0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Atatürk Üniversitesi‘nden Dilan Duman, Nursima Kol, Ayşe Tuba Aksakallı ve Meva Demir Kaya tarafından yapılan “Üniversite Öğrencilerinde İklim Değişikliği Anksiyetesi: Umut ve Ruhsal Sağlamlığın Yordayıcı Rolü” başlığındaki araştırma değişik sonuçları da beraberinde getirdi.

Çalışmanın emelinin; umudun ve ruhsal sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesi üzerindeki tesirlerini incelemek olduğu söz edilirken, ” Bu emel doğrultusunda, Erzurum Atatürk Üniversitesinden 360 (%81 kadın) öğrencinin iştiraki ile araştırma yürütülmüştür. Araştırmada, Bilgilendirilmiş Onam Formu, Demografik Bilgi Formu, İklim Değişikliği Anksiyetesi Ölçeği, Karaca-Kandemir Umut Ölçeği ve Kısa Ruhsal Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Pearson korelasyon tahlili sonucunda iklim değişikliği anksiyetesi ile ruhsal sağlamlık ve umut ortasında negatif, ruhsal sağlamlık ile umut ortasında olumlu manalı alaka olduğu saptanmıştır. Hiyerarşik regresyon tahlili sonucunda ise, ruhsal sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesini negatif tarafta manalı bir halde yordadığı belirlenmiştir.” denildi.

Umut kavramının karmaşıklığı

Araştırmada üniversite öğrencilerinde umut, ruhsal sağlamlık ve iklim değişikliği anksiyetesi ortasındaki ilgiler incelendiği lisana getirilerek, ” Çalışmanın temel hipotezleri umut, iklim değişikliği anksiyetesi ve ruhsal sağlamlık ortasında manalı ilgiler olduğunu, umudun ve ruhsal sağlamlığın iklim değişikliği anksiyetesi üzerinde manalı tesirinin bulunduğudur. Regresyon tahlili sonuçlarına nazaran ruhsal sağlamlık değişkeninin iklim değişikliği anksiyetesi üzerinde manalı ve negatif bir tesiri olduğu bulunmuştur. Bu bulgu ruhsal sağlamlık seviyesi yüksek olan bireylerin iklim değişikliği anksiyetesini daha düşük seviyede yaşadığını göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda genel bir inceleme yapıldığında umut kavramının karmaşıklığı da dikkate alınmalıdır. Umut, bireyin gelecekteki olaylar ve durumlar hakkındaki olumlu beklentilerini söz ederken bu beklentilerin gerçekleşme muhtemelliğine yönelik inanç ve bu amaçlara ulaşma konusundaki motivasyon da değerlidir.

Araştırmada yalnızca Atatürk Üniversitesi öğrencileri var

Araştırmanın sonuç kısmında ise şu tespitlere yer verildi, “İklim değişikliği üzere geniş çaplı ve denetim edilemeyen bir sorun kelam konusu olduğunda insanların beklentileri yüksek olsa bile umutlarının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusundaki belirsizlik ve insanların sorunun nasıl aşılacağına dair algıları umudun iklim değişikliği anksiyetesini neden yordamadığını açıklayabilir. Bu araştırma, ruhsal sağlamlık değişkeninin iklim değişikliği anksiyetesini azaltmada değerli bir rol oynadığını ortaya koyarken umut seviyesinin tesirinin anlamsız çıkması bu kavramın daha geniş ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ve farklı faktörlerden etkilendiğini göstermektedir. Bu nedenle daha sonra yapılacak çalışmalara farklı değişkenlerin dahil edilmesi önerilebilir. Bu durum bulguların genelleştirilebilirliğini kısıtlamaktadır. Daha geniş bir örneklemde ve farklı demografik özelliklere sahip iştirakçilerle yapılacak çalışmalar araştırma sonuçlarının genellenebilirliğini arttırabilir. Birebir vakitte kullanılan tahlil sistemlerinin genel sonuçlara tesiri göz önünde bulundurulmalıdır”

“İklim değişikliği anksiyetesi ile başa çıkma”

Çalışmanın sınırlılıkları ortasında araştırmanın örnekleminin Atatürk Üniversitesi öğrencilerinden oluşmuş olmasının bulunduğu vurgulandıktan sonra şöyle denildi, ” Son olarak araştırmanın muhakkak bir vakit diliminde gerçekleştirilmesi umut, iklim değişikliği anksiyetesi ve ruhsal sağlamlığın uzun vadeli tesirlerin incelenmesini engellemektedir. İklim değişikliği anksiyetesinin vakitle değişebilen dinamik süreçler içeriyor olması hayli yüksek bir ihtimaldir. Sonuç olarak bu çalışma, ruhsal sağlamlık ve umut değişkenlerinin iklim değişikliği anksiyetesi üzerindeki tesirlerini incelemiş ve ruhsal sağlamlığın değerli bir yordayıcı olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgular iklim değişikliği anksiyetesi ile başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi ve bireylerin ruhsal dayanıklılığının artırılması gerektiğini göstermektedir. Gelecek araştırmalar umut ve iklim değişikliği anksiyetesi ortasındaki ilginin daha kapsamlı bir biçimde incelenmesine ve bu mevzudaki müdahalelerin tesirinin kıymetlendirilmesine odaklanabilir” – ERZURUM