Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Göktürk KADIOĞLU
Göktürk KADIOĞLU

Pati Köşkleri: İsrafın Yeni Adı

Belediyecilik, özü itibarıyla bir “hizmetkarlık” makamıdır. Şehrin emini olmak; kaynakları namus bilmek, kuruşu harcarken kılı kırk yarmak demektir. Ancak üzülerek müşahede ediyoruz ki, son dönemde bu makam, halka hizmetten ziyade bir “halkla ilişkiler şovu” sahnesine dönüşmüş durumda. Birileri, milletin dişinden tırnağından artırarak ödediği vergileri, babadan kalma bir mirasın hovardalığıyla harcamayı marifet sanıyor.

Bugün geldiğimiz noktada, “hayvan sevgisi” maskesi altında yürütülen, ancak rasyonaliteden tamamen kopuk bir israf furyasıyla karşı karşıyayız. Adına “pati köşkleri” denen, maliyetleri 200-300 milyon liraları bulan, içerisinde kafelerden özel bakım ünitelerine kadar her türlü lüksün barındığı kompleksler inşa etmek, bir başarı hikayesi değil, düpedüz bir akıl tutulmasıdır.

Sormak zorundayız: Siz kimin parasıyla kime hava atıyorsunuz?

Ekonomik gerçeklikler ortada. İnsanımız pazarda artan fiyatlarla boğuşurken, çiftçimiz üretim maliyetleri altında ezilirken, asgari ücretlimiz ay sonunu getiremezken; 10 bin sokak köpeğini beş yıldızlı otel konforunda yaşatmanın mantığı nedir? Ekolojik dengeye, üretime veya ekonomiye; bir koyun, bir tavuk, hatta toprağı havalandıran bir solucan kadar dahi katma değeri olmayan, sadece tüketim odaklı bir popülasyona bu denli devasa kaynak aktarmak, kamu vicdanında nasıl aklanabilir?

Buradaki asıl mesele, vicdan terazisinin ayarının bozulmuş olmasıdır. Kendi çiftçisine yem desteği verirken eli titreyenler, yoksul vatandaşına sosyal yardım yaparken “bütçe kısıtlı” diyenler; konu sokak köpekleri için lüks inşaatlar yapmaya gelince muslukları sonuna kadar açabiliyor. İnsanına “kemer sık” diyen bir idari anlayışın, hayvan barınaklarında “Lale Devri” yaşatması, basiretsizlikten öte, halkın önceliklerine karşı büyük bir duyarsızlıktır.

Elbette sokak hayvanları sorunu çözülmelidir. Ancak çözüm, makul maliyetli, geniş arazilerde kurulan doğal ve yarı açık yaşam alanlarıdır. Mermer zeminli, lüks binalar dikmek değildir. Hükümetin geçmişteki yasal düzenleme hatalarını, bugün yerel yönetimler eliyle katmerli bir israfa dönüştürmek, sorunu çözmek değil, sorundan nemalanmaktır.

Açıkça söylemek gerekir ki; bu yapılanlar hayvan sevgisiyle izah edilemez. Bu, halkın geleceğini ve şehrin kaynaklarını, “mama lobilerine”, inşaat rantına ve sözde duyarlılık kasılan sosyal medya tribünlerine kurban etmektir. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan paralarla, üretmeyen bir popülasyona “saraylar” inşa etmek, ne şehircilikle bağdaşır ne de vicdanla.

Halkın parasıyla “ağalık” yapanlar unutmamalıdır ki; o paranın asıl sahipleri, günü geldiğinde bu gösteriş budalalığının hesabını sandıkta soracaktır. Gerçek vicdan; şov yapmakta değil, eldeki kaynağı en adil ve en verimli şekilde, önce insanı ve üretimi merkeze alarak kullanmaktadır.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Mehmet için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER