1- İSTANBUL’DA ‘KUYU-26’ OPERASYONU’NDA 8 ŞÜPHELİ YAKALANDI
İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL’da elebaşılığını Abdurrahman Ay’ın yaptığı Organize Suç Örgütüne yönelik ‘KUYU-26’ operasyonu düzenlendi. Operasyonda ruhsatsız tabancalar ve fişek ele geçirilirken 8 şüpheli yakalandı. 6 şüpheli tutuklanırken 2 şüpheli adli kontrolle serbest kaldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce ‘KUYU-26’ operasyonu düzenlendi. İstanbul’da düzenlenen operasyonda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘Yağma’, ‘Tehdit’, ‘İş yerine yönelik el bombalı saldırı’ ve ‘Mala Zarar Verme’ suçlarını işledikleri tespit edildi. Yapılan operasyonda ruhsatsız tabancalar ile çok sayıda fişek ele geçirildi. İçişleri bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Elebaşılığını Abdurrahman Ay’ın (Yurt Dışı Firar) yaptığı Organize Suç Örgütüne yönelik İstanbul’da ‘KUYU-26’ operasyonu düzenlendi. Operasyon sonucu; organize suç örgütü üyesi 8 şüpheli yakalandı. 6’sıtutuklandı, 2’si hakkında adli kontrol kararı verildi” dedi.
Görüntü Dökümü:
——————
-Operasyondan görüntü
-Genel ve detaylar
==============================
2- BEYOĞLU’NDA AHŞAP BİNA ALEV ALEV YANDI
Hasan YILDIRIM / İSTANBUL, (DHA)- BEYOĞLU’nda iki katlı boş ahşap binada yangın çıktı. Alevlerin sardığı binanın üst katı sokağa çöktü. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken bina tamamen kullanılmaz hale geldi.
Kılıçali Paşa Mahallesi Sanatkarlar Caddesi’nde bulunan boş ahşap binada saat 09.00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Binadan dumanların yükseldiğini görenlerin ihbarıyla olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Alevler kısa sürede tüm binayı sardı. İtfaiye ekipleri yangına su ve köpük sıkarak iki koldan müdahale etti.
BİNANIN ÜST KATI ÇÖKTÜ
Müdahale sırasında binanın üst katı yola doğru çöktü. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınarak söndürüldü.
7 AY ÖNCE YİNE YANMIŞTI
Nusretiye Camii imamı ve müezzininin kaldığı iki katlı ahşap bina 7 ay önce yine yanmış ve boşaltılmıştı. Bugün yeniden yanan bina kullanılmaz hale geldi.
Mahalle sakini Ayşen Bağış, “Burası ikinci kez yanıyor. 6 ay önce yine yanmıştı. Burası cami imamımızın yeriydi. Daha sonra boş kaldı, yine yandı. Bu sefer de uyuşturucu kullananlar çıktı oradan. Büyük bir yangın atlattık” dedi.
Görüntü Dökümü:
—————-
-Yanan binadan görüntüler
-Ekiplerin müdahalesi
-Binanın üst katının çökme anı
-Mahalle sakini ile röp.
-Kullanılmaz hale gelen bina
-Genel ve detay görüntüler
=================================
3- TDB GENEL BAŞKANI İŞMEN: ‘NARİN CİNAYETİNDE DİŞ KAYITLARININ ÖNEMİ DE ORTAYA ÇIKTI’
Özlem YURTÇU KARABULUT – Burak KESKİNCİ / İSTANBUL, (DHA) TÜRK Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Tarık İşmen, Narin Güran cinayetinde günlerce tartışma konusu olan ağabeyinin kolundaki diş izlerinin kime ait olduğunun hızla belirlenememesinin, Türkiye’de düzenli diş taramalarının önemini ortaya çıkardığını kaydetti. İşmen, deprem felaketi dahil, bu tip durumlarda kimlik tespitinde diş kayıtlarının kritik öneme sahip olduğunun altını çizerek ‘Nasıl ki her yenidoğan bebeğin takibini yapan bir ebesi, aile hekimi var; aslında çocukların her birinin bir diş hekimine zimmetlenmesi gibi bir sistem olmalı. Bu konuda tutulması gereken kayıtlar, hem insan kaybımız açısından, hem de adli tespitler açısından çok önemli’ dedi.
