0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Ulusal Gruplar, FIFA ve UEFA İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ceyhun Karı, UEFA Uluslar Ligi’nde bu akşam İzlanda’ya karşı ay-yıldızlı takımın favori olduğunu ve rakipleri karşısında deplasmanda kazanamama serisine son vereceklerine inandıklarını söyledi.

Ceyhun Karı, A Ulusal Futbol Kadrosu’nun kamp yaptığı otelde AA’nın sorularını yanıtladı.

İzlanda maçının kazanmak istediklerini belirten Çıkarı, “İzlanda ile bugüne kadar deplasmanda 7 defa oynamışız ve maalesef hiç galibiyetimiz yok. Birincisi başarmak istiyoruz. İzlanda ekip kalitesi olarak bizim ekibimizle uzunluk ölçüşebilecek durumda değil. Hava koşulları, uzun bir seyahat ve iki maçın ortasının yalnızca 3 gün olması dezavantaj üzere gözüküyor fakat biz kadromuza çok güveniyoruz, oyuncu kalitemiz çok üst düzeyde. Hatta burada ekip otelinin girişinde birçok İzlandalı taraftar oyuncularımızdan imza almaya çalışıyor. Bu birtakım şeylerin göstergesi. Biz çok inançlıyız, inşallah 3 puanı alıp Uluslar Ligi’nde liderlik için kıymetli bir adım atma niyetindeyiz.” sözlerini kullandı.

“Maçın favorisi muhakkak biziz”

Ceyhun Yararı, “Montella idaresinde ulusal kadro birçok birincisi başardı. İzlanda galibiyeti bu birinciler ortasına eklenir mi?” sorusuna, “Kesinlikle evet. Beklentimiz bu. Maçın favorisi mutlaka biziz. Geçmişte olumsuz bir istatistik var lakin bazen bu türlü istatistikler ekstra motivasyon sağlayabilir. Son periyotta bu ulusal kadro birçok birincisi yaptı. Neden yeni bir birinci olmasın? İzlanda’yı deplasmanda yenmek çok büyük bir muvaffakiyet değil fakat artık normali, bizden beklenti bu. Mutlaka çocuklar bunu başarabilecek güçte, inşallah hava ve saha kuralları bizi çok olumsuz etkilemezse galibiyete inanıyoruz. Öteki tarafta Galler, Karadağ ile içeride oynayacak, o maçı kazanırlarsa, biz de kazanırsak Galler ile Kayseri’de bir final oynayacağız. Umarım biz kazanırız ve başka maçın sonucunu bekleriz.” cevabını verdi.

Milli kadronun, UEFA Uluslar Ligi’ndeki kümesini da kıymetlendiren Yararı, şöyle konuştu:

“Türk futboluna nispeten aksi gelen ekipler iki tanesi. Oldum mümkün fizik gücü yüksek ekiplere karşı ulusal kadrolarımız zorlanır, bunu bilhassa deplasman maçlarında yaşarız. Galler maçında da zorlandık, çok kolay maç olmadı. Orada değerli bir puan kazandık. Birinci maçtı, değeri çok anlaşılmadı, liderlik yolunda çok kritik bir puandı. Onun dışında istikrarlı bir küme. Karadağ 3 maçı kaybetti fakat bizim maç dışındaki başka iki maçta, İzlanda’ya karşı iki duran toptan gol yediler, Galler maçında da çok süratli 2-0 geriye düştüler, maçın geri kalan kısmında neredeyse tek kale maç oynadılar. İstatistik konusunda çok üstündüler, çok gol kaçırdılar. B Ligi, kolay da bir küme değil, tüm kadroların bir kalitesi var lakin bu kümenin açık orta en düzgün ekibinin Türkiye olduğu gerçek. İnşallah hak ettiğimiz üzere A Grubu’na çıkarız.”

