0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özel hastaneler artan sayıya ve kaliteye bağlı olarak vatandaşın tercihi haline geldi. Ancak son periyotta yaşanan kimi özel sıhhat merkezi ve özel hastanelerde ek fiyat dengesizlikleri, yasadışı olaylar ve SGK mevzuatlarına muhalif uygulamalardan dolayı vatandaşların aklına soru işaretleri bıraktı. Toplumsal Güvenlik Başuzmanı ve Türkiye Gazetesi müellifi İsa Karakaş bu çerçevede özel hastanelerde uygulanan ek fiyatları ve hekimlerin çalışma mevzuatlarının önemine ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Karakaş, SSK’lı, BAĞ-KUR’lu yahut Emekli Sandığı’na alışılmış olan vatandaşların tamamının istedikleri özel hastanelerde tedavi imkanına sahip olduğunu belirterek “Uygulamada özel hastanelerin toplumsal güvenlik mevzuatına, SGK ile yapılmış olan mukaveleye uymadıklarını görmekteyiz. Rastgele bir vatandaş özel hastaneye gittiğinde tedavi görmesi durumunda bu tedavinin en fazla iki katı oranında ek fiyat almaları yasal olandır. Bu alınacak olan ek fiyat en fazla taban fiyat oranında olmak zorunda. Ama uygulamada kimi özel hastanelerin buna uymadığını görmekteyiz. Zira bu hususta uygulanan yaptırımların son derece yetersiz olduğunu görüyoruz. Özel hastanede vatandaştan ek fiyat alınmışsa ve SGK bunu tespit etmişse yalnızca bu tedavinin 5 katı fiyatında cezai yaptırım kelam konusu” açıklamasında bulundu.

Karakaş, vatandaşların çoğunluğunun özel hastanelerdeki ilave fiyat uygulamasını bilmediği için şikayet etmediğini belirtti ve kimi hastanelerin bu nedenle ek fiyatı aşan çok fazla haksız yarar sağladığını kaydetti.

”İLAVE FİYATLA İLGİLİ TABELA BULUNDURULMASI GEREKİYOR”

SGK mevzuatına nazaran özel hastanelerin ek fiyatla ilgili hangi tedavi hizmetlerinden ek fiyat alınacağı, hangisinden alınmayacağına ait tabela asmak zorunda olduğunu kaydeden Karakaş, “Bu tabelanın asılmaması halinde SGK yalnızca 31 bin 692 liralık bir ceza uygulamakta. 2024 yılı için geçerli olan bu cezanın elbette son derece caydırıcı olmaktan uzak olduğunu görmekteyiz. Hal böyleyken vatandaşların bu mevzuda yeteri kadar şuurlu olmaması ve haklarını aramasını bilmedikten ötürü özel hastaneler ek fiyatlarla ve şişirdikleri faturalarla çok yüklü ölçüde kar sağladıklarını biliyoruz” sözlerine yer verdi.

”GAZİ VE ŞEHİT YAKINLARINDAN EK FİYAT ALINMAMASI GEREKİR”

İlave fiyatların bir kadro vatandaşlardan alınmadığını da belirten Karakaş, “Örneğin gaziler, şehit yakınları ve sıhhat uygulama bildirisinde sayılan öteki şahıslardır bunlar. Birtakım tedavilerde özel hastanelerin rastgele bir ek fiyat almaması gerekiyor. Başta acil hizmetler olsun, kanser tedavisinde olsun, hemodiyaliz hastalıkları olsun ve sıhhat uygulama bildiriminde yer verilen öbür hastalıklarda özel hastanelerin rastgele bir fark almamaları gerekiyor. Ancak buna karşın birtakım hastanelerin aldıklarını görmekteyiz” diye konuştu.