FDI Dünya Dişhekimleri Birliği ve Türk Dişhekimleri Birliği’nin ortak ev sahipliğiyle düzenlenen 2024 FDI Dünya Dişhekimliği Kongresi, 12-15 Eylül arasında İstanbul Kongre Merkezi (ICC) ve İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda (ICEC) düzenlendi. Uluslararası öneme sahip bir platform olan FDI Dünya Dişhekimliği Kongresi, Türkiye’de yapılan en büyük ikinci kongre olma özelliğini taşıyor. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına FDI Dünya Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr. Greg Chadwick ve Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Tarık İşmen konuşmacı olarak katıldı. Genel Başkan ve diş hekimi İşmen, hala çözülemeyen Narin Güran dosyasının, adli diş hekimliği açısından diş kayıtlarının önemini ortaya çıkardığını kaydederek, Demirören Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.
‘ADLİ TESPİTLERDE DİŞ KAYDI HAYATİ ÖNEME SAHİP’
İşmen, diş kayıtlarının adli diş hekimliği açısından çok özel ve önemli bir konu olduğunu söyleyerek, ‘Deprem felaketinde binaların kat kat yığılması ve bunların taranmaıs ve buradan çıkarılan vefatların kimlik tespitlerinde sıkıntı yaşandı. Kayıt yok. Bizde kayıtsızlığın sebeplerinden bir tanesi devletin koruyucu hekimlikle ilgili hiçbir kaygısının olmaması. Devlet vatandaşını alsın ağzının durumunu tespit etsin, bunu panoromik röntgenle mi yapar bunu tarayıcılarla mı yapar, şu anda artık dijital tarayıcılar da ağız içinde çok ciddi iş yapıyor; böyle bir şeyle kayıtların mutlaka olması gerekiyor.Bizde ne yazık ki kapsamlı bir kayıt sistemi yok’ dedi. Narin cinayetinde de ağabeyi Enes’in kollarındaki diş izlerinin kime ait olduğunun hızla belirlenememesinde zaman kaybı olduğuna değinen İşmen, ‘Burada tabii Narin’de geç kalındı. Aslında çocukların her birinin bir diş hekimine zimmetlenmesi gibi bir yöntem olmalı. Nasıl ki her yenidoğan bebeği takip eden bir ebesi, takibi var, aile hekimi var, onun yanına mutlaka diş hekimi de eklenmeli. Bu konuda yapılması gereken takipler ve tutulması gereken kayıtlar var. Bu hem insan kaybımız açısından, hem de adli tespitler açısından çok önemli. Bu konuda mutlaka bir sistem oluşturulmalı diye düşünüyorum. Bu olay sadece bir ağız diş sağlığı taraması değil, belki de bizim daha sağlıklı kayıtlar tutmak için sebebimizden biri olmalı diye düşünüyorum’ diye konuştu.
‘KİŞİ BAŞINA DÜŞEN ÇÜRÜKTE AVRUPA’DAN 5 KAT ÖNDEYİZ’
Türkiye’nin ağız diş sağlığı konusunda sınıfta kaldığını anlatan İşmen, kişi başına düşen çürük ve sonuçlarından etkilenmiş diş yüzeyi sayısı olarak ifade edilen DMTF endeksinin ülkemizde 6.5 olduğuna işaret etti İşmen, ‘Bunun ideali, 1 ile 2 aralığı. Bizim, idealle aramızda şu anda 5 kat fark var’ dedi. Son yıllarda florürlü diş macunlarının zararlı olduğu yönünde oluşan yanlış algıya da değinen İşmen, ‘Florun olmazsa olmazlığı var. Çünkü flor, koruyucu bir madde. Zaten macunların içine eklenirken belirli bir PPM değeri vardır. Bunlar insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde ayarlanır. Çürük arttıkça ya da çürük virülansı arttıkça floru artırmak zorundayız ki bu çürüğü geriletelim ya da durduralım’ dedi.
