DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 8

ABONE OL
Ekim 20, 2024 14:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL

1) YENİDOĞAN ÇETESİ MAĞDURU AİLE YARGIYA BAŞVURACAK

YENİDOĞAN çetesi soruşturması kapsamında kapatılan Özel İstanbul Reyap Hastanesi’nde 5 yıl önce dünyaya gelen ikizlerinden birini 24 günlükken kaybeden Öztürk ailesi, çetenin ortaya çıkarılması ile birlikte bir kez daha yıkıldı. O tarihte çocuklarının ölümünü sorgulamayan, şimdilerde ise konuyu yargıya taşımaya hazırlanan baba Ozan Öztürk, “Fırat Sarı isimli doktor bize 2 günlük görüş sürelerinde çocuğumuzun bir gün iyi olduğunu, ertesi gün sorduğumda kötü olduğunu söylüyordu. Benim çocuğum bir hafta iyi oluyorsa, ‘Biz ne zaman çıkartabiliriz’ diye sorduğumuzda çocuğumun kötü durumda olduğunu söylüyordu” dedi.

O dönem İstanbul Esenyurt’ta yaşayan Ebru ve Ozan Öztürk çifti, 2019 yılında tüp bebek yöntemi ile ikiz çocuk sahibi oldu. Çift, tüm kontrollerini ve doğumu evlerine yakın olan Özel İstanbul Reyap Hastanesi’nde gerçekleştirdi. 2019 yılının Nisan ayında dünyaya gelen bir erkek ve bir kız bebek doğumhaneden hemen alınarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze konuldu. Kız bebeklerini tüm sorumlulukları aldıklarına dair imza atarak 11’inci günde kucaklarına alan Ebru ve Ozan Öztürk, erkek çocuklarını ise bir türlü yoğun bakımdan çıkaramadı. Yenidoğan çetesinin lideri olduğu anlaşılan Fırat Sarı tarafından sürekli, türlü bahanelerle oyalandıklarını öne süren Öztürk çiftine, 24’üncü günde acı haber verildi. 24 günlük bebeğin ölüm raporunu da Fırat Sarı imzalayarak, aileye teslim etti. O tarihte doktorlara güvenerek çocuklarının ölümünü sorgulamayan aile, çetenin ortaya çıkarılması ile birlikte bir kez daha yıkıldı. Şimdilerde Kocaeli’nin Kartepe ilçesinde yaşayan Öztürk ailesi, konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor.

’11’İNCİ GÜNÜN SONUNDA KIZIMIZI İMZA KARŞILIĞINDA TESLİM ALDIK’

Eşiyle birlikte yaşadıkları süreci anlatan Ozan Öztürk, “2019 yılında İstanbul Reyap Hastanesi’nde eşim ikiz doğum yaptı. Doğum öncesinde anne karnında tüm tetkikler, tüm tahliller yapıldı ve çocuklarımızın sağlıklı olduğu söylenmişti. Sonrasında doğumdan hemen sonra ikiz çocuklarımızı kuvöze, yoğun bakıma götürdüler. Bize bir şey söylemeden, bilgi vermeden götürdüler. Biz daha sonra doğumu gerçekleşen doktorumuza sorduğumuzda, ‘Önlem amaçlı götürülmüş olabilir. Doğum normaldi. Gayet normal bir doğum oldu. Sağlıklı çocuklarınız’ demişti. Sonrasında yenidoğan yoğun bakımla ilgilenen doktor Fırat Sarı’yı bulduk. Neden böyle bir durum olduğunu sorduk. Çocuğun ciğerinde enfeksiyon olabileceğini, su kaçmış olabileceğini bize beyan etti ve nefes alamadığını söyledi. Sonrasında oğlumu hemen entübe ettiler. Hemen yanına da kızımı hiçbir şekilde tedaviye maruz bırakmadan kuvözün içerisinde tuttular. Bu süreç kızım için 11 gün boyunca devam etti. Biz 11’inci günün sonunda kızımızı imza karşılığında kendilerinden teslim aldık. Gayet normal bir şekilde sağlıklı evde yaşamına devam etti” dedi.

