1) CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ: SAVUNMA SANAYİNDEKİ KARARLI YÜRÜYÜŞÜMÜZÜ DEVAM ETTİRECEĞİZ
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TUSAŞ’a yönelik terör saldırısına ilişkin, “Birtakım ülkelere teknolojik olarak bağımlıysanız, silah sistemlerinizde, güvenlikte bağımlıysanız, siyasi olarak da tam bağımsız hareket edemezsiniz, ama bu alanlarda, bu stratejik alanlarda kendi teknolojinizi, kendi kabiliyetlerinizi geliştirirseniz tam bağımsız olma imkanına da kavuşmuş olursunuz. Dolayısıyla şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum; ne yaparlarsa yapsınlar biz savunma sanayindeki bu kararlı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz” dedi.
Diyarbakır’a ziyaret ve açılışlar için gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bir otelde ‘Diyarbakır İş Dünyası Buluşması’ programında iş insanlarıyla bir araya geldi. Programa, Yılmaz’ın yanı sıra Vali Murat Zorluoğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Suna Kepolu Ataman, Mehmet Said Yaz, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya da katıldı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ankara’da TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısına değinerek, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerimize, çalışma arkadaşlarına, milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralılar var. Önemli bir kısmı taburcu edildi ama halen sağlık açısından hastanelerde olan yaralılarımız var. Onlara da acil şifalar diliyorum. Bu terör eylemi, 85 milyona, 81 ilimize kasteden bir terör eylemidir. Hepimizin huzurunu bozmaya, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozmaya yönelen terör eylemidir. Bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki yapıların ülkemizin huzurunu demokrasisini gelişmesini engellemeye dönük yaptıkları, organize ettikleri bir terör eylemidir. Siyasi görüşü ne olursa olsun, etnik kimliği, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun 85 milyonun hep birlikte lanetlediği, karşı çıktığı bir terör eylemi olduğunu ifade etmek istiyorum. Terör örgütleri yaptıkları insanlık dışı hadiseleri meşrulaştırmak için çeşitli kimliklerin arkasına sığınmaktadırlar. Nasıl ki FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütleri dini kimlikleri kullanarak insanlık dışı eylemler yapıyorlarsa, PKK terör örgütü de Kürt kimliğini istismar ederek, bu kimliği maske olarak kullanarak insanlık dışı eylemler yapmaktadır. Nasıl FETÖ ve DEAŞ Müslümanları temsil etmiyorlarsa, PKK terör örgütü de Kürt kardeşlerimizi temsil etmemektedir. Yaptıkları terör eylemleri, bugüne kadar yapılanlara baktığımızda en fazla Doğu’da Güneydoğu’da yaşayan insanlarımıza zarar vermiştir. Demokrasiye, kalkınmaya, insanların huzuruna zarar vermektedirler. Diyarbakır ve Güneydoğu terör eylemlerinden çok çekti. Buradaki terör eylemleri Diyarbakır’ın potansiyelini hayata geçirmesine, sosyal hayatında, ekonomik hayatında arzu ettiği düzene ulaşmasında en büyük engel oldu. Bugüne ise çok şükür, bugün yaşanan terör saldırılarını bir tarafa bırakacak olursak, ülkemizdeki huzur ortamının pekişmesi, çok farklı bir atmosfer oluşturmuş düzeyde. Her alanda hızlı bir gelişim, toparlanma süreci içerisinde Diyarbakır ve Güneydoğu. Buna engel olmaya çalışanlar var. Hep birlikte bunun karşısında durursak başaramayacaklar. Bu bölge üzerinde hesapları olan uluslararası güç odakları var. Kendilerince, bu bölge üzerinde bir tasarım oluşturup, onu hayata geçirmeye çalışıyorlar ve kendi menfaatlerine yönelik olarak yaptıkları bu tasarıma maalesef bölgede yaşayan birçok insanı, çeşitli yollarla yöntemlerle alet ediyorlar. Bugün Orta Doğu’ya baktığınız zaman Gazze’de şu anda soykırım suçuyla yargılanan ülke hariç olmak üzere hiçbir güçlü devlet istemiyorlar. Bu bölgede bütün devletleri zayıflatmak, bütün toplumları zayıflatmak istiyorlar. Bunu görmemiz lazım. Ama bunu başaramayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti birlik beraberlik içinde güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir ve bu bölgede komşularıyla birlikte, bu bölgede yaşayan bütün toplumlarla birlikte gerçek anlamda bu bölgenin sahibi olarak, ev sahibi olarak bu bölgedeki emperyalist hedefleri olanlar değil, bu bölgenin asıl sahipleri kazanacaktır” dedi.
