Investing.com – Global ekonomik dinamikler, Japonya Merkez Bankasının (BOJ) faiz oranlarını sabit tutması, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) ihtiyatlı yaklaşımı ve Çin ile Avrupa Birliği (AB) ortasındaki ticari gerginliklerin artmasıyla dikkat çeken gelişmelere sahne oluyor. BOJ, enflasyon amaçlarını korurken, ECB üyeleri faiz indirimlerinde ivedi edilmemesi gerektiğini savunuyor. Öte yandan, Çin ve AB ortasında elektrikli araçlara yönelik gümrük vergileri nedeniyle yükselen tansiyon, global ticaret istikrarlarını etkilemeye aday. Bu gelişmeler, memleketler arası piyasaları ve yatırım kararlarını şekillendiren kıymetli ögeler olarak öne çıkıyor.

Japonya Merkez Bankası faiz oranlarını sabit tuttu

Japonya Merkez Bankası (BOJ), piyasa beklentilerine paralel olarak kısa vadeli politika faizini %0,25 düzeyinde sabit tuttu. Banka, enflasyon oranlarının önümüzdeki yıllarda %2 maksadına yakın seyredeceğine dair varsayımlarını de neredeyse korudu. BOJ, büyük mali teşviklerini geri çekmeye hazır olduğunun sinyalini verirken, başta ABD iktisadı olmak üzere global ekonomik gelişmelere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. BOJ’un dokuz üyeli yönetim kurulu, iktisadın ve fiyatların gelecekteki seyri ile uyumlu adımlar atılması halinde, gerçek faiz oranlarının düşük düzeyde olmasına karşın siyaset faizlerini artırabileceğini belirtti.

BOJ, enflasyon amacını sürdürülebilir ve istikrarlı bir biçimde %2’ye ulaşacak bir perspektifle para siyasetini yürütmeyi amaçladığını açıkladı. Temel tüketici enflasyonunun 2024-2026 mali yılları ortasındaki devirde %2 düzeyine yakın olacağı öngörülüyor. Japon iktisadı etrafındaki belirsizlikler sürerken, fiyatların hâlâ yüksek olduğu bildirildi. Mali şartlar teşvik edici biçimde devam ederken, enflasyon beklentilerinin orta derecede arttığı tabir edildi.

Capital Economics, Japonya’da faiz artışı bekliyor

Capital Economics Asya-Pasifik bölgesi yöneticisi Marceh Thieliant, Japonya Merkez Bankasının Aralık ayında faiz artırabileceğini belirtti. Thieliant, BOJ’nin iki günlük toplantısının akabinde verdiği kararlarda “şahin” bir görünüm sergilediğini ve bir sonraki toplantıda faiz oranlarının %0,5’e çıkarılmasını beklediklerini söz etti. Bu beklenti, BOJ’un mevcut ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak daha sıkı bir para siyaseti izleyebileceğine işaret ediyor. 

Capital Economics, BOJ’un faiz artırım kararının arkasındaki motivasyonun, Japon iktisadının sürdürülebilir büyüme yakalamasını sağlamak ve enflasyon amaçlarını daha aktif bir biçimde denetim altında tutmak olduğuna işaret ediyor. Thieliant, Aralık ayında yapılacak bir faiz artışının piyasalara nasıl yansıyacağını da yakından takip ettiklerini belirtti.

“Trump seçilirse doların Asya para ünitelerine tesiri artabilir”

Barclays Macro Research, önümüzdeki ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın kazanması halinde, ABD dolarının Asya para üniteleri karşısında daha fazla bedel kazanabileceğine dikkat çekti. Barclays’e nazaran, bu durumda en büyük hassasiyet Kore wonu, Tayland bahtı ve Çin yuanında görülebilir. Gümrük vergilerindeki artış ihtimali ve jeopolitik riskler, Asya ekonomileri için kıymetli sonuçlar doğurabilir.

Barclays, seçim sonuçlarının Asya üzerindeki ekonomik ve politik tesirlerinden ötürü, bölgedeki merkez bankalarının durumu düzeltmek için harekete geçebileceğini belirtiyor. Bilhassa gümrük vergilerinin artırılması ve Çin ile artan gerginlikler, Asya pazarlarını öbür bölgelere nazaran daha fazla etkileyebilir. Bu bağlamda, piyasa iştirakçileri seçimin akabinde potansiyel gelişmeleri yakından izliyor olacak.