‘FIRAT SARI ÇOCUĞUN BİR GÜN İYİ, BİR GÜN KÖTÜ OLDUĞUNU SÖYLÜYORDU’

Oğlu yoğun bakımdayken kendilerine net bir açıklama yapılmadığını anlatan Öztürk, “Oğlumuz içinse aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü 24 günlük bir yoğun bakımda mücadele verdi benim çocuğum. Bu insanlara 24 gün dayanabildi. Bu 24 günlük sürede ben 2 günde bir, bazen 3 günde bir hastaneye gidiyordum. Zaten görüş süresi de böyle kısıtlıydı. Fotoğraf almamıza dahi müsaade etmiyorlardı. Sonrasında bu Fırat Sarı isimli doktor bize 2 günlük görüş sürelerinde çocuğumuzun bir gün iyi olduğunu, ertesi gün sorduğumda kötü olduğunu söylüyordu. Benim çocuğum bir hafta iyi oluyorsa, ‘Biz ne zaman çıkartabiliriz’ diye sorduğumuzda çocuğumun kötü durumda olduğunu söylüyordu. Tabii bizim doktorlara güvenimiz sonsuz olduğundan hiçbir şekilde yadırgamayıp, şüphe etmiyorduk. Fakat durum maalesef son 4 günde öğrendiğimiz itibariyle böyle değilmiş. Diğer ailelere söylenen yalanlar, kandırmacalar bizim için de geçerliymiş. Bizim çocuğumuzun kalbinde sorun olduğunu söylediler. Dışarıdan bu süreçte kalp doktoru getirmemizi istediler. Ücretiyle beraber o doktoru getirdik. Gelen doktor kalbinde hiçbir sıkıntı olmadığını, diğer organlardan kaynaklı olabileceğini söyledi. Bu süreçte zaten Fırat Sarı ya bağırsaklarında ya da akciğerlerinde ya da çeşitli organlarında bize çeşitli sorunlar olduğunu söylüyordu. Tabii biz anlam veremedik buna. Dediğim gibi, hiçbir şekilde şüphe duymamıştık. Sonrasında ise 24’üncü günün sabahında benim çocuğum maalesef hayata gözlerini yumdu” diye konuştu.

‘FIRAT SARI İSİMLİ ŞAHIS ÇOK FAZLA GÜVEN VERİYORDU’

Oğlunu kaybettikten sonra bunun normal bir durum olduğunu düşündüklerini söyleyen Ozan Öztürk, “Ölümden sonra hiçbir başvurumuz olmadı. Çünkü şüpheyle yaklaşmadık. Bu Fırat Sarı isimli şahıs çok fazla güven veriyordu. Konuşmalarıyla bize bazen umutlandırıyordu. Bazen az umut verip, tedavisinin devam edebileceğini söylüyordu. Dolayısıyla biz herhangi bir işlem yoluna başvurmadık. Biz bu durumu kabullendik. Normal olabileceğini, çocuğumun bedeninde bir hastalık olabileceğini düşündük. Fakat artık öğrendik ki bize söylenen yalanlar aynı şekilde diğer ailelere de söylenmiş. Kalp doktoru dahi yalanını diğer ailelere de söylemişler. İçimizden geçenler kelimelerle ifade edilemez. Biz bu insanların en yüksek seviyeden ceza almalarını talep ediyoruz. Bunun için de zaten yasal işlem yoluyla her türlü takibinde olacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

——————-

– Baba Ozan Öztürk ile röp.

– Ölen bebeğin yoğun bakımda çekilmiş fotoğrafları

– Fırat Sarı imzalı ölüm raporu

HABER-KAMERA: Dinçer AKBİR/KARTEPE(Kocaeli), (DHA)

========================================

2) BAKAN TUNÇ, KATILIMCILARA HİTAP ETTİ

KARABÜK Bakan Tunç, ‘Yenidoğan Çetesi’ soruşturmasına ilişkin süreci anlattı (2)

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karabük’te AK Parti Merkez İlçe 8’inci Olağan Kongresi’nde katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ifade ederek şunları söyledi:

