1) OTOMOBİL İLE OKUL SERVİS MİNİBÜSÜ ÇARPIŞTI: 4 ÖLÜ, 1 YARALI
Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar), (DHA)- AFYONKARAHİSAR’ın Sandıklı ilçesi yakınlarında öğrenci almaya giden okul servisi ile otomobilin çarpıştığı kazada 4 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi ağır yaralandı.
Kaza, sabah saatlerinde Sandıklı’ya bağlı Alagöz- Arızlar köy yolunda meydana geldi. Köyden öğrenci almaya giden Basri D. yönetimindeki 03 AFN 701 plakalı okul servisi ile Mustafa Çimen’in kullandığı 20 AGS 934 plakalı otomobil kafa kafaya çarpıştı. Kontrolden çıkan otomobilin şarampole devrildiği kazada, araçta bulunan Mustafa Çimen, Yadigar Çimen, Emine Çimen, Durmuş Tanrıkulu ve Rasime Tanrıkulu yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Durumu ağır olan yaralılar ilk müdahale sonrası hastanelere götürüldü.
4’Ü HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ
Ağır yaralanan Mustafa Çimen, Yadigar Çimen, Durmuş Tanrıkulu ve Rasime Tanrıkulu tedavi için götürüldükleri Sandıklı Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Emine Çimen’in ise durumunun ciddi olduğu ve tedavisinin sürdüğü belirtildi. Otomobilde bulunan 5 kişinin Hocalar ilçesine bağlı Çepni köyünde oturdukları ve tarlaya pancar sökümü için gittikleri sırada kazanın meydana geldiği öğrenildi. Kazayı hafif yaralı atlatan minibüs şoförü Basri D. ise ifadesi için karakola götürüldü. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
————–
-Kaza yerinden detay
-Ekiplerin incelemeleri ve kazan yapan araçlar
-Otomobil ve okul servisi detay
-Araçlardaki hasar
-Jandarma ekipleri
-Hastaneden görüntü
-Yaralı yakınlarının hastanede feryat etmesi
Haber-Kamera: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar), (DHA)-
=======================================
2) İHBARA GİDEN POLİSİ 7 YERİNDEN BIÇAKLAYAN SALDIRGAN, OLAYI HATIRLAMIYORMUŞ
KONYA’da sağlık ekiplerine eşlik etmek için gittikleri adreste polis memuru Mustafa Topuz’a (28) saldırıp 7 bıçak darbesiyle yaralayan, kendisi de tabancayla vurulup yakalanan ve dün tutuklanan Emre Köroğlu (29) ifadesinde, “Uyuşturucu kullandım. Ne olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
Olay, 13 Ekim’de saat 10.30 sıralarında, Selçuklu ilçesi Buhara Mahallesi Bayramoğlu Sokak’ta meydana geldi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne, birinin sinir krizi geçirdiği ihbar edilen N.K.’nin evine, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler kapının açılması için beklerken, sinir krizi geçirdiği öne sürülen Emre Köroğlu bıçakla saldırdı. Saldırıda 3 yıllık polis memuru bekar Mustafa Topuz, sırtından 7 bıçak darbesiyle yaralandı. Topuz ile bir başka polis memuru, tabancalarını çekip saldırganı vurarak etkisiz hale getirdi. Yaralı polis Topuz, ambulansla Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ne, saldırgan da Konya Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Olay anı, güvenlik kamerasına yansıdı. Ameliyat edilen polis memuru Mehmet Topuz, tedavisinin ardından taburcu oldu.
33 SUÇ KAYDI
Poliste 33 suç kaydı olan Köroğlu da tedavisinin ardından geçen salı günü taburcu olduktan sonra gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Köroğlu’nun ifadesinde, “Uyuşturucu kullandım. Ne olduğunu hatırlamıyorum” dedi.
