DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 3

1) SİİRT’TE OTOMOBİL İLE HAFİF TİCARİ ARAÇ ÇARPIŞTI: 4 YARALI

SİİRT’te otomobil ile hafif ticari aracın çarpıştığı kazada 4 kişi yaralandı.

Kaza, gece saatlerinde Siirt-Şirvan kara yolunda meydana geldi. Aziz M. yönetimindeki 56 ABC 024 plakalı otomobil ile sürücüsünün ismi öğrenilmeyen 56 U 6884 plakalı hafif ticari araç çarpıştı. Kazada araçlardaki 4 kişi yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kazayla ilgili inceleme başlatıldı.(DHA))

Görüntü Dökümü

———————–

Kaza yerinde vatandaşların ve sağlık ekiplerinin müdahalesi

Haber-Kamera: Akif ÖZALP/SİİRT, (DHA)

===============================================

2) TUĞBA HEMŞİRENİN, OTOMOBİLİNDE BOĞAZI KESİLMİŞ CANSIZ BEDENİ BULUNDU

ESKİŞEHİR’de hemşire Tuğba Koç’un (25), evliliğinin 1’inci yıl dönümünde, yaşadığı binanın otoparkındaki otomobilinin arka koltuğunda boğazı kesilmiş cesedi bulundu.

Olay, Odunpazarı ilçesi Vadişehir Mahallesi 5628’inci Sokak’taki TOKİ Konutları otoparkında meydana geldi. Otoparkta park halindeki 26 AIC 139 plakalı otomobilin arka koltuğunda hareketsiz yatan kadını görenler, polise haber verdi. İhbarla adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan araştırmada isminin Tuğba Koç olduğu öğrenilen kadının, boğazının kesilmesi sonucu öldüğü tespit edildi. Olay Yeri İnceleme ekibi ve Cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından, Tuğba Koç’un cenazesi, otopsi için Eskişehir Şehir Hastanesi’nin morguna kaldırıldı.

Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hemşire olan Tuğba Koç’un, A.K. ile evli olduğu ve bugün 1’inci evlilik yıl dönümü olduğu belirtildi.

Tuğba hemşirenin cinayete mi kurban gittiği, yoksa intihar mı ettiği yapılacak otopsiyle netlik kazanacak.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————-

-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması

-Cenaze aracının cenazeyi götürmesi

Haber-Kamera: Sarp DEMİRHAN/ESKİŞEHİR, (DHA)

============================================

3) ANKARA HÜMEYRA, 9 AYDIR KALP NAKLİ BEKLİYOR

ELAZIĞ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen depremden 1 hafta sonra soğuk algınlığı şikayetiyle götürüldüğü hastanede kalp yetmezliği tanısı konulan Hümeyra Hifa Çelik (6), yaklaşık 9 aydır kalp nakli bekliyor. Hümeyra, son 2 aydır Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde yoğun bakımda ECMO cihazına bağlı olarak hayata tutunmaya çalışıyor.

Sinem ve Abdurrahman Çelik’in tek çocukları Hümeyra Hifa Çelik, 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depreminden 1 hafta sonra soğuk algınlığı şikayetiyle ailesi tarafından Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldü. Yapılan tetkikler sonucunda Hümeyra’ya kalp yetmezliği tanısı konuldu. Hastalığı ilerleyen Hümeyra, geçen yıl kasım ayında Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde organ nakli sırasına alındı. Hastanede son 2 aydır yoğun bakımda ECMO cihazına bağlı olarak hayata tutunmaya çalışan Hümeyra, yaklaşık 9 aydır kalp nakli bekliyor.

‘NAKİL DIŞINDA TEDAVİSİ YOK’

