Kanser Daire Başkanlığı’nın 2021 yılına ait verilerine göre Türkiye’de meme kanseri insidansı yüz binde 40 olup her yıl yaklaşık 15.000 kadın meme kanserine yakalanıyor. Birleşik Krallık’ta ise her yıl yaklaşık 55.900 yeni vaka teşhis ediliyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde de rakamlar pek de farklı değil.
Araştırmalara göre, her yedi kadından biri yaşamı boyunca meme kanserine yakalanıyor. Ancak, belirtiler ne kadar erken tespit edilirse kanserin yakalanma ve tedavi edilme olasılığı da o kadar yüksek oluyor.
Londra’daki Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nde klinisyen bilim insanı olan Dr. Stephen John Sammut, “Olağandışı belirti ve semptomların farkında olmak hayati önem taşıyor, çünkü meme kanserlerinin yaklaşık üçte ikisi kadınların meme değişikliklerini fark etmesi ve bunları aile hekimlerine kontrol ettirmesiyle ortaya çıkıyor. Meme konusunda bilinçli olmak, memelerinizin sizin için normalde nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini bilmek anlamına gelir. Meme kanseri ne kadar erken tespit edilirse, tedavinin başarılı olma şansı da o kadar yüksek olur” dedi.
University College London’da meme cerrahisi profesörü olan Zoe Winters, “Yumrular meme kanserinin baskın belirtisi olsa da tamamen onlara odaklanmak doğru değil. Çünkü meme kanserinin tek işareti değiller” ifadelerine yer verdi.
MEME KANSERİ NEDİR?
Bir klinik uzmanlık merkezinde tedavi, ilaçlar ve genomik konularında stratejik danışman olarak görev yapan Dany Bell, meme kanserinin anormal meme hücrelerinin kontrol dışı büyüyerek kanser dediğimiz tümörleri oluşturması olduğunu söylüyor.
Bu genellikle bir yumru olarak ortaya çıkıyor ancak deride büzüşme, meme ucunda ters dönme veya kızarıklık gibi başka belirti ve semptomlar da görülebiliyor. Bazı kişilerde ise meme dokusunun derinlerinde oldukları için hissedilemeyen ve ilk kez rutin mamografilerde bulunan kitleler de oluyor.
MEME KANSERİ BELİRTİLERİ VE SEMPTOMLARI
Meme kanserinin başlıca belirtileri şunlardır:
• Memede, göğsün üst kısmında veya koltuk altında bir yumru veya şişlik
• Ciltte büzülme veya çukurlaşma gibi bir değişiklik
• Memenin renginde bir değişiklik; örneğin, meme kırmızı veya iltihaplı görünebilir
• Memenin boyutunda veya şeklinde değişiklikler
• Meme ucundaki değişiklikler, örneğin içeri çekilmiş veya ters dönmesi
• Meme başı çevresinde kızarıklık veya kabuklanma
• Her iki meme ucundan sıvı boşalması
KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ NASIL YAPILMALIDIR?
MEME KANSERİNİN NEDENLERİ
Meme kanserinin tek bir nedeni yoktur ancak bilim insanları kadınları meme kanserine yakalanma konusunda daha büyük risk altına sokabilecek faktörleri belirlemişlerdir. İşte o nedenler:
• Yaş
• Ailede hastalık öyküsü
• Alkol tüketmek
• Sigara içmek
• Fazla kilolu olmak
• Doğum kontrol hapı almak veya Hormon Replasman Tedavisi (HRT) kullanmak
• Meme yoğunluğu
Yaş ve aile geçmişi
Dr. Stephen John Samut, “Meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 80’i 50 yaşın üzerindeki kadınlarda görülüyor. Her dört vakadan biri 75 yaş ve üzerindeki kadınlarda teşhis ediliyor. Meme kanserlerinin sadece yüzde 5’i 40 yaşın altındaki kadınlarda görülüyor” dedi.
