1) ‘YOĞUN BAKIM KAPISINDA BEBEKLERİN ÇIĞLIK SESLERİNİ UNUTAMIYORUM’

İSTANBUL Özel Reyap Hastanesi’nde 2020 yılında sezaryen ile doğum yapan ve bebeklerinde yaklaşık 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra kronik hastalık oluştuğunu anlatan Neslihan Ünlü P. (37), “Yoğun bakımın kapıları açıldığında bebeklerin çığlıklarını duyuyorduk ve o çığlıkları hiç unutmuyorum” dedi.

İstanbul’da yaşayan Neslihan Ünlü P. ve Serdar P. çifti, 2020 yılında doğum için Özel Reyap İstanbul Hastanesi’ne başvurdu. 22 Haziran 2020 tarihinde sezaryenle bir erkek bebek dünyaya getiren Neslihan Ünlü P., çocuğuna P.E.P. adını koydu. Doğumun ardından bebek, solunumu hızlı olduğu gerekçesiyle yoğun bakıma alındı ve 2 gün sonra taburcu edileceği söylendi. Belirtilen günde aileye bebeklerinin solunumunun düzelmediği söylenirken, biraz daha yoğun bakımda kalmaya devam edileceği bildirildi. 1 haftalık sürecin ardından kan tahlillerinde enfeksiyon düzeyi yüksek çıkan bebek, 1 hafta daha yoğun bakımda kaldı. Bu süre geçtikten sonra hastanede yapılan ultrason çekimlerinde aileye, bebeğin karaciğerinde pıhtı olduğu, bunun için çocuk gastroenterolojisine gidilmesi gerektiği söylendi.

BAŞKA HASTANEYE GİTTİLER

Bebeklerini hastaneden alan Neslihan Ünlü P. ve Serdar P. çifti, iki farklı özel hastanede gastroenteroloji bölümüne gittiklerinde aldıkları cevapla şok oldu. Neslihan Ünlü P. ve Serdar P.’ye işlemler için geç kalındığı, bebeğin tüm damarlarında tıkanmalar yaşandığı, bu durumun genetiksel olmadığı söylendi. Tekrar Reyap Hastanesi’ne başvuran çiftten hastane yetkilileri özür diledi. Yaşananlardan dolayı hastaneyi şikayet edeceğini belirten aileye, hastane yönetimi tarafından iddiaya göre, ‘Bu tür komplikasyonları kabul ettiğinize dair imza attınız, şikayetçi olabilirsiniz’ denildi. Aile, bebeklerini de alarak internet ve çeşitli mecralar üzerinden hastane hakkında şikayet yazıları yazdı.

HASTANEDE ENFEKSİYON KAPTI

Şu an Antalya’da eşi ve oğluyla yaşadıklarını söyleyen Neslihan Ünlü P., oğlunun durumundan dolayı çalışmadığını belirterek, şöyle konuştu:

