerin kaçak göçmen olduğu belirlendi. Toplam 11 kaçak göçmen ile organizatörlük yaptığı belirlenen sürücü T.S., gözaltına alındı. Göçmenler, işlemlerinin ardından Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi. Organizatör T.S., adliyeye sevk edildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Araç içindeki göçmenler
-Göçmenlerin indirilmesi
-Göçmenlerden detaylar
-Organizatörün gözaltına alınması
-Kaçan göçmenlerin yakalanması
-Göçmenlerin yere yatırılması
Haber: Ömer KUŞÇU/KIRKLARELİ, (DHA)
========================================
7) AKDENİZ'DE TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ
MERSİN'de Akdeniz Belediyesi Başkanı Hoşyar Sarıyıldız ve meclis üyeleri '20 Eylül Dünya Temizlik Günü' etkinlikleri kapsamında, Şevket Sümer Mahallesi'nin sokaklarında gerçekleşen temizlik kampanyasına katıldı.
Akdeniz Belediyesi, daha temiz ve sağlıklı bir ilçe için Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ekipleri, belediye personeli, başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve muhtarların yanı sıra yüzlerce vatandaşın da katılımıyla Şevket Sümer Mahallesi'nde temizlik kampanyası gerçekleştirdi. Daha temiz bir Akdeniz için Let's Do It Türkiye işbirliği ile Dünya Temizlik Günü etkinlikleri kapsamında Şevket Sümer Mahallesi Barış Parkı'nda başlayan kampanyaya, Başkan Hoşyar Sarıyıldız ve meclis üyeleri de katıldı. Etkinlik kapsamında mahallenin sokaklarına dağılan 7'den 70'e yüzlerce vatandaş, onlarca poşet dolusu çöp ve çeşitli atıkları toplayıp çöp kamyonlarına aktardı. Çalışmaya tanık olan mahalle sakinleri de memnuniyetlerini dile getirip belediyeye ve personele teşekkür etti.
'HERKES EVİNİN ÖNÜNÜ TEMİZ TUTSA, MAHALLEMİZ TEMİZ KALIR'
Etkinlikte konuşan Başkan Hoşyar Sarıyıldız , Dünya Temizlik Günü kapsamında, Şevket Sümer Mahallesi Barış Parkı'nda kampanya başlattıklarını belirtti. Sarıyıldız, "Belediyemizin emekçisi arkadaşlarımız, meclis üyelerimiz ve müdürlerimizle birlikte sokaklarımızın daha temiz, çocuklarımızın daha rahat bir ortamda yaşamaları ve Akdeniz'in daha temiz ve sağlıklı olabilmesi için çalışıyoruz. Bundan sonra kentin tüm mahallelerinde halkımızla birlikte temizlik kampanyalarımız olacak. Gelin, hep birlikte kentimizi daha temiz, daha yaşanabilir bir yer haline dönüştürelim. Herkes evinin önünü temiz tutsa, mahalle temiz kalır şiarıyla kentin her sokağını temiz bırakalım, temiz görelim" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Temizlik etkinliği
-Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız'ın temizliğe katılması
-Belediye Başkanı Hoşyar Sarıyıldız'ın konuşması
Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)
Gündem Erdal Sözer,Dha,Öldü,Fotoğraf,Gediz,Kar,Vatan,Yanı,Durum,Göçmen,Ambulans,Millet,Başla,Süre,Cami,Belediye,Mahalle,Olay Yeri,Sağlık,Jandarma,Sevk,İnceleme,Şeker,Rapor,Göz,Aile,Gün,Temizlik,Ceza,Başı,İş,Hep,Saat,Temiz,Hak,Detay,Kapsamında,Malatya,İnşa,Araç,Yaptığı,Dökümü,Ekip,İddia,Zaman,Bakan,Sıra,Bal