‘MİSVAK AĞIZ SAĞLIĞINA ZARAR VERİYOR’
Son yıllarda geleneksel yöntem olarak veya dini kaygılarla diş temizliği için misvak kullanımındaki artışa da işaret eden İşmen, milyonlarca testten geçmiş, kılları ağız sağlığına göre yapılandırılmış diş fırçası yerine diş etine zarar verecek misvak kullanımının da sembolik ya da ritüel açıdan bir anlamı olabileceğini ama sağlık açısından asla bir araç olamayacağını söyledi. İşmen, misvak kullanımının diş eti yaralanmalarına, ara yüzde kırılmalara, kopmalara ve orada biriken gıdayı uzaklaştırmak yerine, birikmesine yol açtığını vurguladı. İşmen, estetik kaygılarla yaptırılan tek tip diş uygulamasının da dünyanın en büyük yanlışlarından biri olduğunu belirterek özellikle 18 yaş altına kadar inen estetik diş uygulamalarının bir süre sonra kişiye diş kaybıyla dönebileceğini belirtti ve ‘Lamine porselen yaptırdığınızda bunu 5 yıl sonra yenileyeceğinizi ya da porselen kron yaptırdığınızda bunu 7-8 yıl sonra yenileceğinizi unutmamalısınız’ diye konuştu.
‘DİŞ FIRÇASI KULLANIM ORANINDA EN KÖTÜ ÜLKEYİZ’
İşmen, basın toplantısı sırasında yaptığı konuşmada ise şunları söyledi: ‘Türkiye’de ağız diş sağlığıyla ilgili parametreler ne yazık ki hala çok iyi değil. Avrupa ülkelerinde yılda ortalama 450 gram olan diş macunu kullanımı, bütün çabalarımıza rağmen ülkemizde 120 gramın üstüne çıkmamaktadır. Yine Avrupa’da yılda ortalama 3-4 fırça tüketimine karşılık Türkiye’de bu 0.7-0.9 fırça kullanımıyla bu bölgenin en fakir ağız sağlığına sahiptir. Türkiye’deki 56 bin diş hekimi, yaklaşık 104 fakülte ve yaklaşık 150’ye yakın ağız diş sağlığı merkezi, ortak hareketle Türkiye’nin ağız diş sağlığını iyileştirmenin çözümlerini aramalı. Ağız sağlığı ülkenin birinci basamak sağlığı içine entegre edilmelidir. Öncelikle 0-12 yaş ve 65 yaş üstü engelli bireylerin koruyucu ve tedavi edici ağız diş sağlığı hizmetleri, kamu sağlık sigortası kapsamı içerisinde değerlendirilerek mutlaka öncelenmelidir. Koruyucu hekimlikten asla vazgeçmeden ciddi bir mücadele yapmak zorundayız.’
‘DİŞ HEKİMİ DIŞI SERMAYE VE SOSYAL MEDYA BU İŞİN FELAKETİ OLDU’
Sağlık turizminde önemli bir yere sahip diş hekimliğinin, sosyal medyanın da etkisiyle kötü bir şöhrete doğru ilerlediği konusunda uyarılarda da bulunan İşmen, sözlerini şöyle noktaladı: ‘Özel ağız diş sağlığı merkezlerinin açılması için yüzde 49 diş hekimi dışı sermayenin girmesi, kanuna kondu. Sermayenin diş hekimliğine girmesi bu işin felaketi oldu. Kopya dişler yapmaya başladık. Influencerlar sayesinde reklamların yapıldığı bir ağız diş sağlığı alanına dönüşen ne yazık ki kentlerimiz, bölgelerimiz oluştu. Buradaki sorun yavaş yavaş ortaya şöyle çıkmaya başladı. Bu tedaviyi yaptıranların kayıpları 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl sonra ortaya çıkıyor ve bu dişleri tekrar yerine koyamamak şeklinde ortaya çıkıyor. Ne yazık ki bazı ülkelerde Türk tipi diş olarak adlandırılıp metrolarında vs ‘Türkiye’ye giderseniz böyle olur’ gibi, aslında çok da iyi olan diş hekimliği alanımızı da kötüler hale geldi. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz Bunun mutlaka regüle edilmesi gerektiğini düşünüyoruz’
Görüntü Dökümü:
—————-
-Tarık İşmen ile röportaj
-Tarık İşmen’in basın toplantısındaki konuşması
-Toplantıdan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
===============================
4- 8 YIL SÜREN NURCAN ARSLAN CİNAYETİ DAVASINDA ‘İYİ HAL’ İNDİRİMİ
Leyla YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- KÜÇÜKÇEKMECE’de Abdullah Melih Barış’ın, kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı ruhsatsız tabancayla öldürmek gerekçesiyle çarptırıldığı müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Mahkeme, Barış’a 25 yıl hapis cezası verdi.
Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016 yılında Abdullah Melih Barış, barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı 11 kurşunla öldürmüştü. Çarptırıldığı müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Abdullah Melih Barış’a mahkeme 25 yıl hapis cezası verdi. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, maktulün ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katıldı.
‘EN AĞIR CEZAYI İSTİYORUZ’
Nurcan Arslan’ın kardeşi Gülcan Arslan, “Sanığa verilebilecek en ağır cezanın verilmesini istiyoruz ailemiz yıprandı ve çok acı çektik” dedi. Sanık Barış savunmasında ise, olayın cinnet anında gerçekleştiğini ileri sürerek, cezaevinde geçirdiği 9 yıl göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep etti.
‘İYİ HALDEN İNDİRİM’
Kararını açıklayan mahkeme, CMK 307/4 maddesi gereği Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara karşı direnilemeyeceği kesin hükmü getirildiğini belirterek, sanığı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ise sanığın cezasını iyi halden 25 yıla indirdi.
‘NURCAN SANA NE SÖYLEYECEĞİM’
Karar sonrası Nurcan Arslan’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Gülcan Arslan, “Ben şimdi mezarına gidip Nurcan’a ne söyleyeceğim” diyerek duvarlara vurdu.
‘BİR TASARLAMA YOKTUR DENİLDİ’
Duruşma sonrasında açıklama yapan müşteki avukatı Sezin Uçar, “Yargıtay ‘tasarlayarak öldürme’ kararını bozdu ve ‘Bir tasarlama yoktur’ dedi. Bugün Yargıtay Ceza Genel Müdürlüğünün vermiş olduğu kararla karşı karşıyayız. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi sadece ‘kasten öldürme’ suçundan ceza verdi” dedi.
YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZULMUŞTU
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Nisan 2018’de açıkladığı kararında, sanık Abdullah Melih Barış’ı ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, duruşmalardaki iyi halini de göz önünde bulundurarak, cezayı müebbet hapse çevirmişti. Mahkeme ayrıca sanığa ‘ruhsatsız silah taşımak’ suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve bin lira adli para cezası vermişti. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, sanığın ‘kasten öldürme’ suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Görüntü Dökümü:
—-
Arşiv
=============================
5- ATAŞEHİR’DE TASMASIZ KANGAL KÖPEĞİN SALDIRDIĞI KÖPEK ÖLDÜ; SAHİBİ KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Cengiz ÇOBAN- Azra BAŞARAN / İSTANBUL, (DHA)- ATAŞEHİR’de sahipleri tarafından serbest bırakılan kangal cinsi köpek, sahibi tarafından gezdirilen ‘Poddle’ cinsi köpeğe saldırdı. Toffy isimli köpek ölürken, sahibi kalp krizi geçirdi. Saldırı anı ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 15 Eylül Pazar günü saat 18.00 sıralarında Küçükbakkalköy Mahallesi Nergis Sokak’taki bir sitede meydana geldi. Sitede oturan Leyla Kezer, ‘Poddle’ cinsi köpeği Toffy’i gezdirmek için site dışına çıktı. Ancak sitenin dışına çıktıktan kısa süre sonra Kezer’in köpeğine, bir yemek şirketine ait olduğu öğrenilen kangal cinsi köpek saldırdı. ‘Kangal’ köpeği, ‘Poddle’ cinsi köpeği art arda defalarca ısırdı. Leyla Kezer, köpeğini kurtarmaya çalışsa da başarılı olamadı. Sesleri duyan çevredekiler köpekleri ayırmak için yardıma koştular. Vatandaşlardan biri, Kangal köpeği uzaklaştırmak için pilastik bir sopayla defalarca vurdu. Kangal köpeğin sahibi, bir süre sonra durumu farkedederek elinde tasmayla geldi ve köpeğini güçlükle olay yerinden uzaklaştırdı. Ağır yaralanarak veterinere götürülen Toffy’inin hayatını kaybettiği belirlendi. Sahibi Leyla Kezer ise rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Kezer’in kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Bir süre hastanede tedavi altında kalan Leyla Kezer, 17 Eylül’de taburcu oldu. Toffy ise Beykoz’da bulunan hayvan mezarlığına gömüldü. Leyla Kezer’in eşi avukat Çetin Kezer, Kangal köpeğin sahibinden şikâyetçi oldu.
