Bir insanı anlatmak bazen zordur…
Bazı hayatların kelimelere sığması, bazı adamların birkaç cümleye sığdırılması mümkün değildir. Çünkü bazı insanlar başarıdan ibaret değildir; çektikleri cefadan, yedikleri kazıktan, taşıdıkları yükten, verdikleri emekten, sahip oldukları vefadan, karakterlerinin ağırlığından doğar onların gerçek hikâyesi.
Mübariz Mansimov’u da böyle bir noktadan anlatmak gerekir.
Onu tanımayanlara değil; onu uzun yıllardır tanıyanlara sorsanız, herkes aynı cümleyi kurar:
“O adam gibi adamdır.”
Ben de bu cümlenin altını yıllardır gönül rahatlığıyla imza ederek atanlardan biriyim…
Çünkü ben Mübariz Mansimov’u, ne ünvanlarıyla, ne şirketleriyle, ne de manşetlerde yazılan büyük rakamlarla tanıdım.
Ben onu mücadele ettiği günlerden, yoklukla varlık arası çizgide yürüdüğü dönemlerden tanıdım.
⸻
Karaköy’ün dar sokaklarında başlayan bir dostluk
Yılını hatırlamıyorum ama yeri hiç unutmam: Karaköy.
Ben kardeşlerimle birlikte otopark – araç bakım işletmesi yapıyordum.
O yıllarda Mübariz’in acente şirketi Karaköy’deydi. Gemileri vardı ama bugün bildiğiniz dev Palmali filosu gibi değildi. Ne Forbes listelerinde adı geçiyordu, ne manşetlerde milyon dolarlık yatırımları…
Ama bir şey vardı:
Karakter.
O yıllarda Mübariz’in araçları otoparkımıza girip çıkar, bakımlarını biz yapardık. Kendisiyle tanışıklığımız iş vesilesiyle başladı ama ilişkimiz hiçbir zaman “iş”ten ibaret olmadı.
Sofrasına oturdum.
Ekmeğini yedim.
Çayını içtim.
Dostluğunu gördüm.
Ve işte o günlerden beri biliyorum ki:
Bu adamın hayatı hak ederek büyümüş, alın teriyle yazılmış, dümdüz ve onurlu bir destandır.
⸻
Mübariz Mansimov’un karakterindeki beş imza
O yıllardan bugüne kadar geçen sürede onda hiç değişmeyen şeyler vardır.
Benim gözümden Mübariz Mansimov’un karakterindeki beş temel imza şöyledir:
• Disiplin
• Adamlık
• Cesaret
• Sözü söz olmak
• Helal kazanç peşinde koşmak
Bugün onun hakkında kim ne söylerse söylesin…
Ben bu beş özelliği yıllar önce onda gördüm.
Ve yıllar geçse de hiç kaybolmadı.
⸻
Bazı yaralar yabancıdan gelmez; yakın bildiğinden gelir…
Hayatta en ağır darbeleri çoğu zaman yabancılar vurmaz; en büyük yarayı çoğu insan en güvendiği yerden alır.
Mübariz Mansimov’un hikâyesinde de maalesef böyle bir bölüm var.
Bir dönem İhsan Kalkavan ile olan eski dostluğu nedeniyle “FETÖ ile ilişkili” gösterilmeye çalışıldı.
Bu iddiayı ilk duyduğum anı unutamıyorum. İçim burkuldu.
Çünkü ben biliyorum:
• O FETÖ denen yapıya ne mesafelerde durduğunu,
• O zihniyete nasıl karşı olduğunu,
• Kimlere güvenip kimlere güvenmediğini…
Yıllardır tanıdığım bir adam hakkında böyle bir iftira ortaya atılması, insanın vicdanına dokunuyor.
Mübariz Mansimov’un FETÖ ile yan yana bile anılacak biri olmadığını, bu yapının yöntemleriyle uzaktan yakından alakasının olmadığını, onu yıllardır tanıyan herkes bilir.
Ama Türkiye bir dönem “suçsuz insanları bile FETÖ’cü gösterip malına çökme düzeni”nin etkisi altındaydı.
Çamur at, izi kalsın mantığı…
Mübariz Mansimov gibi uluslararası ölçekte başarılı, güçlü, zengin ve bağımsız bir Türk – Azerbaycan iş insanı bu sistem için doğal hedefti.
⸻
**O gözaltına alındığında içimden geçen tek cümle:
‘Bu mümkün değil…’**
Mübariz Mansimov’un gözaltına alındığını duyduğumda o anı asla unutmam.
Bir insanın yıllardır tanıdığı, ekmeğini yediği, aynı sofrayı paylaştığı, adamlığından zerre şüphe etmediği birinin adının böylesine bir suçlamayla anılması…
İnanın içimi acıttı.
Kendi kendime dedim ki:
“Bu mümkün değil. Mübariz Mansimov böyle bir şeyin yanından bile geçmez.”
Ve bugün hâlâ aynı cümledeyim.
Tek bir şüphem bile yok.
Çünkü:
• Onunla oturmuşluğum var,
• Yol yürümüşlüğüm var,
• Mücadelelerini dinlemişliğim var,
• Ekmeğini yemişliğim var,
• Karakterine şahitliğim var.
Bir insanı tanımanın en doğru yolu “masa başından yazılan dosyalara” bakmak değildir.
Onu hayatta nasıl yürüdüğüyle, neye nasıl tepki verdiğiyle, ekmeğini kimle paylaştığıyla, kimlere iyilik ettiğiyle, kimin için neyi göze aldığıyla anlarsınız.
Ben Mübariz Mansimov’u böyle tanıdım.
