KÜÇÜK SAVAŞLAR
Bir kadınla tanıştım. O, hem başarılı hem mutlu hem de kendini bulmuş biriydi. Merak ettim, sordum: “Başarının sırrı ne?” Gülümseyerek cevap verdi:
“Başarı, küçük savaşları küçük savaşçılara bıraktığım gün geldi. Hakkımda konuşanlarla, dedikodu yapanlarla uğraşmayı bıraktım. Akrabalarımla gereksiz tartışmaları terk ettim. Sevgi ve ilgi için savaşmayı, herkesin beni sevmesini beklemeyi, saygısız insanlarla haklarım için didişmeyi… Tüm bunlardan vazeçtim. Artık bunlar için savaşmayı bıraktım. Ve bunun yerine gerçek değerlerim için savaşmaya başladım.”
Sözleri içime işledi. Hayatımızı ne kadar da küçük savaşlarla tüketiyoruz! Dedikodulara kulak asarak, bizi anlamayan insanlara kendimizi anlatmaya çalışarak, herkesi memnun etmek için kendimizden ödün vererek… Oysa gerçek savaşımız, kendi yolumuzu bulmak için olmalı.
Hayallerimizi gerçekleştirmek, vizyonumuzu büyütmek, özümüze sadık kalmak için savaşmamız gerekmiyor mu? Kendimizi ispatlamak için değil, kendimizi yaşatmak için, ruhumuzu beslemek için, kıymetli zamanımızı değerli olanlara harcamak için…
Sosyolog Berrin YAĞLIOĞLU
YORUMLAR