‘KÖPEK, TOFFY’İ PARÇALARKEN ANNEM FENALAŞIYOR’
Leyla Kezer’in oğlu Görkem Kezer, “Toffy adında Poddle cinsi bir köpeğim vardı ve biz onu genelde sitede gezdiriyorduk. Cins köpek olduğu için de herkes onu çok seviyordu. Sitenin maskotu haline gelmişti ve köpekten korkan insanlar bile korkusunu yeniyordu. Bir kişi rahatsız oldu. 40 daire varsa 39’u gerçekten çok seviyordu Toffy’i ve bir kişi rahatsız oldu diye biz burada parkta gezdirmeye başladık. Pazar günü annem Toffy’i gezdirirken çaprazımızdaki yemek üretim imalatı yapan firmanın iki tane Kangal köpeği vardı. Firmaya ait olan bir kangal köpeği parkta serbest şekilde gezerken, Toffy’i görüyor ve hemen saldırmaya çalışıyor. Zaten kangalın boyu benim kadar ve güçlü. Annem de ince ve zayıf bir kadın olduğu için karşı koyamıyor. Zaten çok korkuyor. Köpek, Toffy’i parçalarken annem fenalaşıyor ve kalp krizi geçiriyor. İki gün yoğun bakımda kalıyor. Biz bu köpeği 15 gün önce zaten görmüştük salınmış şekilde. Ben babama söyledim. Babam gitti görüştü durumu anlattı. Parkta çocuklar da oynuyor, köpekleri gezdiriyoruz, can güvenliği açısından köpeğinizi bağlarsanız çok iyi olur diye. Onlar da ‘tamam’ demelerine rağmen iki hafta sonra böyle bir olay olması ve annemin bu kadar büyük bir sıkıntı atlatması… Hayatta kaldığı için çok şükrediyoruz ama iki yaşındaki Poddle cinsi köpeğimizin vefat etmesi bizi çok üzdü” dedi.
‘ONLARIN DA SUÇU YOK ASLINDA’
Görkem Kezer, “Bu ihmal sonucu oldu aslında, gerçekten birini öldürmeye teşebbüs gibi bir şey. Sonuçta sen o ırka ait bir köpeği Ataşehir’de besliyorsun diyelim. Niye serbest bırakıyorsun. Niye emniyetini sağlamıyorsun. O köpeklere de yazık çünkü onların da suçu yok aslında. Onlar zaten ırkı gereği biraz daha koruyucu oluyorlar. Onlar da yedi yirmi dört orada hırslanıyorlar ister istemez. Çünkü hareket özgürlüğü yok. Biz köpekleri hiçbir şekilde suçlamıyoruz ama madem öyle bir köpek besliyorsun ya emniyetini al ya da İstanbul’un merkezinde besleme. Daha önce güvenlikteki abi de ikazda bulundu. Ben de babam yoluyla ikaz da bulundum. Özür dilemekle üzgün olmakla bu işin çözümü yok. Baştan önlemini alacaktı. Şirket sahibi de bundan sorumlu çünkü bir yerin sahibi iseniz çalışanları denetlemeniz lazım. Hukuki süreç başladı. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Annem dediğim gibi hayatta olduğu için çok şükrediyoruz ama Toffy için de tüm mücadelemizin devamını getireceğiz. Annem yoğun bakımdayken gelmişler. Ablam ilk başta tanımamış hatta tokalaşmış, sonra tanıyınca kendini geri çekmiş. Gerekli cevabınızı mahkemede verirsiniz demiş. Biz hiçbir şekilde diyolog kurmak istemiyoruz. Maddi yönden bir beklentimiz yok. Yeter ki hukuki süreçte alabileceği en ağır ceza neyse onu alsın” ifadelerini kullandı.