Breast Cancer Now’da klinik hemşire uzmanı olan Louise Grimsdell de ekledi, “Meme kanserlerinin çoğu kalıtsal olmasa da, az sayıda insan önemli bir aile geçmişine sahip oldukları için meme kanserine yakalanma riskine sahiptir. Birinci dereceden akrabalarından biri, örneğin anne ya da babası 40 yaşından önce meme kanseri olmuşsa ya da akrabalarından birinin her iki memesinde de meme kanseri varsa, önemli bir aile geçmişine sahip olma olasılığı daha yüksek olabilir.”
Dany Bell, meme kanserinde iyi bilinen bir genetik faktörün BRCA geni olduğunu ve bu genin ebeveynlerden herhangi biri tarafından aktarılabileceğini, sahip oldukları çocukların yüzde 50’sine verilebileceğini söylüyor.
Yaşam tarzı faktörleri
Yaşam tarzı faktörleri de bir kişinin meme kanserine yakalanma olasılığında büyük rol oynuyor. Aşırı kilolu olmak, alkol almak ve sigara içmek meme kanserine yakalanma riskinizi artıran alışkanlıklardır.
Breast Cancer Now’a göre, obezite her yüz kadından fazladan iki ya da üçünün 50 yaşından sonra meme kanserine yakalanmasına neden oluyor ve hiç içki içmeyen kadınlarla karşılaştırıldığında, haftada sadece üç alkollü içki içenlerin meme kanserine yakalanma olasılığı yüzde 15 daha yüksek olduğu görülüyor.
Doğum kontrol hapı ve HRT
Meme kanseri gelişimiyle bağlantılı daha az net olan başka risk faktörleri de vardır. Bell, “Menopoz döneminde doğum kontrol hapı veya hormon replasman tedavisi almanın riski artırdığı düşünülmektedir. Menopoza erken girmek veya ilk adetinizi 12 yaşından önce görmek de riski artırabilir” diye konuştu.
2017 yılında yapılan bir çalışmada, östrojen içeren doğum kontrol hapı kullanan kadınların meme kanserine yakalanma riskinin hiç kullanmayanlara göre yüzde 20 daha fazla olduğu ve bu riskin hapı ne kadar süredir kullandıklarına bağlı olduğu bulundu.
Ancak aynı çalışma, sadece progesteron içeren hapların aynı riski taşımadığını ve Cancer Research UK tarafından yapılan çalışmaların, bir kadının hapı en son aldığı tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra herhangi bir risk artışının ortadan kalktığını gösterdiğini ileri sürdü.
Yoğun göğüsler
Kadınların yaklaşık yarısı meme kanseri riskini iki katına çıkaran yoğun göğüslere sahipken, yüzde 10’u riski dört ila altı kat arasında artıran aşırı yoğun göğüslere sahip. Yoğunluk, bir kadının memelerindeki yağa kıyasla sahip olduğu bezlerin ve lifli meme kanalı dokusunun miktarını ifade eder. Bu, gnellikle kalıtsal bir özelliktir.
Profesör Winter, yoğun göğüslere sahip olmanın meme kanserine yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceğini söyledi, “Bunun nedeni ise kansere dönüşebilecek daha fazla hücreye sahip olmalarıdır. Yoğun göğüsler sadece mamogramda görülebiliyor. Hissedilemezler ve meme büyüklüğü ile hiçbir ilgileri yoktur. Yaşlandıkça göğüslerinizdeki glandüler doku miktarı azalır ve yerini yağ alır, böylece göğüsleriniz daha az yoğun hale gelir” dedi.
TEŞHİS VE TARAMA
Meme kanserlerinin çoğu ya bir kadının kendi kendini kontrol etmesi ardından doktora gitmesi ya da rutin bir mamografi çekimi sonrasında teşhis ediliyor.