Köroğlu’nun, söz konusu olaydan 10 gün önce de ‘Uyuşturucu kullanmak’ suçundan yakalanıp, serbest kaldığı belirlendi. Aynı suçtan bugüne kadar 5’i bu yıl olmak üzere 6 kez hakkında yasal işlem yapıldığı öğrenilen Köroğlu’nun suç kayıtları arasında 2’si bu yıl olmak üzere 4 kez ‘Gasp’, 1’i bu yıl 3 kez ‘Kasten yaralama’, 1’i bu yıl 4 kez ‘Evden ve otodan hırsızlık’, bazıları birden fazla olan diğer suçları da ‘Trafik güvenliğini tehlikeye sokma’, ‘Genel güvenliği tehlikeye sokma’, ‘Mala zarar verme’, ‘Ateşli silahlar kanununa muhalefet’ ve ‘Güveni kötüye kullanma’ da bulunuyor. Emre Köroğlu’nun karıştığı bazı suçlardan dolayı 2 kez tutuklandığı ve bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği de belirlendi. (DHA)
Görüntü Dökümü
———————-
– Saldırı anı güvenlik kamerası
– Olay yerinden detay
Haber- Kamera: Salih BÜYÜKSAMANCI KONYA DHA
=========================================
3) VAN GÖLÜ TARANDI; İNCİ KEFALİ STOKU AZALIYOR
VAN Gölü’nün endemik türü olan inci kefalinin stoku, göç hareketi, alansal ve derinliğe bağlı dağılımının araştırılması için başlatılan proje kapsamında bilim insanları, gölde birbirine paralel 28 hat boyunca toplam bin kilometrelik hidroakustik tarama yaptı. Suyun altına ses dalgalarının gönderilip oradan gelen yankılardan balıkların miktarının, konumlarının ve büyüklüklerinin hesaplandığı araştırmada, gölde 240 milyon civarında erişkin boyda balık olduğu tespit edildi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ali Cemal Gücü, balık stokunun azaldığını belirterek, “Son bir hafta içinde aldığımız verileri analiz edeceğiz ama önceki yıllarda yapılan sonuçlarla karşılaştırdığımızda durumun pek iç açıcı olmadığını gördük” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Van Gölü’nün endemik türü olan inci kefali neslinin devamlılığını sağlamak adına Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde 2017 yılında ‘Van Gölü İnci Kefali Stokunun İzlenmesi’ projesi başlatıldı. Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nün yürütücülüğünde, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün proje ortaklığında yürütülen çalışmalarda inci kefalinin stoku, göç hareketi, alansal ve derinliğe bağlı dağılımının incelendiği araştırmanın ilk etabı tamamlandıktan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kapsamı genişletilerek 5 yıl daha devam etti ve birçok veriye ulaşıldı. Proje kapsamında Van Gölü’ndeki 7 gün süren bilimsel araştırma seferlerinin her birinde, birbirine paralel 28 hatta bin kilometrelik mesafe boyunca akustik tarama yapıldı ve adeta gölün ultrasonu çekildi.
‘İNCİ KEFALİ ÖNEMLİ BİR TÜR’
Projede görev alan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Ali Cemal Gücü, dünya üzerinde bu tür balıkları araştırmak için kullanılan en modern sistemlerden biri olan akustik bir sistemle suyun altına ses dalgaları göndererek oradan gelen yankılardan balıkların miktarını, boy dağılımını hesapladıklarını söyledi. Çalışmanın amaçlarından bahseden Prof. Dr. Gücü, “İnci kefali önemli bir türdür. Denizlerde hamsi ve sardalya ne ise üretim açısından iç sularda da inci kefali aynı. Ekonomik öneminin yanı sıra endemik bir tür. Sadece Van Gölü’nde yaşıyor. Bu önemli türün en iyi şekilde kullanılması için araştırılması gerekiyor. Bizim çalışmamızın da temel amacı bu. Göldeki balık stokunun durumunu öğrenmeye çalışıyoruz. Özellikle ilgilendiğimiz de üreme başarısı. Stok kendini yenileyebiliyor mu? Bunları öğrenmeye çalışıyoruz” dedi.