“İstanbul Reyap Hastanesi dışarıdan bakıldığında çok iyi bir hastane. İçerisi tertemiz. Doktorların yorumları çok iyi. Buna istinaden o hastaneyi seçip doğumu gerçekleştirdim. Kadın doğum doktorum, doğum tamamlandığında çok sağlıklı bir çocuk olduğunu söyledi. 4-5 saniye koynuma koydular. Sonra götürdüler çocuğumu. Giyinme odasına çıktıklarında eşimi çağırmışlar. Bir kadın hemşire, nefesini dinlemiş. ‘Nefesinde problem var, birkaç gün yoğun bakıma alalım tedbir amaçlı’ demiş. Eşim de kabul etmiş. Daha sonra beni odaya çıkarttıklarında da iki hemşire geldi. ‘Çok ciddi bir şey yok. İki gün yoğun bakımda misafir edeceğiz’ dedi. Benim taburcu vaktim geldiğinde çocuğumu sorduk. 2 gün daha durması gerektiği söylendi. Biz elimiz boş eve gittik. Pandemi dönemiydi, göstermiyorlardı. Kadın doğum doktorumuzdan rica ettik. Her gün en azından bir fotoğraf istedik. Bu dört gün içerisinde bir tane fotoğraf geldi. ‘Neden diğer günlerde göndermiyorsunuz’ dediğimde ‘Yasakmış’ dediler. Yedinci günde arandık bir hemşire tarafından. ‘Taburcu olacak, bir kan tahlili yapacağız ve evinize gidebilirsiniz’ denildi. Kan tahlili yapıldığında bu kez yüksek enfeksiyon çıktı. ‘Bu şekilde gönderemeyiz. Hayati tehlikesi oluşabilir. Birkaç gün daha kalacak. En azından enfeksiyon inene kadar’ dediler. ‘Enfeksiyon neden kaynaklandı’ dediğimizde hastaneden kaynaklandığını söylediler, itiraf ettiler. Görmek istiyoruz, göstermiyorlar. Hemşireler maskesiz, eldivensiz, ellerinde çaylar, kahveler girip çıkıyor.”

‘FIRAT SARI HATASINI KABUL ETTİ’

Yoğun bakım kapıları açıldığı esnada içeriden çocukların çığlık seslerinin geldiğini kaydeden Neslihan Ünlü P., sözlerine şöyle devam etti:

“O çocukların ağlama sesleri hiç durmuyor. Kapı açıldığında sayısını bilemediğimiz kadar çok bebek var orada. Kapılar açıldığı zaman çığlık çığlığa. Çok şiddetli ağlama sesleri. Ama muhtemelen o sesleri bastırmak için daha yüksek sesle müzik çalınıyor. Hemşireler kendi aralarında gülüyor, eğleniyor, sohbet ediyorlar. Taburcu günümüz geldi, muhtemelen 15-16’ncı gündü. ‘Son bir kontrol yapalım’ dediler. ‘Ultrason, tomografi çekelim, iç organlarına bakalım’ dediler. Bu sefer de karaciğerinde pıhtı. ‘Neden kaynaklandı’ dedik? ‘Genetik olabilir ya da göbeğe taktığımız kateter kaynaklı olabilir’ denildi. ‘1 hafta sonra gelin kendinden açılabilir’ denildi. 1 hafta sonra gittik, daha kötüye gitmiş. Bir damar tıkalıysa bütün damarlar, tıkanır hale gelmiş karaciğeri besleyen. Doktor Fırat Sarı ‘Ben bir arkadaşımı arayacağım’ dedi. Aradı, ‘Ben ilaç vereyim mi bebeğe’ dedi. ‘Hayır’ demiş olmalı ki, ‘Tamam eve gönderiyorum’ dedi. Bizi eve gönderdi. ‘1 ay sonra gelin’ dedi. Biz artık sinirlenmeye başladık. Tam detaylı bir açıklama yok. Hemen o binada çocuk doktoruna çıktım. ‘Acilen müdahale edilmesi lazım’ diyerek başka bir hastaneye yönlendirdi. Gittik ve orada bize ‘Çok geç kalınmış, bütün damarlar tıkanmış. Kronik hipertansiyon adı verilen bir hastalık oluşmuş’ dediler. O iki hastane emin olmak için genetik test istedi. ‘Yani belki dedi anne karnında oluşmuş olabilir’ dedi. Genetik testler yapıldı. Hiçbir şey çıkmadı. Konsey toplandı ve kateter kaynaklı olduğu belirlendi. Tekrar, hastaneye gittik. Fırat Sarı’yı çağırdık. Durumu anlattık, ‘Geç kalınmış’ dedik, özür diledi. ‘Kusura bakmayın. Ben bebeğinizin göbeğine kateteri takarken karaciğerine değdirmişim. Pıhtı attırmışım. Bununla yaşamaya alışacaksınız. Henüz bir tedavisi yok’ dedi.”