Yumrular, kıyafetlerinizi giyerken veya aynaya bakarken tesadüfen de bulunabilir. Bell, “Bir kişi ya da partneri bir yumru hissedebilir. Bunun ardından ilk başvuracağınız yer bir uzman olmalıdır” dedi ve şu bilgileri verdi:
“Kanserden şüpheleniliyorsa, doktorunuz sizi hızlı bir şekilde yönlendirecek ve test için yumrudan küçük bir örnek (biyopsi olarak bilinir) alınacaktır. Kendi kendine kontrol yerine mamografide potansiyel bir kanser tespit edilirse, muhtemelen biyopsi için de yönlendirileceksiniz. Yaklaşık her dört kadından birinin mamografiden sonra daha fazla test için tekrar gelmesi istenir ve bunlardan birinde kanser olduğu tespit edilir.”
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Meme kanseri için tedavi seçenekleri kanserin hangi aşamaya geldiğine bağlıdır. Tedavi seçenekleri şunları içerir:
— Lumpektomi
— Mastektomi
— İmmünoterapi
— Radyoterapi ve/veya kemoterapi
Louise Grimsdell, kanserin bir veya her iki memede bulunduğu ve vücudun diğer bölgelerine yayılmadığı birincil meme kanserinin cerrahi ve diğer seçeneklerin bir kombinasyonu ile tedavi edildiğini söyledi.
Tüm tedavi seçenekleri arasında sahip olduğunuz meme kanseri türüne ve bir dizi başka faktöre bağlı olarak lumpektomi, mastektomi, kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi ve hedefe yönelik tedaviler yer alabiliyor.
Lumpektomide tümör ve anormal dokular memeden çıkarılırken, mastektomide memenin kendisi çıkarılıyor.
Bell, çok küçük kanserlerin yanı sıra lenf düğümlerine veya göğüs kaslarına yayılmış kanserleri de kapsayan birinci, ikinci veya üçüncü evre meme kanserinin ameliyat ve ardından kemoterapi ve radyoterapi veya bu ikisinden birinin kombinasyonu ile tedavi edileceğini söyledi.
Bunu genellikle kanserin büyümesini durdurmak veya yavaşlatmak için vücuttaki östrojen ve progesteron gibi hormonların miktarını azaltmayı veya bunların kanser hücrelerine ulaşmasını engellemeyi içeren hormon tedavisi takip ediyor. Daha sonra kalan kanser hücrelerini öldürmek için kemoterapi ve radyoterapi kullanılıyor. Ancak tüm kadınlar her zaman her ikisine de ihtiyaç duymaz.
Bir başka seçenek de vücudun bağışıklık sistemini kanser hücrelerine saldırması için destekleyen hedefe yönelik immünoterapidir. Bu, kanserin geri gelmesini önlemek için ameliyattan sonra sunulan başka bir tedavidir.
ÖNLEYİCİ TEDBİRLER
Dr. Sammut, “Meme kanseri hayatımızı yaşama şeklimiz, genlerimiz ve çevremizin bir kombinasyonundan kaynaklanıyor. Ne yazık ki kimin meme kanserine yakalanacağını tahmin edemiyoruz. Ancak, riskinizi etkileyebilecek bazı yaşam tarzı faktörleri vardır” dedi ve önlemleri sıraladı:
• Alkol alımını sınırlamak
• Sağlıklı ve dengeli beslenmek
• Sağlıklı bir kilonun korunması
• Fiziksel olarak aktif kalmak
• Sigara içmemek
Dr. Sammut şunları söyledi: “Sigara içmenin meme kanseri riskini hafifçe artırdığına ve bir kadın sigaraya başladığında ne kadar gençse, riskinin o kadar yüksek olduğuna dair kanıtlar giderek artıyor. Artan risk, sigarayı bıraktıktan sonra en az 20 yıl boyunca devam etmektedir.”
Öte yandan hiç içki içmeyen kadınlarla karşılaştırıldığında, haftada üç alkollü içki içen kadınların meme kanseri riski yüzde 15 daha yüksek. Araştırmalar, düzenli egzersiz yapan kadınların meme kanserine yakalanma olasılığının yüzde 20’ye kadar daha az olduğunu gösteriyor. Bu fayda en açık şekilde menopoz sonrası kadınlarda görülüyor. Tempolu yürüyüş bile meme kanseri riskini azaltabiliyor.
