DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 3
1) DOLMUŞÇULARIN KAVGASINI AYIRMAYA ÇALIŞIRKEN ÖLDÜRÜLDÜ
ADANA'da dolmuş durağındaki sefer sırası tartışmasında tarafları ayırmaya çalışan Metin Zorluer'i (68) pompalı tüfekle öldüren Hakan Keklik (46) ile kavgaya karışan 5 kişi yakalandı. İfadesinde, "Metin ağabey, sevip saydığım biriydi. Böyle olmasını istemezdim. Kimseyi vurma gibi bir niyetim yoktu. Her şey bir anda oldu" diyen Hakan Keklik ile diğer şüpheliler tutuklandı.
Olay, 14 Eylül'de saat 12.00 sıralarında Seyhan ilçesi Akkapı Mahallesi'ndeki dolmuş durağında meydana geldi. Durakta çalışan şoförler Selçuk Keklik (37) ve Onur Nefis (40), ölen bir kişinin yakınları için mezarlığa ücretsiz sefer sırası konusunda anlaşamayınca tartıştı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda diğer şoför Metin Zorluer tarafları ayırmak için araya girdi. Bu sırada Keklik'in ağabeyi Hakan Keklik, pompalı tüfekle durağa gelerek kalabalığın üzerine rastgele ateş açtı. Silahtan çıkan saçmalar Zorluer'in karın ve göğsüne isabet ederken, Emre S., Volkan V. ile Fethi S. de vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı. Zorluer kanlar içinde yere yığıldı, şüpheliler ise kaçtı. Ambulansla hastaneye kaldırılan yaralılardan Metin Zorluer, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Güvenlik kamerasına yansıyan kavganın ardından Cinayet Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Çevrede arama yapan ekipler, silahı kullanan Hakan Keklik ile kavgaya karışan Selçuk Keklik, Cüneyt Keklik (51), Efekan Keklik (19), Onur Nefis ve Recep Nefis'i saklandıkları adreslere yapılan baskınlarda yakaladı. Emniyete götürülen şüphelilerden Hakan Keklik, ifadesinde, "Metin ağabey, sevip saydığım biriydi. Böyle olmasını istemezdim. Kimseyi vurma gibi bir niyetim yoktu. Her şey bir anda oldu" dedi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 6 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. Olayda yaralanan 3 kişinin hastanedeki tedavilerinin sürdüğü bildirildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------
- Yaşanan arbedenin güvenlik kamera görüntüsü
- Zanlıların emniyetten çıkarılması
Haber-Kamera: Anıl ATAR/ADANA,(DHA)
========================================
2) 'İZMİR KÖRFEZİ'NDEKİ KİRLİLİK SONRASI BALIK SATIŞI YARI YARIYA AZALDI'
EGELİ balıkçılar, denizlerdeki balık miktarı ve satışların düşük olması nedeniyle av sezonuna umduğu gibi başlayamadı. İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı ve Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanı Mehmet Aksoy, satışlar düştüğü için tutulan balıkların yüzde 60-70'inin balık çiftliklerine yem olarak verildiğini belirterek, "Geçen sene 1-15 Eylül arasında tutulan balık çeşidi ve miktarı bu yılın aynı döneminde yarı yarıya düştü. Satışlarımız da körfezdeki kirlilikten sonra yarı yarıya azaldı" dedi.