‘TÜRKİYE, SAVUNMA SANAYİİNDE BÜYÜK ATILIMLAR YAPTI
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, savunma sanayinde Türkiye’nin büyük atılımlar yaptığını ifade ederek, “Geçmişte birtakım ülkeler bize paramızla bazı sistemleri satmazken, şimdi bize satmadıkları bu ürünleri kendimiz üretiyoruz. Ürettiğimiz gibi ihraç ediyoruz. Geçen sene savunma sanayimizin ihracatı 5,5 milyar doları buldu. Bu sene 6,5 milyar doları aşacak, 7 milyar dolar gibi bir hedef var. İnşallah o da yakalanır. Daha dün fuara gittim. Madem savunma sanayini hedefliyorlar, engellemeye çalışıyorlar. Bizim daha büyük bir azimle, daha büyük bir kararlılıkla savunma sanayine sahip çıkmamız lazım. Bir ülkenin tam bağımsızlığı da buradan geçiyor. Birtakım ülkelere teknolojik olarak bağımlıysanız, silah sistemlerinizde, güvenlikte bağımlıysanız, siyasi olarak da tam bağımsız hareket edemezsiniz ama bu alanlarda, bu stratejik alanlarda kendi teknolojinizi, kendi kabiliyetlerinizi geliştirirseniz tam bağımsız olma imkanına da kavuşmuş olursunuz. Dolayısıyla şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum; ne yaparlarsa yapsınlar biz savunma sanayindeki bu kararlı yürüyüşümüzü devam ettireceğiz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza da şükranlarını sunuyorum. Bir vatandaş olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak bütün makam mevkilerden ali bir şekilde. Siyasi bir kararlılık olmasa, Türkiye bugün bu noktaya gelmezdi. Son 20 yılda yüzde 80 dışa bağımlı bir yapıdan, yüzde 80 kendi içinde milli yerli üretim yapan bir yapıya ulaştı savunma sanayimiz. Bugün kendi insanlı, insansız hava sistemlerimizi, helikopterlerimizi, denizaltılarımızı yapma noktasına geldik, işte birçok silah sistemini kendi içimizde imal ediyoruz ve ihraç ediyoruz. Bu sadece güvenliğimiz açısından değil, katma değeri yüksek bir ekonomik yapı oluşturmamız bakımından da son derece önemli. Hazır silahları bize satmaya alışmış, bizi bağımlı hale getirmeye alışmış olan çevrelerin elbette bundan rahatsız olması çok normal. Ama kim rahatsız olursa olsun biz bu gücümüzü, sistemlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz ve çok daha üst noktalara ulaşacağız. TUSAŞ’ı ziyaret ettim hem Ankara’da hem de İstanbul’daki stantlarını. Oradaki çalışanlarla bire bir görüştüm ve şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim, eskisinden de daha azimli eskisinden de daha güçlü bir şekilde savunma sanayi çalışanlarımız yoluna devam edecek. Bu terör eyleminde yaralanan bir kardeşimiz gece hastanede tedavi olmuştu. Ertesi gün sabah TUSAŞ’ı ziyaret ettiğimizde gelip mesaiye başladığını ve çalıştığını gördük. Gerçekten bu çok büyük moral verdi hepimize. Yine İstanbul’daki standı ziyaret ederken burada çalışanları da dinleme imkanım oldu. Orada da bir kardeşimiz yine aynı hadisede yaşamış, işte kulaklarında birtakım sıkıntılar olduğu halde gelmiş İstanbul’daki görevinin başına. Dolayısıyla bizim milletimiz böyle bir millet inşallah bu yapılanlar azmimizi, kararlılığımızı daha da artırıyor. Terörle mücadeleden en küçük bir taviz vermeden içeride ve dışarıda nerede bir tehdit varsa en güçlü şekilde terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama aynı zamanda da en güçlü şekilde demokrasi ve kalkınma mücadelemizi de devam ettireceğiz. Farklılıklarımıza birlikte ortaklıklarımızı yücelterek, kardeşliğimizi yücelterek hukuk devletini, demokrasiyi çok daha ileri standartlara taşıyarak ülkemizi çok daha güçlü yardımlara ulaştıracağız ve bunu da 85 milyon olarak 81 ilimizle yapacağız, hep birlikte yapacağız. Kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize kastedenlere de en güzel cevap bu olacak diye inanıyorum” diye konuştu.
