0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Suat Kılıç, “Hazine ve Maliye Bakanı ‘En zor günler geride kaldı’ diyor. En sıkıntı günler geride kaldıysa taban fiyat neden hala açlık sonunun altında? Taban fiyatta 2025 yılı için öngörülen artış oranı neden hala yüzde 25 hududunda? Sıkıntı günler geride kaldıysa yaşanan bu çaresizlik neyin nesi? Vatandaş tünelin ucunda bir ışık göremiyor” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin genel merkezinde dün gerçekleştirilen Haftalık Olağan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının akabinde basın mensuplarına gündeme ait açıklamalarda bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun, tecriti kaldırılsın’ kelamlarına ait konuşan Kılıç, “Macun tüpten çıktı. Ne varmış tüpün içinde? Apo’ya özgürlük, yetmez öteki? Teröristbaşının, eli kanlı hainin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden, HDP kürsüsünden millete seslenmesi, örgüte davette bulunması. Milletimiz şunu bilsin ki, içinde bir tek Ulusal Görüş temsilcisinin bulunduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bölücü başının, eli kanlı hainin kürsüde kelam alması mümkün olmayacaktır. Bırakın bunu, Türkiye Büyük Millet Meclisine yanaşması bile kelam konusu olmayacaktır. Bunu da geçin, bulunduğu yerden, İmralı Cezaevi’nden çıkması bile mevzubahis olmayacaktır. Aziz milletimiz müsterih olsun. Terör örgütüyle kapalı kapılar arkasında görüşmeler yapanların, kayıt dışı müzakerelerde bulunanların hesaba katması gereken faktör Yeniden Refah Partisi gerçeğidir. Yeniden Refah Partisi var olduğu sürece hesapsız hareket etmemelerini kendilerine tavsiye ediyoruz. Yeniden Refah Partisi olduğu sürece terörle müzakere edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün kurumlarıyla birlikte terör örgütleri ve teröristlerle uğraşına devam edecektir. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar” formunda konuştu.

” Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirmek ahmaklık değilse bile akılsızlıktır”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada siyasi yasak alma ihtimali ile ilgili de Kılıç, “Görünen o ki, Cumhuriyet Halk Partisi kulislerinde Sayın İmamoğlu’na yönelik yasaklılık ihtimali bir epey politik propaganda aracına dönmüş bulunmaktadır. Öncelikle şunu tabir etmek istiyorum; Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirmek ahmaklık değilse bile akılsızlıktır. Bırakın özgürce yarışsın, uzunluğunun ölçüsünü alsın. Uzunluğunun ölçüsünü alacağı yer sandıktır, mahkeme salonları değil. Yenemeyeceğinizi düşünüyorsanız, korkuyorsanız geri çekilin bize bırakın. Sandıkta biz gereğini yerine getirelim. Asıl olan siyasette rekabettir, yasaklarla rakipleri elimine etmek değildir. Çekilin Yine Refah’ın adayını destekleyin. Biz seçimlerde gereğini yerine getirelim. Korkarak, yasaklayarak, kaçarak değil. Daha yeterli, daha emniyetli, daha donanımlı, daha şirin, daha ehliyetli, daha liyakatli bir adayı toplumun huzuruna çıkararak ahmaktan siyasi yasak çıkarmak, akıldan da hukuktan da uzaklaşmaktır. Gerçeklik evreninden kopmaktır. Sıradan bir belediye liderinden kahraman çıkarmaktır. Bu bağlamda hiç kimsenin mezkür davayla ilgili olarak yargı süreçlerini etkilememesini, CHP’nin de buradan prim yapma çabasına girişmemesini kendilerine tavsiye ediyoruz. Yalnızca Ekrem İmamoğlu’na endeksli siyaset Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmıyor. Zira bir de Ankara’da Mansur Yavaş gerçeği var” şeklinde konuştu.

