Nöbetçi Eczaneler
Teknoloji dünyası çok hızlı değişiyor ve yapay zekâ artık hayatın her yerinde. Ama çoğu insan hâlâ tek bir yapay zekâyı açıp bir şey yazmakla yetiniyor. Benim düşünceme göre bu, tornavidayla duvar yıkmaya çalışmak gibi: Araç doğru ama kullanım yanlış. Yapay zekâ tek bir uygulama değil; doğru kullanıldığında birbirini tamamlayan büyük bir ekosistem.
Dünya trilyon dolarlık yapay zekâ pazarına hazırlanırken, Türkiye de savunma teknolojileri, ihracat ve dijital düzenlemelerle hızlı bir dönüşümden geçiyor. Ancak burada asıl farkı yaratacak olan şey, teknolojiyi ne kadar akıllı ve verimli kullandığımız. Yani mesele “tek bir yapay zekâyı bilmek” değil; “bütün yapay zekâ araçlarını bir arada yönetebilmek”.
Bugün herkesin bildiği birkaç popüler yapay zekâ var ve bunları birlikte kullanınca gerçek güç ortaya çıkıyor:
ChatGPT: Sürecin beyni. Fikirler, metinler, yönlendirme ve strateji burada oluşturuluyor.
Midjourney: Görsel üretim için çok güçlü, ama iyi bir prompt olmadan sıradan sonuç veriyor.
Runway: Video tarafında etkileyici işler çıkarabiliyor, fakat doğru metinle beslenmesi şart.
ElevenLabs: Seslendirme için çok iyi, ancak metin kalitesi düşükse sonuç da düşük oluyor.
Bu araçların hepsi birbirini tamamlıyor. Tek başına kullanıldığında sıradan, birlikte kullanıldığında ise çok güçlü sonuçlar ortaya çıkıyor. Geleceğin becerisi, yapay zekâ araçlarını tek tek bilmek değil; hepsini bir araya getirip doğru şekilde kullanabilmek. Benim düşünceme göre bu, önümüzdeki dönemin en önemli yeteneği olacak.
Türkiye’de teknoloji hızla gelişiyor ama gerçek farkı yaratacak olan, bu araçların yaratıcı ve bilinçli kullanımı. Yapay zekâyı doğru yöneten kişi hem içerik üretiminde hem iş hayatında büyük bir avantaj elde ediyor.
Kısacası yapay zekâ tek bir enstrüman değil; bir orkestra. Onu senfoniye dönüştüren ise bu araçları doğru harmanlayan kişi.
YORUMLAR