Av yasağının sona ermesiyle 1 Eylül'de denize açılan Egeli balıkçılar, denizlerdeki balık miktarı ve satışların düşük olması nedeniyle sezona umduğu gibi başlayamadıklarını belirtti. Avcılık sezonunun bekledikleri gibi geçmediğini ifade eden İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkanı ve Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Derneği Başkanı Mehmet Aksoy, denizlerde balık miktarının az olduğunu söyledi. İzmir'de birliğe bağlı 50 büyük balıkçı teknesi olduğuna dikkati çeken Aksoy, "Tekneler balığı fazla tutarsa masraflarını karşılar, kara geçerler. Şu anda kara geçen bir teknemiz yok. Teknelerimiz geçen yıl ortalama 200-500 kasa arasında balık tutardı. Bu sene 100-150 kasa ancak tutabiliyorlar. Mesela Kuşadası bölgesinde çalışan balıkçı teknesi 100 kasa hamsiyle geliyor. 100 kasa hamsi ne İzmir piyasasına yeter ne teknenin masrafını kurtarır. Havalar şu ana kadar çok da iyi gitmedi. Bugün havalar düzeldi, bundan sonra inşallah daha iyi olacak" diye konuştu.
'SATIŞLAR DÜŞTÜ'
İzmir körfezinde balık ölümlerinin 20 Ağustos'ta başladığını, yemek veren bazı kurumların balık alımlarını iptal ettiğini, teknelerin körfezin içinden balık tutmadığını, körfezden balık tutmanın yasak olduğunu söyleyen Aksoy, "Balığın ölüm sebebi zehirlenme değil, sudaki oksijensizlik. İzmir'i konuşurken bir de Rize'de ezik, kasaya girmeyecek olan balıkların denize dökülmesi yanlış algı oluşturdu. Üyelerimizi 'Çöp olan balıkları denize dökmeyelim, kasalara koyup bidonlara atalım' diyerek uyardım. Halkımız ölü balıkların dış körfezde değil, iç körfeze ait olduğunu gördükçe piyasalar düzelecek" dedi.
"Geçen sene bu zamanlarda daha fazla balık tüketiliyor ve daha da fazla balık tutuyordu" diyen Aksoy, sözlerine şöyle devam etti:
"Tuttuğumuz balıkları halkın yemesini istiyoruz. Halktan arta kalan balıkları, balık un ve yem fabrikalarına vermeyi istiyoruz. Satışlar düştüğü için şu an tutulan balıkların yüzde 60-70'ini balık çiftliklerine yem olarak veriyoruz. Geçen sene 1-15 Eylül arasında tutulan balık çeşidi ve miktarı, bu yılın aynı döneminde yarı yarıya düştü. Satışlarımız da körfezdeki kirlilikten sonra yarı yarıya azaldı."
BALIKLARIN YARISI BALIK ÇİFTLİKLERİNE GİDİYOR
Av sezonu başladıktan sonra Ege Bölgesi'nde tutulan balık miktarının yarı yarıya düştüğünü aktaran tekne sahibi Süleyman Canbaz (72), deniz suyu sıcaklığı yüksek olduğu için balıkların açık sulara göç ettiğini, bu nedenle bazı balık türlerinin burada yatak yapamadığını söyledi. Ege'de gırgır balıkçılarının Karaburun açıklarında 30 metreden sonra avcılık yapabildiğini belirten Canbaz, İzmir Körfezi'nde avlanmadıklarını kaydederek, "Ege'deki tezgahlarda gırgır balıkçılarının tuttuğu balıklar rahatlıkla tüketebilir. Karaburun açıklarında avcılık yapıyoruz. Avlanma yasağı 30 metreden sonra bitiyor. İzmir Körfezi'nin ise 8 ve 12 metre derinliği var. Tezgahlardaki çiftlik balıkları, midyeler, hepsi derin sularda oluyor. Ege'deki vatandaşlar bunları gönül rahatlığıyla tüketebilir" dedi.
Ege'de tekne başına günlük 3 ile 10 ton arası balık tutulduğunu söyleyen Canbaz, satılmayan balıkların çiftliklere verildiğini ve satılması için hale yolladığı 100 kasa balığın 50'sinin balık çiftliklere verildiğini anlattı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Mehmet Aksoy ile röp.