Hümeyra’nın babası Abdurrahman Çelik, Elazığ depreminde evlerinin yıkılmadığını; ancak soğuk nedeniyle zor günler geçirdiklerini söyleyerek, “O soğukta kızım da maalesef soğuk algınlığına yakalandı. Aldığı soğuk algınlığı da kalbine direkt sirayet edince süreç buralara geldi. Depremden hemen birkaç hafta sonra bu tanıyı aldı. Doktorlarımızın artık bu süreçte bize söylediği; ‘ECMO cihazı bir tedavi yöntemi değil, hayatta tutma yöntemi.’ O yüzden kızımın kalp nakli olması dışında bir tedavi süreci yok. Şu anda 59 gündür artık ECMO cihazına bağlı olarak uyutulmuş vaziyette. Süreç 5 yıldır ilaç tedavisiyle gidiyordu ama geçtiğimiz sene kasım ayından itibaren artık ilaçlara ve klinik tedavilere cevap vermemeye başladı ki kalp yetmezliğinin de zaten olağan süreci bu şekilde ilerliyormuş. Biz de Kasım 2023’ten beri kalp nakil listesindeyiz. 101 gündür de acil listede olarak bekliyoruz” dedi.

‘BAĞIŞÇI OLMAYA KARAR VERDİK’

Abdurrahman Çelik, vatandaşlardan organ bağışçısı olmalarını isteyerek, “Maalesef organ bağışı ülkemizde yeterli seviyede değil. Sağlık Bakanlığımız bu konudaki verilerini de sık sık yayımlıyor. Kızımdan dolayı da ben bunları her zaman takip ediyorum. Baktığımızda 2023 yılında 1300 beyin ölümü gerçekleşmişken sadece 240 aileden izin alınabilmiş. Bu yüzde 10’luk bir orana tekabül ediyor; ama Türkiye’de şu an binlerce insan kalp nakli için bekliyor. Bunlardan bir tanesi de benim kızım. Organ bağışı konusunda aslında biz dahi bu süreci yaşamayana kadar bunun bu kadar önemli olduğunu bilmiyorduk. Ve bu süreçle beraber biz de bağışçı olmaya karar verdik” diye konuştu.

Çelik, kızına kalp bulunacağına inandıklarını belirterek, “Umutluyuz, Allah’tan hiçbir zaman ümit kesilmez. Gözümüz sürekli telefonda. O mutlu haberin bir an önce gelmesini bekliyoruz. İnanıyoruz, gelecek. Ancak sürecimiz zor” ifadelerini kullandı. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Hümeyra’dan detaylar

-Hümeyra’nın yoğun bakımdan görüntüleri

-Genel detaylar

-Hümeyra’nın babası Abdurrahman Çelik ile röp.

Haber-Kamera: Kaan ULU-Ali Eren İĞDE/ANKARA, (DHA)

=======================================

4) ENGELLİ ARKADAŞININ SUDA KAYBOLDUĞU ANLARI GÖRÜNTÜLEDİ

BURSA’da Serdar Akça (42), birlikte denize girdiği zihinsel engelli arkadaşı Tanju Aydın’ın (42), boğulmadan önce, suda kaybolduğu son anlarını aksiyon kamerasıyla kaydetti. Arkadaşının boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden Serdar Akça, sahile çıkıp çevredekilerden yardım ve can simidi isterken, gözden kaybolan Aydın’ın cansız bedenini 10 dakika sonra dalgalar sahile sürükledi. Her iki arkadaşın da yetimhanede büyüdüğü öğrenilirken, olayın şokunu üzerinden atamayan Akça, “Kafasını kaldırıp son kez bana baktıktan sonra kendisini denize bıraktı. Cesedinin başında bekleyip saatlerce ağladımö dedi.

Bursa’da yaşayan Serdar Akça ile zihinsel engelli Tanju Aydın, 3 yıl önce tanışıp, arkadaş oldu. İzmir’de bir yetimhanede büyüyen Akça ile Bursa’da yetimhanede büyüyen Aydın, kısa sürede samimi olup, her şeyi birlikte yapmaya başladı. Akça ile Aydın, 15 Ağustos günü de 2 arkadaşlarını daha yanlarına alıp, piknik yapmak ve denize girmek için Mudanya ilçesinin Eşkel sahiline gitti. Piknik yaptıktan sonra Tanju Aydın ile denize giren Serdar Akça, elindeki aksiyon kamerası ile o anları da kayıt altına aldı. 2 arkadaş yüzerken dalga çıkınca Akça, Aydın’ı açılmaması için uyardı. Sahile doğru yüzmeye başlayan Tanju Aydın, dalga nedeniyle kulaç atmakta zorlandı ve kendisini suya bıraktı. Arkadaşının boğulma tehlikesi geçirdiğini fark eden Serdar Akça, sahile çıkıp çevredekilerden yardım ve can simidi istedi. Gözden kaybolan Tanju Aydın’ın cansız bedeni, 10 dakika sonra sahile vurdu. İhbarla olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi de Aydın’ı yaşama döndüremedi. Serdar Akça, yüzerken kullandığı aksiyon kamerası ile arkadaşını uyarmasını, sahilde yardım istemesini ve arkadaşının cansız bedeninin kıyıya vurmasını saniye saniye görüntüledi.