“A Parti, Tekrar Refah Partisi üzere adaletten yana olsun”

A Partisi’ni kuran Yavuz Ağıralioğlu’nu tebrik eden Suat Kılıç, “Ağıralioğlu’na genel liderler dünyasına güzel geldiniz diyoruz. A Parti vatana millete iyi olsun. Yine Refah Partimiz üzere adaletten yana olsun. Millet desin, memleket desin, vicdan desin, merhamet desin. Yeniden Refah Partisi üzere güzelliği, doğruluğu istesin. Yeniden Refah Partisi üzere doğruya gerçek, yanlışa yanlış desin. Doğruya gerçek, yanlışa yanlış diyenlerin cephesi genişlesin. Duamıza kendimiz amin diyoruz” diye konuştu.

“Ayıptır, yazıktır, günahtır, israftır”

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yap-işlet devret projeleri kapsamında müteahhitlere yapılacak olan ödemelere de değinen Kılıç, “2025 yılı bütçe sayıları ve ayrıntıları ortaya çıktıkça maalesef karşı karşıya bulunduğumuz karanlık daha da belirginleşiyor. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yap-işlet devret projeleri kapsamında 2025 yılında müteahhitlere yapılacak ödemenin meblağı 663 milyar lira. Cumhurbaşkanımız cebimizden tek kuruş çıkmayacak demişti. Maalesef cebinden tek kuruş çıkmayan devlet değil, müteahhitler oldu. 663 milyar lira. Geçilmeyen köprülerden, geçilmeyen otoyollardan devletin zarurî karşılık olarak ödediği sayı. Ayıptır, yazıktır, günahtır, israftır. İşi alacak şirket belirli, krediyi alacağı banka belirli. Rekabetsiz ortamda alacağı sayı aşağı üst belirli. Devletin yapacağı garanti ödemeler belirli. Kimin zenginleşeceği, kimin fakirleşeceği belirli. Bu haksız yarar döneminin artık sona ermesi lazım” dedi.

“Vatandaş tünelin ucunda bir ışık göremiyor”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘Zor günler geride kaldı’ açıklamasını eleştiren Kılıç, “Hazine ve Maliye Bakanı ‘En zor günler geride kaldı’ diyor. En sıkıntı günler geride kaldıysa bakan asgari ücret neden hala açlık hududunun altında? Taban fiyatta 2025 yılı için öngörülen artış oranı neden hala yüzde 25 hududunda? Güç günler geride kaldıysa yaşanan bu çaresizlik neyin nesi? Vatandaş tünelin ucunda bir ışık göremiyor. Sıkıntı günler geride kaldıysa kimin için geride kaldı. Güç günler geride kaldı, en sıkıntı günler mi kapıda? Ne anlamamız lazım bilmiyoruz” biçiminde konuştu.

“Erdoğan ve kabinesi düğüm ile tahlil ortasında sıkışmış durumda”

Bir gazetecinin sorusu üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Öcalan’ daveti sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Ekim resepsiyonunda yaptığı konuşmayı pahalandıran Kılıç, “Erdoğan ve kabinesi, düğüm ile tahlil ortasında sıkışmış durumda. Çünkü yapılan açıklamaları reddetmiş olsalar ittifak içinde ortakla ipler gerilecek. Yapılan açıklamaları teyit etseler bu takdirde toplumla ortasına uzaklık girecek. Zira teröristbaşına özgürlük manasına gelen davetler toplum tarafından reddedilmiştir, kabul edilmemiştir. Şehit aileleri tarafından da kabul edilmedi. 40 yıldır terörün bedelini canıyla malıyla ödeyen milyonlar tarafından bu açıklamalar tasvip edilmemiştir. Bu nedenle Erdoğan ve kabinesinin tahlille düğüm ortasına sıkıştığını görüyoruz. Sayın Bahçeli’nin açıklamalarını onaylamayacak olsalar bu takdirde ittifak bağları bozulacak. Bu açıklamaları onaylayacak olsalar toplumla bağlar kopacak. O yüzden iki ortada bir derede kaldılar” dedi. – ANKARA