0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, yeni yasama yılında çocukları amaç alan dijital tehditlerle ilgili, kurulda çalışmaya başladıklarını söyledi. Katırcıoğlu, “Dijital mecralarda çocuklarımızı bekleyen tehditleri tek tek ele alacağız. Tahminen de yasal değişiklikler, kanun düzenlemeleri gerekecek. Çok boyutlu, ailelerin eğitiminden tutun da medya okuryazarlığı, dijital mecralar okuryazarlığı, çocukların interneti kullanmasıyla ilgili birtakım düzenlemeler gelebilir. Birçok Avrupa ülkesi bu hususta kısıtlama getirmiş” dedi.

TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, yeni yasama yılında çocukları gaye alan dijital tehditler ile ilgili kurulda yapacakları çalışmaları DHA’ya anlattı. Katırcıoğlu, şiddet olaylarının tüm toplumun vicdanını kanatan olaylar olduğunu belirterek, “Bu olayları, bu hadiseleri gördüğümüz, yaşadığımız ve bunların tekrar yaşanmaması için, Sıla bebeklerin, Narinlerin, Sur’daki yaşanan o vahşetin bir daha yaşanmaması için Meclis olarak bugüne kadar çok önemli adımlar attık. AK Parti Küme Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız da bunu tek tek söz etti. Bunun yanı sıra yeni bir adım atıldı. Benim de imzamın bulunduğu milletvekillerinin imzasıyla, çocuklara yönelik istismarı önlemeye yönelik bir araştırma kurulu teklif edildi. Meclis Genel Heyeti’nde kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Öncelikle iyi olsun. Bu araştırma kurulu; yeni Sıla bebeklerin, Narinlerin ölmemesi için değerli, önemli bir çalışma yapacak” diye konuştu.

‘AİLELERLE GÖRÜŞÜLECEK’

Kadın ve çocuklara yönelik şiddet olayları başta olmak üzere toplumsal sıkıntılarda kutuplaşma yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Katırcıoğlu, problemlerin bütüncül yaklaşımla çözülmesi gerektiğini söyledi. Araştırma komitenin yapacağı çalışmalara takviye vereceklerini söz eden Katırcıoğlu, “Her araştırma kurulunda olduğu üzere hadiseleri yaşayan ailelerle, taraflarla görüşmeler yapılacak. Sorumluluğu olan bu kurumlarla şahsen görüşmeler, incelemeler yapılacak. Yurt dışı temasları kesinlikle olacaktır. Yurt dışındaki güzel uygulamalara bakılacak. Çok kapsamlı, geniş ve kalıcı bir tahlil üreten bir araştırma kurulu raporu çıkacağına inanıyorum. Zira ben şöyle baktığım vakit; herkes sahiden yürekten, kalbin en derin noktalarında etkilenmişler ve bir tahlil üretilmesi noktasındalar. Toplumsal medya mecralarında bunu çarpıtan, diğer boyutlara getirmeye çalışan yapıları görüyoruz, biz onlarla ilgilenmiyoruz. Biz ülkemiz, evlatlarımız, milletimiz için yapılması gereken ne varsa oraya odaklanıyoruz. O pencereden bakıyoruz ve inşallah çözeceğiz” diye konuştu.

‘DİJİTAL DÜNYADA TEHDİTLERİ RAPORLAŞTIRACAĞIZ’

Katırcıoğlu, toplumda şiddete yönelik ortak şuurun oluşması için aile, sivil toplum kuruluşları, akademisyen ve medya organlarına da önemli vazifeler düştüğünü vurguladı. Katırcıoğlu, Çocuk Hakları Alt Kurulu’nun yeni yasama yılında yapacağı çalışmalara da değinerek, “28’inci periyotta bu misyon tekrar bana tevdi edildi. 27’nci periyotta de Çocuk Hakları Alt Kurulu Başkanlığı görevindeydim. Bu misyon tevdi edildiğinde, üyelerimizle birlikte bir çalışma planı oluşturduk. Bunların başında da ‘Dijital mecralar’ dediğimiz dijital platformlar, oyundan tutun da toplumsal medya içeriklerine kadar aklınıza gelebilecek tüm platformda çocuklarımızı bekleyen tehditler ve risklerle ilgili bir rapor, bir çalışma yapmamız gerekiyordu. O devir asrın felaketi olan sarsıntısı yaşamıştık. Geçtiğimiz yasama periyodunda zelzele bölgesindeki çocuklarımızı önceledik ve onlarla ilgili raporumuzu çıkarttık, tamamladık, komitemizde görüşülecek. Yaşadığımız bu olaylar, bu işin ne kadar vahim olduğunu, toplumsal medyanın, dijital ortamın çocuklar için ne kadar kıymetli bir tehdit olduğunu bizlere bir defa daha hatırlattı ve bu alandaki kararımızla ilgili komite çalışmamıza başladık. Yani bir yeni raporlamaya önümüzdeki hafta başlıyoruz. ‘Dijital dünyada çocuklarımızı bekleyen tehditler ve riskler’ başlığı altında bir kurul raporu hazırlayacağız” dedi.