UEFA Uluslar Ligi’nin Dünya Kupası’na katılma ismine ehemmiyetinin altını çizen Ceyhun Karı, “Uluslar Ligi’nin kıymeti biraz da farklı. Dünya Kupası elemelerinde birinci olarak inşallah direkt Dünya Kupası’na gideceğiz lakin aksi bir durumda ikinci olursak esasen play-off biletini alıyoruz. Birinci ikiye giremezsek, bu hiç düşünmediğimiz bir mevzu lakin Allah korusun o denli bir durum olursa da Uluslar Ligi’nde kümesi başkan bitirerek play-off biletini cebimize koyma niyetindeyiz. O yüzden değerli. Hazırlık maçı üzere bakanlar olabilir fakat onun biraz daha değerlisi. Dünya Kupası eleme kümesinde birinci ikide olmayacağımızı hiç düşünmüyorum ancak futbol bu hiç aşikâr olmaz. Önden bileti cebe koymak her vakit uygundur, o yüzden burayı önder bitirmek hoş olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

“Hepimizin tek odaklandığı nokta 2026 Dünya Kupası”

“Birlikteliğin üst düzeyde olduğu bir ulusal grubumuz var. Kimsede ego yok, herkes birbirine çok yakın. Karşılaşmalar oynanırken de bunu fark ediyorsunuz oyuna giren, çıkan herkes elinden gelenin fazlasını yapıyor, kimse yedek kaldım diye sıkıntı yaşamıyor.” kelamlarını kullanan Karı şöyle konuştu:

“Oyuncularımız birlikte sevinip, üzülüyorlar. Hoş bir ortam oluşturulmuş, burada emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu bir bayrak yarışı, bizler de bunu daha ileriye götürmek için elimizden geleni yapıyoruz. Oyuncularımız kümesi önder bitireceğimizi düşünüyor fakat hepimizin tek odaklandığı nokta 2026 Dünya Kupası. İnşallah bunu başaracağız. Beş tane kaçırdık, Türkiye üzere bir kadro için bu kabul edilebilir bir durum değil. Bilhassa bu türlü bir nesil yakalamışken bunu kesinlikle başarmak durumundayız. İnşallah her şey yolunda sarfiyat ve 2026’da ülkemizi muvaffakiyetle temsil ederiz. 2002’deki yaşadığımız heyecanı yaşı müsait olanlar hatırlar kesinlikle, olağanüstü bir sevinçti. Evvel oraya gidelim, ondan sonra inanıyorum ki bu grup orada çok yeterli işler yapar.”

ABD, Meksika, Kanada’nın mesken sahipliği yapacağı ve birinci kere 48 grupla oynanacak Dünya Kupası’na katılmanın ülke futbolu için değerine değinen TFF Lider Vekili, “Üç farklı ülkede ve birinci sefer 48 gruba çıktı. Bu Avrupa tarafına çok yansımadı, kontenjan 12 gruptan 16 kadroya çıktı. Oraya bir formda gidersek, Avrupa Şampiyonası’ndaki güç maçlarda fazla muhtemelen küme maçlarında biraz daha dişimize nazaran ekiplerle oynama bahtımız var. Bu grup herkesle başa baş çaba edecek durumda, Avrupa Şampiyonası’nda bunu kanıtladı. Alışılmış adım adım gidelim, evvel gidelim de orada bu ulusal ekibin çok özel şeyler yapabileceğini düşünüyorum. Dünya Kupası’nı düşündükçe çok heyecanlanıyoruz.” tabirlerini kullandı.

“Neden bizim kanımızdan olan beşerler diğer ulusal ekiplerde oynasın”

“Türk olan herkes bu ulusal grupta yer alacak. Burası en güzellerin yeri, en güzelleri buraya getirmek, havuzu genişletmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Evvel gönülden burada olmak istemeleri kıymetli ancak birtakım oyuncular var ki yurt dışında doğup büyümüş, Türkçe konuşamayan vatandaşlarımız da var. Değerli olan buradaki ortamı onlara hakikat anlatmak, ay-yıldızlı formanın kıymetini onlara aktarabilmek ve en düzgünleri buraya çekebilmek. Neden bizim kanımızdan olan beşerler diğer ulusal kadrolarda oynasın? Elimizden geldiğince en güzelleri buraya toplamak için sistematik bir çalışma içindeyiz. Hali hazırda A Ulusal Gruba kazandırmaya çalıştığımız kimi oyuncularımız var ancak ondan değerlisi bilhassa alt yaş kategorilerinde havuzu genişletmek. Çocuklarımızı, evlatlarımızı daha genç yaşlarda ay-yıldızlı formayla tanıştırabilmek en büyük maksadımız. Bununla ilgili çok ayrıntılı çalışmalar yapıyoruz. Ulusal grup maçları kasımda bitsin yaptığımız çalışmalarla alakalı, yalnızca yurt dışı değil, yurt içindeki çalışmalarımızla alakalı ayrıntılı aktarımlarımız olacak.”