Çocuğunun dalağının büyük, karaciğeri besleyen damarların tıkalı olduğuna vurgu yapan Neslihan Ünlü P., “Varis borusunda tehlikeli dediğimiz varis damarları oluşabilir. O damarlarda patlamayla kanama meydana gelebilir. Mide, bağırsak gibi diğer organlara da sıçrayabilir. Yani çok uzun bir süreç. Henüz kesinleşmiş bir tedavimiz yok. İyi olması için elimizden geleni yapıyoruz. Rutin kontrollerimiz hala devam ediyor” diye konuştu.

‘FIRAT SARI’YI TV’DE GÖRDÜM’

Yenidoğan çetesine ilişkin haberlerde Fırat Sarı’yı TV’de gördüğünü belirten Neslihan Ünlü P., “Biz yavaş yavaş, en azından ben kabullenmiş, oğlumla güzel vakit geçirmeye başlamıştım. Bu hastalığı kafama takmamaya, hayatı kendime zehir etmemeyi öğrenmiştim ki bu haberleri gördüm. İlk başta tanımadım, çünkü kelepçeli, kafası aşağıya eğilmiş bir şekilde. Hastane isimleri açıklandı ve üniformalı bir fotoğrafı çıktı karşıma. O esnada Fırat Sarı’yı tanıdım. Emin olmak için internete girdim. Saçı ekilmemiş haldeki fotoğrafını görünce bizim doktorumuz olduğunu gördüm. Sonra araştırmaya başladım. 2020 yılında, çocuğunu o hastanede yoğun bakımda ölü teslim alan aileleri gördüm. Bebekleri sakat taburcu edilmiş aileleri gördüm. Pandemi dönemi bunların yapılması için çok müsait bir dönemdi. Nasıl olsa biz göremiyoruz çocuklarımızı. İçeride neler yapıyorlar? İlaç mı veriyorlar, işkence mi ediyorlar, bilmiyoruz” dedi.

Neslihan Ünlü P., dava açmak istediğinde hastaneden imzaladıkları evrakı talep ettiklerini belirterek, “Kağıt olarak bana vermediler. ‘Davayı açabilirsiniz ama eşinizin imzaladığı yaklaşık 15- 20 sayfalık yoğun bakıma giriş kağıtları var. Burada da oluşabilecek tüm komplikasyonlar yazıyor ve onaylamışsınız, kabul etmişsiniz. Yapabileceğiniz hiçbir şey yok. İsterseniz hemen gidin mahkemeye. Bundan bir şey çıkmaz’ dediler. Ben artık ben ve benim gibilerin yanında birilerinin olmasını istiyorum. Bu tek başımıza mücadele edebileceğimiz bir durum değil. Dava açacağız elbette ama herkes sesimizi duysun, herkes bize yardım etsin” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

————–

– Anne Neslihan Ünlü’nün yürümesi detay

– Ünlü’nün bankta oturması detay

– Ünlü’nün telefonuna bakması detay

– Ünlü’nün olayı anlatması detay

– RÖP1: Anne Neslihan Ünlü

Haber – Kamera: Tunahan KIR – Adem AKALAN – İrem GÜNEYBAZ/ANTALYA, (DHA)

=====================================

2) ÇANAKKALE’ DEKİ ORMAN YANGINI KONTROL ALTINA ALINDI

Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Umurbey beledisi yakınlarında saat 15.00 sıralarında başlayan orman yangını havadan ve karadan yapılan müdahalenin ardından 2,5 saatlik müdahalenin sonucunda saat 17.30 sıralarında kontrol altına alındı. İlk belirlemelere göre 4 hektar orman zarar görürken, bölgede soğutma çalışmaları sürüyor.

