YAŞAM ALANIMIZI KAPLAYAN ZEHİRLİ KAPSÜL
Bu öyle bir kapsül ki hem bireysel hem de kitlesel tesir gücü olan es geçilmesi mümkün olmayan bir unsurdur. Bu güç kültürümüze, kutsal değerlerimize, aile içindeki ve çevremizdeki ilişkilerimize, kimliğimize hükmetmektedir.
Evladımızla, eşimizle, komşumuzla, geçmişimizle ve geleceğimizle aramızda şeffaf aşılması güç bir duvar haline gelen bu sanal boşluk algılarımızı, duygularımızı, idrakimize ruhsal frekanslarımızı idare edip yön vermektedir. Karşımızda bize gardını almış bekleyen şekilsiz, renksiz, görünmeyen, soyut bir düşman bulunmakta ve her yerde. Evimizde, iş yerimizde, yemekte, mabedimizde ve hatta lavaboda, en sevdiğimiz ciğer paremiz eşimiz, evladımız veya bir dostumuz ile yaptığımız sohbetin tam orta yerinde, hep o… Sanki sürekli bizi takip eden dinleyen, izleyen, belgeleyen, görüntüleyen, ajan misali bir varlık. Ama ne vücudu var, ne şekli ne de kokusu. Öyle ki onun arşivinde senin beğenilerin, ilgi alanların, hobilerin, eğitimin, problemlerin, ihtiyaçların, alışverişin, ekonomik durumun, öfken ve kızgınlıkların, hayata dair küskünlüklerin ve kırgınlıkların sana dair her şey o sanal dünyada senin adına arşivlenmiş durumda. Takip edilmektesin birileri tarafından. Şaka gibi değil mi? Yetti mi, yetmediii… Ek programlar indirilerek programın aktif hale gelebilmesi için izin kabul safhasını geçtikten sonra senin en mahrem bilgilerini, görüntülerini arşivleyerek sana ait olan tüm özellerini tüm mahremiyetini hâkimiyeti altına alan bu tehlikenin varlığını ne zaman algılayacağız? Hastanın şifa bulabilmesi için ilk etapta hastalığının farkında olması gerekir. Bu farkındalık onu doktora götürecek en güçlü sebeptir. Lakin bizimde içerisinde bulunduğumuz vahim durumun şuuruna ve idrakine varma zamanımız geldi ve geçmekte.
Aralarında kocaman uçurumlar açılmış eşler, odalarından çıkmayan çocuklar, evladı ile aynı frekansta buluşamayan anneler, aralarında açılan kocaman uçurumu bir türlü kapatmaya güç yetiremeyen babalar, sevgisizlik girdabında savrulan bireyler.
Kredi kartının ödemelerini tamamlayamadan sürekli alış verişe ve yeni borçlara teşvik edilen aileler düşmanınızı çok uzaklarda aramayın. Onu siz düzenli olarak elinizdeki telefona, evinizin tam orta merkezine, görünmeyen sanal bir hat olarak kendi ellerinizle sabitlemiş durumdasınız. Bir de yetmezmiş gibi kendi ellerimizle sürekli yeni icat edilen, evlatlarımızın ahlaki boyutta çöküşüne ve hatta ölümüne sebep olan mavi balina, momo, dark elf, doom, mortal kombat vs. oyunlar, tiktok, snapchat, vs. kendi indirdiğimiz sosyal medya, eğlence ve oyun uygulamaları ile kötülüğünün karanlık gölgesini taçlandırmaktan da geri kalmamaktayız.
Biz yetişkinlerin insani ve kutsal değerlerimiz üzerine hedefler, hayra ve iyiliğe ulaşan adresler, model örnek olabilecek ahlaki ve bilgi kalitesi ile donanımlı bir duruş sergileyemediğimiz için kaptanlığını yaptığımız ailelerimiz sorumsuzluk bataklığında her birimizin ruhunda derin yaralar ve sancılara sebep olmaktadır. Hanım kardeşlerimiz kadın programları adı altında kutsal değerimiz olan evlilik müessesesinin kim olduğu ve ne olduğu belli olmayan şahıs ve kişiler tarafından irdelenmesinden tutunda, yine kadın programı adı altında kafes dövüşüne çevrilmiş kadınlar arası yemek yarışmaları ile günü tamamlamaktadır. Bunların tamamı ulusal kanallar tarafından daha fazla para kazanmak uğruna reyting için halkı malzeme yapmasından kaynaklı kocaman toplumsal, sosyal, kültürel bir çöküşün gök gürültüleridir. Lakin ne hikmettir ki üç maymun misali ne duyan var, ne gören var ne de konuşan… Lakin bu üç maymunu milyonlarla çarpmanız gerekecek. Bu da bizim bu ayki matematik ödevimiz olsun.
Selam ve dua ile sağlık ve afiyet üzere kalınız.
SOSYOLOG BERRİN YAĞLIOĞLU
YORUMLAR