‘BALIK MİKTARINDA AZALMA OLDUĞUNU GÖRDÜK’
İnci kefalinin Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşadığını fakat üremek için tatlı sulara göç ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Gücü, bu balığın karmaşık bir yaşam döngüsü olduğunu belirterek, “Nehirleri ve gölün farklı derinliklerini kullanıyor. Böyle olunca da çevresel faktörlerin etkisi çok oluyor. Hassas bir türdür. Yumurtlama sonrasında gölde dağılımları nasıl oluyor, hangi alanı hangi zamanlarda kullanılıyorlar? Kesin sonuçları vermek için çok erken. Son bir hafta içinde aldığımız verileri analiz edeceğiz ama önceki yıllarda yapılan sonuçlarla karşılaştırdığımızda durumun pek iç açıcı olmadığını gördük. Balık miktarında azalma olduğunu gördük. Daha önceki yıllarda Ahlat, Tatvan ve Adilcevaz bölgelerinde o büyük sürülere rastlayamadık. Daha da endişe verici olan bu yılın yavrusu küçük balıkların gölün çevresinde kıyılarda hemen hemen her yerde rastlarken bu yıl daha öbeklenmiş halde rastladık. Bu da bize daha göl çevresinin de üreme habitatlarında bazı ciddi sıkıntıların olduğuna işaret ediyor” diye konuştu.
‘GÖLÜN ISINMA HIZI YÜKSEK’
Çalışma kapsamında göldeki ısınma ve gölün seviyesi de uydu verilerinden takip ediliyor. Bu alanda da endişe verici durumlarla karşılaştıklarını anlatan Prof. Dr. Gücü, “Dünya üzerinde en hızlı ısınan denizlerden biri Akdeniz’dir. Akdeniz’de yıllık ısınma hızı 0,15 derecelerdedir. Bu bölgede verilere baktığımızda nisan ayında, ki bu ay balığın üreme dönemidir, aşağı yukarı yakın değerler görüyoruz. Yani 0,14 civarında bir ısınma hızı tespit ettik. Üremesini ısıyla belirleyen, ısı düştüğünde yumurta geliştirmeye başlayan bir tür için ciddi endişeler verecek bir durum yaratıyor diye düşünüyoruz. Kuraklığın ve su seviyesindeki değişimin ciddi etkilerinin olduğunu düşünüyoruz” dedi.
‘BALIKÇILAR YAVRU BALIKLARI AVLAMIYOR’
Yaptıkları araştırmanın detaylarını anlatan Prof. Dr. Gücü, “Tabii güzel tarafı da var. Yine bakanlık araştırmalarına göre, biliyorsunuz stoklarda bir azalma olduğunda gözler aşırı avcılığa ve balıkçılara çevrilir. Gölde öyle bir durum olmadığını düşünüyoruz. Çünkü balıkçılar bilinçli olarak yavru balıkları avlamamaya çalışıyorlar. Bu sevindirici bir durumdur. Çünkü stok kendini yenilemiyor. Çok önemli bir türümüz ve bu türden en iyi şekilde faydalanmak ve korumak için mutlaka sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.
‘3 BİN YIL SONRADA VANLI ÇOCUKLAR BU GÖÇÜ İZLESİN’
Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Su Ürünleri Mühendisi Dr. Ferhat Demirol da inci kefalinin ülkemiz için önemli bir tür olduğunu ve ülkemiz iç sularında avlanan her 4 kilo balığın 1 kilosunu inci kefalinin oluşturduğunu söyleyerek, “Bundan 3 bin yıl önce bir nehrin kenarında oturan bir Urartulu çocuk nasıl inci kefalinin göçünü izliyorsa bugün bir Vanlı çocuk inci kefali göçünü seyretmektedir. Biz Tarım ve Orman Bakanlığı olarak istiyoruz ki bundan 3 bin yıl sonra da Vanlı bir çocuk yine aynı yerde oturup inci kefallerinin göçünü izleyebilsin. Bundan dolayı Tarım Bakanlığı çalışmalar yürütüyor. Bunlardan biri de şu an yürütülen projedir. Biz bu projeye 2017 yılında başladık. Her yıl düzenli olarak inci kefali avcılığının verilerini topluyoruz. Avlanan balığın boy, yaş dağılımını düzenli olarak takip ediyoruz” diye konuştu.