‘TÜRKİYE EKONOMİSİ ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR’
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye ekonomisi olarak zor bir dönemden geçtiğimizi ifade edebilirim. Dünyanın, bölgemizin zor bir dönemindeyiz. Bir taraftan pandemi sonrası hâlâ tarihi seviyelere gelmemiş bir küresel ekonomik ortamdayız. 20 yıllık ortalamalara baktığımızda yüzde 3,6 civarında dünyada bir ortalama büyüme varken son yıllarda bu 2,5’lara civarına, 2,6’lar civarına düşmüş durumunda. Bir toparlanma süreci var ama hala eski ortam oluşmuş değil. Dünyada bir taraftan da enflasyonla mücadele var. Buna yönelik para politikalarının getirdiği daha daralmış bir dünya talebinden bahsedebiliriz. Öyle bir ortamdayız. Bir taraftan da bölgemizde jeopolitik maalesef olumsuzluklar var. Kuzeyimizde Ukrayna, Rusya savaşı güneyimizde hepimizin içini yakan ve Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçuyla yargılar, eylemler var Gazze’de. Bir taraftan da geçen yıl tarihimizin en büyük deprem afetini yaşadık. Diyarbakır da bundan belli oranda maalesef payını aldı. Bu deprem afetinin yaralarını sarma sürecindeyiz. Bütün bunlara rağmen ekonomimiz büyümeye, istihdam üretmeye devam ediyor. Orta vadeli programımızda belirlediğimiz hedeflerin birçoğuna ulaşmış durumdayız. Hatta birçoğunda hedeflerimizin de ötesinde iyileşmeler sağlamış durumdayız. Bütçe açığımız geçen yıl ön gördüğümüzün çok daha altında bir seviyede. Bu sene 4,9 gibi bir rakama inecek. Gelecek sene inşallah milli gelire oranla bütçe açığımızı yüzde 3’lere düşüreceğiz. İhracatımız bu zorlu şartlara rağmen artıyor. İthalatımız azalıyor. Turizm gelirlerimizi iyi gidiyor. Dolayısıyla cari açığımız oldukça düşük seviyelere inmiş durumda. Bu da dövizi olan ihtiyacımızı azaltıyor. Döviz rezervlerimiz tarihi yüksek seviyelere çıktı son bir yıl içinde. Merkez Bankamızdaki brüt rezervler 160 milyar dolara yaklaştı. Net rezervler yine oldukça yüksek seviyelere çıktı. Kur Korumalı Mevduat çok ciddi oranda eridi. 40 milyar doların biraz üstünde bir seviyeye kadar düştü. Geçen gün 127 milyar dolarlar civarındaydı. Orada çok ciddi bir düşüş söz konusu. Diğer taraftan ülkemizin bütün bu göstergelerindeki iyileşmeler ülke risk primini düşürmüş durumda. Bu da dış borçlanmada kamunun ve özel sektörün dış borçlanmasında finansa erişimi ve finansın maliyetinin aşağıya çekiyor. Kredi derecelendirme kuruluşları yatırım ortamı açısından, her 3 kredi derecelendirme kuruluşu da notlarımızı arttırdı. Bunun olduğu tek ülke Türkiye. Bütün bu politikalarımızın özünde enflasyonu düşürmek var. Türkiye’de de enflasyon belli seviyelere ulaştı. Biz de geçen yıl planımızı, programımızı ortaya koyarken şunu söylemiştik; 3 dönem olacak demiştik. Burada sizlerle de paylaşmıştık. Bir geçiş süreci olacak, bir dezenflasyon süreci olacak, sonra da kalıcı fiyat istikrarı dönemi olacak demiştik. Geçiş sürecini tamamladık. Az önce size verdiğim birçok gelişme o geçiş sürecindeki gelişmeler. Risklerimizi azalttık, kaynaklarımızı arttırdık, temellerimizi sağlamlaştırdık. Dolayısıyla o geçiş süreci sonucunda enflasyonla çok daha güçlü mücadele edecek ortamı oluşturmuş olduk. Haziran ayı ile birlikte de ikinci dönem dediğimiz dezenflasyon dönemi başladı. Bu dezenflasyon döneminde de son 4 ayda enflasyon oranında yüzde 26’nın üzerinde, 26 puanın üzerinde bir düşüş gerçekleşti. Mayıs ayında en yüksek değerine çıkmıştı. Biliyorsunuz 75,5 gibi bir rakama geldiğimiz noktada 49,4 gibi bir rakama inmiş durumda manşet enflasyonu dediğimiz TÜFE enflasyonu. Üreticisi enflasyonu daha da altında. Bunun maliyetleri gösteren ÜFE dediğimiz enflasyon bunun da altında. Bu süreç devam edecek ve önümüzdeki yıl hedefimiz yüzde 20’nin altına bu rakamı düşürmek. 