CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Fatih ilçesinde 2 kadını vahşice öldüren Semih Çelik’in işlediği cinayetlerin ardından gündeme gelen kadına şiddet ve cezalarına değinen Özgür Özel, şu açıklamalarda bulundu:
Bu siyasi rejim kadınları eşit görmüyor. Kadınlara iyi gelmiyor. Öyle bir süreçteyiz ki, bu iktidar kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyamadığı gibi atılmış olumlu adımlardan da geri adım atıyor. En somut örneği 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı tek imzayla çıkmasıdır.
“TAYYİP BEY YÜZDE YARIM OYUN PEŞİNE DÜŞTÜ”
Açıklamalarına devam eden Özgür Özel’in konuşmasından satırbaşları ise şunlar:
İstanbul Sözleşmesi tüm milletvekillerinin coşkuyla oy verdikleri, kadın katilleri iyi düşünsün dediğimiz, caydırıcılığın en net şekilde ortaya çıkacağını Türkiye’nin tamamını gördüğü bir yıl oldu. Bir takım çevrelerden, muhafazakar falan değil, gerici, selefi, kadını hayvanlar bir gören, sahipsiz olanlar boşta gezenleri sahiplendirsin diyen geçmişin domuz bağcıları velveleye başladılar: İstanbul Sözleşmesi hayır. Tayyip Erdoğan yüzde yarım oyun peşine düştü, o canileri hoş görenlerin, o kadının sırtında sopayı eksik etme diyenlerin taleplerine uyup hepimizin birlikte girdiği sözleşmeden, İstanbul’un adıyla anılan sözleşmeden çıktı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I HEDEF GÖSTERDİ
Her gün bir cinayet işlenirken niye işleniyor derseniz, Tayyip Bey tek kişilik imzayla sözleşmeden çıkarak devleti kadınların, çocukların arkasından çekti. Bundan sonra bana bir şey olmaz, girsem de kravatı takarım iyi halden yararlanırım, pişmanım derim yararlanırım. İyi bir avukat gelir, infaz kanununu AKP-MHP değiştirir, Devlet Bey bir kriminal için, mafya için ricada bulunur, hapishaneler boşalır ben de arada karışırım dedi.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığında ben AK Partili birçok kadın milletvekilinin ne kadar üzüldüğünü, gücümüz yetmedi dediklerini biliyorum. Bu işe bizim iktidarımızı ilk genel seçimi beklemeden kim el veriyorsa elini tutacağız, omuz omuza vereceğiz.
Narin’in katillerini, kadın katillerini bir daha gün ışığı görmemek üzere ne yapılması gerekiyorsa biz buradayız, hep birlikte çalışıyoruz.
“BU ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI İSTRAİL’İN HEDEFİ BİZİZ DEDİ”
Sayın Erdoğan, seçimden önce çok söz verdin. Emekliye enflasyona ezdirmeyeceğim dedin inim inim inliyorlar. Asgari ücrete 4’ü bırak 2. zam yapmadın. Depremzedeye söz vermişsin, ne evlerini verdin ne geri kalanını tuttun. Verdiğin sözlerden bir HÜDA PAR’a verdiğini mi tutacaksın? Domuz bağcıların avukatlarına verdiğiniz söz lanet olsun, tutma o sözü artık.
Kapalı oturum yapılacak Meclis’te. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı dedi ki, İsrail’in hedefi biziz dedi. Bu laf öyle laf olsun diye söylenmiş bir laf değil. Arkası boş bırakılacak bir laf değil. Bu ülkeye diyorsun ki, İsrail Filistin’e, Lübnan’a saldırısından sonra bize de saldıracak, füze atacak. Sonra dönüp arkanı gidiyorsun.
Böyle bir tehdit var mı? Biz kapalı oturumda çok daha net değerlendirmelerde bulunacağız ama söyleyelim. Türkiye gibi güçlü bir ülkeye İsrail, Netanyahu saldıracakmış da tehdit olacakmış da, bunun akla yatan tarafı yok. Söyleyen kahvede biri olsa deli misin derler. Kapalı oturum yapalım gel anlat dedik. Kendi gelmedi, iki bakanını yolladı. Birazdan iki bakanı gelecek ve bize bu konuda bilgilendirme yapacak.