‘VAN GÖLÜ’NDE YAKLAŞIK 240 MİLYON ERİŞKİN BALIK VAR’
Dr. Demirol, “Van Gölü’nde ilk kez olan ve Türkiye’de de sayılı yapılmış, hidro-aktif seferler yapıyoruz. Akustik olarak Van Gölü’nü tarıyoruz. Tıpkı hastanedeki ultrason cihazı gibi suyun içerisine ses dalgaları gönderiyoruz. Van Gölü’nde 28 hat boyunca yaklaşık bin kilometre yol kat ederek, Van Gölü’nün adeta ultrasonunu çekiyoruz. Amacımız inci kefallerinin ne kadar olduğu, gölün hangi bölgelerine dağıldığı, alansal olarak gölün hangi bölgelerini hangi mevsimlerde kullandığı, ayrıca dikey olarak inci kefallerinin derinliğe bağlı dağılımını nelerin etkilediğini anlamak. 2017 yılından bu yana takip ettiğimiz çalışmalar sonucunda kabaca 20 bin ton erişkin stok olduğunu hesapladık. Bu da yaklaşık olarak 240 milyon adet erişkin balık olduğunu bize gösteriyor” dedi.
KORUNMASI GEREKİYOR
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ataman Aytuğ Atıcı, çalışmanın önemine değinerek, “Bu türün sürekli takip edilmesi, korunması, kollanması ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyor. Çalışmanın sonuçları hemen çıkmıyor elde edilen verileri iyi analiz edip sizlerle paylaşacağız. İnci kefalinin korunması gerekiyor ve gölle ilgili ciddi yönetim planlarının oluşturulması gerekiyor. Bu noktada biz elimizden geleni yapıyoruz. Vatandaşlarında özellikle üreme döneminde dikkat etmesi, üreme alanlarının tahrip edilmemesi gerekiyor ki inci kefali neslini sürdürsün. Yumurtadan çıkan bireyler göle dönsün” diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
———————
-Van Gölü’nden genel
-Araştırma yapan bilim insanları
-ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünden Prof. Dr. Ali Cemal Gücü ile röportaj
-Yapılan çalışmalar genel
-Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Su Ürünleri Mühendisi Dr. Ferhat Demirol ile röportaj
-Van Gölü’nden detay
-Van Gölü’nde taramının yapıldığı hatların gösterilmesi
-Doç. Dr. Ataman Aytuğ Atıcı ile röportaj
– Gölden genel
-İnci kefallerinden detaylar
HABER: Gülay KUYUCU/VAN, (DHA)-
======================================================
4) BODRUM’DA MAVİ YOLCULUKTA SEZON BİTİYOR; ‘YÜZEN OTELLER’ BAKIM İÇİN KARAYA ÇEKİLİYOR
MUĞLA’nın dünyaca ünlü turistik ilçesi Bodrum’da, yaz boyu mavi yolculuk turlarında binlerce yerli ve yabancı turist ağırlanırken, sezonun sona ermesiyle özel ve ticari yatlar, bakım ve onarım için karaya çekiliyor. Tersanelerde, özellikle 20 metre ve üzeri yatların bakım ve onarımı yapılırken, talebin kapasitenin çok üzerinde olduğu bildirildi. Bodrum’da 600’e yakın mavi yolculuk yapan, 200’e yakın da günübirlik faaliyette bulunan ticari tekne bulunduğunu belirten Deniz Ticaret Odası (DTO) Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, “Burada günlük 8 bin misafirimizi ağırlayabiliyoruz. Bodrum’da şu an 3 marinamız var. Bu marinalar yüzde 100 kapasiteyle dolu oranda hizmet veriyorlar. Kışın da teknelerin bakım onarımını yapıyorlar” dedi.
Bodrum’da yaz sezonunda hareketli geçen mavi yolculuk turizmi, son haftalarına giriyor. Bölgede faaliyet gösteren yaklaşık 600 ticari tekne, 7 bin yatak kapasitesiyle yaz boyunca deniz tutkunlarını ağırladı. Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden gelen günlük yaklaşık 8 bin turistin katıldığı mavi turlar, ilçe ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Günlük fiyatları 1000 avrodan (37 bin lira) başlayıp, lüks yatlarda 100 bin avroya (3 milyon 700 bin TL) kadar çıkan mavi turlar, Bodrum’un deniz turizminde ön plana çıkmasına katkıda bulundu. Üç büyük marina, sezon boyunca yüzde 100 dolulukla hizmet verirken, kış sezonunda da bakım ve onarım faaliyetleri için yoğun döneme giriliyor. Tersanelerde, özellikle 20 metre ve üzeri yatların bakım ve onarımı yapılırken, talebin kapasitenin çok üzerinde olduğu bildirildi. Türkiye, yat üretiminde dünya sıralamasında yükselme yolunda ilerlerken; Bodrum’daki yat sektörü de bu alandaki büyümesini sürdürüyor.