-Tekne sahibi Süleyman Canbaz konuşması
Haber: Seza Nur ALPDÜNDAR- Kamera: Gökhan KILIÇ / İZMİR, (DHA)
========================================
3) 'TÜRK DEVLETLERİNDE KADIN VE ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN CEZALARI AĞIR VE CAYDIRICI OLMUŞTUR'
ERZURUM, Atatürk Üniversitesi'nden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletlerinde kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçların cezalarının çok ağır ve oldukça caydırıcı olduğunu söyledi. Özellikle çocuklara karşı işlenen suçlara karşı verilen ölüm cezalarının kalabalık halk kitleleri önünde uygulandığını belirten Doç. Dr. Eğilmez, "Günümüzde de ne yazık ki bu tür suçlar işleniyor. Son olarak Narin kızımızın başına gelenler bütün ülkeyi üzmüş, vicdanları rahatsız etmiş durumda. Hukuk sistemimiz yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalı. Özellikle çocuklara ve kadınlara karşı işlenen bu ağır suçlar idamla cezalandırılmalıdır diye düşünüyoruz" dedi.
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk devletlerinde çocuk ve kadınlara yönelik suçlarda verilen cezalara yönelik değerlendirmelerde bulundu. Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde hukuk sistemine 'töre' denildiğini ifade eden Doç. Dr. Eğilmez, şunları söyledi:
"Türk devlet geleneğinin temel unsurlarından biri hukuktur. Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde, töre diye isimlendirilen hukuk sistemine sıkı bir bağlılık görülür. Halk, ülke, istiklal ile birlikte hukuk, Türk Devletinin dört temel unsurundan biridir. Türklere göre devleti kuran ve işleten mekanizma hukuk idi. Türk töresi, en eski Türk topluluklarından itibaren sosyal kontrolü ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayan en önemli unsurlardan biri olmuştur. Türklerde cezayı gerektiren fiiller ve bunlara karşı uygulanacak cezalar töre ile belirlenmişti. Vatana ihanet, savaştan kaçmak, kutsala küfür, kasıtlı ve planlı bir şekilde (özellikle kadın ve çocuklara karşı) ölüme sebebiyet verme ve tecavüz suçları; ölüm, işkenceli ölüm, organ kesimi gibi ağır cezalarla karşılık bulurdu. Türk devletlerinde kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçların cezaları, çok ağır ve oldukça caydırıcı olmuştur. Bu eylem Türk toplumu tarafından her dönemde kınanmış ve bu suçları işleyenlere diğer suçlara göre çok daha büyük tepki gösterilmiştir. Türklerde özellikle çocuklara karşı işlenen suçlara karşı verilen ölüm cezaları, kılıçla boynunu vurma, yakılma, taşlayarak öldürme, iki hayvan arasına bağlanıp parçalanma ve iple boynundan asma şekillerinde infaz edilirdi. Eğer çocuk öldürülmemiş ama ağır şekilde darbedilmişse ölüm cezasından başka cezalar da uygulanmıştır. Örneğin suçu sabit görülen kişi; kızgın küplere konulma, alnın ya da yüzün kızgın demirle dağlanması, saçından asma, dar sandıklara kilitleme, el kesme, gözünü çıkarma, cinsel organını ve kulağını kesme gibi uygulamalarla cezalandırılmıştır. Hatta bu tür suçların idamla cezalandırılması yetersiz olarak görülmüş, suçlular genelde acı çektirilerek öldürülmüştür. Cezalandırma işlemi ölümden sorunda devam etmiştir. Bu tip cezalandırmalarda amaç ölünün bedenine zarar vermekten ziyade, topluma verilmeye çalışılan ibret mesajının pekiştirilmeye çalışılmasıdır."