2026 hedefimiz ise tek haneli rakamlara ülkemizi tekrar kavuşturmak. Bunu çok önemli görüyoruz. Çünkü enflasyonun olduğu ortamda ön görülebilirlik kalmıyor. Ön görülebilirliğin olmadığı ortamda da yatırım ortamı olumsuz etkileniyor, tüketim olumsuz etkileniyor, kalıcı sosyal refahı için, ön görülebilirlik için, yatırım ortamının kalıcı iyileşmesi için bu süreç, bu mücadele çok kıymetli kamusuyla özel sektörüyle, çalışanlarıyla, tarım kesimiyle, finans kesimiyle, bütün taraflarla bu süreçte istişareler içindeyiz ve inşallah ülkemiz bu sorunu da geride bırakarak sürdürülebilir büyüme ve kalıcı sosyal refahla yoluna devam edecek. Konjonktürel aylık bazı dalgalanmalar her zaman olabilir ama bir programınız varsa, istikametiniz doğruysa eninde sonunda ve hedeflerinize ulaşırsınız. Dış şartlar bazen olumlu, bazen olumsuz etkileyebiliyor. Ama programımız istikametinde devam ediyor ve İnşallah az önce bahsettiğimiz sonuçları hep birlikte göreceğiz. Görmeye başladık, daha da göreceğiz. Özellikle hizmet sektörlerinde biraz katılık var, mal piyasalarında büyük oranda bu çözüldü aslında, temel mallarda örneğin şu anda yüzde 30’un altına inmiş durumdayız. Genel mal enflasyonunda yüzde 40’ın biraz üstündeyiz ama hizmet enflasyonu biraz yüksek, o da ortalamayı yukarıya taşıyor. Orada da kırılmalar olacaktır.” (DHA)
Görüntü Dökümü
———————–
-Cevdet Yılmaz’ın konuşması
Haber: Gıyasettin TETİK-Selim KAYA /DİYARBAKIR, (DHA)
========================================
2) VALİ KÖŞGER: ADANA’DA ASAYİŞ OLAYLARI AZALDI
ADANA’da geçen yıl 102 cinayetin işlendiği, 2024’te ise bu sayının 67’ye gerilediği belirtildi. Vali Yavuz Selim Köşger, tüm asayiş olaylarında azalma yaşandığını belirterek, “Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Kim Adana’yı bir tehdit ve korku ortamına dönüştürmeyi düşünüyorsa; ona asla müsaade etmeyiz. Devlet her zaman zinde, her zaman 18 yaşındadırö diye konuştu.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger başkanlığında İl Güvenlik, Asayiş Değerlendirme ve Koordinasyon Kurulu Toplantısı yapıldı. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Coşkun Sel katıldı. Toplantıda kentteki asayiş olayları masaya yatırılırken, alınacak tedbirler de görüşüldü. Buna göre 2023 yılında 102 ‘kasten öldürme’ meydana gelen Adana’da, bu yıl 67 cinayetin işlendiği belirtildi. Önceki yıla göre yapılan kıyaslamada kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarında yüzde 9,1, hakarette yüzde 8,6, kasten yaralama suçlarında yüzde 1,8, konut dokunulmazlığının ihlali ve cinsel istismar suçlarında yüzde 15, tacizde yüzde 2, motosiklet hırsızlığında yüzde 53, oto hırsızlığında yüzde 47, evden hırsızlıkta yüzde 44, iş yeri v kurumdan hırsızlıkta yüzde 44, yağma ve gasp suçlarında yüzde 8,6 azalma sağlandığı kaydedildi.