‘YÜZEN LÜKS OTELLERİZ’
Mavi yolculuk turlarında fiyatların farklılık gösterdiğini söyleyen Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, “Geçen seneye oranla sezonumuz özellikle temmuz ayının 2’nci haftasından sonra başladı diyebiliriz. Geçen seneye oranla hemen hemen aynı gibi görünüyor, Bodrum’da 600’e yakın mavi yolculuk yapan ticari teknemiz, yaklaşık olarak 7 bin yatak kapasitemiz var. 200’e yakın da günübirlik faaliyette bulunan teknemiz var. Burada günlük 8 bin misafirimizi ağırlayabiliyoruz. Temmuzun 2’nci haftasından sonra başlayan sezonumuz için artık son 1-2 haftaya girdik diyebiliriz. Uygun bütçelerle vatandaşlarımız günübirlik teknelerden faydalanabiliyorlar. Mavi yolculuğumuz için de her bütçeye göre tekneler var. Mavi yolculuğumuzun diğer sektörlere göre katma değeri çok yüksek. Çok daha büyük rakamlarla ülkemize döviz bırakıyor. Mavi yolculuk ülkemizde yapılan turizmin gösterilmesi açısından doğru bir sektör” diye konuştu.
Türkiye’nin deniz turizminden yüzde 25 geliri olduğuna dikkati çeken Dinç, “Bunun da yüzde 90’ı Bodrum, Marmaris, Fethiye Muğla sahillerinde gerçekleşiyor. Mavi tur için tekne fiyatları günlük 1000 avrodan başlıyor, 50-100 bin avroya kadar çıkıyor. 12-15 metre arası bir teknemizin günlük fiyatı 1000 avrodan başlıyor. 50-60 metrelik teknelerin fiyatı günlük fiyatı ise 100 bin avroya kadar çıkıyor. Burada sadece konaklama değil aynı zamanda yeme-içme ve denizde teknenin seyahat ettiği güzergahlar da teknenin içerisindedir. Bizler aslında yüzen lüks otelleriz. Misafirlerimiz yaklaşık 1 hafta mavi yolculuk konaklaması yapıyor. Bodrum’da şu an 3 marinamız var. Bu marinalar yüzde 100 kapasiteyle dolu oranda hizmet veriyorlar. Kışın da teknelerin bakım onarımını yapıyorlar. Gerek ticari gerek özel cins teknelerimiz olsun Bodrum için çok önemli bir ekonomiye sahipler” dedi.
‘YILDA YAKLAŞIK 25 MAJÖR PROJE YAPIYORUZ’
Bakım onarım faaliyetleri kapsamında tersaneye gelen teknelerin yüzde 70 oranında yabancı bayraklı olduğunu belirten Ağanlar Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Ağan, “2024-2025 bakım oranım kışlama sezonu başladı. Biz şu an yüzde 20 doluluktayız, kasım ortasına doğru tamamen dolu duruma geliriz. Mavi yolculuk bu sene iyi geçti, geçen seneyle hemen hemen aynı, bakım-onarımda da doluluk hala mevcut. Talep kapasitenin çok daha üzerinde, iyi bir sezon olacağını düşünüyorum. Biz daha çok 20 metre ve üzeri 50-55 metrelerdeki yatlara hizmet veriyoruz. Küçük teknelere hizmet veren tersane ve çekek yerleri de mevcut. Onlar da doluluk oranı yüksek şekilde hizmet vermeye devam ediyorlar” diye konuştu.
Aynı zamanda yat imalatı yaptıkları için dünyanın en donanımlı tersanelerinden biri olduklarını vurgulayan Ağan, “Çünkü her türlü işlemi yapıyoruz. Mekanik, elektrik, mobilya, marangozluk atölyeleri var. Bir tekne için her şey burada yapılıyor. 40-50 yaşındaki bir yatı boyutlarıyla birlikte tamamen değiştirilip, motordaki makine dairesinin hepsi yenilenip sıfır tekne şeklinde de denize indiriyoruz. Bunun gibi yılda yaklaşık 25 majör proje yapıyoruz. Avrupa’yla kıyasladığımızda bu da çok önemli bir sayıdır” dedi.
