DHA Görüntülü Yurt Haber Bülteni – 9

ABONE OL
Ekim 15, 2024 14:43
0

BEĞENDİM

ABONE OL

1)İLKOKULDAKİ CİNSEL TACİZ İDDİASINDA ŞÜPHELİ YENİDEN GÖZALTINDA

İZMİR’in Bayraklı ilçesindeki 1 hafta önce işe başladığı ilkokulda 8 yaşındaki E.Ş. adlı kız çocuğuna sözlü ve fiziksel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınıp, mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan temizlik görevlisi D.T. (18) tekrar gözaltına alındı.

Olay, 10 Ekim’de Mansuroğlu Mahallesi’ndeki bir ilkokulda meydana geldi. İddiaya göre, 1 hafta önce işe başlayan okulun temizlik görevlisi D.T., 3’üncü sınıf öğrencisi E.Ş.’ye sözlü ve fiziksel olarak cinsel tacizde bulundu. D.T.’nin E.Ş.’ye sosyal medya hesabını vermek istediği, hediyeler alacağını ve para vereceğini söyleyip, yanağından öptüğü öne sürüldü. Öğrencinin durumu öğretmenine anlatması üzerine konu polise bildirildi. İhbar üzerine adrese gelen polis ekipleri, D.T.’yi 12 Ekim’de gözaltına aldı. Polisteki işlemlerinin ardından 13 Ekim’de adliyeye sevk edilen şüpheli D.T., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

TEKRAR ADLİYEYE SEVK EDİLECEK

Olayı öğrenip dün okulun önünde toplanan veliler, tepki gösterdi. Temizlik görevlisi D.T.’nin tekrar gözaltına alınması, yargılama sürecinin başlaması çağrısı yapıldı. Savcılık, karara itiraz edince şüpheli tekrar gözaltına alındı. Bayrak İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen şüpheli, bugün tekrar adliyeye sevk edileceği bildirildi. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Okuldan görüntü

-Okul önünde toplanan velilerden görüntü

-Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Kadir ÖZEN – Tekin GÜRBULAK / İZMİR,(DHA)

================================================

2) FOÇA’DAKİ ORMAN YANGIINI KONTROL ALTINDA

İzmir’in Foça ilçesinde ormanda saat 13.00 sıralarında çıkan yangın ekiplerin havadan ve karadan müdahalesiyle yaklaşık 2,5 saatte kontrol altına alındı.

Kadir ÖZEN /
İZMİR, (DHA)

================================================

3)’İZMİR KÖRFEZİ’NİN TABANINDAKİ BALÇIK BERTARAF EDİLMELİ’

İZMİR Körfezi’nde deniz suyuna karışan kirliliğin uzun yıllardır deniz tabanındaki sedimentin üzerinde birikip, yapısının bozulmasına neden olduğunu belirten İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, “İç körfezi taramak en güzel yol ama taranan sedimentin fizibilite çalışmaları yapılıp, bertaraf edilmesi önemli. Sedimenti alıp, başka tarafa taşımak hiçbir anlam ifade etmez. Bozuk sedimenti denizel ortamda başka bir yere aktarımı, oradaki habitatı da bozacaktır” dedi.

İzmir Körfezi’nde deniz suyuna karışan kirlilik, uzun yıllardır deniz tabanındaki sedimentin üzerinde birikerek sediment yapısının bozulmasına neden oluyor. İzmir Körfezi’nin dibindeki sedimenti 2008 ve 2018 yılları arasında yaptığı çalışmalarla inceleyen İzmir Körfezi Bilim Kurulu Üyesi İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan, “İzmir Körfezi’nde sediment ve deniz suyu arasındaki akışlar, 2008 yılında çalışma konumdu. 2008 yılında sedimentin doğal arıtma sistemi gibi davrandığını ortaya koyduk. Sediment kum, kil-siltten oluşan bir yapıdaydı. 2018 yılında yapmış olduğumuz TÜBİTAK projesinde sediment yapısının çok fazla değiştiğini gördük. Sedimentin 2018 yılında doğal arıtma sistemi gibi davranmadığını, ‘su kolonu’ dediğimiz deniz suyuna kirli materyali iade ettiğini gördük” dedi.