‘SOPA İLE MÜDAHALE ETTİM AMA KÖPEK HİÇ ALDIRMADI’
Sitenin güvenlik görevlisi Haşim Altıyaprak, “Daha önce insanlara saldırdığını görmedim. Hayvanlara saldırdığını da görmedim ama bazen başıboş dolaşıyordu buralarda. Olay günü de nöbet değişimi yakındı. Ben temizlik yapıyordum kulübede. Bir anda sesleri duydum. Baktığımda köpek, kadının kucağındaki köpeğe saldırıyordu. Sonra ben elime geçen uzun bir sopa ile koştum müdahale etmek için, köpek hiç aldırmadı yani benim müdahaleme. En sonunda köpeği yerden yere vuruyordu. Öldü diye bıraktık artık. Sonra veterinere gittiler. Veteriner ölmüş demiş. Olay şurada oldu zaten şu arabanın önünde. Yaşayıp yaşamadığını bilmiyordum ama veterinere gittiklerinde veteriner ölmüş demiş. Sahibi geldi, sahibi bıraktırdı köpeği. Elinde zincir gibi bir şey. Sahibi bıraktırdı belki de yine bırakmayacaktı. O an için kimse yoktu. Olsa da zaten yeterli müdahale yapılamayacaktı. Çünkü çok kuvvetli bir köpek. Ben görmedim dün akşam evime giderken baktım. Köpek her zamanki yerinde değil. Ama ne yaptılar bilemiyorum” diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
——————-
-Güvenlik kamerası görüntüsü
-Ölen köpek Toffy’nin fotoğrafları
-Görkem Kezer ile röportaj
-Haşim Altıyaprak ile röportaj
-Detay görüntüler
==========================
6- KADIKÖY’DE ÖZEL BİR KIZ ÖĞRENCİ YURDUNDA ŞÜPHELİ ÖLÜM
Cengiz ÇOBAN- İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL, (DHA)- KADIKÖY’DE özel bir kız öğrenci yurdunda kalan 25 yaşındaki K.A yurt bahçesinde ölü bulundu. Yerde kanlar içindeki cesedini gören yurt görevlileri polise bildirdi. K.A.’nın 5’inci kattaki odasında inceleme yapan ekipler ölüm sebebini araştırıyor.
Olay, sabah saatlerinde Dumlupınar Mahallesi Volkan sokakta bulunan özel bir Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdunda meydana geldi. İddiaya göre yurt görevlileri yerde kanlar içinde yatan bir kişiyi gördü. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri 25 yaşındaki K.A.’nın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis ekipleri cenazenin olduğu alana güvenlik şeridi çekerek yurtta kalanları uzaklaştırdı. Olay Yeri inceleme ekipler K.A.’ nın kaldığı odada ve düştüğü yerde çalışma yaptı. Yurtta kalanlar ve çalışanlar gözyaşı döktü. Olay yerindeki incelemenin tamamlanmasının ardından ceset, otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Yurdun olduğu mahallede oturan Turan Meydan, “Sabah arkadaşımın eşi namaza kalktığında orda bir kız yatıyor demiş. Kız yurdu burası. Polis ve savcı geldi inceleme yapıyorlar” dedi.
Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
—————-
-Yurttan görüntü
-Olay yeri inceleme ve polis ekiplerinden görüntü
-Cenazenin olduğu yere çekilen güvenlik şeridi
-Olay yeri inceleme ekiplerinden görüntü
-Yurtta kalan ve çalışanlardan görüntü
-Ağlayanlardan görüntü
-Röportaj
-Cenazeden görüntü
-Cenaze aracına konması
-Genel ve detay görüntüler
=============================
7- FATİH’TE 26 YAŞINDAKİ KADIN OTEL ODASINDA ÖLÜ BULUNDU
Ahmet YEŞİLMEN- Uğur ŞAHİN- Utku Can SÖNMEZ / İSTANBUL, (DHA) FATİH’te 26 yaşındaki Neslişah Şentürk bir otel odasında ölü bulundu. Genç kadının ölü bulunduğu odada uyuşturucu haplar ve kokain olduğu görüldü.
Olay, 14 Eylül Cumartesi gece saatlerinde Fatih Katip Çelebi Mahallesi’nde bulunan bir otelde meydana geldi. Neslişah Şentürk (26) isimli kadın gece saatlerinde bir otele geldi. Otel koridorunda telefonla konuşan Şentürk daha sonra odasına geçti. Odada da telefonla konuşmaya devam eden Şentürk, içeride bulunan tabakları kırıp kapıyı tekmeledi. Otel görevlilerinin şikayeti üzerine olay yerine gelen ekipler genç kadının cansız bedeniyle karşılaştı. Şentürk’ün cansız bedeni incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Oda içerisinde incelemelerde bulunan ekipler uyuşturucu haplar ve kokain buldu. İlk belirlemelere göre Şentürk’ün uyuşturucudan hayatını kaybettiği değerlendirilirken kesin ölüm sebebi yapılacak otopsinin ardından belli olacak.