‘TERSANEDEKİLERİN YÜZDE 70’İ YABANCI BAYRAKLI TEKNELER’
İçmeler bölgesindeki tersaneler olarak genelde Avrupa ve Orta Doğu’dan müşterileri olduğunu belirten Ağan, “Lüks yatlarımızı alanlar genelde Avrupa’dan oluyor. Eskiden ABD’li de çoktu. Türkiye, dünyada yat üretiminde 4’üncülükten 3’üncülüğe çıkmak üzere hatta bazı kriterlere göre çıktı da denilebilir. Kalitemiz, fiyata göre çok yüksek. Dolayısıyla Avrupa bizimle baş edemez durumda, dövizde doğru yeri bulursa daha fazla rekabetçi olabileceğiz. Sezon içerisinde 6-7 mürettebatı olan ve 6 ay içerisinde çok sık çalışan tekneleri karaya alıyorlar, mürettebatları da birkaç ay tatil yapabilsin diye. Bu bakım süreci 4-5 ay sürüyor. Tip değişimi yapan teknelerin bakım onarımı ise 5-6 ay sürebiliyor. Genelde tekne ekim ya da kasım ayında karaya çıkarılır, nisan-mayıs gibi tekrar denize indirilir. Birkaç aylığına ya da birkaç haftalığına bakım için gelen teknelerimiz de var. Bizim bu bölgeden müşterimiz çok az. Dünyanın her yerinden yabancı bayraklı teknelere hizmet veriyoruz. Tersanedekilerin yüzde 70’i yabancı bayraklı tekneler” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
——————
-Yatlarda dron görüntüsü
-Tersanede bakıma alınan yatlardan görüntü
-Deniz Ticaret Odası Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç ile röp.
-Ağanlar Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Ağan ile röp.
-Genel ve detay görüntü
Haber – Kamera: Fırat AKAY / BODRUM (Muğla),(DHA)
=========================================
5) ASIRLIK GRAMOFON VE TAŞ PLAK İLE TARİHE IŞIK TUTUYOR
İZMİR’in Alsancak semtinde küçük bir antika dükkanı olan Bülent Hitay (80), tarihe ışık tutan birçok eşyayı elinde bulunduruyor. 50 yıllık antikacı olan Hitay’ın dükkanındaki 147 yıllık gramofondan 120 yıllık tabloya kadar pek çok antika eşya dikkat çekiyor. Hitay, “Yaptığım bu işten mutluluk duyuyorum ve iyi dostlar kazanıyorum. Bu vesile ile asırlık antika eşyaları bulup almaya çalışıyorum” dedi.
Alsancak semtinde antikacılık yapan Bülent Hitay, tarihe ışık tutan birçok eşyayı elinde bulunduruyor. 50 yıldır bu işle uğraştığını belirten Hitay, 147 yıllık gramofondan 120 yıllık tabloya kadar birçok antika eşyayı dükkanında satışa sunuyor. Gençlik yıllarından itibaren antikaya ilgi duyduğunu belirten Hitay, ailesinden kalan eşyaları biriktirmeyle bu işe başladığını ve 20’li yaşlarda da özel sektörde çalışırken bile biriktirdiği eserler olduğunu söyledi. Hitay, “Amacım kar değil yaptığım işten mutluluk duyuyorum ve iyi dostlar kazanıyorum. Bu vesile ile asırlık antika eşyaları bulup almaya çalışıyorum. Şu an dükkanda yine çok değerli antika gramofon, tablo, taş plak gibi eşyalar var. Osmanlı döneminden kalan antika eşyaların neredeyse hepsinin alıcısı oldu ve bitti” dedi.