Tanju Aydın’ın cansız bedeni savcılık incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Otopsisi tamamlanan Aydın’ın cenazesi arkadaşları tarafından alınarak Fethiye Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası Fethiye Mezarlığı’nda toprağa verildi.

‘ÇOK KÖTÜ BİR HİSTİ’

Engelli arkadaşının ölümüne saniye saniye tanık olan Serdar Akça ise olayın şokunu üzerinden atamadı. Yüzdükleri sırada aniden dalga çıktığını söyleyen Akça, o günü, “Denize girdiğimiz sırada Tanju biraz açıldı, dalga onu geri çekti. Fark etmeden deniz götürüyordu. Böyle olunca panik yaptı. Biz seslendik. Arkadaşlarımız seslendi. Panik yaptı ve gelemedi. Ben yüzmeyi biliyorum fakat o gün çok korktum. Çok kötü bir histiö sözleriyle anlattı.

‘YÜZMEYİ BİLİYOR, O GÜN KULAÇ ATAMADI’

Arkadaşının suda kaybolmadan önce son kez kafasını kaldırıp kendisine baktığını söyleyen Serdar Akça, “Tanju’nun zihinsel engeli var. Buna rağmen önceden de İzmir Çeşme’de 8 metrelerde birlikte yüzdük. Su yüzeyinde kalmayı biliyor. O gün kulaç atamadı. Çok basit bir şekilde maalesef öldü. Ben kendisini defalarca uyardım, ‘Gitme’ dedim. Su yutunca da pes etmek zorunda kaldı. Gelemeyince pes etti. Boğuldu. Kafasını kaldırıp son kez bana baktıktan sonra kendisini denize bıraktı. Cesedinin başında bekleyip saatlerce ağladımö dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————-

-Tanju Aydın’ın dalgalarla mücadele etmesi detay

-Serdar Akça’nın Tanju Aydın’ı uyarması detay

-Cesedin bulunması detay

-4 Arkadaşın yemek yiyip dans etmesi detay

-Tanju Aydın’ın motora binmesi detay

-Cesedin sahil kenarında beklemesi detay

-Sahilden detaylar

-Serdar Akça röportaj

Haber-Kamera: Yiğithan HÜYÜK/BURSA, (DHA)

======================================

5) DİYARBAKIR’DAKİ EVLAT NÖBETİ 6’NCI YILINDA

DİYARBAKIR’da evlatlarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen ailelerin 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eylemi, 6’ncı yılında devam ediyor. 376 ailenin dönüşümlü olarak 1828 gündür sürdürdüğü eylemde, şu ana kadar 55 aile, çocuğuna kavuştu. Evlat nöbetindeki aileler, 6’ncı yıl dönümünde evlatlarına ‘geri dön’ çağrısı yaptı.