‘ARITILMAYAN MATERYAL SEDİMENTİN YAPISINI BOZUYOR’

İzmir’de iç körfeze dış kaynaklı gelen çok fazla materyal olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Bunlar atmosferik kaynaklı, doğal süreçlerle, tarımsal faaliyetlerden gelebiliyor. Kentleşmenin ve nüfusun arttığı bu dönemde evsel ve sanayi atıklarından da körfeze katılım söz konusu. Arıtılmayan materyal, su kolonuna geldikten sonra sedimentin yapısını bozuyor. Buradaki dengeyi sağlamamız lazım. Su kolonunu temizlersek, sedimente aşırı yükün birikmemesini sağlarsak, sediment arıtma görevini çok daha rahat yapar” diye konuştu.

‘NORMAL BİR DENİZEL ORTAMDA SEDİMENT KALINLIĞI, 100 YILDA 1 SANTİM DEĞİŞİR’

2008 ve 2018 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte sediment yapılarındaki hızlı değişimin korkutucu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özkan, “Normal bir denizel ortamda sediment kalınlığı, 100 yılda 1 santim değişir. Bu küresel ve iklimsel süreçler sebebiyle değişim gösterebilir fakat 10 yıllık bir süreçte yapının bu kadar değişmesi korkutucu. 2-3 santimin altında o yapıyı görüyorsunuz ama üzerine balçık, çamur gibi bir yapı altta işlenen yapının üst su kolonuna iadesi sıkıntı yaratıyor. Bu da kirliliğe sebebiyet veriyor. Balık ölümlerinin olduğu yerler genellikle su derinliğinin az olduğu, sediment ve su arasındaki etkileşimin fazla olduğu yerler. Sediment arıtma görevini yapmadığı için su kolonunda oksijensiz bir ortam doğdu. Orada balıkların ani ölmesine sebebiyet verdi” açıklamalarında bulundu.

‘ESKİ HALİNİ ALMASI KISA SÜREDE OLMAYACAK’

“Sediment taraması kısa vadeli acil eylem planında var ama özellikle su derinliğinin az olduğu yerlerde sedimentin üzerinde var olan kirli materyalin alınıp bertaraf edilmesi gerekiyor” diyen Prof. Dr. Özkan, şöyle devam etti: “Su kolonundan sedimente çok fazla yük gelmezse, kendi içerisinde gerek akıntılarla gerek rüzgarlarla dip yapısı yavaş yavaş değişecektir. Ama mevcut olan balçığın ortadan kalkması ve sedimentin eski halini alması kısa sürede olmayacaktır. O yüzden bu yapının bir an evvel kaldırılması taraftarıyım. 1-2 santimetrelik balçık kısım, taranırsa altta mevcut olan kil-silt boyutundaki sediment gözenek suyu dediğimiz içerisindeki kimyasal ve biyolojik süreçlerle tekrardan su kolonuna sağlıklı bir besin ve organik madde verecektir.”

‘ÇOK DERİN BİR SEDİMENT YAPISI VAR’

İç körfezde su derinliğinin en fazla 13 metre olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkan, “İç körfezi taramak en güzel yol ama taranan sedimentin fizibilite çalışmaları yapılıp, bertaraf edilmesi önemli. Sedimenti alıp, başka tarafa taşımak hiçbir anlam ifade etmez. Bozuk sedimenti denizel ortamda başka bir yere aktarımı, oradaki habitatı da bozacaktır. Dolayısıyla karada geniş alanlar oluşturup, oraya taşımak gerekiyor. Taşınan sedimentin temizlenerek farklı amaçlarda kullanılması uygun olabilir. Denizin tabanında çok derin bir sediment yapısı var. Şu anda 15-20 yıllık bir süreçte bozulan sedimentin balçık kısmının ortadan kaldırması ve körfeze ilave olan suların arıtılması ile körfez eski haline dönecektir” diye konuştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

——————————-

-İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Yeşim Özkan konuşması

-Dron görüntüsü

-Genel detay görüntü

Haber: Seza Nur ALPDÜNDAR- Kamera: Gökhan KILIÇ/ İZMİR,(DHA)

================================================

4)VALİ KÖŞGER: GÖZÜMÜZ VE GÖNLÜMÜZÜN DE ŞENLENDİĞİ BİR FESTİVALİ BİRLİKTE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

ADANA Valisi Yavuz Selim Köşger, 17-20 Ekim’de gerçekleştirilecek 8’nci Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde 20’den fazla kebapçı, börekçi, tatlıcı, şalgamcı ve sokak lezzetleri olacağını belirterek, “Sadece damağımızın değil gözümüz ve gönlümüzün de şenlendiği bir festivali birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.