ECB’den dikkatli faiz siyaseti uyarısı

Almanya Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz oranlarını düşürmek konusunda temkinli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtti. Nagel, mevcut belirsizlikler ışığında bilgiye dayalı bir yaklaşımın değerli olduğu ve Aralık ayında yeni ekonomik projeksiyonların inceleneceğini söz etti. Bu inceleme, ECB’nin enflasyon amaçlarına gerçek ilerleyip ilerlemediği konusunda yol gösterici olacak.

Nagel, enflasyonun %2 maksadına ulaşmasını sağlamak ismine açık irtibat kurmanın ehemmiyetine vurgu yaptı. ECB’nin karar verme süreçlerinde çabuk etmemesi gerektiğini belirten Nagel, bunun Avrupa’nın ekonomik istikrarı için kritik bir rol oynayacağını belirtti. ECB’nin siyaset kararları, global ekonomik eğilimler ve bölgedeki büyüme dinamikleri doğrultusunda şekillenecek.

ECB’den faiz indirimlerinde tez etmeme çağrısı

ECB Yönetim Kurulu üyesi Isabel Schnabel, Avrupa Merkez Bankasının borçlanma maliyetlerini düşürme konusunda ivedi etmemesi gerektiğini lisana getirdi. Schnabel, enflasyon amaçlarına ulaşma sürecinde daha dikkatli bir yaklaşım benimsenmesini önerdi. Faiz oranlarının nötr düzeyin altına indirilmesi gerekmediğini belirterek, 2025 yılında beklenen ekonomik büyümenin potansiyele yakın seyredeceğini öngördü.

Schnabel, hizmet dalı enflasyonunun hâlâ yüksek olduğunu ve enflasyonla gayrette sağlanan dezenflasyon sürecinin tam muvaffakiyete ulaşmadığını vurguladı. Ekonomik görünüm ve gelen bilgilerin değerlendirilmeye devam edilmesi gerektiği, bu süreçte ECB’nin sıkı para siyasetini kademeli olarak kaldırmanın uygun olacağı görüşünde birleşildi. Schnabel, ECB’nin gelecekteki siyaset duruşunu belirlemek için daha fazla vakit gerektiğine dikkat çekti.

Goldman Sachs’tan İngiltere Merkez Bankası için sabit faiz beklentisi

Goldman Sachs (GS), İngiltere Merkez Bankasının (BoE) Aralık ayı toplantısında faiz oranlarını sabit tutmasını beklediğini açıkladı. Finans kuruluşu, daha evvel 25 baz puanlık bir faiz indirimi öngördüklerini, lakin şu anki şartlarda faizlerin değişmeyeceğini düşündüklerini belirtti. Bu kıymetlendirme, BoE’nin ekonomik faaliyetleri izleme ve mevcut mali şartları müdafaa stratejisini sürdüreceği biçiminde yorumlanıyor.

Goldman Sachs, İngiltere iktisadının makroekonomik göstergelerini ve enflasyon trendlerini dikkatle izliyor. Banka, Aralık ayında yapılacak olan BoE toplantısının, İngiltere’nin para siyaseti geleceği üzerinde belirleyici bir tesiri olacağını öngörüyor ve bu durum yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Çin’den AB Ülkeleri üzerine elektrikli araç gümrük tepkisi

Reuters’ın haberine nazaran, Çin, Avrupa Birliği’nin Çin üretimi elektrikli araçlara uyguladığı yeni gümrük vergileri nedeniyle araba üreticilerine AB ülkelerindeki yatırımlarını durdurma çağrısında bulundu. Avrupa Birliği, %45,3’e varan gümrük vergilerini 10 üyeden aldığı dayanakla kabul ederken, Çin’in bu durumu Avrupa’yı daha da bölebileceği belirtiliyor.

Çinli araba üreticileri BYD, SAIC ve Geely, Çin Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla bilhassa teklifi destekleyen ülkelerdeki yatırım planlarını durdurmayı kıymetlendiriyor. Almanya’nın bu vergilere muhalefet ettiği, 12 ülkenin ise çekimser kaldığı belirtiliyor. Çin’in bu yansısı, Avrupa ile olan ticari münasebetlerinde yeni bir periyoda işaret edebilir.