Kentte, evlatlarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen aileler, 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlattı. 376 ailenin dönüşümlü olarak 1828 gündür sürdürdüğü eylemde şu ana kadar 55 aile, çocuğuna kavuştu. Aileler, evlat nöbetinin 6’ncı yıl dönümünde evlatlarına, ‘geri dön’ çağrısı yaptı. 2014 yılında 17 yaşındayken, Batman’da PKK tarafından kaçırılan Yunus Yenidoğan’ın annesi Remziye Yenidoğan, oğluna çağrıda bulunarak, “Bugün 6’ncı yıl dönümümüz oldu. Nöbeti bekletmiyor, hepimiz katılıyoruz. Hepimiz nöbet tutuyoruz, biz anneler hep birlikte nöbet tutuyoruz. Birbirimizin sırtını tuttukça çocuklarımız geri dönecek. Ama o yılanlar bırakmıyor, bıraksalar ve yollarından çıksalar gelecekler. O yılanlar çocuklarımızın önünü tuttular, çember yaptılar. Çocuklarımızın üstünden ellerini çeksinler. Onların bize acı çektirmeye ne hakları var? Çocuklarımızı dağa, kuşa, kurda yem etmeye ne hakları var? Biz de herkes gibi çocuklarımızı okutmak istiyoruz. Bugün 6 sene oldu, biz çocuklarımızın nöbetini tutuyoruz. Artık gözyaşlarımız kurudu. Artık çocuklarımızı görmeden nefes alamıyoruz. Yeter, bu işkenceden bıktık. Ne hakları var bize bunu çektirmeye? Onların da anneleri gelsin burada 6 yıl beklesinler. Hele bir baksınlar, bizi anlasınlar. Ben bütün annelerin adına söylüyorum. Biz hakkımızı onlara helal etmiyoruz. Öbür dünyada, bu dünyada iki elimiz onların yakasında olacak. Allah’a havale ediyoruz. Allah’tan diliyorum onlar maksadına varmasınlar, varmayacaklar da. Kötü insanlar asla maksadına varmazlar. Çünkü bizim çocuklarımız herkes gibi okumak isterler, okumasına engel oldular. Onların ellerine fişek, bomba koydular. Onları kötü insanlar yaptılar. Bizim çocuklarımız kötü doğmadılar. Herkes gibi çocuk doğdular. Günahsız doğdular. Ama çocuklarımız inşallah günah işlemediler, işlemezler de. Benim çocuğum beni seviyorsa, bana değer veriyorsa o yılanların yanında kalmasın. Ben onun annesiyim, ben ona emek verdim, sevdim. Beni seviyorsa annesine, evine geri dönecek” dedi.

‘EVLADIM GELDİ, ASKERLİĞİNİ YAPTI, EVLENDİ, ŞU ANDA TORUN BEKLİYORUM’

2017’de 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Mustafa için 3 Eylül 2019’da HDP il binası önünde evlat nöbetine başlayan ve 29 Temmuz 2021’de teslim olan çocuğuna kavuşan Rauf Biçer, “Oğlumu PKK’nın pençesinden söke söke aldım. 5 yılımız bitti, bugün 6’ncı yılımıza girdik. Allah’ın izniyle 5 yıldır bu anne ve babalara destek veriyorum. Bir tek evladımız dağda kalmayana kadar, evlatlarımızı terör örgütünden almadan bu eylemi sonlandırmayacağız. Biz dağda olan evlatlarımıza da sesleniyorum. Benim evladım geldi, askerliğini yaptı, evlendi, şu anda torun bekliyorum. Siz de gelin, anneniz babanız burada hasretle, özlemle sizi bekliyor. Siz de bu 6’ncı yılda annenize babanıza bir müjde vererek güvenlik güçlerimize teslim olun. Bir an önce o dağdan o taştan inin, devletimize teslim olun. Ne bir ceza var size ne bir şey. Direkt annenizin babanızın kucağına düşeceksiniz. 6 yıldır anneniz babanız bu eylemde, bu çadırda hasretle, özlemle sizleri bekliyor, gelin bu hasreti bitirin. Bu 6’ncı yılda anneniz babanıza büyük bir müjde verin” diye konuştu.

Görüntü dökümü

———————-

HDP önünde oturan aileler

Remziye Yenidoğan’ın konuşması

Rauf Biçer’in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: Selim KAYA / DİYARBAKIR, (DHA)

===============================================

6) BURDUR’DA EV YANGINI

BURDUR’da müstakil evde çıkan yangın hasara sebep oldu.

Burdur merkez Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Meram Caddesi’nde bir evden saat 05.00 sıralarında bilinmeyen sebeple alevler yükseldi. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülen yangın evde büyük çaplı hasara sebep oldu. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————

– İtfaiye ekiplerinin müdahalesi

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)

========================================

7) ANTİK KENTTE TİYATRAL GÖSTERİLERLE ZİYARETÇİLERE DÖNEMİN RUHU YANSITILIYOR

ÇANAKKALE Boğazı’nda Ezine ilçesi Dalyan köyü yakınındaki 2 bin 400 yıllık liman kenti Alexandria Troas Antik Kenti’nde, süren çalışmaların yanı sıra kazı ekibi tarafından hazırlanan tiyatral oyun ile ziyaretçilere dönemin ruhu yansıtılıyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Bunun sebebi ya da en büyük faydası kültürel miras alanına insanların ilgisini çekmek. Son yıllarda artan sayıda ziyaretçimiz var. Bunu daha da yukarılara çekmemiz lazım” dedi.