‘YAKLAŞIK 4 HEKTARLIK BİR ORMAN ALANIN ETKİLENDİĞİ DEĞELENDİRİLİYOR’

Yangın bölgesinde incelemelerde bulunan Çanakkale Valisi Ömer Toraman, “Bugün Lapseki’nin Umurbey, beldemizin civarında bir yangın ihbarı saat 15.00 itibariyle merkezimize ulaştı. O andan itibaren ekiplerimiz hızlı bir şekilde yangın mahalline ulaştır. 4 uçağımız havadan müdahale etti. 2 de helikopter takviye olarak müdahale faaliyetinde bulundu. Karadan da 19 arazözümüz ve 10 su tankerimiz toplam 29 aracımızla müdahale yapıldı. Diğer araçlarla beraber yaklaşık 210 civarında personelimizle yangına müdahale ettik. Bölge müdürümüz de komuta kontrol helikopteriyle yukarıdan yangın tedbirlerini koordine etti, takip etti. Şu an itibariyle yaklaşık 4 hektarlık bir orman alanın etkilendiği değerlendiriliyor. Yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı diyebiliriz. Şimdi soğutma ve diğer tedbirlere devam ediyor arkadaşlarımız. Büyük geçmiş olsun diyoruz” dedi.

‘ANIZ YAKILMAMASI LAZIM’

Havaların soğumasıyla yangının çıkmayacağı anlamına gelmediğini hatırlatan Vali Toraman, “Özellikle bizim vatandaşlarımızdan ricamız mevsim itibariyle anız yakmamaları. Anız yakmak suç. Hem doğaya karşı bir suç hem de kanunlar karşısında bir suç. Dolayısıyla anız yakılmaması lazım. Çanakkale’nin rüzgarı şiddetli, değişken. Vatandaş ateşi yaktığında bunu kontrol edebileceğini düşünüyor ama çok rahatlıkla kontrolünden kaçırabiliyor. Dolayısıyla anız yakılmamasını özellikle rica ediyoruz. Anız yakanlar hakkında her türlü adli işlem, ceza işlemi tereddütsüz uygulanacak. Bu konuda vatandaşlarımızı tekrar uyarıyoruz, hassasiyet bekliyoruz. İkinci husus yine mevsim itibariyle özellikle zeytin hasadı ve bağ, bahçe temizliği yapan vatandaşlarımızın da yine ateş konusunda çok dikkatli olmalarını istirham ediyoruz. Çünkü Çanakkale yangına çok duyarlı bir il. Özellikle şiddetli rüzgar nedeniyle yangınlar bir anda büyüyebiliyor. Bakın bugün itibariyle yangınla mücadele ediyoruz. Dolayısıyla çok dikkatli olmak mecburiyetindeyiz. Bütün vatandaşlarımızdan, özellikle köyde kırsal kesim yaşayan vatandaşlarımızdan, bütün muhtarlarımızdan bu konuda duyarlılık bekliyoruz. Esas olan yangının çıkmaması. Yangın çıktıktan sonra müdahalesi işte görüyorsunuz, izliyorsunuz fevkalade güç. Yine de bugünkü yangına yeterli kuvvetle, uygun, hemen, müdahale ederek kontrol altını aldığı için de orman teşkilatımızı tebrik ediyorum. Hepimize geçmiş olsun. Henüz çıkış sebebiyle ilgili bir tespit yok. Jandarmamız, olay yeri inceleme ekiplerimiz çalışıyorlar. Somutlaştırdıklarında, delillendirdiklerinde bunun adli tahkimatını da şüphesiz yapacağız. Ama şu an itibariyle tam olarak çıkış sebebini söyleyebilecek durumda değiliz” diye konuştu.(DHA)

Görüntü Dökümü

——————————

-Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ırn açıklaması

Haber-Kamera: Nazif Cemhan ŞEN / ÇANAKKALE, (DHA)

==============================

3) AK PARTİ’Lİ DAĞ’DAN YEREL YÖNETİME İNCİRALTI İÇİN İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Kemalpaşa 7. Olağan İlçe Kongresi’nde yatığı konuşmada, “Yıllardır İnciraltı planlarını bir türlü yapamıyoruz. Yapıyoruz, mahkeme iptal ediyor. Buradan Balçova ve Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunuyorum. Bu bölgenin sağlık turizmi olmasının şehrimiz ve ülkemiz için faydalı olacağından hiç şüphemiz yok. Buradaki yeşili çevreyi de azami düzeyde koruyacak şekilde çalışmalarınızı yapın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile beraber Balçova ve Büyükşehir Belediyesi bu meseleyi artık çözelim” dedi.