Adana Valiliği himayesinde bu yıl 17-20 Ekim arasında Merkez Park’ta 8’inci kez gerçekleştirilecek Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nin tanıtım toplantısı, Yeni Adana Müzesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya Vali Yavuz Selim Köşger’in yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ilçe belediye başkanları, oda ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, festivale ilginin her yıl arttığını belirtti. Karalar, “Turizmi gastronomiye dayandırarak Adana’yı bir turizm kenti yapma kararındayız. Gastronomide, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na girmek için çalışıyoruz” dedi.

MICHELIN YILDIZLI ŞEFLER GELECEK

Vali Yavuz Selim Köşger ise Çukurova’nın lezzetlerini dünyaya tanıtmayı amaçladıklarını vurgulayarak, “Festival alanında 20’den fazla kebapçı, börekçi, tatlıcı, şalgamcı ve sokak lezzetleri olacak. Sadece damağımızın değil gözümüz ve gönlümüzün de şenlendiği bir festivali birlikte gerçekleştireceğiz. Kentte gastronomi destinasyonu oluşturulması için festivalde açık oturum düzenlenecek. Kent mutfağı ve sokak lezzetlerinin tanıtılacağı festivalde, Michelin yıldızlı yabancı şeflerin de aralarında bulunduğu şef sunumları, söyleşiler, yemek yarışmaları, tadım etkinlikleri ile ödüllü festival koşusu gibi birçok program yer alacak” diye konuştu.

Toplantıda, kente ait yöresel yemekler de tanıtıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————–

– Toplantıya katılan protokol

– Yemeklerden detay

– Tanıtım videosu

– Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın konuşması

– Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in konuşması

– Detaylar

Haber:Nuri PİR-Kamera: Gülşah ÖZGEN/ADANA,(DHA)

==============================================

5)AMASYA’DA GÖRME ENGELLİ PSİKOLOG, DANIŞANLARININ HAYATINA DOKUNUYOR

AMASYA’da 15 yaşından sonra görme yetisini tamamen kaybeden Psikolog Nuri Acinikli (49), 15 Ekim Beyaz Baston Dünya Görme Engelliler Günü’nün önemine değinerek, “Çalışmamda görme engelliliğimin hiçbir problemin yarattığını düşünmüyorum. Engellilik ya da engelli olmak evde oturmayı ya da hiçbir şeyi yapmamayı asla gerektirmez. Aksine aktif bir şekilde var olmayı gerektiren bir süreçtir” dedi.

Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 15 yıldır psikolog olarak görev yapan görme engelli Nuri Acinikli, her sabah kendi gibi görme engelli eşi sosyal hizmet uzmanı olan Meral Acinikli (46) ile birlikte mesai yapıyor. Henüz 6 aylıkken geçirdiği göz tansiyonu sonucu bir gözünü kaybeden ve 15 yaşında aynı hastalığın tekrarlaması sonucu diğer gözünü de kaybeden Nuri Acinikli, 10 yaşında Kahramanmaraş’ta görme engeliler okuluna başlayarak ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdi. Lise 2’nci sınıfta okuduğu kabartma yazılı bir psikoloji kitabından etkilenerek psikolog olmaya karar verdi. Üniversite sınavına girerek Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nü kazanan Acinikli, fakülteden 2004 yılında mezun oldu.

Psikolog Nuri Acinikli, “Yaklaşık 15 yıldır Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikolog olarak görev yapmaktayım. Görme engelli olma sürecim, gözüm 6 aylıkken göz tansiyonu nedeni ile görme yetisini kaybediyor. Daha sonra 15-16 yaşına kadar gören diğer gözümde bir süre sonra göz tansiyonu nedeni ile görme yetisini kaybetti ve hayatıma görme engelli olarak devam ediyorum. Görme engelim bir süre sonra hayatımdan problem olmaktan çıktı ve hayatımı rahatlıkla bağımsız bir şekilde sürdürmekte şu an herhangi bir problem yaşamıyorum. Psikolog olarak çalışmamda görme engelliliğimin hiçbir problemin yarattığını düşünmüyorum. Mesleğimi rahat bir şekilde gerektiği gibi sürdürebiliyorum. Danışanlarımın görme engelli olduğumu hissettiklerini düşünmüyorum. Mesleğim nedeni ile görme engelim asla ön plana çıkmıyor. Çünkü, direk aktif bir şekilde iletişim söz konusu olduğundan görme engelimin farkına varılmasına fırsat kalmıyor diyebilirimö diye konuştu.