Toplum tarafından büyük tepki gösterilen böyle insanların cezaları ve sonuçlarının ibretlik ve caydırıcı olması için kalabalık halk kitleleri önünde sergilenmesine özellikle dikkat edildiğini belirten Doç. Dr. Eğilmez, "Mesela 1150'li yılların Malatya'sında bir Ermeni papaz kiliseye çeşitli oyunlarla çektiği bir kız çocuğuna tecavüz ediyor. Daha sonra bu olayın duyurulabileceğini düşünerek o çocuğu öldürüyor. Yapılan tahkikat sonucunda papazın suçlu olduğu ortaya çıkınca oradaki siyasi otorite, derisi yüzülerek öldürülme cezası veriyor. Artı öldükten sonra da cesedinin toplum önünde yakılma cezası veriliyor. Bunun temel amacı ibret olmasıdır. Türkler, tarih boyunca adaletin tecellisi, yaptırımın caydırıcılığı ve zarar görenin tesellisi denklemine büyük önem veriyor" diye konuştu.
İDAMLA CEZALANDIRILMALI
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin'in başına gelenlerin bütün ülkeyi üzdüğünü, vicdanları rahatsız ettiğini kaydeden Eğilmez, "Bu olay Büyük Selçuklu Devletinde ya da ondan önce Göktürkler ya da Hunlarda yaşanmış olsaydı nasıl bir çözüm ortaya konmuştu? Bir kere şimdiye kadar o töre sistemi içerisinde katiller bulunmuştu ve bir şekilde idam edilmişti. Katillere yardımcı olanlar büyük cezalara çarptırılmıştı. Bunlarının ne tür insanlar olduğu bilinsin, diye alınları kızgın demirle dağlanmıştı. Bahsettiğimiz köydeki herkesin malına el konulmuş ve o köyde yaşayan herkes sürülmüştü. Bu cezayla bütün vicdanlar huzur bulduğu ve ibretlik bir durum ortaya çıktığı için kimse huzursuz olmuyordu. O nedenle bugün bizim hukuk sistemimiz yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalı. Özellikle çocuklara ve kadınlara karşı işlenen bu ağır suçlar bir şekilde idamla cezalandırılmalıdır diye düşünüyoruz" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Eğilmez'in tv izlemesi
-Eğilmez'in bilgisayarda çalışması
-Eğilmez ile röp
Haber-Kamera: Salih TEKİN / ERZURUM,(DHA)
==========================================
4) ARİN GÖLÜ FLAMİNGOLARLA ŞENLENDİ
BİTLİS'in Adilcevaz ilçesindeki Arin Gölü flamingolarla şenlendi. 3 ay boyunca burada konaklayan flamingolar, özellikle doğa tutkunu fotoğrafçıların ilgi odağı oluyor.
Adilcevaz'a 35 kilometre uzaklıktaki, 14 kilometrekare alana sahip Arin Gölü, bu yıl da göçmen kuşların uğrak yeri oldu. İran'daki Urmiye Gölü'nden göç eden flamingolar, her yıl ağustosta Bitlis'e gelerek Arin'de konaklıyor, 3 ay sonra havaların soğuması ile Afrika ülkelerine doğru yola çıkıyor. Bu yıl geçen yıllara göre daha fazla sayıda olan flamingolar, doğa tutkunu fotoğrafçıların da ilgi odağı oluyor. Çevre il ve ilçelerden de çok sayıda doğasever flamingoları görmek için bölgeye geliyor. Ahlat Fotoğrafçılar Derneği Başkanı Özkan Olcay, bu yıl flamingoların Arin Gölü'ne yoğun bir şekilde geldiğini, bu görsel şöleni görüntülemek için fotoğrafçıların birbirleriyle yarıştığını söyledi. Olcay, "Arin Gölü'nün renkli misafiri olan flamingoları çektik. Bölge bir kuş cenneti ve çok sayıda kuş türünü barındırıyor. Ama bunların içinde en güzel olan kuş türü ise flamingolar. Yaklaşık 3 ay burada konaklıyorlar. Ekim ayının sonuna kadar burada kalacaklar. Flamingoların bu görsel şölenini dron ile görüntüledik. Çektiğimiz bu fotoğrafları arşivimize kattık. Herkesin burayı görmesini tavsiye ediyoruz" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Arin gölünden detay
-Kıyıda dinlenmeye çalışan filamingolardan detay
-Göl üzerinde uçan Flamingolar
-Flamingoları görüntülemeye çalışan fotoğrafçı Özkan Olcay'dan detay
-Ahlat Fotoğrafçılar Derneği Başkanı Özkan Olcay ile röportaj
-Flamingolardan öze görüntüler
-Özel ve genel detaylar
Haber: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS, (DHA)
========================================
5) KÖYLÜLERDEN DİREK EYLEMİ
ISPARTA'nın Eğirdir ilçesinde arazilerine giden yola direk dikilmesine tepki gösteren köylüler, yol kapattı. Direkler nedeniyle arazilerine gidemediklerini söyleyen köylüleri jandarma ikna edip, yolu açtırdı.
