Nöbetçi Eczaneler
Yeter Artık! Bir Ülkenin Utancı Sokaklarda Koşuyor!
Geçtiğimiz ay Diyarbakır Ergani’de, modern Türkiye’nin yüzüne çalınmış bir kara leke gibi beliren bir trajedi yaşandı. Başıboş köpek saldırısına uğrayan 17 yaşındaki Hasan, günler süren çaresiz mücadelenin ardından kuduz nedeniyle Şanlıurfa’da hayata veda etti.
17 YAŞ! Avrupa’nın göbeğinde, uzaya uydu gönderdiğimiz, devasa köprüler ve havalimanlarıyla övündüğümüz 21. yüzyıl Türkiye’sinde, bu gencecik fidanı KUDUZ gibi ilkel çağlara ait bir hastalık yüzünden toprağa veriyoruz! Bu, sadece bir ölüm değil; bu, bir yönetim hezimetinin ve insan hayatına verilen değerin dibe vuruşunun en keskin kanıtıdır!
💰 Halk mı, Lobi mi? İktidarın Tercihi Netleşti!
23 yıldır ülkeyi “altyapı-üstyapı yatırımlarıyla modern bir devlete” dönüştürdüğünü iddia eden hükümet, ne yazık ki, en temel vatandaşlık hakkı olan can güvenliği sınavında sınıfta kalmıştır. Binlerce kilometrelik yol, yüzlerce hastane neye yarar ki, vatandaş sokağa çıktığında kuduz riskiyle karşı karşıya kalıyorsa?
Sorunun kökeni belli: 2004’te çıkarılan ve sorunu derinleştiren Sokak Köpekleri Kanunu ile temeli atılan bu karmaşa, bugün devasa bir halk sağlığı krizine dönüştü. İddialara göre, 25 milyon civarındaki sokak köpeği popülasyonuna mama sağlayan ve çözüm yerine oyalama taktikleri üreten bir “mama lobisine” yenik düşüldüğü konuşuluyor.
BU BİR İDDİA DEĞİL, BİR TESPİTTİR!
-
Milyonlarca emeklisine insanca bir yaşam sağlamak için kaynak bulamayan iktidar, nedense topluma hiçbir faydası olmayan, aksine tehdit saçan bu popülasyon için kanunlar çıkarıp milyarlarca TL’yi seve seve harcama yolunu açmaktadır.
-
Bazı belediyeler, 75 dönümde modern kafesleri olan köpek bakım evleri inşa ederken, aynı kentte evsiz, fakir vatandaşlar açlık sınırının altında sefaletle boğuşmaktadır. Bu nasıl bir vicdan, nasıl bir öncelik sıralamasıdır? İnsan hayatı, lüks köpek evlerinin maliyetinden daha mı değersizdir?
🚨 İnsan Ölürken Sessiz Kalmak
Yıl 2025. Bu ülkede hala insanlar sokak köpekleri yüzünden kuduz olmakta, çocuklar ölmekte, her gün yüzlerce vatandaşımız ısırılma vakalarıyla hastane kapılarını aşındırmaktadır.
İnsan hayatının, can güvenliğinin bu kadar kolay feda edildiği bir ülkede, yapılan o devasa yatırımların, o gösterişli projelere harcanan paraların manası nedir? İnsan yoksa, medeniyetten nasıl bahsedebiliriz?
Vatandaşın canını korumak için tüm gücünü kullanması gerekenler, sokak köpekleri için insana göstermedikleri hassasiyeti göstermektedir. Bu, sadece bir “sokak hayvanı” sorunu değil; bu, Türk bürokrasisinin ve siyasetinin çürümüşlüğünü gösteren en acı ayna, en büyük yönetimsel çelişkidir!
Artık mazeretlere, oyalama taktiklerine ve lobilere kulak tıkayın! İnsan hayatı, lobi çıkarlarından, hayvanseverlik adı altındaki sorumsuzluktan ve siyasi kaygılardan ÇOK DAHA DEĞERLİDİR! Hasan’ın kanı, bu feci ihmalin sorumlularının elindedir!
YORUMLAR