0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak” kabahatinden tutuklanması ve yerine kayyum atanmasının yankıları sürerken bahisle ilgili dikkat çeken bir kıymetlendirme de Esenyurt’taki mitinge katılmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan geldi.

“FARKLI MANALAR ÇIKARILMASI BİREYLERİN KENDİ YORUMUDUR”

Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen “Genç Akademi Ulus” projesinin açılış merasimine katıldı. Merasimde konuşan Yavaş, hukukta ikili standartlığın olamayacağını belirterek, “5-10 yıl evvel geriye gidip telefon kayıtlarına bakarak bir tutuklama yapıldıysa bir hukukçu olarak söylüyorum herhalde iktidar etraflarından hiç kimse dışarıda kalmaz. Zira bizim yaptığımız şikayetlerde birçoklarının incelemesi bile yapılmadı. Hukukta ikili standartlık olmaz ve tutuksuz yargılama, masumiyet karinesi temeldir. Hiç kimsenin hata sürece özgürlüğü yoktur, bu türlü bir şey savunmuyoruz ancak varsa bir cürüm kanıtları karartma ihtimali yok. Sabit ikametgah sahibiyse en azından tutuksuz yargılanmak suretiyle kendisine savunma imkanı verilmesi daha uygundur. Bu hususta söyleyeceklerimizi söyledik. Oraya gitmemem konusunda da farklı manalar çıkarıldı ancak belediye liderlerimizin birden fazla da gidemedi. Herkesin programlarla var. Çankaya Belediye Liderimiz temsilen gitti. Burada da vilayet liderimiz aslında vilayet örgütü olarak gereken açıklamayı yaptı. Farklı manalar çıkarılması artık şahısların kendi yorumlarıdır diye düşünüyorum” tabirlerini kullandı.

“CHP, KENDİ BELEDİYE LİDERİNE SAHİP ÇIKACAKTIR”

Yavaş açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan yanıtladı. CHP içinde bazı isimlerin DEM Parti ile ortak miting yapılmasını eleştirdiği istikametindeki savların var olduğu halinde soru üzerine Yavaş “Ben de duydum bunu. Natürel ki öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi kendi belediye liderine kendisi sahip çıkacaktır. Haksızlığa karşı birisi uğradığı vakit herkesin buna sahip çıkması kıymetlidir fakat şöyle de bir şey duydum. Orada Saadet Partisi’nde bir yetkilisi olduğu halde konuşturulmadığını duydum. Ben şöyle bakıyorum olaya. Kimse rol çalmamalı. Haksızlığa herkes isyan etmeli. Ancak elbette bunun arkasında Cumhuriyet Halk Partisi olacak. Oradaki manzaralara itiraz etmeleri de, Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisindeki herkesin fikrini rahatça söyleyebilmelerinden geliyor. Bu bahiste da zati bugünlerde kamuoyuna açıklamalar yapılıyor” karşılığını verdi.

“BİR BEBEK KATİLİNİN, CEZASI KESİNLEŞMİŞ BİRİNİN…”

2023 Genel Seçimleri öncesinde de kimi bölümlerin kendilerini haksız bir halde suçlandığını tabir eden Yavaş, “Bir yandan bebek katili teröristbaşı olduğu hem mahallî mahkemece hem de insan hakları mahkemesince tescil edilmiş cürmü mutlaklaşmış birisine bir rol verilmeye çalışılıyor. Bir makam verilmeye çalışılıyor. Bir yandan da bu cins operasyonlarla Cumhuriyet Halk Partisi terörle ilişkilendirmek isteniyor. Artık şu saatten itibaren konuşulacak bahis kalmamıştır. Bir bebek katilinin yani cezası katılaşmış bir birisinin ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yönelik konuşulsun’ denmesinin karşısında, konuşulacak mevzu kalmamıştır. Esasen Türkiye’de bu bahisler çok yanlış biliniyor. Muhatap kimdir? Kabahati mutlaklaşmış birisinin muhatap alınması yanlıştır. Yeniden nüfusu yerine nazaran 5 milyon, 10 milyon, 20 milyon söz edilen Kürt kökenli vatandaşlarımızı kimin temsil ettiğine, onların temsilcisinin kim olduğuna kim karar veriyor? Birçok insan da şiddetli bir biçimde hem DEM Parti’yi hem terörist başının bu biçimde kendilerinin temsilcisi olarak gösterilmesine şiddetle karşı çıkıyor. Münasebetiyle konuşulacak tek şey hukuktur. Öncelik hukuktur ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Onun ötesinde öbür bir güç yoktur. Kapalı kapılar gerisinde bir pazarlık varsa, biz onu bilemeyiz ancak her şeyin kamuoyu önünde şeffaf bir formda yapılması toplumu da rahatlatacaktır. Hukukun dışına çıkıp bu formda kararlar alanların sonunu gördük. Bence hukuktan şaşmadan hakikaten neyse hukuk neyi emrediyorsa onun dışına şaşmamasını bütün adalet topluluğuna bir hukukçu olarak öneriyorum” dedi.

“YÖRÜNGESİNİ ŞAŞIRAN BEN DEĞİLİM”

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Biz milliyetperveriz direkt doğruya Türk milliyetçisiyiz” kelamını Ulus Meydanı’na astığını tabir eden Yavaş, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı okundan biri de milliyetçiliktir ancak belirli ki bu eleştiriyi yapanlar bu sıfatları unutup, Cumhuriyet Halk Partisi’ni artık öteki bir yere koyuyor olabilirler. Ben Atatürk prensiplerine bağlı bir Türk milliyetçisiyim ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin içerisinde benim üzere düşünen son derece fazla insan var. Bunun da bilinmesini isterim. Yörüngesini şaşıran ben değilim, yörüngesini şaşıranlar bu tenkitleri yapanlardır. CHP’nin bu Cumhuriyet’i kuran parti olduğunu unutup diğer başka manalar yüklemeye çalışıyorlar. Asla bu çizgiden şaşmayacaktır. Herkes siyasetini de bu çizgide yapmak durumundadır. Birlik ve bütünlük, üniter devlet, parlamenter demokrasi. Bunlar olmazsa olmazımızdır. Cumhuriyet Halk Partisi de olmazsa olmazıdır. Bu bahiste 6’lı masada vermiş olduğu imza vardır. Bu imzayı ortadan kaldıracak hiçbir açıklamada şimdiye kadar yapmamıştır” diye konuştu.