Anksiyetenin ağırlaştığı anlarda, nefes almak üzere kolay bir tahlil birinci başta aklımıza bile gelmeyebilir. Ama derin nefes almak, gerilimin tesirini süratle azaltan en tesirli prosedürlerden biridir. Bilhassa nefes teknikleriyle yapılan bu uygulama, beyninize daha fazla oksijen gitmesini sağlar ve kalp atış suratınızı düzenler. Günde yalnızca 5-10 dakikalık derin nefes çalışmaları, sakin kalmanıza yardımcı olabilir.

Doğanın uygunlaştırıcı gücünü hafife almayın! Kendinizi makus hissettiğiniz vakit, bir parka gitmek, deniz kenarında yürümek ya da yalnızca yeşillikler ortasında oturmak bile anksiyete belirtilerini azaltmaya yardımcı olur. Pak hava, zihninizi rahatlatır ve günlük gerilimlerden uzaklaşmanızı sağlar. Şayet yakınlarda bir park yoksa, konutunuzda bitki bakarak da misal bir tesir yaratabilirsiniz.

Düzenli idman yapmak, yalnızca fizikî sıhhatinizi değil, zihinsel sıhhatinizi da güzelleştirir. Tertipli yapılan spor, bedeninizde endorfin salgılanmasına yardımcı olarak anksiyetenin tesirlerini hafifletir ve kendinizi daha uygun hissetmenizi sağlar. Haftada en az üç gün yapacağınız hafif tempolu yürüyüşler, yoga ya da dans üzere aktivitelerle ruh halinizi olumlu tarafta değiştirebilirsiniz.

Unutmayın, sağlıklı yiyecekler sağlıklı zihin demek! Bilhassa şekerli ve işlenmiş besinler, anksiyete belirtilerini artırabilir. Bunun yerine omega-3 yağ asitleri, magnezyum ve B vitaminleri açısından güçlü besinler tercih etmelisiniz. Birebir vakitte bol bol su içmeyi de ihmal etmemeniz gerekiyor!

‘Ben, meditasyon nedir bilmem!’ demeyin. Unutmayın ki anksiyeteyi tetikleyen en büyük şey negatif kanılardır. Meditasyon tekniklerine başvurarak, bu niyetleri denetim altına alabilirsiniz. Günün yalnızca 10 dakikanızı meditasyona ayırarak zihninizi sakinleştirebilirsiniz. Bilhassa meditasyon uygulamaları ve rehberli görüntüler bu mevzuda mükemmel bir başlangıç olabilir.

Uyku sisteminiz bozulduğunda anksiyete belirtileriniz de artabilir. Kâfi ve kaliteli uyku, gerilimle başa çıkmak için hayati kıymete sahiptir. Uyumadan evvel telefon ya da bilgisayar ekranlarından uzaklaşmak, karanlık ve sessiz bir ortamda uykuya dalmak size daha uygun gelebilir. Uyku rutininizi oluşturarak hem bedeninizi hem de zihninizi daha dirençli hale getirebilirsiniz.

Anksiyete ile kafein ortasında bir irtibat olduğunu biliyor muydunuz? Kahve, çay ya da güç içecekleri üzere kafeinli içecekler, kalp atış suratınızı artırarak telaş düzeyinizi yükseltebilir. Bilhassa günün ilerleyen saatlerinde kafein tüketiminden kaçınarak anksiyeteyi denetim altına alabilirsiniz. Kafeini azaltmak başta sıkıntı gelebilir, fakat bir mühlet sonra kendinizi daha istikrarlı ve sakin hissedeceğinize emin olabilirsiniz.

Anksiyetenin en güçlü yanlarından biri, kendinizi yalnız hissetmenize neden olmasıdır. Lakin unutmayın, asla yalnız değilsiniz! Sevdiklerinizle vakit geçirmek, anksiyeteyle gayret etmenin en tesirli metotlarından biridir. Bu, duygusal manada rahatlamanızı sağlar ve sıkıntı vakitlerde sizi motive eder. İster ailenizle, ister arkadaşlarınızla bir kahve eşliğinde sohbet etmek bile dertlerinizi hafifletebilir.

Anksiyete çoklukla zihninizi daima meşgul eden fikirlerden kaynaklanır. Bu yüzden, çeşitli hobiler edinerek zihninizi meşgul ederek kendinizi daha düzgün hissetmeye başlarsınız. Fotoğraf yapmak, müzik dinlemek, kitap okumak ya da örgü örmek üzere aktivitelerle zihninizi rahatlatabilirsiniz. Kendi ilgi alanlarınıza nazaran bir hobi seçmek, anksiyeteyi yenmek için epeyce tesirli bir adımdır!

Bazen anksiyete, tüm bu doğal formüllere karşın denetim altına alınamayabilir. Bu durumda profesyonel bir dayanak almak, süreci daha kolay hale getirebilir. Bir terapist ya da psikologla konuşmak, hislerinizi anlamanızı ve daha sağlıklı bir biçimde başa çıkmanızı sağlayabilir. Unutmayın, anksiyete ile tek başınıza gayret etmek zorunda değilsiniz; yardıma gereksiniminiz olduğunda çekinmeden profesyonel yardım almayı deneyin.