AK Parti Kemalpaşa 7. Olağan İlçe Kongresi Kemalpaşa 15 Temmuz Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım Medya Başkanı Hamza Dağ ile birlikte AK Parti zmir milletvekilleri Yaşar Kırkpınar, Ceyda Bölünmez Çankırı, Eyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve partililer katıldı. Zeybek gösterisi ile başlayan kongrede Kemalpaşa mevcut ilçe başkanı olarak görevini yürüten Metin Yaşar, tek aday olarak gösterildi. Kongrede izletilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video mesajında şu ifadelere yer verildi:

“14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken duyduğumuz heyecanı hala taşıyoruz. 81 milyonun her bir ferdi için çalışmayı sürdürüyoruz. Nice badireler atlattık. Şartlar ne olursa olsun sözümüze sadık kaldık. Türkiye’ye tarihinin en büyük yatırım hamlelerini kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Biz gönül diliyle konuşan bir kadroyuz. Başarımızın sırrı, milletin sesine kulak verip nerede eksiği varsa üzerine kararlılıkla gitmesidir. 8’inci olağan kongre sürecimizde de aynısını yapacağız. Durmak yok yola devam, durmak yok hizmete devam.”

‘2025 YILI İÇİNDE FİYAT İSTİKRARI SAĞLANACAK’

Daha sonra kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerin sonuçlarıyla ilgili bir değerlendirmede bulunup, şunları söyledi: “Bir yerel seçim geçirdik. Türkiye genelinde çıkan tablo İzmir’de çıkan tablo. Türkiye genelindeki tabloya bakıyoruz, sebepleri niye böyle oldu. İlk kez AK Parti olarak ikinci parti olduk. Bu milletin bize net bir mesajıdır. Anket yaparsınız, araştırma yaparsınız bunlar olur ama asıl sınav seçimdir. Her seçimde birinci olmuşuz, bunda ikinci olmuşuz. Sebepleri ekonomik sıkıntılar. Covid-19’den bu yana birçok sebebi var. Sebeplere sığınabiliriz de çözüm de üretebiliriz. Sadece sebeplere sığınmıyoruz. Önümüzdeki süreç bunun çözüme kavuştuğu günleri yaşayacağız. İnşallah 2025 yılı içinde fiyat istikrarının tamamen sağlandığı süreci göreceğiz. AK Parti teşkilatlarına, mensuplarına, kibir yapışmaz da yakışmaz da. Kibir şeytandandır, kibir ateştendir. Tevazu ise topraktandır. Tarih boyunca böyle olacak. Kibri, ateşi temsil edenler olumsuz pozisyonda olmuşlar. Habil ile Kabil, biri kibir ateş tarafında biri ise toprak ve tevazu tarafında. Amır ve Ömer. Amır Ebu Cehil kibir ve ateş tarafında Ömer toprak tevazu tarafında Hz. Ömer oluyor. Biz tarafımızı iyi seçeceğiz. Görevi ne olursa olsun, artık o kişi sadece ismiyle müsemma değildir. Benim yanımda AK Parti kimliği var. Bana söz söyleyene bir şey dediğimde partim adına da konuşuyorum. Bu muhasebeyi yapacağız” diye konuştu.