• Modern ve düşük doz HRT
Profesör Winters, menopoz dönemindeki kadınlar için ‘eski tarz kombinasyon sentetik’ HRT’den kaynaklanan meme kanseri riskinin her 10.000 kadında fazladan dokuz ila 34 kansere eşit olduğunu söyledi. Winters, “Modern düşük doz HRT ile riskler muhtemelen artık daha düşüktür. HRT almanın en güvenli yolu meme kanseri riskini artırmadığı için bantlar ve jeller yoluyla tek başına östrojedir” dedi.
• Yüksek genetik risk
Genetik riski çok yüksek olan bazı kadınlar, yaşlandıkça risklerini azaltmak için önleyici ameliyatı tercih edebilir. Bell, “Ancak bu, hayatınızı değiştirecek büyük bir karar. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kadınlar için, özellikle menopozdan sonra meme kanseri riskini azaltabilecek ilaçlar var. Bu sürece bazen kemo önleme de deniyor” ifadelerine yer verdi.
MEME KANSERİYLE İLGİLİ MERAK EDİLEN SORULAR
Ailemde meme kanseri varsa ne yapmalıyım?
Bell bu soruya, “Ailenizde meme kanseri varsa, BRCA genini taşıyıp taşımadığınızı görmek için test yaptırmak üzere doktorunuzla görüşün. Doktorunuz daha sonra sizi bir genetik danışmana yönlendirebilir. Anneniz veya kız kardeşiniz gibi meme kanseri olan birinci dereceden bir akrabanız varsa ve özellikle birden fazla varsa bu iyi bir hareket tarzı olabilir” cevabını verdi.
Ne zaman doktora görünmelisiniz?
Meme dokusunda herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde, daha ileri taramalar ve testler için yönlendirilebilmeniz adına bir doktora görünmeniz önemlidir. Bell, “Eğer bir kitleniz varsa, mümkün olan en kısa sürede doktorunuza görünün. Bunun üzerinde düşünmeyin” dedi.
Sekonder meme kanseri nedir?
Sekonder meme kanseri; ikincil meme kanseri, metastatik veya evre 4 meme kanseri olarak da adlandırılıyor. Meme kanseri hücreleri memeden vücudun diğer bölgelerine yayıldığında meydana geliyor.
İkincil meme kanseri genellikle göğüs kemiklerinde veya akciğerlerde görülüyor. Bu kanser için ana tedaviler cerrahi ve kemoterapidir.
İkincil meme kanseri olan kişilerin yüzde 6-7’si ilk meme kanseri teşhislerinde bunu öğreniyor ve meme kanseri olan kadınların yaklaşık yüzde 30’u bu hastalığa yakalanıyor. Bu, meme kanseriyle ilişkili tüm ölümlerin ana nedenidir.
İnflamatuar meme kanseri nedir?
İltihaplı meme kanseri, ‘cilt iltihabına benzeyen’ nadir bir meme kanseri türüdür. Bazen mastitis ile karıştırılıyor; sıcaklık, şişlik ve kızarıklık gibi birçok ortak semptomları var.
Nadir ve agresiftir, meme kanseri teşhislerinin yüzde bir ila beşini oluşturur. Diğer semptomlar arasında meme ucu içe dönmesi ve ciltte çukurlaşma bulunuyor. İnflamatuar meme kanserinin teşhisi oldukça zor, çünkü birçok kadın semptomları hormonlarına bağlıyor.
Meme biyopsilerinin yüzde kaçı kanserlidir?
Birçok kadına test için sevk yapılıyor ve meme biyopsisi yapılan kadınların yaklaşık yüzde 20’sine kanser teşhisi konuyor.
The Telegraph’ın ‘The breast cancer guide every woman should read’ başlıklı haberinden derlenmiştir.
DÜNYA
14 Aralık 2024MAGAZİN
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024EKONOMİ
14 Aralık 2024EKONOMİ
14 Aralık 2024YEREL HABERLER
14 Aralık 2024TV90HABER
14 Aralık 2024