DOLANDIRICILIK YÜZDE 8,8 ARTTI
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Vali Köşger, Adana’da son bir ayda 4 festivalin gerçekleştirildiğini, hiçbir asayiş olayının yaşanmadığını söyledi. TEKNOFEST’e 1 milyon 100 bin ziyaretçinin katıldığını anlatan Vali Köşger, son dönemde ülkede yaşanan olayların kente yansımalarını değerlendirdiklerini vurgulayarak, “Asayiş olaylarında azalma sağlanırken, sadece siber dolandırıcılık başta olmak üzere dolandırıcılıkta yüzde 8,8’lik artışın olduğunu görüyoruz. Diğer tüm olaylarda Adana’da iyileşme gerçekleştiğini görüyoruzö dedi.
SİLAHLI SUÇLARDA AZALMA SAĞLANDI
Adana’da 23 Ekim 2023 tarihinde hayata geçirilen ‘ruhsatsız silah taşıyanların tutuklu yargılanması’ uygulaması ile caydırıcılık sağlandığının altını çizen Vali Köşger, şunları söyledi:
“Artık İstanbul’da da uygulanacağı konuşulan bu uygulamanın faydalarını görüyoruz. Geçtiğimiz yıl Ekim ayına kadar toplam 4 bin 149 silah yakalandı, bu yıl ise 3 bin 516 silahın yakalandığını görüyoruz. Sayılarda azalma var. Bu uygulamadan sonra insanların ruhsatsız silahla sokakta gezmesinin azaldığını görüyoruz. Önceki yıl ruhsatsız silah yakalatan 229 kişi tutuklanırken, bu yıl bu sayı 743’e ulaştı. Bu ciddi bir oran. Bu caydırıcılık, silahla işlenen suçlara da yansımış durumda. Geçen yıl 367 günlük dönemde 95 kişi silahla öldürülmüşken bu yıl 58 kişi öldürülmüş. 367 günlük dönemde 915 olay sayısı gerçeklemişken, bu sene 612 olay gerçekleşmiş. Yüzde 33’lük azalma var.ö
OPERASYON SAYISI ARTTI
Uyuşturucu ve organize suçlarla mücadeleye ilişkin bilgiler veren Vali Köşger, önceki yıl 8 organize suç örgütünün çökertildiğini ve 222 kişinin tutuklandığını, bu yıl çökertilen 20 organize suç örgütünden 391 kişinin tutuklandığını belirtti. Önceki yıl bin 360 uyuşturucu operasyonunda 822 kişinin tutuklandığını aktaran Vali Köşger, bu yıl bin 633 operasyonda bin 322 tutuklama sağlandığını kaydetti. Vali Köşger, “Yapılan operasyonlar çok planlı ve programlı, altı dolu çalışmalar. Kamuoyunda maalesef ‘Suçluların adliyenin ön kapısından girip, arka kapısından çıktıkları, hemen serbest kaldıkları’ algısı var. Fakat böyle bir şey söz konusu değilö diye konuştu.