Eğirdir'e bağlı Bademli köyünde özel bir firmanın devam eden GES projesi için tarım arazilerinden geçen yollara direk dikmesi köylülerin tepkisine neden oldu. Arazilerine giden yollara dikilen direkler nedeniyle araçlarıyla geçemediklerini söyleyen köylüler firmanın çalıştığı yere giderek yolu kapattı.
Köy halkından eski muhtar ve eski İl Genel Meclisi Üyesi Süleyman Sarpdağ, "Yolu geçilmez hale getirdiler. Bize hiçbir şey sormadan bu yol nasıl daha iyi kullanılır diye bize danışmadan kendilerine göre bir yol çizmişler, direkleri dikiyorlar. Bu da bizim için geleceğe sıkıntı. Bu projeyi revize edip yeniden yapmalarını istiyoruz" dedi.
Köy Sulama Kooperatifi Başkanı Halis Dikbaş, "Borularımı hep kırmışlar. Yola dikiyoruz diye boruları kırmışlar, ek yapıp üstüne beton döküp kapatmışlar. Bu boruları bir daha tamir etmem gerektiğinde o betonları bir daha kırmam lazım, direkleri kaldırmam lazım ki o boruları yapabileyim" diye konuştu.
Köy Muhtarı Hüseyin Göktaş ve köy halkının çalışma yapan firmanın çalışmasını durdurmak üzere arazi yolunu kapatması üzerine Eğirdir İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Erhan Ari telefonla köy muhtarıyla görüştü. Yoldan çekilmeyeceklerini belirten köylülerle konuşmak üzere daha sonra olay yerine gelen İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen Erhan Ari, muhtar ve vatandaşlarla konuşup, firmanın yaptığı işlemlerin kanuni olduğunu ve şu anda yaptıkları eylemin suç olduğunu belirterek ikna etti. İlgili firma yetkilisi, köy muhtarı ve vatandaşlardan bir grubu karakola davet eden İlçe Jandarma Komutanı Ari'nin sözleri üzerine kalabalık dağıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Köylülerin toplanması
- Genel detay
- Röportaj Süleyman Sarpdağ
- Röportaj : Halis Dikbaş
- Vatandaşların konuşmaları
- Olay yerinden diyaloglar
- Direk çalışması görüntüler
- Jandarma komutanı diyaloglar
- İşçilerle köylüler diyaloglar
- Detaylar
HABER- KAMERA: Kemal ERBEN/EĞİRDİR, (DHA)-
========================================
6) MAHALLEDE ATIK YAĞ TOPLAMA KAMPANYASI
HATAY'ın İskenderun ilçesi Piri Reis mahalle muhtarı Hilda Cöcen Koku, mahallede atık yağ toplama kampanyası başlattı.