Dalyan köyü yakınında yer alan ve 2 bin 400 yıllık liman kenti olan Alexandria Troas Antik Kenti’nde bu yılki kazı çalışmaları, 25-30 kişilik bir ekibin katılımıyla sürüyor. Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Öztepe koordinesindeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle ve maddi desteğinin yanı sıra Çanakkale Valiliği, Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi ve İÇDAŞ A.Ş. desteğiyle yapılıyor. Devam eden kazı çalışmalarının yanından hazırlanan tiyatral oyun ile alanı ziyarete gelenlere dönemin ruhu yansıtılıyor. Arkeolojik ören yerlerinin arkeolojik bulgular ile yerleşim yerlerini içerisinde barındırdığını söyleyen Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, “Bunun dışında pek çok özelliği de barındırıyor ve pek çok yönüyle de değerlendirilmesi gereken alanlar. Birincisi, kendi peyzajıyla çok değerlidir. O yüzden kültürel miras alanlarında peyzajın korunmasına çok dikkat ediyoruz. Diğer açıdan kültürel miras alanlarımızın özellikle ziyaretçilerin alanı gezdiğinde geçmişle ilgili bilgiler almasının yanı sıra bu alanı çekebilmek de çok önemli” dedi.

‘KAZI EVİNDE ÇEŞİTLİ PROVALAR YAPTIK’

Prof. Dr. Öztepe, “Bu anlamda kazı ekibi olarak 2024 yılında Alexandria Troas ile ilgili bir tiyatral oyun hazırlığı yaptık. Hatta bu oyunun metnini Bakanlık temsilcimiz Dr. Murat Umut Doğan hazırladı. Oyunun hazırlanışında böyle bir metin dışında Arkeolog Hanife Öztepe ve diğer meslektaşlar da oyunun sergilenmesiyle ilgili çalışmaları kazı evinde çeşitli provalarla yaptık. İlk defa bugün kazı alanına çıktık. Bu oyunun küçük küçük pasajlar şeklinde burada provasını yapmış olduk. Aynı anda da gördüğünüz bir ziyaretçi grubu geldi. Bu, ziyaretçi grubun da çok ilgisini çekti. Burada yapmaya çalıştığımız şey, kültürel miras alanında bir değişiklik yaratmak, bu tip aktiviteleri arttırmak. Bunun sebebi ya da en büyük faydası kültürel miras alanına insanların ilgisini çekmek. Son yıllarda artan sayıda ziyaretçimiz var. Bunu istatistiklere yansıyan sayılardan görebiliyoruz. Bunu daha da yukarılara çekmemiz lazım. Bir sonraki aşamada da aslında sadece meslek insanları değil, tüm toplumun korunması gereken, geleceğe aktarılması gereken miras alanları fikrini ve bilincini yerleştirmek çok önemli. Bu tip çalışmalarla Alexandria Troas’ta, bir nebze olsun katkı vermeye çalışıyoruz” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü:

———————–

-Kazı alanından genel dron görüntüleri.

-Sahnelenen tiyatral oyundan görüntüler.

-Prof. Dr. Erhan Öztepe röp.

-Genel detay ve görüntüler

Haber-Kamera: Nazif Cemhan ŞEN/ ÇANAKKALE, (DHA)-

Gündem Görüntü,Çocuk,Dha,Alan,Gün,Anne,Detay,Hümeyra,Evlat,Aydın,Kazı,Oyun,Sağlık,Ziyaretçi,Onlar,Sıra,İnsan,Tedavi,Tarafından,Çelik,Dalga,Otomobil,Nöbeti,Soğuk,Denize,Tuğba,Olay Yeri,Cesedi,Kültürel Miras,Kalp Nakli,İnceleme,Yanı,Tiyatral,Engel,Söyleyen,Sahile,Tanju,Akça,Yıl Dönümü,Artık,Üniversitesi,Kalp