”ALINAN EK FİYAT FAZLAYLA SGK’YA YAHUT SIHHAT VİLAYET MÜDÜRLÜĞÜNE ŞİKAYETTE BULUNULMASI GEREKİYOR”

Fazladan ek fiyat alan özel hastanelere ait vatandaşlara ihtarlarda bulunan Karakaş, “Bir vatandaştan, fazla bir fiyat alınmışsa yahut yüklü ölçüde bir fatura görmüşse vatandaş öncelikle hastaneden detaylı fatura istemelidir. Detaylı faturayla birlikte ödemeyi de kesinlikle kredi kartıyla ödemesi gerekiyor ki ispatı kolay olsun. Münasebetiyle aldığı özel faturada tedavi fiyatı 2 katını aşıyorsa ve minimum fiyatı aşıyorsa bunula ilgili farkı hastaneden istemesi gerekir. Hastanenin bunu vermemesi halinde hangi vilayette bulunuyorsa o ilin o vilayetteki SGK’ye yahut Sıhhat Vilayet Müdürlüğüne kesinlikle şikayette bulunması gerekiyor. Bu formda ek fiyatın geri alınması ve birebir vakitte hastanenin gerekli yaptırımlarla karşı karşıya gelmesi kelam konusu olacaktır.

Karakaş, 112 Acil Davet Merkezi’nde çalışan şahıslarla ortak hareket edilerek, bebek acil hastalarının evvelden anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilip vefatlarına sebebiyet verilmesi ve haksız çıkar sağlandığı tezine ait soruşturmada SGK ve çalışma mevzuatlarının ehemmiyetine de değindi. Karakaş, sistemden kaynaklı birçok suiistimalin bulunduğunu lisana getirerek, “Bu hastanelere baktığımız vakit bu hastanelerin çoğunluğunun aslında mimli olduğunu görüyoruz. Daha evvelden SGK ile yapılan sözleşemeye çok sefer ters süreçler yapıldığını biliyoruz. Bunlara karşın bunların bu tip faaliyetlerde bulunması ve ruhsatlarının iptal edilmemesi maalesef bunun üzere birçok insanlık dışı olayların yaşanmasına neden olduğunu söyleyebiliriz” halinde konuştu.

”ÖZEL HASTANELERDEKİ BÜTÜN TABİPLERİN YAPMIŞ OLDUĞU TEDAVİ SÜREÇLERİ DETAYLI BİR FORMDA İNCELENMESİ GEREKİYOR”

Karakaş, hususla ilgili yalnızca hastane bazında değil hekimlerin da incelendiğini lisana getirerek, “Özel hastanelerdeki bütün tabiplerin yapmış olduğu tedavi süreçlerinin doktor bazında ayrıntılı bir biçimde incelenmesi ve risk tahlilinin yapılması gerekiyor ki bu cins süreçler bir daha çıkmasın. Yeniden bu hastaneler geçmiş periyotta bu tıp aksiyonlarda bulunmuşlarsa artık bu hastanelerin faaliyetlerine son verilmesine, gerekirse devletin bu hastanelere el koyması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

”ÖZEL HASTANELERDEKİ TABİPLERİN BAĞ-KUR’LU OLMASI YOLSUZLUKLARIN OLUŞMASINA NEDEN OLDUĞU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI”

Özel hastanelerdeki kanunsuz olayların yaşanmaması için SGK’nin özel hastanelerle ilgili mukaveleleri revize etmesi ve özel hastanelerde çalışan hekimlerin çalışma halinin değişmesi gerektiğini de aktaran Karakaş, “Özel hastanelerde en değerli problemlerden birisi de hekimlerin çalışma hali. SGK tarihine bakıldığında hekimlerin hizmet akdine nazaran çalıştığını görmekteyiz ve SSK’lı olurlar. Lakin uygulamada yapılan ve toplumsal güvenlik tekniğine muhalif bir düzenlemeyle birlikte hekimlerin fatura kesmesi, BAĞ-KUR’lu yapılması, münasebetiyle hizmet ürettikleri ölçüde hasta başına fatura kesmelerinden ötürü tabiplerin sağlıklı bir halde hasta tedavisinden fazla daha çok hastaya bakması üzere bir durum ortaya çıkmakta. Bu üzere olayların bertaraf edilmesinde en değerli konulardan biri de tabiplerin fatura kesme halindeki uygulamanın toplumsal güvenlik mevzuatına karşıt olduğu ve yolsuzlukların oluşmasına neden olduğu göz önünde bulundurulmalı. Bu uygulamadan vazgeçilmesi gerekir. Özel hastanelerin de tabipleri yalnızca çalışan hizmet akdine nazaran çalışan sıfatına haiz 4/1-a kapsamında çalıştırmalıdır” tabirlerini kullandı.