0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BESLENME ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, merdiven altında üretilen Dubai çikolatasına karşı ikazlarda bulundu. Çakaloğlu, “Dubai çikolatasında antep fıstığındaki ‘küf ve aflatoksin’ sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve karaciğer kanseri riskini artırıyor” dedi.

Dubai çikolatasını merdiven altı üretimi konusunda uyaran Biruni Üniversite Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, “Sosyal medyanın da tesiriyle son günlerde gündemden düşmeyen Dubai çikolatasında kullanılan Antep fıstığında ‘küf ve aflatoksin’ argümanı ortaya atıldı. Besin mühendisleri, Dubai çikolatasında kullanılan fıstığın kesinlikle ‘boz fıstık’ olması gerektiğini söyledi. Antep fıstığında oluşabilen küf ve aflatoksinin, insan sıhhati üzerinde önemli tehlikeler oluşturuyor” diye konuştu.

‘KRONİK MARUZİYET İSE KARACİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIR’

Çakaloğlu, aflatoksinin Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus üzere küf tipleri tarafından üretilen toksik bir bileşik olduğunu söyledi. Karaciğer üzerinde yıkıcı tesirlerinin olduğunu aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, ‘küf’ ve ‘aflatoksin’in sıhhat üzerindeki tesirlerini şöyle anlattı;

“Aflatoksin maruziyeti, akut ve kronik zehirlenmelere yol açabilir. Akut zehirlenme durumunda karaciğer hasarı, sarılık, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve vefata kadar varabilen sonuçlar ortaya çıkabilir. Kronik maruziyet ise karaciğer kanseri riskini artırır, hepatosellüler karsinom gelişiminde rol oynar. Bunun yanı sıra, aflatoksin bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyonlara karşı beden direncini zayıflatır. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizlikleri üzere problemlere da yol açar. Küfler ise toksik tesirlerinin yanı sıra alerjik tepkilere, astım ve bronşit üzere teneffüs yolu hastalıklarına neden olur. Bağışıklık sistemi zayıf bireylerde önemli enfeksiyon riskleri oluşturur.”

‘TÜKETİCİLER İSE ESERLERİN GÖRÜNÜMÜNÜ VE KOKUSUNU İNCELEMELİ’

Antep fıstığı üzere kuruyemişlerde küf ve aflatoksin oluşumunu engellemek için yanlışsız hasat, kurutma, depolama ve sürece sistemleri son derece değerli olduğunu da aktaran Diyetisyen Çakaloğlu, “Fıstıkların nemli ortamlardan uzak tutulması, uygun sıcaklık ve nem düzeylerinde saklanması gerekiyor. Tüketiciler ise eserlerin görünümünü ve kokusunu incelemeliler. Küflü yahut garip kokulu fıstıkları tüketmemeliler” sözlerini kullandı.