Görüntü Dökümü:
——————
-Neslişah Şentürk fotoğrafları
-Neslişah Şentürk otel koridorundaki görüntüleri
-Neslişah Şentürk fotoğrafları
==============================
8- BAĞCILAR’DA OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI YAYA AĞIR YARALANDI: SÜRÜCÜ GÖZALTINDA
Hilal BEKYÜREK/İSTANBUL, (DHA)- Bağcılar’da yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarptığı yaya, ağır yaralandı. Sürücü ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı.
Kaza, dün akşam saat 22:00 sıralarında Bağcılar Merkez Caddesi, 674 Sokak’ta meydana geldi. Yolun karşısına geçmeye çalışan Mazlum D.’ye ismi öğrenilemeyen sürücünün kullandığı 34 ACJ 419 plakalı otomobil çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada ağır yaralanan Mazlum D., ilk müdahalenin ardından Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Kazayla ilgili inceleme başlatan polis, ifadesi alınmak üzere sürücüyü gözaltına aldı.
Görüntü Dökümü:
—-
-Çevredekilerin yaralıya müdahalesi
-Polis ekiplerinin çalışmaları
-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
-Genel ve detay görüntüler
===========================
9- FATİH’TE SAHTE POLİSLERDEN 150 BİN DOLARLIK GASP
Ahmet YEŞİLMEN- Uğur ŞAHİN/ İSTANBUL, (DHA) FATİH’te internet üzerinden takı satışı yapılan bir eve giren polis yelekli şüpheliler, evdekilerin ellerini bağlayıp 150 bin dolar değerinde takı çaldı. Şüphelilerin eve girip takıları çantaya doldurdukları anlar güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
Olay, geçtiğimiz ağustos ayında Fatih Aksaray’da meydana geldi. Zulfira Amanova’nın internet üzerinden sattığı ürünleri görmek isteyen bir müşterisini uğurladığı sırada polis yelekli şüpheliler geldi. Amanova’ya hiçbir açıklama yapmadan eve giren şüpheliler Amanova ve oğlunun ellerini ve kollarını bağladı. Şüpheliler daha sonra takıların bulunduğu odaya girerek yaklaşık 150 bin dolar değerindeki takıları çantaya doldurduktan sonra içlerinden bir tanesi güvenlik kameralarını farkedip kameraları kırmaya çalıştı. Yaklaşık 15 dakika süren gaspın ardından şüpheliler yelekleri balkondan aşağı atarak evden kaçtı. Amanova’nın oğlu kendi imkanlarıyla ipleri çözerek durumu polis ekiplerine bildirdi. Güvenlik kamera görüntülerini izleyen ekiplerin şüphelileri yakalama çalışmaları devam ediyor.
“KORKUYORUM”
Zulfira Amanova, “Müşteriyi kapıda uğurlarken polis yelekli hırsızlar geldi. Direkt içeri girdi alnıma silah dayayıp oğlumla benim elimi ve ağzımı kapattılar. Buraya girip her şeyi aldılar. Burası hep doluydu şimdi gördüğünüz gibi bomboş. Hiçbir şey soramadan ağzımı kapattılar. Yeleği görünce de polis olduğu sandım, sonradan anladım. Çünkü polisler normalde elimizi bağlamazlar. Zararımız 150 bin dolar civarında. Olay olalı 1 ay oldu. Adamların yüzleri de belli ama hala yakalanmadılar. 2 çocukla nasıl geçineceğimi bilmiyorum. Ben korkuyorum. 2 çocuğumu okula göndermeye de korkuyorum. Okulları yakın ama yine de korkuyorum. Bir an önce yakalanmalarını istiyorum” dedi
YAŞANANLAR KAMERADA
Güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde Zulfira Amanova evindeki müşteriyi uğurlamak üzereyken şüphelilerin eve girdiği ve takıları çantaya yerleştirdikten sonra kaçtıkları görülüyor.
Görüntü Dökümü:
—-
Şüphelilerin eve girmesi
Şüphelilerin ürünleri çantaya doldurması (Farklı açılardan)
Şüphelilerden birini kameraya vurması
Şüphelilerin apartmandan çıkışı
Takılardan detaylar
Zulfira Amanova röportaj
Takılardan detaylar
=========================
10 – ÜSKÜDAR ‘DA YOLA BETON DÖKEREK İLERLEYEN SÜRÜCÜYE 12 BİN 52 LİRA PARA CEZASI
Cengiz ÇOBAN/İSTANBUL,(DHA) ÜSKÜDAR D-100 Karayolunda seyir halinde olan beton mikseri yola beton dökerek ilerledi. Bir süre sonra firma çalışanları D-100 Karayoluna dökülen betonu temizledi. Büyükşehir belediyesine bağlı zabıta ekipleri ise, çevreyi kirletmek ve çevreye zarar vermekten sürücüye 12 bin 52 lira para cezası uyguladı.
