0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Anadolu Ajansının (AA) Küresel İrtibat Ortağı olduğu, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 12. Boğaziçi Sinema Şenliği kapsamında “Boshporus Talks” programına, Mısır asıllı direktör Abu Bakr Shawky konuk oldu.

Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirilen programda, Shawky’nin “Hesap Günü” (Yomeddine) sineması izleyiciyle buluştu. Sinema gösteriminin akabinde Shawky, direktör Elif Eda’nın moderatörlüğünde “Odaktaki Yönetmen” başlıklı söyleşide deneyimlerini paylaştı.

“Hesap Günü” sinemasıyla Cannes’da “Francois Calais Ödülü”nü kazanan Shawky, sinemanın çıkış noktasının, 2007-2008 yıllarında çektiği bir belgesel olduğunu, daha sonra o periyottan biriktirdiği öyküleri uzun metraj bir sinemada işlemeye karar verdiğini söyledi.

– “FİLMDE, PROFESYONEL OYUNCULARLA AMATÖRLERDEN OLUŞAN KARMA BIR TAKIMLA ÇALIŞTIK”

Shawky, sinemada cüzzam hastası bir bireyin ailesini arama öyküsünü çok kolay bir anlatım biçimiyle ele aldığını belirterek, “Filmde profesyonel oyuncularla amatörlerden oluşan karma bir takımla çalıştık. Ana karakterlerimiz oyuncu değildi. Doğal her sinemada ünlü isimlerin olması planlanır lakin bu bizde hiç olmadı. Karma bir takımla sahiden hoş bir muvaffakiyete imza attık. Tüm süreçte beraberdik ve daima birlikte senaryo üzerinde çalıştık.” dedi.

Shawky, “Senaryoyu okuduğunuzda acı dolu bir sinema üzere görünebilir. Her şey karanlık ve çok sıkıntı gelebilir. Bu yüzden sinemada rol almaları ismine insanları ikna etmek için uğraştım. ‘Acı ve ıstırap olmayacak, eğlenceli bir sinema olacak. Karakterin sevinci ekrandan seyirciye geçebilecek’ diye ikna etmeye çalıştım.” tabirini kullandı.

Filmin üretim etabında aylarca fon bulmaya çalıştıklarını söyleyen genç direktör, şöyle devam etti:

“Aylarca fon bulmaya çalıştık, öğrenci sineması yapıyor üzereydik. Mesela ikinci sinemada daha çok bütçemiz vardı lakin devesi olan bir çocuğu anlatıyorduk. Deve yarışlarını duymuştum ve bunun hakkında sinema çekmek istemiştim. Deve yarışı elbette daha büyük yapım ve daha büyük bütçe gerektiriyor. Böylelikle birden yeniden kısıtlı bütçeye geri döndük.”

– “CANNES’A GİTMEK ÇOK BÜYÜK BIR OLAYDI BİZİM İÇİN”

Abu Bakr Shawky, tıpkı vakitte Mısır’ın Oscar adayı olarak seçilen sinemanın Mısır’daki yankılarına dair de “Şaşırtıcı biçimde ilgiyle karşılandı. Bağımsız sinemalara dayanak veriyorlar. Sinemamız 3-4 ay boyunca sinema salonlarındaydı. Bağımsız sinema alanında en çok gişe başarısı gösteren, bizim sinemamızdı.” diye konuştu.

Bağımsız sinemaların imal sürecinin çok uzun olduğunu belirten Shawky, şunları söyledi:

“Filmi, kendi tutkunuz ve isteğinizle yapmanız gerekiyor. Fon bulması, çekilmesi ve post yapımı yıllar sürüyor. Çok uygun bir fikir diyebilirsiniz fakat onun geliştirilmesi aylar sürüyor. Benim izlemek istediğim sinemalar bağımsız sinemalar oluyor. Zira gerisinde gerçek tutkuyu görebiliyorsunuz. Cannes’a gitmek çok büyük bir olaydı ve çok değişik bir süreçti benim için. Cannes nitekim çok büyük bir şenlik. Küçük bir sinemayla gitmek de çok keyifliydi. Biz bu sineması yaparken hiçbir şeyimiz yoktu. Yapım şirketimiz benim evimdi. Herkes orada yaşıyordu. Bütün vaktimizi orada geçiriyorduk.”

Shawky, her direktörün ‘daha yeterli yapsaydım’ dediği şeyler olduğunu lisana getirerek, “Sinemacılarla her konuştuğumda tıpkı şey söylenir. Sinema yapmanın tabiatında vardır. Her vakit geriye dönüp baktığınızda birtakım şeyleri farklı yapmak istersiniz. Sinema yapmak çok uzun sürüyor. Sineması tamamladığınızda farklı bir insan oluyorsunuz. Diğer gözle bakacak hale geliyorsunuz” dedi.

– “BİR SİNEMA SETİNDE DE ÇOK FAZLA ŞEYI GÖZLEMLEYİP ÖĞRENEBILİRSİNİZ”

Kahire’deki siyasi bilimler eğitiminin akabinde New York Tisch Sanat Okulu’nda sinema yapımı okuyan Shawky, sinema eğitimi üzerine de iştirakçilere “Film okuluna gittim ve teknik ayrıntıları öğrendim lakin sinema yapmak için illaki okula gitmenize gerek yok. Etrafınızda hakikat ortamı bulursanız size yararı olacaktır. Daima bir fikir alışverişi olması gerekiyor. Sinema yapma süreci çok değişti ve daima form değiştiriyor. Mesela bir sinema setinde de çok fazla şeyi gözlemleyip öğrenebilirsiniz. Staj yapmak, setlerde çalışmak size çok şey katacaktır.” sözünü kullandı.

“Hesap Günü” sinemasında başrolleri Rady Gamal, Ahmed Abdülhafız ve Üsame Abdullah paylaşıyor. Mısır’ın Oscar adayı olan sinema, Cannes’da ana müsabakaya seçilerek Francois Calais mükafatına layık görüldü.

Forbes Magazine tarafından milletlerarası arenada en tesirli 5 Arap direktör ortasında gösterilen Shawky’nin 12. Boğaziçi Sinema Şenliği ikinci sineması “Hajjan” dünya prömiyerini Toronto Sinema Şenliği’nde yaptı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün takviyesiyle hayata geçirilen 12. Boğaziçi Sinema Şenliği, Turkcell ve Türk Hava Yollarının ana sponsorluğu ve Türkmedya’nın ana medya sponsorluğunda gerçekleştiriliyor.

Festival programına “www.bogazicifilmfestivali.com” adresinden ulaşılabilir.