‘BU SESİ TÜRKİYE’YE DUYURDUK’

İzmir’de seçim kampanyası döneminde yaptığı çalışmaların Türkiye’nin her bölgesinden övgü aldığını dile getiren Hamza Dağ, “Bugün Tokat’ta da İstanbul’da da konuşuluyor. Herkes İzmir’de ses getirdiniz, diyor. Bana destek veren Kemalpaşalı dostlarıma da şükranlarımı sunuyorum. Bu ekip işi, teşkilatçılık işi birlikte yaparsak başarılı olacağımız bir şey. Bu sesi tüm Türkiye’ye duyurduk. Türkiye’den ilk kez ayrışma fırsatımız oldu. İzmir Türkiye ortalamasının altında oy alırken bu seçimde ortalamanın üzerinde oy aldı. Kemalpaşa’da beni birinci yaptınız, ayrıca teşekkür ediyorum. Ama bir üzüntüm de büyükşehirde aldığımız oyu ilçede alsak Kemalpaşa Belediyesi bizdeydi. CHP’li olmayanı adamlar aday gösterdi. CHP’liler de sandığa gidip ona oy verdiler. Bunlara vakıfız. Ortada kaybedilen ne yazık ki bir 5 yıl var” ifadelerini kullandı.

Seçimin üzerinden 7 ay geçtiğini anlatan Hamza Dağ, konuşmasına şöyle devam etti: “Sokakta gezerken bana diyorlar ‘Sen büyükşehir belediye başkanı olsaydın ne değişirdi?’ Dedim ki ‘Su ücret tarifelerinde yüzde 50 indirime gideceğiz’ demiştim. Biz bunu söyleyince onlar da önce yüzde 25 indirime gittiler, sonra bindirim yaptılar. Elektrik faturaları su faturalarından daha az geliyordu. ‘Biz iktidarda olduğumuzda su faturaları elektrik faturasını geçmeyecek’ dedik. Bugün su faturaları elektrikten fazla. Buraya gelirken belediye önünden geçtim. İzmir’in sokaklarında millet araçların alt takımlarını yaptırmaktan yoruldu. Belediye binasının önünden geçerken, kirazın olduğu meydana kadar yol içler acısı. Emin olun 7 ayda biz bunları sonuna kadar yapmıştık. Kemalpaşa’da yol sorunu kalmamıştı. Gece gündüz kendimizi vakfetmeye aday olmuştuk.”

‘DEŞARJ YAPILDIĞI SÜRECE BALIK ÖLÜMLERİ DEVAM EDECEK’

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, seçimden önce verdiği sözleri hatırlatıp, “16 tane battı çıktı sözü verdim. Battı çıktıların en az 4ünü tamamlamış olacaktık. Körfezden uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok. 4. faz bitmediği için halen körfeze deşarj yapılıyor. Deşarj yapıldığı sürece ne yazık ki balık ölümleri devam edecek. İddia ediyorum dördüncü fazı bitirip körfezi deşarjı tamamen bitirip balık ölümleri yaşanmazdı. Böyle bir çevre felaketi yaşanmazdı. Nasip böyle oldu. Allah sonumuzu, yolumuzu açık etsin” diye konuştu.

Bu hafta bir gelişme yaşandığını anlatan Hamza Dağ, İnciraltı bölgesiyle ilgili şunları söyledi:

“Yine benim sözlerimden biriydi. İnciraltı bölgesiyle alakalı sağlık turizminin merkezi yapacağımızı vadetmiştik. Yıllardır İnciraltı planlarını bir türlü yapamıyoruz. Yapıyoruz mahkeme iptal ediyor. Belki bizde de bir eksiklik vardır. Buradan Balçova ve Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunuyorum. Biz bu bölgenin sağlık turizmi olmasının şehrimiz için ülkemiz için faydalı olacağından hiç şüphemiz yok. Eminim siz de aynı kanaattesinizdir. Buradaki yeşili çevreyi de azami düzeyde koruyacak şekilde çalışmalarınızı yapın. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile beraber Balçova ve Büyükşehir Belediyesi bu meseleyi artık çözelim. İzmir’in EXPO hayali devam ediyor. İzmir’in menfaati noktasında yapacağımız işler bunlardır. Gelin bunları hep beraber hayata geçirelim ve İzmir’in de o bir türlü yapamadığı sıçramayı hep birlikte gerçekleştirelim.”