‘SUÇLARLA MÜCADELEDE HER TÜRLÜ ÖNLEM ALINIYOR’
Kentteki tüm birimlerin uyum içerisinde çalıştığının altını çizen Vali Köşger, yurt içi ve yurt dışındaki suçluların yakalanması için çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü belirtti. Vali Köşger, “Hemşehrilerimiz müsterih olsunlar. Kim Adana’yı bir tehdit ve korku ortamına dönüştürmeyi düşünüyorsa; ona asla müsaade etmeyiz. Devletten güçlü hiçbir unsur yok. Devlet her zaman zinde, her zaman 18 yaşındadır. Yapılması gerekenleri de yapması gereken noktada yapacaktırö diye konuştu.
Ayrıca Vali Köşger, kentteki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarıyla ilgili herhangi bir yasak kararının alınmadığını söyledi. (DHA)
Görüntü Dökümü
———————–
– Vali Yavuz Selim Köşger’in açıklamaları
Haber-Kamera: Anıl ATAR/ADANA, (DHA)
========================================
3) SAKARYA’DA AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ İNŞAATINDA ASANSÖR KISMI ÇÖKTÜ: 2 ÖLÜ
SAKARYA’nın Serdivan ilçesinde yapımı devam eden aile sağlık merkezi binası inşaatında asansör kısmının çökmesi sonucu 2 işçi hayatını kaybetti
Olay, saat 16.15 sıralarında Yazlık Köprübaşı Mahallesi 4047 sokakta yapımı devam eden aile sağlık merkezi binası inşaatında meydana geldi. İnşaattaki asansör kısmı bilinmeyen nedenle çökerken, ihbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Mahsun Şahin (30) ve Metin Batır (64) isimli işçinin hayatını kaybettiği belirlendi. Hayatını kaybeden 2 kişinin cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Korucuk Ön Otopsi Merkezine gönderildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.
SAKARYA VALİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA
Sakarya Valiliği, 2 işçinin hayatını kaybettiği olayla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, “İlimiz Serdivan ilçesi Yazlık Köprübaşı Mahallesi 4047 nolu Sokak’ta yüklenici firmanın yapmış olduğu Aile Sağlığı Merkezi inşaatında asansör kısmının çökmesi sonucu yüklenici firmaya bağlı usta olarak çalışan iki vatandaşımız hayatını kaybetmiştir” denildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————
-Ekiplerden detay
-Binadan ve olay yerinden detay
HABER:İsa ÇİÇEK/ SERDİVAN (Sakarya), (DHA)
========================================
4) ELAZIĞ’DA İKİ OTOMOBİLİN ÇARPIŞTIĞI KAZADA 1’İ ÇOCUK, 4 KİŞİ YARALANDI
Kaza, Çaydaçıra Mahallesi Ömer Bilginoğlu Caddesi’nde meydana geldi. Sürücülerinin isimleri öğrenilmeyen 23 AY 177 ve 23 EL 330 plakalı otomobiller çarpıştı. Kazada 1’i çocuk, 4 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık ve polis ekipleri olay yerine sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.(DHA)
Görüntü Dökümü
———————
-Kaza yerinden detay
-Araçlardan detay
-Genel Ve Detay Görüntüler
Haber-Kamera: Tekin YALÇINKAYA/Elazığ,(DHA)
========================================
5) KAYBOLDUKTAN 19 SAAT SONRA SAĞ BULUNAN BABASINA SARILIP AĞLADI
ISPARTA’nın Keçiborlu ilçesinde evinden ayrıldıktan sonra haber alınmayan Ahmet Kuman (71) yaklaşık 19 saat sonra dağda sağ bulundu. Kuman’a sarılan oğlu Halil Kuman, gözyaşlarına hakim olamadı.
Kılıç köyünde eşiyle yaşayan Ahmet Kuman, dün saat 21.00 sıralarında evden ayrıldıktan sonra bir daha geri dönmedi. Yakınlarının kayıp ihbarında bulunduğu Ahmet Kuman için jandarma, AFAD ve Isparta Belediyesi Arama Kurtarma (ISAK) ekipleri ile köylüler, arama çalışması başlattı. Ekipler bugün saat 16.00 sıralarında Ahmet Kuman’ı kaybolduğu noktaya yaklaşık 27 kilometre mesafede İlyas köyüne yakın dağda buldu. Ekiplerin yaptığı kontrolde Kuman’ın sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi.
