0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bu adaylık kavramı, yani ‘aday mısınız?’ boyutu kirlendi. Bu, her gün yazılan çizilen bir konuma evrildi ve bu sahiden bizi yoran bir iş” dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, medya temsilcileri ile bir ortaya geldi. İmamoğlu, açıklamalarının akabinde medya temsilcilerinin sorularını cevapladı.

Bir gazeteci tarafından İstanbul Ofis Başkanlığına seçilen İbrahim Kaboğlu’nun Anayasa’nın birinci 4 unsuruna dokunulabileceğine yönelik açıklamalarını sorması üzerine İmamoğlu, Anayasa’nın birinci dört hususunun Türkiye’de konu edilecek bir durum olmadığını lisana getirdi.

“Kaboğlu, berbat bir başlangıç yaptı”

Kaboğlu’nun açıklamalarını ‘talihsiz açıklama’ olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bugünden ürettiği polemiğin hem kendi iş tertibine ve anlayışına hem kapsadığı baronun anlayışına karşıt olduğunu düşünüyorum. Berbat bir başlangıç yaptı, üzüldüm şahsı adına” sözlerini kullandı.

“Hala ülkenin kurumlarına hoş dinimizi alet ederek düzenekler oluşturan yapılar vardır”

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in vefatının sorulması üzerine İmamoğlu, Türkiye’ye çok büyük bir travma yaşatıldığını kaydederek, “Bu ülkede diğer örgütlerin, oluşumların üreme ve türeme kapasitesi vardır ve bu hala devam etmektedir. Hala ülkenin kurumlarına sızan, hoş dinimizi ve inancımızı alet ederek sistemler oluşturan yapılar vardır. Bunların karşısında hala susanlar vardır ve bu susanlar Türkiye’nin niye hala o uçurumun kenarında gezdirilmesine fırsat veriyorlar?” açıklamasında bulundu.

“Ben önemli bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum”

Bir gazeteci tarafından “ahmak davası” olarak bilinen ve istinaf sürecinde bulunan davanın sorulması üzerine İmamoğlu, “Ben kimseye ahmak demedim, bana ahmak diyene kelamını iade ettim, bu çok net. Bunu sokaktaki çocuğa sorun, size bunu şu anda anlatacak durumda ancak bu mevzu tartışılıyor ve nitekim ülkemizi meşgul ediyor. Ben de açıkçası bundan çok büyük keder duyuyorum. Ben önemli bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019 yılından beri bu bahsin gündemde tutulması yaşandığı ortamdan yaklaşık bir yıl, bir buçuk yıl sonra bir soruşturmaya daha doğrusu bir yargıya sevk edilmesi komik bir durum. Bunu bazen yurt dışında soranlar oluyor, vallahi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Utanıyorum ve anlatamıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, İmamoğlu, bu davanın istinaf sürecinde sonlanarak gündemden çıkmasını beklediğini kelamlarına ekledi.

“Cumhurbaşkanı adaylığı kavramı kirlendi”

Bir gazeteci tarafından cumhurbaşkanı adayı olup olmadığı sorulması üzerine İmamoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:

“Bu adaylık kavramı, yani ‘aday mısınız?’ boyutu kirlendi. Bu, her gün yazılan çizilen bir konuma evrildi ve bu sahiden bizi yoran bir iş. Biz zati yola çıkmış durumdayız. Bakın, ben bu kadar cümleyi, bu kadar net kuruyorum ki bu sisteme karşıyız. Yeni bir demokratik sistemi kurma konusunda kararlıyız. Yeni, güçlü, demokratik bir halkçılık, dayanışmacı bir ülke, kapsayıcı, kutuplaştırmayan bir toplum var etme duygusu, sıçrayarak kalkınan bir ülke ile her kente ve her beldeye vizyon koyabilen bir ülke var etmek istiyoruz. 2023 seçimlerini kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında bir maksat ortaya koyan birisiyim. Bu bağlamda bunun bir adaylıkla tanım edilecek bir durumu yok. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Bir kısım seçkinlerin ya da birkaç kişinin istikamet vereceği ya da form vereceği bir biçim değildir. Kaldı ki benim sonuçta bir partim var, partimin alacağı karar var. Onun karar sistemleri var, bunlar işleyecek. Cumhurbaşkanına da millet karar verecek. Bu alanda biz bu yolun yanlışsız bir doğrultuda çizilmesi uğraşı içerisinde olan bir anlayışa sahibim.”

“Tabii ki bir el sıkışma değerlidir”

Kamuoyunda son periyotta yer alan yeni bir tahlil süreci tartışmalarının sorulması üzerine İmamoğlu, Kürt sorununun Türkiye’nin değerli bir sıkıntısı olduğunu ve bu durumun şimdiye kadar çözülemediğini kaydederek, “Bu meclisteki el sıkışma üzerinden yorum yapılacak bir sorunda değil Doğal ki bir el sıkışma kıymetlidir. Bir el sıkışmayı alkışlamak yerine bugüne kadar niye el sıkışılmadı diye eleştirmek daha hakikat olur diye düşünüyorum. Türkler, Kürtler ve öteki etnik kökenler bu milletin ayrılmaz birer modülüdür. Bizim birliğimiz, beraberliğimiz ve bütünlüğümüz yalnızca Türkiye’nin güvenliği değil yakın coğrafyamızın güvenliği için de çok değerlidir. Ülkenin içinde bulundurduğu farklı etnik kökenlerin birliği ve beraberliği için bir düşman aramaya da gerek yoktur. Düşman arayarak, bir düşman bularak, birlik beraberliğe daveti da olmaz” dedi.

“Hukuka dair bir mahzuru olmadığı yerde herkesin aday olması hak olacağı üzere Erdoğan’ın da aday olması haktır”

Olası bir erken seçim ihtimalinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olarak görmek isteyip istemediği sorulması üzerine TBB Başkanı İmamoğlu, ” Bir dahaki genel seçimden sonra Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak görmek istemem fakat ondan evvel nerede olacağı beni ilgilendirmiyor. Elbette hukukun işlemesi, hukukun önde olması kuraldır. Türel koşullarla birlikte, yasal bir düzenle, legal bir sistemle adaylıkların oluşması gereklidir. Bu bağlamda, günü geldiği noktada, hukuka dair bir manisi olmadığı yerde herkesin aday olması hak olacağı üzere Erdoğan’ın da aday olması haktır. Buna ben yorum yapmayı gerçek da bulmam” dedi. – ANKARA