Görme Engelli Spikerin Golbol Heyecanı
Görme engelli atletlerden oluşan grupların uğraş ettiği golbol karşılaşmaları, yüzde 90 görme engelli spor spikeri Ertuğrul Toprakçı tarafından izleyiciye anlatılıyor.
Ordu'da 2008 yılında geçirdiği rahatsızlığın akabinde görme yetisini büyük ölçüde kaybeden 23 yaşındaki Toprakçı, yüzde 10 görme kabiliyetiyle golbol müsabakalarının heyecanını, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonunun internet sitesi ve toplumsal medya hesapları üzerinden bu sporla ilgilenenlere de yaşatıyor.
Federasyonun faaliyet programı kapsamında farklı vilayetlerde düzenlenen golbol karşılaşmaları öncesi ekip oyuncularının yerleri hakkında bilgi alan Toprakçı, kendisi için hazırlanan görsele büyütülmüş ekran aracılığıyla bakıp, top ve oyuncuların hareketlerini seçerek müsabakaları izleyicilere aktarıyor.
Kameralardan gelen imajları yayına veren reji operatöründen vakit zaman takviye alan Toprakçı'nın anlatımı, oyuncu değişiklikleri sırasında kapatılıyor. Değişiklikler ve müddet hakkında bilgi aldığı rejisörün omzuna dokunmasının akabinde mikrofonunun açıldığı iletisini alan Toprakçı, sunumuna kaldığı yerden devam ediyor.
Golbol Kadınlar 1. Lig 2. Devre Karşılaşmalarını anlatmak için Nevşehir'e gelen Toprakçı, AA muhabirine, çocukluğundan beri futbola ilgisinin olduğunu, maç spikerlerini dinlemekten büyük keyif aldığını belirtti.
Geçmişte, UEFA'nın saha ve seyirci sesi barındıran maç paylaşımlarını bilgisayarına indirip hobi maksatlı seslendirme yaptığını anlatan Toprakçı, görme engelliler okuluna başladığında yöneldiği golbol kolunda spor spikerliği hayaline de kavuştuğunu tabir etti.
Reji ve kendisi için yerleştirilen monitöre yakından bakarak müsabakaları anlatabildiğini lisana getiren Toprakçı, golbol kadrolarının üçer bireyden oluşmasının kendisine avantaj sağladığını söyledi.
İlkokul çağında görme yeteneğini kaybetmesine karşın hayata dair uğraşından vazgeçmediğini lisana getiren Toprakçı, şöyle konuştu:
"2008 yılında ailem Ordu'da fındık toplarken gözümün kenarları ağrıyordu. Bir gün sonra sabah uyandığımda iki gözümü de kaybetmiştim. Samsun'da bir hastanede bir hafta yattım, leber (Leber kalıtsal optik nöropatisi/LHON) teşhisi konuldu, göz sonlarım kurumuş. Ondan sonra görme engelliler okuluna devam ettim. Okumayı çok seven bir çocuk değildim. Babam oto boyacılık yapıyor, manim münasebetiyle 'benim üzere boyacı olamazsın, okuman lazım' dedi. Ondan sonra okuluma odaklandım. Birçok alanda kendimi geliştirip hayata tutunmaya çalışıyorum. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı'nı bitirdim, pedagojik formasyonu da tıpkı üniversitede aldım."
Maçları rejide bulunan kişinin yardımıyla anlatıyor
İki yılı aşkın müddettir golbol müsabakalarını izleyiciye aktardığını, bundan da büyük haz duyduğunu kaydeden Toprakçı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
"Görme engelimin dezavantajlarını biliyorum lakin önüme konulan monitöre yakından bakarak görebileceğim büyüklüğü sağlayıp maçı anlatmamı kolaylaştırıyorlar. Aslında futbol maçlarını çok anlatmak isterim fakat 22 kişi ile oynanıyor, onu görmem mümkün değil. Golbol benim anlatabilmem için en uygun spordu. Bu branşta tıpkı vakitte sportmen olduğum için bildiğim bir sporu anlatmak keyif veriyor. Alanda antrenörlere kimlerin oynayacağını sorup isim ve forma numaralarını alıyorum. Maçın içinde yanımda rejide bulunan kişi bir değişiklik olduğunda bana ikazda bulunuyor ve ikaza nazaran anlatımı gerçekleştiriyorum. Müsabaka başladığında herkesin yeri muhakkak lakin maç içinde değişebiliyor, yedek oyuncu girebiliyor. O yüzden gören birinin de yardımına gereksinim duyuyorum."