0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gazze’de yaptığı soykırıma dünyanın sessiz kalmasından cesaretlenen ve Lübnan’ı işgale girişen terör devleti İsrail, Hizbullah saldırısı ile kalbinden vuruldu.

Hizbullah güçleri, İsrail’in en elit birliği olan Golani Tugayı’nın konuşlu olduğu Hafya’daki askeri üsse insansız hava araçları (İHA) ile akın düzenledi.

Tugayın yemekhanede yemek yediği sırada gerçekleştirilen taarruz sonucu, en az 4 İsrail askeri öldü, 8’i ağır olmak üzere 70’e yakın İsrail askeri de yaralandı. İsrail’in en gelişmiş silahlarından kabul edilen 3 katmanlı “Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi”, fırlatılan İHA’lardan birini tespit edemedi.

Ölen askerlerin kimlikleri açıklandı. İsrail’in en seçkin ve esaslı birliğini koruyamadığı atakta, öldürülen 4 askerin, asker aileden gelmesi ve ataları ortasında Filistinlilerin katledildiği ataklarda yer alan askerlerin bulunması dikkat çeken bir başka konu oldu.

MİRSAD İHA’LARI KULLANILDI

Hizbullah yaptığı açıklamada, İsrail’in geçtiğimiz günlerde Beyrut’un merkezinde 22 kişinin vefatına yol açan akınlara karşılık olarak İHA’larla Binyamina’daki askeri üssü maksat aldığını açıkladı. Times of Israel de yer alan habere nazaran Hizbullah, denizden İsrail hava alanına giren iki İHA fırlattı. Bunlar İran’da Ababil-T olarak bilinen Mirsad kamikaze İHA’larıydı. Mirsad’lar 120 kilometrelik atak menziline, saatte 370 kilometre azami sürate, 40 kilograma kadar patlayıcı taşıma kapasitesine sahip. Kelam konusu İHA’lar 3 bin metreye kadar yüksekliklerde uçma yeteneğine de sahip ve karbon fiber kaplaması sayesinde radarlarda gözükme oranı düşük. Birinci tetkiklere nazaran İHA’lardan ikisi de İsrail radarları tarafından izlendi ve biri Hayfa’nın kuzeyindeki kıyıda vuruldu. Batı Celile bölgesinde sirenler çaldı.

DEMİR KUBBE İZİNİ KAYBETTİ

Savaş uçakları ve helikopterler ikincisini takip etti lakin radarda izi kayboldu. İsrail güçleri de siren çalmadığı için hava savunma sistemi tarafından imha edildiğini düşünüp peşini bıraktı. Lakin İHA’nın alçak irtifaya geçtiği ve bu yüzden tespit edilemediği belirtildi. İsrail ordusu, akında 67 askerin yaralandığını, 4 askerinse öldüğünü açıkladı. 67 yaralıdan 8’inin ise durumu ağır.

HALEVİ YAŞIYOR

Toplumsal medyada öldüğü tarafında savlar bulunan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, hedef alınan askeri üsse dün bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada askerlerle bir ortaya gelen Halevi, dünkü akının acı verici sonuçları olduğunu söyledi.

ELİT ÜNİTE MAKSAT ALINDI

Hizbullah’ın atakta maksat aldığı Golani Tugayı, İsrail’in en seçkin ünitesi olarak olarak kabul görüyor. Tarihi İsrail’den eski olan piyade tugayı 22 Şubat 1948’de Lübnan hududunda kuruldu. İsrail Savunma Kuvvetleri’ndeki en çok madalya alan piyade birliklerinden biridir.

İsrail’in Filistin topraklarını işgale giriştiği 1950’lerde çok sayıda katliam gerçekleştiren Golani Tugayı, Refah işgali, Golan doruklarının işgali ve Lübnan’ın işgalinde de faal rol oynadı.

Gazze’deki soykırımda da faal rol oynayan ancak verdiği kayıplar sonrası prestij kaybeden ve Aralık 2023’de geri çekilen tugay, son olarak Lübnan’ın işgali için bölgeye konuşlandırılmıştı.

ŞECERELERİ KATLİAMCI DOLU

İsrail ordusu, Hizbullah atağında öldürülen 4 askerin kimliklerini açıkladı. Öldürülen askerlerin hepsinin 19 yaşında olduğu, isimlerininse Çavuş Omri Tamari, Çavuş Yosef Hieb, Çavuş Yoav Agmon ve Çavuş Alon Amitay olduğu belirtildi. Golani Tugay’ında yer alan askerler, asker ailelerinden seçiliyor. İsrail merkezli Hayom Gazetesi’nin haberine nazaran öldürülenlerden Alon Amitay, Alharar ve Alon ailesinden geliyor. Amitay’ın dedesi, Golani Tugayı’nın birinci birliklerinde vazife aldı. Tıpkı halde babası da asker olan Amitay’ın soyu, Filistinlilere yönelik sayısız katliamda vazife aldı. Amcası Avi Alharr da 6 ay evvel Golani Tugayı’na katıldı. Amitay’ın annesi de Kuzey Komutanlığı’nda vazife almış bir yarbay.