Babasının bulunduğunu öğrenen Halil Kuman da bölgeye gitti. Halil Kuman babasına sarılıp uzun süre gözyaşı döktü. Tedbir amaçlı hastaneye götürülen Ahmet Kuman’ın herhangi bir rahatsızlığı bulunmadığı, yönünü kaybedip kaybolduğu öğrenildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
————–
-Ahmet Kuman’ın dağlık arazide bulunması
-Oğlu Halil Kuman’ın babasına sarılması
-Halil Kuman’ın araziden ekipler eşliğinde inmesi
Haber-Kamera: Ali ÇEVİKBAŞ/ISPARTA, (DHA)
========================================
6) KENDİSİNİ POLİS OLARAK TANITARAK GİRDİĞİ EVDEN HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİYE TUTUKLAMA
KAYSERİ’de kendisini polis olarak tanıtıp, arama yapacağı bahanesiyle girdiği evden, para ve ziynet eşyası çalan H.A. (40), tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kendisini polis olarak tanıtıp, arama yapacağı bahanesiyle girdiği evden para ve ziynet eşyası çalan H.A.’nın yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Belirlenen adrese düzenlenen operasyonda H.A. yakalandı. Yapılan aramalarda tüfek ve 13 fişek ele geçirildi. H.A.’nın girdiği evden aldığı para ve ziynet eşyaları da sahibine teslim edildi. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. (DHA)
Görüntü Dökümü
—————————
-Şüphelinin polis merkezine getirilişi
Haber-Kamera: KAYSERİ, (DHA)
========================================
7) MALATYA’DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 3 GÖZALTI
MALATYA’da polis ekipleri, yolcu otobüsünde balık dolu variller içerisine gizlenmiş uyuşturucu ele geçirdi, 3 şüpheliyi gözaltına aldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri kente yolcu otobüsü ile uyuşturucu getirileceği bilgisi üzerine harekete geçti. Kale ilçesi girişinde uygulama noktasında plakası açıklanmayan yolcu otobüsü durdurularak narkotik köpek ile arama yapıldı. Yapılan aramalarda; içerisinde balıkların olduğu varillere gizlenmiş 15 kilo 250 gram metamfetamin ve 31 kilo 50 gram eroin ele geçirildi. Uyuşturucuya el koyan ekipler T.A., N.S. ve S.A. isimli yolcular gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.
Görüntü Dökümü
———————————————-
-Ekiplerin ve hassas kokulu köpeğin otobüste arama görüntüleri
-İçerisi balık dolu varillerden uyuşturucu çıkarılması
-Yolcu otobüsünün emniyet müdürlüğü otoparkına götürülmesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber- Kamera: MALATYA-DHA
========================================
8) AYDIN’DA YAĞMUR DUASI YAPILDI
AYDIN’ın Söke ilçesinde, yaşanan kuraklık nedeniyle cuma namazı sonrası toplanan yüzlerce kişi yağmur duası yaptı.
Aydın genelinde aylardır yağmurun yağmaması vatandaşları çaresiz bıraktı. Kuraklaşan toprak için yağmurun yağmasını bekleyen vatandaşlar
Söke’nin Bağarası Mahallesi’nde cuma namazı sonrası Kapalı Pazaryeri’nde toplanıp, yağmur duası yaptı. Vatandaşlar bir an önce yağmurun yağması ve kuraklığın sona ermesi için dua etti. Lokma hayrı da yapılan etkinliği organize eden vatandaşlardan Yılmaz Altıntaş, “Bu yıl neredeyse yağmur yüzü görmedik. Toprak bir damla suya hasret kaldı. Birde hayırsever vatandaşlar olarak bir araya gelip yağmur duası etkinliği düzenledik. Yoğun bir katılım oldu. İnşallah kısa sürede yağmur yağar ve toprak suya kavuşur” dedi.
Görüntü Dökümü
————————
-Yağmur duasından görüntü
Haber – Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
========================================
DÜNYA
12 Aralık 2024MAGAZİN
12 Aralık 2024GÜNDEM
12 Aralık 2024EKONOMİ
12 Aralık 2024EKONOMİ
12 Aralık 2024YEREL HABERLER
12 Aralık 2024TV90HABER
12 Aralık 2024