‘BEYAZ BASTON ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN SİMGESİ’

15 Ekim Beyaz Baston Dünya Görme Engelliler Günü’nün önemine de dikkat çeken Acinikli; engelliliğin, bireylerin yaşam tarzlarını kısıtlamaması gerektiğini aksine aktif bir şekilde yaşamda olmayı gerektirdiğini belirterek, “Dünya Beyaz Baston Güven Günü ülkemizde kutlanan özel günlerden bir tanesi. Eşimde sosyal hizmet uzmanı ve aynı hastanede 15 yıldır beraber çalışıyoruz. Beyaz Baston bizim için özgürlüğümüzün simgesi. Elinizde baston olduğu zaman ister uçağa, ister gemi ya da trene binin kısacası hangi taşıta binerseniz binin bu baston sizi yönlendirecektir ve yolunuzu bulmanızı sağlayacaktır. Engellilik ya da engelli olmak evde oturmayı ya da hiçbir şeyi yapmamayı asla gerektirmez. Aksine aktif bir şekilde var olmayı gerektiren bir süreçtirö ifadelerini kullandı.

‘HAYAT HİÇ KİMSE İÇİN GÜL BAHÇESİ DEĞİL, BİZE DE GÜL BAHÇESİ VAAT ETMİYOR’

Nuri Acinikli’nin aynı hastanede görev yapan eşi Meral Acinikli de “15 yıldır eşimle beraber aynı hastanede olmaktan mutluyum. Bende doğuştan görme engelli biriyim, sonradan görme engelli olmadım. O yüzden hayata katılmam, kendimi ifade etmem ve kendi hayatımı düzenlemem çok zor olmadı. Engellilik demek zorlanmak demek, bazen tabii ki de zorlanıyoruz. Hayat hiç kimse için gül bahçesi değil, bize de gül bahçesi vaat etmiyor. Ancak arkadaşlarımız, kendi becerimiz ya da gelişen teknolojinin yardımıyla kendi işlerimizi şu anda en asgari düzeyde ve en az zor olacak şekilde idame ettirebiliyoruz. Evden işe gidip gelirken tabii ki daha erişilebilir bir hayat olsa daha az zorlanırız diye düşüyorumö dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü

—————————

-Hastaneden genel görüntüler

-Görme engelli psikolog Nuri Acinikli ve görme engelli eşi Sosyal Hizmet Uzmanı Meral Acinikli’nin görev yaptığı hastaneye gelmelerinden görüntüler

– Görme engelli psikolog Nuri Acinikli’nin poliklinik yaptığı servisten görüntüler

– Görme engelli psikolog Nuri Acinikli’nin hastalarıyla görüşmesinden görüntüler

– Görme engelli psikolog Nuri Acinikli ve görme engelli eşi Sosyal Hizmet Uzmanı Meral Acinikli röportaj

-Genel detaylar

Haber-Kamera : Şerife Serap KARA-AMASYA-DHA

================================================

6)İZMİR’DE YANGINDAN KURTARILAN KAPLUMBAĞA SU İÇİRİLIP, TEDAVİYE GÖTÜRÜLDÜ

Foça’da çıkan orman yangını söndürme çalışmalarına katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, bölgede herhangi bir canlının olup olmadığını da kontrol etti. Bu sırada bir kaplumbağanın yangından etkilendiği görüldü. Bir itfaiye eri, kaplumbağaya pet şişeyle su içirdi. Kaplumbağa, daha sonra ekipler tarafından tedavisi yapılmak üzere Foça Belediyesi veteriner hekimlerine teslim edildi.

İZMİR, (DHA)

Görüntü Dökümü

——————————-

-Yangına müdahaleden görüntü

-Kaplumbağadan görüntü

Haber-Kamera:
İZMİR, (DHA)

================================================

7)ARACIYLA DRİFT YAPARKEN POLİSE YAKALANDI

SİVAS’ta Sanayi Sitesi’nde aracıyla drift yaptığı sırada polise yakalanan sürücüye 33 bin 739 lira para cezası uyguladı.

Sivas Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri, 4 Eylül Sanayi Sitesi bölgesinde aracıyla drift yapan bir sürücüyü tespit etti. Ekipler cep telefonu kamerasıyla kayıt altına aldıkları sürücüye 32 bin 233 lira idari, ehliyetini yanında bulundurmamaktan dolayı ise 1506 lira olmak üzere toplamda 33 bin 739 lira para cezası uyguladı. Sürücü belgesine ise 60 gün süreyle el konuldu. (DHA)

Görüntü Dökümü

——————————-

-Drift yapan sürücünün yakalanma anı

Haber: Uğur YİĞİT/SİVAS, (DHA)

================================================

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r