‘KEMALPAŞA’DA BİZ SİYASETİ HAKİM OLACAK’

AK Parti İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan da Kemalpaşa’da verilen sözlerin tutulmadığını dile getirip, “Kemalpaşa’ya yol getirip tüneller açtık. Bugün Kemalpaşa’nın komşu ili İstanbul oldu. Kemalpaşa’ya metro getireceklerdi. Seçim meydanlarında, kimseyi işten çıkarmayacağız, demişlerdi. Gelir gelmez emekçileri kapıya koymak oldu. Geçmiş dönem belediyede başkan yardımcısı değil miydin, neden müdahale etmedin. Halkın parası talan edildiyse en büyük ortağı sizsiniz” dedi.

‘MAZLUMLARIN YARINLARINI DA DÜŞÜNEN BİR LİDERİMİZ VAR’

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da partilerinin millete hizmet etmek için gece gündüz demeden çalışan, eserler üreten bir kadroya sahip olduğunu belirtip, “Biz, Cumhurbaşkanımızın kurduğu 2001 yılındaki o erdemler hareketinin temsilcileriyiz. Bu hareketin temel kaideleri, erdemli olmak, yüksek ahlaklı olmak, geleceğe ufku açık olmak idi. Bu okulun adı medeniyet okulu. Bizler bu medeniyet okulunun talebeleriyiz. Bu okulun başöğretmeni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun açtığı yolda birçok şey yaşadık. 2000’li yılların başında bazı bankaların nasıl zengin olduğuna şahit olduk. Bu duruş yüzde 15 seviyesinde olan, 2006 yılı için, savunma sanayisini bugün yüzde 71 seviyesine getirdi. Bütün dünyada biz varız diyebilen bir ülke olmamızı sağladı. Bugün Türkiye’nin Soma’da Akdeniz’de ne işi var diyorlar. Bundan 150 yıl önce bu toprakların tamamı bizimdi. Emperyalist güçler elimizden aldı. Mazlumların yarınlarını da düşünen bir liderimiz var” dedi.

‘GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜ’

AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, kongrenin yapıldığı salonun yapıldığı döneme dikkat çekip “Bu salon 2016 yılında, Arif başkan zamanında yapıldı. Bu eserlere sahip çıkmak görevimiz. Bunların üzerine koymayı bırakın, bırakılana sahip çıkılmıyor. Gün birlik ve beraberlik günü. Cumhurbaşkanımız izinde durmadan yürümeye var mısınız bundan sonraki yerel seçimlerde nerede kalmıştık, diyerek devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İZMİR’DE 25 YILDA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMADILAR’

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da 2023 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partilerinin İzmir’deki en yüksek oy oranını Kemalpaşa’dan aldığını belirterek “İzmir’de en yüksek oy oranını Kemalpaşa’da aldık. Ama yerel seçimlerde beklediğimiz oyu alamadık. Karşımızdaki rakiplerimiz bizden daha iyi oldukları için seçimi kazanmadılar. Bunun bir uyarı olduğunu ifade edelim. İzmir’i 25 yıldan beri CHP yönetiyor. Bugüne kadar İzmir’de taş üzerine taş konulmadı. Körfezi, alt yapısı, trafiği ortada. İzmir’e yapılan bütün eserler bizim eserlerimiz. Kemalpaşa’da iki dönem belediyecilik yaptık. Yakup Karaca ve Arif Uğurlu dönemindeki eserlerle gurur duyuyoruz. Bu kongre salonu bizim dönemimizde vücuda getirildi. Sadece bu merkez değil belediye binası, köylere düğün salonları, rekreasyon alanları, çevre bağlantı yolları, 7 gölet yaptık. 6 okulumuz yapılıyor. CHP iki dönem belediye başkanlığı yaptı bir eserini gösteremezsiniz. Bizim eserlerin bakımını bile yapamıyorlar” dedi.