“7 Ekim’den bu yana Türkiye olarak orada akan kanın durdurulması için Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız Türkiye olarak büyük bir mücadele verdik. İnsani yardımlarımızı kesmedik, Uluslararası platformlarda hep Filistin’in sesi olmaya çalıştık. Birleşmiş Milletler köprüsü dahil olmak üzere her platformda bölge ve dünya liderleriyle Cumhurbaşkanımız oradaki akan kanın durması konusunda hep mücadelesini sürdürdü. Dün Dolmabahçe’de Almanya Başbakanıyla da bu konuları görüştü. ‘Avrupa olarak siz nasıl soykırıma evet diyebilirsiniz. Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesinin bütün maddeleri bütün unsurları İsrail tarafından ihlal edildi. Uluslararası Adalet Divanı karar verdi. ‘Burada soykırım var’ dedi. Tedbir kararları verdi, ‘Ateşkes olması lazım’, ‘İnsani yardımların engellenmemesi gerekir’ dedi. Mahkemenin kararını uygulayan yok. Kim uygulayacak? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi uygulayacak. Uyguluyor mu? Hayır. Birleşmiş Milletler’in yapısı bu kararları uygulamaya elverişli değil. Çünkü öyle bir kurgu yapılmış ki orada 1 oyla veto edildiğinde karar çıkmıyor. 1 oy Amerika Birleşik Devletleri ‘hayır’ dediğinde, konseyin aldığı karar geçersiz. Böyle bir adalet olabilir mi? Böyle bir dünya düzeninde huzur olabilir mi? İşte Sayın Cumhurbaşkanımız ‘BM’nin yapısı, uluslararası kuruluşlar dünyanın sorunlarına insanlığın sorunlarına cevap veremiyor’, ‘Dünya beşten büyüktür’, ‘Daha adil bir dünya mümkündür’ derken buna işaret ediyor.”

Görüntü Dökümü

—————————–

-Bakan Tunç’un karşılanması

-Salona girmesi

-Detay görüntüler

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/Murat ÖZELCİ KARABÜK,(DHA)

===============================

3) AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÇELİK: YENİDOĞAN ÇETESİ, EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILACAK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan çetenin, bir cinayet şebekesi olduğunu belirterek, “Bu şebeke tüm uzantıları, bağlantılarıyla tam olarak ortaya çıkarılacak, hukuk vasıtasıyla en ağır şekilde cezalandırılacaktırö dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Ramazanoğlu Camisi Konferans Salonu’nda düzenlediği Çukurova 7’nci Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘İç cepheyi güçlü, kuvvetli tutalım’ mesajını verdiğini ve birlik beraberliğin sağlanması için safların sık tutulması gerektiğini söyledi.

2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan düzenin sona erdiğini belirten Çelik, “Bugün kadar gelen düzenin artık dikişleri sökülüyor, çatırdıyordu ve sona erdi. Çok sevdiğim bir düşünür, ‘Eski dünya ölüyor, yeni dünya doğamıyor. Şimdi canavarlar zamanı’ demişti. Gerçekten canavarlar zamanı olduğunu Gazze’de cinayetler gerçekleştiren şebeke örneğinde görüyoruz. Dünyada en çok insan haklarından bahseden ülkelerin, bugün siyonizmin en büyük destekçisi olması ve geri adım atmaması ibretlik bir durumdur. Hem Cumhurbaşkanımız hem Bahçeli’nin, İsrail’in bölge için oluşturduğu tehdidin, Türkiye için de bir tehdit olduğunu söylediğinde muhalefet bunun söz konusu olmadığını söyledi. Bundan bir yıl önce, Gazzeli kardeşlerimize karşı soykırım saldırılarını başlattıktan 2 gün sonra Netanyahu, ‘Bundan sonra bölgedeki sınırları değiştireceğiz’ dedi. ‘Bundan 3 hafta sonra bölgede Davut Koridoru’nu kuracağız’ dedi. Bütün bir bölgede Büyük İsrail’i kurmaktan bahsettiler. İsrail Maliye Bakanı iki hafta önce ‘Suudi Arabistan, Ürdün, İran, Lübnan ve Suriye’yi içerisine alan Büyük İsrail’i kurmanın hayalini gerçekleştirmeye en yakın zamandayız’ dedi. Siyonizm dediğimiz, işte tam olarak budur” diye konuştu.