⸻
O aslında FETÖ’ye karşı mücadele veriyordu; oyunları tek tek ifşa etti
Kamuoyu bilmeyebilir ama ben biliyorum…
Mübariz Mansimov yıllar boyunca FETÖ yapılanmasına karşı mücadele etti.
O yapı içindeki gerçek isimleri tespit etti, raporladı, devlete bildirdi.
Kumpas kuranları tek tek ortaya çıkarmak için çabaladı.
Sokak sokak gezip bağırmadı, kameraya konuşmadı, demeç vermedi…
Ama perde arkasında gerçek FETÖ’cüleri tek tek ortaya çıkardı.
Bir insan hem FETÖ ile mücadele eder hem de FETÖ’cü olmakla suçlanır mı?
Bu akıl dışıdır.
Bu vicdansızlıktır.
Bu mantıksızlıktır.
Ama Türkiye bir dönem böyle bir dönemdi…
⸻
Palmali: Yüz binlerce insanın ekmek kapısı
Palmali Holding sadece Mübariz Mansimov’un şirketi değildir.
Palmali; yüz binlerce insanın alın teri, emeği, rızkı, geleceği demektir.
Palmali yıllarca:
• 50 bine yakın çalışanı,
• Gemicileri,
• Tedarikçileri,
• Liman çalışanlarını,
• Nakliyecileri,
• Aileleri,
• Öğrencileri,
• Spor kulüplerini,
• Medya çalışanlarını
doğrudan ya da dolaylı beslemiştir.
Sadece Türkiye değil, Azerbaycan ve birçok ülkede binlerce aile Palmali sayesinde geçimini sağlamıştır.
Hele ki Türkiye turizmine değer katan Yalıkavak Marina’nın vizyon ve proje gücü…
Onun ülkeye kattığı katma değer başlı başına bir başarı hikâyesidir.
Ama ne yazık ki marinaya bir dönem kirli oyunlarla çökülmeye çalışılması da bu hikâyenin acı bir parçasıdır.
⸻
Mübariz Mansimov iş insanı olduğu kadar hayırseverdir
Onun iyiliklerini ben bilirim, bir de bu ülkenin sessiz insanları bilir.
Kimse duymadan, kimse görmeden yapılan yardımlar…
Öğrencilere burslar…
Fakir ailelere destekler…
Derneklere, spor kulüplerine, vakıflara yapılan katkılar…
Mübariz Mansimov kapısına geleni hiçbir zaman eli boş göndermemiştir.
Hayır gizli yapılır;
ama bazı insanların izi o kadar büyüktür ki
gizlemeye kalksanız bile saklanmaz.
⸻
Ailesine düşkünlüğü, Beşiktaş’a sevgisi ve insani yönü…
Mübariz Mansimov’un bir başka yönü vardır ki, onu gerçekten tanıyan bilir:
• Ailesine düşkündür.
• Annesini başının tacı eder.
• Rahmetli babasını her fırsatta yâd eder.
• Çocuklarını hayatının merkezine koyar.
Bir de futbol sevgisi…
Beşiktaş’a olan tutkusu…
Arabalara olan ilgisi…
Bu yönleri onu daha “insan” kılar, daha samimi, daha gerçek…
⸻
Onun yaşadığı haksızlıklar karşısında sessiz kalamazdım
2018’de “Palmali Türkiye’den çekiliyor” haberleri çıkınca hemen yazmıştım:
“Mübariz gitmiyor, burada. Bu ülkeye hizmet etmeye devam ediyor.”
15 Mart 2020’de gözaltı haberini duyduğumda yaptığım açıklamada da aynen şunları söyledim:
“Mübariz Mansimov’un bu yapıyla ilişkilendirilmesi büyük hatadır.
Kendisi yıllardır FETÖ ile mücadele etmiş, gerçek FETÖ’cüleri ortaya çıkarmıştır.
Bu iftira onu yıldıramaz.”
19 Nisan 2020’de tekrar yazdım:
“Bu lekeyi ona sürmeye çalışanlar bir gün hukuk karşısında hesap verecek.
Biz onun yanındayız.
Adalet eninde sonunda tecelli edecektir.”
Bugün hâlâ aynı fikirdeyim.
Hem de eskisinden daha güçlü bir şekilde.
⸻
Benim için Mübariz Mansimov kimdir?
Benim için Mübariz Mansimov:
• Ekmeğini paylaşan adamdır.
• Vefalıdır.
• Yiğittir.
• Türkiye’ye ve Azerbaycan’a gönülden bağlıdır.
• Haksızlık karşısında dimdik duran merttir.
• Gücünü paradan değil karakterinden alan insandır.
• İftiralara rağmen onurla yürüyen bir adamdır.
Onu tanıyanlar bilir;
gerçek Mübariz Mansimov’un gönüllerdeki yeri değişmez.
⸻
Son söz: Mücadele devam ediyor… ve o dimdik ayakta
Bugün yaşanan süreçler, iftiralar, kumpaslar, karalanmalar…
Bir gün tamamı bitecek.
Gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak.
Ben buna inanıyorum.
Bunun için dua ediyorum.
Ve diyorum ki:
Mübariz Mansimov hâlâ ayakta.
Hâlâ mücadele ediyor.
Hem de eskisinden daha vakur, daha güçlü, daha metanetli.
Bu adamın tek suçu;
çalışmak,
başarmak,
ekmek vermek,
dik durmak,
ve doğru bildiği yoldan şaşmamak.
Böyle adamlar kolay yetişmiyor.
Ve ben yıllardır tanıdığım bu adam hakkında son bir cümle kuracaksam:
“Mübariz Mansimov adamlığın, vefanın ve doğruluğun sembolüdür.”
Biz her zaman onun yanındayız.
Doğrunun, hakikatin, adaletin yanında durmaya devam edeceğiz.
— Halil Gökmen Atılan