‘SİVİL SİYASETİN ALANINI GENİŞLETTİK’

AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ ise konuşmasında şunları ifade etti: “AK Parti mevkilerin geçiciliğine inanan tarihin omuzlarına yüklediği sorumlulukların bilincinde olan geniş bir aile. AK Parti hareketi yeni bir siyasal dil inşa etti. Siyasetin merkezine ahlaki değerlerimizi koydu. En önemli eserimiz siyasetin nasıl yapılması gerektiğini öğrendik. Belirsizlikleri, yasakları yok ettik. Hak ve özgürlükler alanında sessiz bir devrime imza attık. Sivil siyasetin alanını genişlettik. Sadece siyaset yapan kadrolar değiliz. Kongrelerimizle birlikte dünyada yaşanan tehlikelerin farkında olan Türkiye’nin vizyonunu paylaşabilecek Türkiye Yüzyılı dediğimiz kadroları oluşturuyoruz.”

‘TÜRKİYE’NİN EKONOMİSİNİ İHYA EDECEĞİZ’

MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı partilerinin her zaman seçmenin tercihine saygı duyup kulak verdiğini ifade edip “Milletten bir uyarı aldığımızda panik oluyoruz. Her uyarıyı ciddiye alıyor, gayret göstermekten geri duymuyoruz. 22 yılda ne yapıldıysa bu ülkeye Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu kadrolarla yapıldı. Engellemelere rağmen yaptık” dedi.

AK Parti Kemalpaşa İlçe Başkanı Metin Yaşar kongrenin açılışında yaptığı konuşmada “Bu hareket hanım kardeşlerimizin omuzlarında yükseldi. Kadın kolları, davamızı mahalle mahalle, köy köy anlatarak hep birlikte bizimle oldu. Alnı ak, yüreği ak gençler de mazlumların umudu oldu. Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum” diye konuştu.(DHA)

Görüntü Dökümü

—————————–

-Toplantı salonundan görüntü

-Konuşmalardan görüntü

Haber: Nevra UÇKAÇ – Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, DHA

============================

4) BASKİL’DE OTLUK ALANDA YANGIN

ELAZIĞ’ın Baskil ilçesinde otluk alanda çıkan yangın itfaiye ekipleri ve köylülerin müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürüldü.

Yangın, akşam saatlerinde ilçeye bağlı Gemici köyünde bilinmeyen bir nedenle meydana geldi. Rüzgarın etkisiyle yayılan yangını görenlerin ihbarıyla bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Köylülerin ve ekiplerin müdahalesiyle yangın, kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————

Yanan alandan detay

Genel ve detay Görüntüler

Haber-Kamera: Tekin Yalçınkaya/Elazığ,(DHA)

=================================

5) OTOMOBİLİN BAGAJINDAKİ UYUŞTURUCUYA 2 GÖZALTI

ADIYAMAN’ın Besni ilçesinde, polisin şüphe üzerine durdurduğu aracın bagaj kısmında bulunan hoparlör içine gizlenmiş uyuşturucu ele geçirildi, 2 şüpheli gözaltına alındı.

Besni İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ilçe merkezinde durumundan şüphelendikleri plakası açıklanmayan bir otomobili durdurdu. Otomobilin bagajında bulunan hoparlör içine gizlenmiş 18 gram metamfetamin, 5 uyuşturucu hap ve 6 uyuşturucu kullanma aparatı ele geçirildi. Uyuşturucuya el koyan ekipler, otomobilde bulunan A.Ü. ve A.G.’yi gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görüntü Dökümü

———————————–

– Olay yeri

– Otomobil

– Uyuşturucuların çıkartılması

– Polisin anlatması

– Otomobil bagajı

– Genel ve detay görüntüler

Haber: Mustafa ÖNDOĞAN-Kamera -ADIYAMAN-DHA)

========================================