Olay 12 Eylül Perşembe günü öğle saatlerinde D-100 Karayolu Acıbadem mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre 34 EIC 906 plakalı beton mikseri seyir halindeyken yola beton dökerek ilerledi. O anları trafikte seyreden diğer sürücüler cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Bir süre sonra firma çalışanları olay yerine gelerek yola dökülen betonu temizledi. Çalışmalar sırasında Harem istikametinde trafik yoğunluğu oluştu. Firma çalışanları ise, yola dökülen betonun temizlenmesinden sonra olay yerinden ayrıldı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler sonrasında çalışma yapan ekipler 34 EIC 906 plakalı beton mikseri şoförünün kimliğini tespit etti. Büyükşehir belediyesine bağlı zabıta ekipleri çevreyi kirletmek ve çevreye zarar vermekten sürücüye 12 bin 52 lira para cezası uyguladı.
Görüntü Dökümü
———-
(Cep telefonu)
-D-100 Karayolundan görüntü
-Beton mikserinin yola beton dökmesi
-Yoldaki beton
-Trafikteki diğer araçlar
-Firma çalışanlarının yolu temizlemesi
-Çalışmalar sırasında yaşanan trafik
-Sürücüye ceza yazılması(fotoğraf)
-Genel ve detay görüntüler
==========================
11- AVCILAR’DA GAZİLERDEN TÜRK BAYRAKLI YÜRÜYÜŞ
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- 19 EYLÜL Gaziler Günü nedeniyle Avcılar’da yürüyüş düzenlendi.Yürüyüşte dev bir Türk bayrağı da açıldı. Avcılar Kaymakamlığı’nda sona eren yürüyüşe sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle çok sayıda vatandaş da katıldı.
19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle Avcılar’da yürüyüş düzenlendi. Saat 09.00 sıralarında Ormanlı Caddesi’nde toplanan gaziler ellerindeki Türk bayraklarıyla yürüyüş yaptı. Yürüyüşe Kaymakam Orhan Burhan, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Garnizon Komutanlığı adına Albay Ahmet Can Kaledere, muhtarlar, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Polis ve zabıta ekipleri ise, yürüyüşe katılanlara eşlik etti.Avcılar Kaymakamlığı’na kadar devam eden yürüyüşte öğrenciler Türk Bayrağı taşıdı. Yürüyüş sırasında ‘Kahramanlarla Yürüyoruz’ pankartı da açıldı. Kaymakamlık bahçesindeki Atatürk anıtına çelenk konulması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Avcılar Temsilciliği Başkanı Nurettin Ağaoğlu törende yaptığı konuşmada, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, emniyet mensuplarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğildiklerini belirtti.
Görüntü Dökümü:
————-
-Motosikletli polis ve zabıta ekiplerinden görüntü
-Yürüyüşe katılanlar
-Büyük Türk bayrağı taşıyan öğrenciler
-Yürüyüşten görüntüler
-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı
-Çelenklerin konulması
-Gazilerden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
İstanbul İstanbul Diş,Köpek,Şüpheli,Türk,Görüntü,Bina,İş,İstanbul,Polis,Beton,Yaş,Sahibi,Olay,Mahkeme,İşmen,İnce,Yürüyüş,Kayıt,Katı,Müdahale,Suç,Oda,Sürücü,Adli,Operasyon,Yurt,Görüntüler,Zarar,Saat,Tespit,Açısından,Barış,Ölü,Ceza,Kat,Eylül,Zaten,Sağlık,Bulunan,Otel,Süre,Annem,Art,Cinsi,Göz,Yola,Yine,Kız,Kangal Köpeği
DÜNYA
02 Ocak 2025MAGAZİN
02 Ocak 2025GÜNDEM
02 Ocak 2025EKONOMİ
02 Ocak 2025EKONOMİ
02 Ocak 2025YEREL HABERLER
02 Ocak 2025TV90HABER
02 Ocak 2025