Mahalle muhtarı Hilda Cöcen Koku ,deprem felaketinin ardından altyapıda yaşanan ciddi sorunların yanı sıra atık yağlarında lavabolara dökülmesi ile daha büyük sorunlar orta çıktığını bunun önüne geçmek için kampanya başlattığını belirtti. Mahallesinde yaşayan vatandaşlara atık yağları topladığı duyurusunu yapan muhtar Koku kendisini arayarak haber verenleri de ziyaret edip atık yağları aldığını belirterek, "Deprem sonrası, mahallede sık sık taşmalar yaşanırken, bu taşmaların sebeplerinden birinin atık yağların lavabolara dökülmesi olduğu belirlendi. Bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla bir kampanya başlatma kararı aldım. Çevre mühendisi bir arkadaşın da desteğiyle, atık yağların biyodizel ve sabun gibi ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor" dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Muhtar Hilda muhtarlık binasından çıkışı
-Muhtarın mahalle sakini ziyareti ve bilgilendirmesi
-Ev sahibinin biriktirdiği atık yağı muhtara teslim etmesi
-Muhtarın işyerini ziyaret edip atık yağları biriktirmesini istemesi
-Muhtar topladığı yağları bidona koyarken
-Muhtar Hilda Röp
Haber Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(HATAY),(DHA)
========================================
7) YUMURTALIK BELEDİYESİ'NDEN ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ ÇORBA
ADANA'nın Yumurtalık Belediyesi öğrencileri ücretsiz çorba ikram etmeye başladı. Vatandaşlar ise 15 lira karşılığında çorba içebiliyor.
Yumurtalık Belediyesi'ne ait 'Güney Yıldızı Büfesi'nde çay ve simidi 5 liraya temin eden Yumurtalıklı ailelerin öğrenci çocukları şimdi de ücretsiz çorba servisi imkânına kavuştu. Dileyen öğrenciler çorbanın yanında ekmek de yiyebiliyor. Türkiye'nin geleceğinin çocuklar olduğuna dikkat çeken Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, Yumurtalık'taki 1 yüksekokul, 1 lise, 8 ortaokul, 1 Halk Eğitim Merkezi ve 14 ilkokuldaki tüm öğrencilerin bu imkandan gönül rahatlığıyla faydalanabileceğini, ayrıca vatandaşların da 15 lira karşılığında çorba içebileceğini belirtti.
Yarınların Türkiye'sinin öğrenciler ve gençlerle şekilleneceğini hatırlatan Başkan Altıok, "Ancak, genel ekonomik gidişat malum, pek iyi değil. Öğrencilerimiz servis, yurt, kırtasiye, giyim-kuşam ve daha birçok konuda ekonomik zorluklarla karşılaşıyor. Yumurtalık'taki tüm okullarda eğitim-öğretim gören binlerce öğrencimize ve ailelerine bir nebze olsun ekonomik katkı sunmak amacıyla ücretsiz çorba projemizi hayata geçirdik" diye konuştu.
"AFİYET OLSUN"
Yumurtalık Ayas merkez sahilde, belediyeye ait Güney Yıldızı Büfesi'nde, simit ve çayı 5 liraya sunduklarını, hizmete ek olarak, artık öğrencilerin ücretsiz çorba ikramından da faydalanabileceğini kaydeden Altıok, "Ayrıca, vatandaşlarımızı da düşünerek çorba fiyatını 15 lira gibi makul bir seviyede tuttuk. Yumurtalık Belediyesi olarak, sosyal demokrat ve halkçı belediyecilik anlayışımızdan taviz vermeden halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Çocuklarımız, gençlerimiz ve vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla bu imkanlardan faydalanabilir. Afiyet olsun" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------
- Öğrencilere çorba ikramı
- Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok'in konuşması
Haber-Kamera: YUMURTALIK,(Adana), (DHA)
Gündem Balık,Türk,Muhtar,Yol,Suçlar,Halk,Tekne,Devlet,Öğrenci,Ölüm,Vatandaşlar,Deniz,İzmir,Köy,Başkanı,Atık Yağ,Kamera,Direk,Çocuk,Köylüler,Ağır,Kadın,Kasa,Ege,Dha,Hukuk,Mahalle,Kara,Eden,Bölge,Kuş,Tür,Olması,Miktarı,Orta,Arin Gölü,Yarı Yarıya,Olay,Satışlar,Bütün,Çiftlik,Cezaları,Eğilmez,Caydırıcı,Yumurtal