“Deniz, teknik takımımızın de beğendiği bir oyuncu”

Kazancı, “Porto forması giyen Deniz Gül’ü de ulusal gruba kazandırmak için çalıştığınızı açıklamıştınız. Bu mevzuda son durum nedir?” sorusunu, “Kendisiyle görüşüyoruz. Bedelli, gelecek vadeden bir oyuncu. Mevki olarak da tartışmaların odağında olan bir mevkide, 9 numarada oynuyor. Bedelli bir oyuncu. Deniz, teknik grubumuzun de çok incelediği, beğendiği bir oyuncu. Ulusal formayı giymesini istiyoruz. Hali hazırda İsveç 21 Yaş Altı Takım’ında oynuyor. Kendi gönlü de var, bu işler inşallah son dakikada değişmez. Belirli olmaz natürel ki bir kadro çalışmalarımız var, evrak işleri var. Sonrasında umuyoruz ki kendisi en yakın vakitte ulusal formamıza kavuşacak. Yalnızca Deniz değil, diğer oyuncular da var. Her mevkide rekabeti arttırmak sıkıntısındayız. Hem buradaki ambiyansı korumak hem de en uygunları havuzu genişleterek grubumuza kazandırmak en büyük isteğimiz. O bahiste hocanın biraz da eli rahatlasın.” biçiminde yanıtladı.

“Montella’nın performansı son derece iyi”

Ceyhun Yararı, “Bir futbol adamı olarak, Vincenzo Montella idaresindeki ulusal grubun genel performansını nasıl buluyorsunuz?” sorusu üzerine, “Hep düzgüne gidiyor. Bilhassa son devirde yaşanılan muvaffakiyetler, Avrupa Şampiyonası son derece olumlu bir turnuvaydı. Daha yeterlisi olabilir miydi? Olabilirdi fakat kaideler her vakit beklediğiniz üzere gelişmiyor. O gün Hollanda maçında ben de stattaydım, kazanacağımıza çok inanmıştım. Maalesef olmadı, vakit zaman oluyor. Öncesinde kaybedebileceğimiz maçlar da vardı. Lakin alana yansıyan çok net bir şey var ki artık hepimizi çok heyecanlandıran, hepimizi kenetleyen bir ulusal ekip oluştu. Çok genç oyunculardan kurulu bir ulusal ekip oluştu. Önümüzdeki birkaç turnuvada bu iskelet takım devam edecek. Bunu geliştirerek çok daha uygun yerlere gideceğimizi düşünüyorum. Şu ana kadar Montella’nın performansı son derece âlâ. Umarım şu an tek maksadımız olan Dünya Kupası’na iştiraki sağlarız.” açıklamasında bulundu.

Kazancı, “Yönetim olarak Montella ile ahenginiz nasıl? Zira vakit zaman bu mevzuda farklı savlar da ortaya atılıyor.” sorusuna, “Her vakit bir ekip dedikodular olur. Biz Montella ile son derece yakın çalışıyoruz. İdare heyetimizde vazife kısmımız aşikâr. Sayın Başkanımızla beraber kendisiyle sık sık bir ortaya geliyoruz. Herkes performansından son derece mutlu. Onun çalışma ortamını daha rahat hale getirmek vazifemiz. Elimizden gelen her şeyi de yapıyoruz. Çok uyumlu olduğumuzu söyleyebilirim.” cevabını verdi.