‘SİYONİZM TÜM İNSANLIĞA DÜŞMANDIR’

Siyonizmin, insanlığın, Müslümanlığın, Hristiyanlığın ve barış isteyen Yahudilerin de düşmanı olduğunu belirten Ömer Çelik, “Siyonizm tüm insanlığa düşmandır. Arzı Mevud Haritası’na baktığınızda içinde bulunduğumuz coğrafyayı da içerisine alan bir hezeyan olduğunu görürsünüz. Bunların ne kadar acımasız olduğunu, bu kadar bebeği öldürürken kıllarını bile kıpırdatmadıklarında net bir şekilde gördük. Onun için bugün Cumhur İttifakı örneğinde olduğu gibi birliğimizi, dirliğimizi yani Türkiye’nin iç cephesini sık tutmamız, en kritik düzeyde yapmamız gereken işlerin başında geliyor. Tüm bölgeye ve halklarına düşman olan İsrail durmayacak. Amerika Birleşik Devletleri adına konuşan yetkili, İsrail’in Gazze’ye gıda ve ilaç yardımının girmesine müsaade etmese bile silah yardımına devam edeceklerini söyledi. Akdeniz’e savaş gemilerinden dolayı bir balıkçı gemisi bile giremez oldu. İsrail’e trilyonlarca dolar silah yardımı yapıyorlar, daha fazla kadın ve çocuk öldürsün diye. Hem yardım ediyorlar hem de dalga geçer gibi havadan gıda paketi atmaya çalışıyorlar. İnsan haysiyeti, onuru ne olursa olsun diz çökmez. Bu söz Batı dünyasının üniversiteleri ve sokaklarında yankılanıyorö dedi.

‘MACRON GERİ ADIM ATTI’

İsrail’in her yeri işgal etmek istediğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Soykırım şebekesi Birleşmiş Milletler, uluslararası kuruluşları, adalet adına fiziki güç kullanması gereken birçok yeri işgal etmiştir. Tek işgal edemediği yer Gazze’dir. Gazze’de insanlar ayaktadır. Geçen gün çok ibretlik bir olay gördüm. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ‘Bundan sonra İsrail’e silah yardımı yapılmaması lazımdır’ dedi. İsrail’in nükleer güç olmasını sağlayan tarihteki ilk ülke Fransa’dır. Bu açıklama dikkat çekti. Soykırım şebekesi öyle bir propaganda yaptı ki Macron geri adım attı, ‘Ne olursa olsun siyonizmin yanında duracağız’ dedi. Özellikle ‘siyonizm’ terimini tercih ediyorlar. Macron gibi pek çok örnek gördük. İlk günden beri İsrail’e, Netanyahu hükümetine ‘Siz katilsiniz’ deyip, geri adım atmayan tek lider Recep Tayyip Erdoğan’dır.ö

‘TÜRKİYE’NİN İÇ CEPHESİNİ DAĞITMAYA ÇALIŞTILAR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Hamas için ‘Ülkesi adına kurtuluş savaşı veren bir vatanseverler örgütüdür’ dediğini hatırlatan Ömer Çelik, şunları söyledi:

“İlk bu olaylar başladığında Cumhuriyet Halk Partisi ise Hamas’a ‘Terör örgütü’ dedi. Cumhurbaşkanımızın söylediğini başta yadırgayıp, eleştirdiler. Gelen bu günlerde ise bu sözlerinden geri döndüler. Muhalefet partilerinin gelgitleri, işimizi daha da çok zorlaştırmaktadır. Biz her şeye rağmen birlik ve beraberlik çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Bu salondaki birlik beraberliğimizi tüm ilçe ve şehirlerimize, Türkiye’nin her yerine yayacağız. Adlarımız farklı, partilerimiz farklı olabilir ancak hepimizin soyadı Türkiye’dir. Şimdiye kadar tüm zorluklara rağmen büyük yol yürüdük. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı en büyük işgal girişimi, FETÖ’nün darbe girişimidir. Bu girişimle Türkiye’nin iç cephesini dağıtmaya çalıştılar. Bu terör örgütüyle ülkemizi işgal etmeye çalıştılar. PKK’dan FETÖ’ye kadar bağlantılarının neresi olduğu açık ve net görünmektedir.ö

‘TARİHİN DOĞRU TARAFINDA, ADALETİN TARAFINDAYIZ’

Safları sık tutup, birlik ve beraberliği güçlü tutacaklarının altını çizen Çelik, “Bizi birçok koldan sıkıştırarak, Türkiye’ye geri adım attırmak istiyorlar. Cumhurbaşkanımız her fırsatta başaramayacaklarını söyledi. Bahçeli ise ‘Alayınız gelin’ diyordu. PKK’sı, FETÖ’sü, iç cepheyi dağıtmaya çalışan soykırım şebekesi Netenyahu, alayınız gelin. Bugün biz tarihin doğru tarafında, hakkın, hakikatin, adaletin tarafındayız. Bugün biz Gazze’nin tarafındayızö dedi.

‘YENİDOĞAN ÇETESİ TÜM UZANTILARIYLA ORTAYA ÇIKARILACAK’

Yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan çetenin, bir cinayet şebekesi olduğunu kaydeden Ömer Çelik, “Bu şebeke tüm uzantıları, bağlantılarıyla tam olarak ortaya çıkarılacak, hukuk vasıtasıyla en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Cumhurbaşkanımız konunun bizzat takipçisidir. Sağlık, Adalet ve İçişleri bakanlıklarımız bu meselenin üzerine gitmektedir. Masum bebeklere yönelik olarak ortaya çıkan bu şebekenin diyalogları, hepimizi günlerdir uyutmamaktadır. Vicdanımız yaralandı. Bu şebekenin kurbanı olan bebeklerimiz için çok üzgünüz. En güçlü, en kararlı şekilde mücadele edeceğimizden, hiçbir konuda taviz verilmeyeceğinden kimsenin şüphesi olmasınö diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

——————————–

-İstiklal Marşı’nın okunması

-Ömer Çelik konuşması

-Genel ve detaylar

Haber: Anıl ATAR-Kamera: Narin KAZAK/ADANA,(DHA)

==============================

4) LAVABODAYKEN VELİ TOPLANTISI SONA ERDİ, OKULDA MAHSUR KALDI

MERSİN’de bir lisede veli toplantısına katılan Suphi Tuzun (55), lavaboya gittikten sonra okulun kapısı kapatılınca yaklaşık 1 saat mahsur kaldı.

Olay, merkez Toroslar ilçesinde Çağdaşkent Anadolu Lisesi’nde meydana geldi. Okulda düzenlenen veli toplantısına katılan Suphi Tuzun, konferans salonundan ayrılarak lavaboya gitti. Tuzun’un lavaboda olduğu sırada toplantı sona erdi. Velilerin ve öğretmenlerin okuldan ayrılmasının ardından kapılar kilitlendi. Suphi Tuzun, okulda kimseyi göremeyince toplantının bittiğini düşünerek binayı terk etmek istedi. Çıkış kapısına yönelen Suphi Tuzun, kilitli olduğunu görünce durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine okula itfaiye ekipleri sevk edildi. Olayı haber alan okul yetkilileri de liseye geldi. Tuzun’un yeri tespit edilerek kilitli kapı açıldı. Okul binasından çıkan Suphi Tuzun, “Okulu kapatmadan önce ‘Kimse var?’ mı diye bağırmanız gerekiyor. Ben lavabodaydım. Havadan mı girdim” diye tepki gösterdi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

-Velinin mahsur kaldığı okul

-İtfaiye ekiplerini okula gelişi

-Ekiplerin kapıyı açması

Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)

================================

5) MERSİN’DE EKİM AYINDA DENİZ KEYFİ

MERSİN’in Erdemli ilçesinde tatilciler, ekim ayında denize girmenin keyfini yaşadı.