‘OSMANLI DÖNEMİNE AİT OLAN TAŞ PLAKLAR VAR’
Hitay, 1877 yılında Thomas Edison’un Amerika’da ürettiği ilk müzik aleti olan gramofonu dükkanında bulundurduğunu söyleyerek, “Yine çok değerli olan Osmanlı dönemine ait olan ve İngiltere, Fransa’da, Grafson Plak gibi markalara yaptırılmış taş plaklar mevcut. 1920’li yıllarda basılan Cemal Reşit Rey’in orijinal taş plakalarını da bulunduruyorum. Ayrıca bir İngiliz balık tutma kulübünün 120 yıllık bir tablosunu tanıdık ve aracılarla getirdiğim bir parça da bulunuyor. Bu antika eşyaları Türkiye’den ya da yurt dışından benimle birlikte bu işi yapanlar aracılığıyla topluyorum. Ayrıca müzayedelerden, mezatlardan da elde ediyorum. Ayrıca Alsancak’ta varlıklı insanların vefatları sonrası satın aldığım eserler de var. Çünkü gençler genel olarak bu antika eşyalara pek ilgi duymuyorlar. Ancak ilgi duyan azınlıktaki gençler, dükkana uğrayıp bir şeyleri araştırıp soruyorlar” diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
——————————-
-Antikacı Bülent Hitay ile röp.
-Hitay’ın antikacı dükkanından görüntü
-Genel ve detay görüntü
Haber: Yağmur ÖNGÜN – Kamera:Gökhan KILIÇ / İZMİR, (DHA)-
========================================
6) MESLEKLERİNİ ORTAOKUL SIRALARINDAYKEN BELİRLİYORLAR; KIZ ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN İLGİ
MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), çocukların küçük yaşlarda mesleki eğitime yönelmeleri amacıyla başlattığı pilot uygulama kapsamında, Bursa’nın İnegöl ilçesindeki mesleki ortaokul, bu yıl eğitime başladı. İnegöl ilçesindeki Hacı Sevim Yıldız-2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde açılan mesleki ortaokula, erkek öğrencilerden çok kız öğrenciler ilgi gösterdi. Okula kayıt yaptıran 35 kız, 29 erkek öğrenci, meslek seçimlerini daha ortaokul sıralarındayken belirleyecek.
Pilot il seçilen Bursa, Sivas, Konya ve Burdur’da hayata geçirilen mesleki ortaokullar uygulaması, MEB’in mesleki eğitime yönelik ‘Beceri Geliştirme Programı’ kapsamında yaz tatilinde, ‘zanaat atölyeleri’ olarak adlandırılan kurslarla, meslek liselerinin kapılarını ilk kez ortaokul kademesindeki öğrencilere açmasından doğdu. Öğrencilerin 7’nci sınıftan itibaren meslek liselerinde ücretsiz katılabildiği atölyeler, 18 ildeki 271 okulda 129 modüller kurs programıyla gerçekleştirilirken sürece katkı sağlamak için Türkiye’de ilk kez mesleki ortaokullar müfredata alındı. 4 ildeki 4 meslek lisesinin bünyesinde açılan okullara, mevcut ortaokullardan öğrenciler kayıt yaptırabilirken, öğrenciler, geldiği okuldaki sınıfına göre, mesleki ortaokulda oluşturulacak sınıflarda öğretim görecek.
LİSE VE ÜNİVERSİTE DÖNEMİ İÇİN UYGUN EĞİTİM SÜRECİ PLANLANACAK
Uygulamayla, öğrencilerin mesleki eğitime karşı farkındalığının oluşması, öğrenci ve velilerinin ortaokul sonrası eğitim planlamaları sürecinde meslekler hakkında daha sağlıklı bilgilere ulaşması amaçlanırken, mesleki ortaokullarda eğitim alacak öğrencilerin beceri ve yeteneklerinin de daha erken yaşlarda keşfedilip, lise ve üniversite dönemi için uygun eğitim sürecinin planlanması hedefleniyor.
35’İ KIZ, 64 ÖĞRENCİ EĞİTİM GÖRÜYOR
Pilot uygulama kapsamında Bursa’nın İnegöl ilçesindeki Hacı Sevim Yıldız-2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde açılan ve bu yıl eğitime başlayan mesleki ortaokula erkek öğrencilerden çok kız öğrenciler ilgi gösterdi. 35’i kız 64 öğrencinin kayıt yaptırdığı okulda eğitim gören 5’inci sınıf öğrencisi Ecem Yağmur Aras, meslek seçimini daha ortaokul sırasındayken belirleyen öğrencilerden biri. Kimyager olmak için bu okulu tercih ettiğini söyleyen Aras, “Bu okula kendi isteğimle geldim. Ben büyüyünce kimyager olmak istiyorum. Ve kimya teknolojisi alanında okumak istiyorumö diye konuştu.