TFF’den değerli proje

Kazancı, TFF’de 3 aylık vazife müddetlerinde ağır bir çalışma içinde olduklarını aktararak, şöyle konuştu:

“Göreve geldiğimizde ligin başlamasına kısa bir müddet vardı. Çok süratli bir formda tüm mevzulara eğilmeye çalıştık, hala da ağır tempoda devam ediyoruz. Kendi tarafımla, ulusal ekipler kısmıyla alakalı birtakım projeleri başlattığımızı söyleyebilirim. Bunların ayrıntılarını ilerleyen günlerde vereceğiz. Artık dijitalleştiğimiz şu dünyada, bilhassa ulusal kadro seçimlerini daha steril bir ortamda yapılması için yalnızca A Milli Takım‘dan bahsetmiyorum, alt kategorilerden bahsediyorum. Ülkemizdeki her yeteneği görmek, tespit etmek için ağır bir çalışma halindeyiz. Tüm karşılaşmaları kayıt altına alıp onların tahlilini ve verisini çekebileceğimiz, kendi sistemimize yükleyebileceğimiz bir proje üzerine çalışıyoruz. Çok yakın vakitte bunu uygulamaya koyacağız. Artık resmi liglerin başladığı 14 yaştan itibaren bu liglerdeki tüm karşılaşmalarda her oyuncumuzu çok rahat halde tüm verileri, istatistik ve tahlilleri alıp daha rahat, sonuç odaklı izleme yapmaya başlayacağız. Bu ve bunun üzere birçok projeyi başlattık. Umuyorum ki yakın vakitte bunların meyvesini alacağız. İşler bizim açımızdan berbat gitmiyor.”

“Her yaş kategorisinde Türkiye kurasını çeken grup bir korksun”

Tüm alt yaş kategorilerinin A Ulusal Kadroya giden bir basamak olduğu vurgusunu yapan Ceyhun Karı, “Oradaki oyuncularımızın bunu çok ciddiye alması gerektiği kanısındayız. Misyona geldiğimizden bu yana Sayın Başkanımız da aynı halde tüm kategorilere yakın formda ilgileniyor. Liderimiz en son Letonya maçından evvel Ümit Ulusal Ekibimizle bir ortaya geldi. Onlara daima söylüyoruz, bu bir basamak, ay-yıldızlı forma hangi kategoride olursa olsun çok değerli. Onu giymek çok büyük gurur. Orada başarılı olmak ve ilerleyen vakitte A Ulusal Kadronun modülü olmak hepsinin maksadı olmalı. Son vakitlerde şu beni çok üzüyordu, alt kategorilerde maçlar oynanıyor, Ümit Ulusal maçlar, birden fazla vatandaşımızın haberi bile olmuyor. O heyecanı kaybettik. Onlar da artık herkesin gözünün önünde olacak, tüm kategorilerde büyük muvaffakiyetler yakalayacağımıza inanıyorum. Tüm dikkatler orada olsun. Gökhan Hoca, Ümit Milli Takım‘da bayrağı devraldı, Kümede savımız olmasa da Letonya’ya karşı düzgün bir galibiyet elde ettik. Zira birinci maçta Letonya’ya deplasmanda kaybetmiştik, artık Norveç maçı var. Norveç için vefat kalım maçı olacak. Umarım bizi en âlâ biçimde temsil edecekler. Bundan sonra her yaş kategorisinde maksatlar çok büyük.” sözlerini kullandı.

Eskiden alt yaş kategorilerinde ulusal kadroların başarılı olduğunu hatırlatan TFF Lider Vekili, “Eskiden alt kategorilerde daha başarılı olan bir ulusal kadro, A Ulusal Ekip seviyesine geldiğinde biraz fark olumsuz tarafta açılmaya başlıyordu. Şu anda A Ulusal Ekibimiz daha güzel düzeye gelmiş durumda, alt kategorilerimizin kiminde yeterli sonuç alıyoruz lakin bunu genele yayamadık. Türk Ulusal Kadrosu dendiğinde 14-15-16’dan itibaren çok güçlü bir ulusal kadronun geldiğini ve bunun A Ulusal Ekibe sirayet ettiğini kesinlikle görmemiz gerek. Artık Türkiye dendiğinde, her yaş kategorisinde Türkiye kurasını çeken grup bir korksun. Bunu kesinlikle oluşturmak zorundayız, bunu yapacağız.” halinde konuştu.