Erdemli ilçesindeki UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Kızkalesi, ekim ayının ortasında tatilcileri ağırlamayı sürdürüyor. Hava sıcaklığının 27 derece, deniz suyu sıcaklığının ise 25 derecelerde olduğu bölgede birçok yerli ve yabancı turist, deniz ve güneşin keyfini çıkarıyor. (DHA)

Görüntü Dökümü

———————————

-Kızkalesi’nden genel detaylar

-Plajdan genel detaylar

-Denize giren tatilciler

Haber-Kamera: Ali RIZA EREN/ERDEMLİ (Mersin), (DHA)

=======================================

6) BİNGÖL’DE HAMAS LİDERİ YAHYA SİNVAR İÇİN TAZİYE ÇADIRI KURULDU

İSRAİL’in Gazze’ye düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hamas lideri Yahya Sinvar için Bingöl’de gıyabi cenaze namazı kılındı, taziye çadırı kuruldu.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden Hamas lideri Yahya Sinvar için Bingöl Gazze Sivil İnisiyatifi öncülüğünde belediye binası önünde gıyabi cenaze namazı kılınarak taziye çadırı kuruldu. Gazzeli Muhammed Hamdia ve Nihad Abunnaser, çadırda gelen misafirlerle bir araya gelerek başsağlığı dileklerini kabul etti. Katılımcılar, Sinvar’ın yaşamı ve mücadelesi üzerine düşüncelerini paylaştı. Program, edilen duaların ardından sona erdi. (DHA)

Görüntü Dökümü

————————–

Bingöl Belediyesi önünde cenaze namazı kılınması

Alandan detaylar

Taziye kabullerinin alınması

Detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,(DHA)

===============================

7) ULUSLARARASI ADANA LEZZET FESTİVALİ’NE SON GÜNÜNDE YOĞUN İLGİ

ADANA’da bu yıl 8’incisi düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali, son gününde de yoğun ilgi gördü. Festival için Ankara’dan gelen Pınar Özaydın, “Adana’da olduğumuz çevreyi saran mangal dumanından belli. Kebap yedim, şalgam içtim çok güzeldi. Her çeşit lezzet var burada. Bundan sonra da mutlaka geleceğim” dedi.

Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde bu yıl 8’incisi ‘Kökleriyle Adana’ temasıyla düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali, son gününde de yoğun ilgi gördü. Merkez Park’ta kurulan stantlarda kentin yöresel lezzetleri kebap, şalgam, şırdan ve tatlılar ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. 18 Ekim’de dev mangalın yakılmasıyla resmi açılışı yapılan festivalde, önceki günlerde olduğu gibi stantların önünde uzun kuyruklar oluştu. Atlı Polis Grup Amirliği’nde görevli atlı polisler ise alandaki güvenlik önlemlerine destek verdi.

‘HER ÇEŞİT LEZZET VAR BURADA’

Festival için eşi ve çocuğuyla birlikte Ankara’dan gelen Pınar Özaydın, “Eşim Adanalı, bense İzmirliyim. Bir Adanalılar bir de Adana’ya gelin gelenler çok şanslı. Çok güzel, çok eğlenceli bir festival. Adana’da olduğumuz çevreyi saran mangal dumanından belli. Hava da çok güzel. Çocuğum da Adana’nın lezzetlerinden tattı. Kebap yedim, şalgam içtim çok güzeldi. Her çeşit lezzet var burada. 4 yıllık evliyiz ilk defa geldim. Bundan sonra da mutlaka geleceğim” dedi.

Ailesiyle birlikte kebap yiyen Esma Saltan ise “Adanalıyız, Allah’ın adamıyız. Adana’nın dışında ölüm bile kalsın istemem. Herkese öneriyorum; çıkıp çıkıp gelsinler. Hiç kavga, hırsızlık gibi olaylar yaşanmadı. Çok güzel bir ortam var burada. Her zaman buradayız” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

——————————-

-Vatandaş röp

-Atlı polislerden detaylar

-Genel ve detaylar

Haber: Anıl ATAR-Kamera: Narin KAZAK/ADANA,(DHA)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r