‘SANAL OYUNLAR, ULUSAL GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELDİ’

Katırcıoğlu, kurulun, çocuğun üstün faydası unsurunu gözeterek çalışacağını söyleyerek, “Dijital mecralarda çocuklarımızı bekleyen tehditleri tek tek ele alacağız. Nedir bu tehditler? Çok yakinen biliyoruz, çok uzun vakittir da şahit olduğumuz, çocuğun bu ortamlardaki cinsel istismarı, sübyancılık ve bugün yaşadığımız en nahoş şeyleri, şiddetin vahşete varan boyutunu görüyoruz. Husus bağımlılığı üzere sanal ve dijital oyun bağımlılığının ne kadar büyük bir tehdit olduğunu görüyoruz. Tıpkı halde; uzun vakittir terör örgütlerinin internet ortamlarını ve toplumsal medyayı kullandığını, memleketler arası çete ile şebekelerin çocuklarımızı buradan, o tuzakların içine çekmesi ve ailelerimiz, çocuklarımız için sahiden büyük bir tehdit olan, nefsin ifsadı olan LGBTİ akımlarının bu alanlarda çocuklarımızın zihinlerini işgal ettiklerini, istila ettiklerini de biliyoruz. Bu başlıklar, dijital ortamlarda çocuklarımız için belirlediğimiz en değerli başlıklar, daha alt başlıklar da olacak fakat ana başlıklar bunlar. Biz, sanal oyun yani bilgisayarda oynanan oyunların çocuklarımız için, milletimiz için bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu biliyoruz ve olaya bu türlü yaklaşıyoruz. Sahiden husus bağımlılığı kadar önemli bağımlılık olduğunu artık alandaki uzmanlar, psikiyatristler, araştırma raporları ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Katırcıoğlu, sıkıntıları tespit edip, tahlil teklifleri sunacaklarını da anlatarak, “Kurumlarımıza, tahminen de Meclis’e varabilecek yasal değişiklikler, kanun düzenlemeleri gerekecek. Ailelerimize yönelik birtakım düzenlemeler gerekecek. Çok boyutlu, ailelerin eğitiminden tutun da medya okuryazarlığı, dijital mecralar okuryazarlığı, çocukların interneti kullanmasıyla ilgili birtakım düzenlemeler gelebilir. Şimdiden birçok şey çıkacağını düşünüyoruz, işaretleri var, yurt dışı örnekleri de bunu gösteriyor. Birçok Avrupa ülkesi bu hususta kısıtlama getirmiş. Fransa başta olmak üzere Kanada, çeşitli eyaletler boyutunda Amerika, Güney Kore ve Japonya’da çocukların interneti kullanmasıyla ilgili kısıtlamalar getirmişler. Gün içinde şu kadar saat kullanacaklar, şu saat aralığında kullanacakları belirlenmiş. Bunu nasıl kullanacaklarını da tanım etmişler ve hem türel manada hem de denetiminin kontrolünü yapmışlar. Yüz okuma, parmak izi okuma üzere birtakım önlemleri almışlar. Bu çok boyutlu, geniş kapsamlı önlemleri içeriyor lakin teknoloji o denli bir şey ki her gün yeni bir gelişimle o alınan önlemleri bertaraf edebiliyorlar, sıkıntı bir alan. Çocukları bu tehditlerden tahminen büyükleri de bu tehditlerden korumak için getirilen kısıtlamalar, önlemeler bir anda boşa çıkabiliyor. Bu, daima ve uzun müddetli devam edecek” diye konuştu.

‘SİYONİSTLER, DİJİTAL MECRALARDA ÇOCUKLARIMIZIN ZİHİNLERİNİ ÖLDÜRÜYORLAR’

Yıllardır sinema, dizi ve çeşitli oyunlar üzerinden de aile kurumunun çeşitli akımlarla zehirlendiğini kaydeden Katırcıoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çok hoş bir kelamı var, çok hoş söz etti, ‘Güçlü aileler güçlü milletleri meydana getirir, doğurur’ diyerek, aileyi zehirleyen akımlardan bahsetti. Biz de diyoruz ki, dijital mecralar bu zehrin şırınga edildiği yerlerdir. Yani şırınga olarak kullanılıyor ve yavaş yavaş çocuklarımızın zihinlerini, istila ettiklerini buradan söz etmek istiyoruz. Nasıl Siyonistler her gün Gazze’de çocukları bombalayarak öldürüyorsa, birebir Siyonist ve milletlerarası şebekeler dijital mecralarda çocuklarımızın evvel zihinlerini öldürüyorlar sonra da vahşete varan olaylarla karşılaşabiliyoruz” dedi.

Katırcıoğlu, toplumsal medya platformlarına getirilen erişim kısıtlamalarının farklı yollarla aşıldığını; lakin toplumun ortak bir bilince ulaşarak hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu manada da biz dijital mecraların denetimi için; TikTok, toplumsal medyanın her türlü alanları, oyunlar dahil olmak üzere, esasen Adalet Bakanımız Discord ile ilgili bir yaptırım yaptı, erişime kısıtlama getirdi. Hangi şirket olursa olsun, bilançosu ne olursa olsun, buna bakmadan, çocuklarımız için tehdit içeriyorsa biz gereğini yapacağız dedi.