0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Çağın meselelerine İslam niyetinden tahliller üreterek inanca, bilgiye, bilince ve hoş ahlaka dayalı bir hayat tasavvuru geliştirmeli ve onu bütün insanlığa teklif etmeliyiz.” dedi.

Erbaş, Özbekistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Müsteşarlığı tarafından “İslam Barış ve Yeterlilik Dinidir” başlığıyla düzenlenen konferansın açılışına görüntü bildiriyle katıldı.

Aynı inancın, tarihin ve kültürel mirasın müşterek varisleri olunduğunu belirten Erbaş, Müslümanların büyük mirasın deneyimiyle, tekrar barış ve huzuru temin edecek bir medeniyeti inşa etmek zorunda olduklarını söyledi.

İnancın ve medeniyetin gerektirdiği birliği, beraberliği ve kardeşliği tüm boyutlarıyla tesis etmenin gerekliliğine değinen Erbaş, şöyle devam etti:

“Bunu yapamadığımızda global ölçekte maruz kaldığımız siyasi, iktisadi, tüzel ve ahlaki meydan okumalara gerektiği üzere karşı koyamıyoruz. Başka taraftan, dezenformasyon ve algı operasyonlarıyla bütün dünyada alabildiğine körüklenen ve her geçen gün tırmandırılan İslam aykırılığı, bugün tam manasıyla bir kültürel ırkçılığa ve İslam düşmanlığına dönüşmüş durumdadır.”

“Yarınlara umutla bakabilmemizin yolu”

İslam’ı amaç alan bütün menfur teşebbüslerin yalnızca Müslümanları ilgilendiren bir sorun olmadığına, bütün insanlığın ortak sorunu olduğuna işaret eden Erbaş, şunları kaydetti:

“Zira bu nefret lisanından ötürü İslam ile ortasına ara koyanlar, aslında insanlığın yegane umudu olan bir inancın hayat veren prensiplerinden ve rahmet bildirisinden yoksun kalmaktadırlar. Gerçekten bugün İslam’ın rahmet ikliminden yoksun kalan, adalet ve merhamete dayalı bir dünya kurma mefkuresinden mahrum kalan insanlık, savaşlar, terör olayları, yoksulluk, açlık üzere problemlerin girdabında tarihin en güç devirlerinden birini yaşamaktadır. Bu sebeple bizim en temel vazifemiz, öncelikle İslam coğrafyasını cenderesine alan tefrika, şiddet ve terör meselesini çözecek müşterek bir irade geliştirmektir. İslam dünyası olarak yarınlara umutla bakabilmemizin yolu, her alanda birlik, beraberliğimizi güçlendirmekten geçmektedir.”

Erbaş, İslam’ın çağlar üstü barış ve birlikte yaşama deneyiminin öncelikle Müslümanların nezdinde yine tesis edilmesi konusunda alimlere büyük misyonlar düştüğünü vurguladı.

Müslümanların gücünü sömüren ırkçılık, kavmiyetçilik, mezhepçilik üzere fitne ve tefrika ateşlerini söndürmenin lakin alimlerin uğraşlarıyla mümkün olacağını belirten Erbaş, İslam’ın hayat veren unsur ve kıymetlerinin, alimlerin gayretiyle yeryüzüne hükümran olacağını kaydetti.

Bunun için kardeşlik şuurunu canlı tutmanın, yürekleri birbirine açmanın değerine işaret eden Erbaş, “Hep birlikte özümüze dönerek aramızdaki ortak yeri güçlendirecek çalışmaları çoğaltmalıyız. Çağın sıkıntılarına İslam kanısından tahliller üreterek inanca, bilgiye, bilince ve hoş ahlaka dayalı bir hayat tasavvuru geliştirmeli ve onu bütün insanlığa teklif etmeliyiz.” tabirlerini kullandı.