ATALARI 1919’DA GELEN BİRİNCİ İŞGALCİLERDEN

Çavuş Omri Tamari de tekrar asker kökenli bir ailenin son nesli. Tamari’nin ataları, Bolşevik ihtilalinden kaçarak 1919’da Filistin’in değerli liman kentlerinden Yafa’ya geldi. Alexandra Tamari, Edmond Tamari, Helaneh Abdo Tamari, Abdullah Tamari, Julia Burdoch Tamari, Faik Tamari, Olga Tamari ve Emile Tamari, birinci göçen kafilede yer aldı. Sonrasında Golani Tugayı’na katılan aile fertleri, Filistin topraklarının işgalinde kıymetli rol oynadı.

BM GÜCÜNÜ KİMYASALLA VURDU

İsrail, işgale giriştiği Lübnan’da,
Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücü’
nü (UNIFIL) ve hasebiyle dünyanın en esaslı barış tertibi kimyasal silahla maksat alarak memleketler arası hukuku bir kere daha ayaklar altına aldı. Evvelki gün tanklarla UNIFIL karagâhına baskın düzenleyen işgalci gücün cilt ve mide meselelerine yol açan kimyasal bir silah kullandığı ortaya çıktı. UNIFIL’ın X hesabından yapılan açıklamada,“
İsrail bölgede birtakım dumanlar yayan mühimmat ateşledi. Yayılan kimyasal husus, UNIFIL vazife kümesi askerlerinde cilt tahrişi ve mide meseleleri üzere tesirlere yol açtı” denildi. Yaşanan olaylar, İsrail’in geri çekilmesini istediği UNIFIL’in kıymetini bir kere daha gündeme getirdi. Siyasi krizlere, birçok kere çatışmalara ve büyük göçlere tanıklık eden 87 kilometrelik Lübnan-İsrail sonunun güvenliği, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararıyla 19 Mart 1978’de UNIFIL’e emanet edildi. BMGK, 1978’de İsrail’e kuvvetlerini Lübnan’dan çekmesi için davet yaptı ve UNIFIL’i bölgeye konuşlandırdı. BMGK kararına nazaran, UNIFIL Lübnan’a üç maksadı yerine getirmek için konuşlandırıldı: “İsrail güçlerinin çekilmesini teyit etmek, milletlerarası barış ve güvenliği tekrar sağlamak, Lübnan Hükümeti’nin bölgedeki tesirli otoritesinin geri dönmesini sağlamasına yardımcı olmak.”

SADECE BMGK KARARI İLE ÇEKİLEBİLİR

2006’da yaşanan Lübnan İsrail çatışmasında ise birliğe ekstra vazifeler tanımlandı. Kuvvetlerinin konuşlandığı alanlarda ve kendi imkânları dahilinde gördüğü her türlü gerekli hareketi yapmak, operasyon alanının rastgele bir çeşitten düşmanca faaliyetler için kullanılmamasını sağlamak, Güvenlik Kurulu’nun yetkisi altındaki vazifelerini yerine getirmesini engellemek için zorlayıcı yollarla yapılan teşebbüslere direnmek ve Birleşmiş Milletler işçisini, tesislerini, tesislerini ve ekipmanlarını korumak UNIFIL güçlerinin misyonu haline geldi.

UNIFIL güçleri İsrail’in son taarruzlarına karşılık verme yetkisine sahip olmasına karşılık, krizin büyümemesi için çatışma yoluna girilmedi. UNIFIL bünyesinde, Eylül 2024 tarihi prestijiyle 50 ülkeden 10 bin 460 asker vazife yapıyor. En fazla asker gönderen ülkeler, 1.231 askerle Endonezya, 1.068 askerle İtalya, 903 askerle Hindistan ve 876 askerle Nepal olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin de 92 asker gönderdiği birliği İspanyol General Aroldo Lázaro Sáenz, 2022’den beri komuta ediyor. Ana karargâhı Lübnan-İsrail sonuna yakın Nakura’da yer alan barış gücü, İsrail’in geri çekilin tehditlerine karşın yalnızca BMGK kararı ile geri çekilebilir.