Osmanlı Tarihinde Bir Efsane: Canlı Canlı Gömülen Padişah I. Mahmud’un Hikayesi
Diri diri toprağa gömülen bir Osmanlı padişahı var! I. Mahmud’un şaşırtıcı hikayesini hiç duydunuz mu? Hapis hayatından sonra tahta çıkması, ardından gelen taht kavgaları ve nihayetinde acı ölümü...
Gelin, tarih sayfalarına kazınmış bu etkileyici hikayeye birlikte bakalım.
Kaynak: Cavit Pancar, Beyaz Tarih
Tarih boyunca iktidar hırsı, kanlı mücadelelere ve dramatik olaylara sahne oldu. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun 17. yüzyılda yaşadığı dönüşümler, taht kavgalarının önünü açtı.
1699’da imzalanan Karlofça Antlaşması, bu sürecin dönüm noktalarından biri oldu. Gerileme döneminin ilk adımıyla başlayan bu karmaşa, sonunda III. Ahmed'in tahttan feragatine yol açtı ve yeğeni I. Mahmud’un padişah olmasıyla sonuçlandı.
Bir zamanlar hapis hayatı yaşayan I. Mahmud, tahta geçtikten sonra güçlü bir hükümdar olmak için elinden geleni yaptı. Patrona Halil’in isyanını bastırarak İstanbul’u huzura kavuşturan I. Mahmud, askeri başarılarıyla adını tarihe yazdırdı.
Fakat bu zaferlerin ardından, taht kavgalarının pençesinde hayatını kaybettiği düşünülen padişahın asıl hikayesi tam da bu noktada başladı.
Hastalandığında, halkı selamlamak için ata binen I. Mahmud, Topkapı Sarayı’nın kapısında bayıldı. Vefat ettiğine inanılarak III. Osman tahta geçirildi. Ancak I. Mahmud’un mezarının başında dua eden bir hafız, mezardan sesler geldiğini söyleyerek padişahın ölmediğini iddia etti.
Bu iddia, tarih boyunca tartışmalara neden oldu. III. Osman, taht hırsıyla hareket ederek bu durumu araştırmak yerine hafızı ortadan kaldırttı.
I. Mahmud’un canlı canlı mezara gömülmesi, Osmanlı tarihinin en ilginç efsanelerinden birine dönüştü. Kimileri bunu bir şehir efsanesi olarak görse de, bazı kaynaklar hala bu olayın gerçek olduğunu savunuyor.
Kardeşler arasındaki bu iktidar savaşları, yalnızca Osmanlı’nın değil, dünya tarihinin de karanlık yönlerinden birini temsil ediyor.