“İÇERİDE SÖYLENMEYENİ BURADA İFŞA EDERİZ”
Kıbrıs Barış Harekatı’na talimat verildiğinde Meclis acil ve kapalı oturuma çağrıldı. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Meclis’i bilgilendirdi. Meclis diğer oturumda Başbakan Bülent Ecevit tarafından bilgilendirdi. Muhalefet lideri Süleyman Demirel, açık bilgilendirme yapıldığını, bundan sonra Türkiye’nin tek yürek olduğunu söyledi ve yürüdü. Toplantının tutanakları 10 yıl açıklanamayacak ama içeride söylenmeyeni gelip burada ifşa ederiz.
“İSRAİL SALDIRACAK DİYORSA O ZAMAN İŞ BAŞKA”
Kimse İsrail’in Türkiye’ye saldırması gibi yakın bir tehdit, orta vadeli bir tehdidi görmezken 22 yıl sonra 31 Mart’ta seçim kaybetmişken o günden bugüne hep ikinci partiyken, ekonomiyi çözemiyorken, enflasyonu çözemiyorken, birinci sorun ekonomiyken güvenlik kaygısı en dipteyken devletin başındaki Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı şapkasıyla parti başkanı refleksi gösteriyorsa, güvenlik kaygısı üzerinden işsizsiniz ama arkama geçmelisiniz, İsrail saldıracak diyorsa, o zaman iş başka. Televizyonda gördüklerimizi göreceksek, büyük İsrail haritasıyla tehdit büyük diye bir şeyler göreceksek o zaman kimse kusura bakmasın.
“FİLİSTİN BİZİM DAVAMIZDIR”
Biz 1 yıl önce 7 Ekim akşamı Hamas’ın İsrail’in sivil hedeflerine bombalı saldırı yapmasını kınadık, bu terör eylemi dedik, o günden bugüne Hamas’a terörist mi diyorsun dediler. O günden sonra İsrail, kendini savunmak için, meşru müdafaa hakkı diye katliam yapıyor, soykırım yapıyor.
47 bin kişinin canına kastetti, öldürdü onları. Dünya kadar engelli, yaralı bıraktı ardında. Bir yandan da 1967 sınırında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin bizim meselemizdir, bizim davamızdır, Deniz Gezmiş’in, Türk solunun davasıdır.
“SEN Mİ SAMİMİSİN, BİZ Mİ SAMİMİYİZ”
İsrail devletinde bilgisayarı açan herkesin görebildiği veriler var. O verilere baktığınızda, İsrail’de görüyorsunuz, o verilere ulaştık. İsrail’le ticaret cayır cayır devam ediyor. Neden? İsrail’le serbest ticaret anlaşması askıya alınmamış. Bankacılıkta takip yapılmamış. Türk gemilerinin İsrail limanına gidişi yasaklanmamış. Malın serbest bölgeden çıkıp geçici merkezde etiket değiştirip İsrail’e gitmesi de yasaklanmamış. Mal limandan çıkıyor, gemiye yolda bir başka gemi yaklaşıyor. Evraklar düzenleniyor. İsrail’le ticaret cayır cayır devam ediyor. Sen mi samimisin, biz mi samimiyiz? Bir yandan da bambaşka işler yaşanıyor Türkiye’de. İsrail, Türkiye’ye saldıracakmış diye konuşsun vatandaş istiyorlar. 3. Dünya Savaşı çıkabilir diyorlar. Bu konuşulsun istiyorlar. Millet cep telefonunun faturasını konuşuyor.
DÜNYA
09 Aralık 2024MAGAZİN
09 Aralık 2024GÜNDEM
09 Aralık 2024EKONOMİ
09 Aralık 2024EKONOMİ
09 Aralık 2024YEREL HABERLER
09 Aralık 2024TV90HABER
09 Aralık 2024