Haftada 2 saati meslek seçimi ve kariyer dersi olmak üzere, 35 saat ders gören öğrencilerden Tunahan Celep de ileride bilinçli meslek seçimi yapabilmek için mesleki ortaokula başladığını belirterek, “Hedefim metal teknolojisi okuyup, iyi bir kaynak ustası olmakö dedi.
‘YETENEKLERİNİ ERKENDEN KEŞFEDEREK MESLEK TERCİHLERİNİ YAPACAKLAR’
İnegöl Kaymakamı Eren Arslan da İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin ile birlikte, 16 Eylül’de ilk eğitim-öğretim zilinin çaldığı mesleki ortaokul öğrencilerini sınıflarında ziyaret etti. Okulun sanayi altyapısı güçlü olan İnegöl’de açılmasının önemine vurgu yapan Kaymakam Arslan, “Türkiye’de ilk olan meslek ortaokulu uygulaması, ilçemizde de başlamış durumda. Şu anda Türkiye’de 4 ilimizde mesleki ortaokulu açıldı. Birisi de ilçemizde ve ilçemizin sanayi altyapısının güçlü olması, mesleki eğitim lise düzeyinde altyapımızın güçlü olması, buradaki okulun açılmasında tercih sebeplerinden birisi oldu. Okulumuzun şu anda 64 öğrencisi var ve rağbet gören bir bölüm olarak, ilerleyen yıllarda daha da sayının artacağını düşünüyoruz. Bu okullarımızın, Bakanlığımız tarafından da açılması ve bizce de önemli tarafı, çocuklarımızın mesleki eğitim anlamında yeteneklerini erkenden keşfederek, ilgi duydukları alanlarda erken yaşta alacakları eğitimle, ilerleyen süreçte lise ve üniversite eğitim tercihlerini doğru yönlendirmek. Bu anlamda Türkiye’de ilk olan uygulamanın ilçemize ve özellikle mesleki eğitime çok ihtiyaç duyan ilçemizin sanayi altyapısına, hayırlı olmasını temenni ediyorumö diye konuştu.
İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin de “İnşallah bu ortaokulumuzun, özellikle çocuklarımızın küçük yaşlarda mesleki eğilimi açısından, büyük bir çığır açacağına inanıyorumö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————-
-Hacı Sevim Yıldız-2 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yerleşkesi dron görüntüsü
-İnegöl Kaymakamı Eren Arslan’ın öğrencilerle fotoğraf çektirmesi
-Detaylar
-Kaymakam ve İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün sınıfları ziyaret etmesi
-Sınıflardan ve öğrencilerden detaylar
-Mesleki ortaokul öğrencisi Ecem Yağmur Aras’ın konuşması
-Mesleki ortaokul öğrencisi Tunahan Celep’in konuşması
-İnegöl Kaymakamı Eren Arslan röportajı
-İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Zengin röportajı
Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)
=======================================
7) BURDUR DİREĞE ÇARPAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ YARALANDI
BURDUR’da aydınlatma direğine çarpan otomobilin sürücüsü yaralandı.
Burdur- Fethiye kara yolu Vali Konağı kavşağında meydana gelen kazada Fatma Y. yönetimindeki 03 DZ 133 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu refüjdeki aydınlatma direğine çarptı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Otomobilde sıkışan sürücü Fatma Y. itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı. Ambulansla Burdur Devlet Hastanesi’ne götürülen yaralı sürücü tedaviye alındı. (DHA)
Görüntü Dökümü
————————–
-Yaralının ambulansa taşınması
Haber-Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
DÜNYA
28 gün önceMAGAZİN
28 gün önceGÜNDEM
28 gün önceEKONOMİ
28 gün önceEKONOMİ
28 gün önceYEREL HABERLER
28 gün önceTV90HABER
28 gün önce